Muhalif güçlerin geçen ay Beşar Esad’ı devirerek rejime son vermesinin ardından Türkiye, Suriye’deki en etkili güç odaklarından biri olarak ortaya çıktı.
NATO üyesi Türkiye, komşusunun geleceğini diplomatik, ekonomik ve askeri olarak etkileyebilecek bir konumda. İngiltere merkezli Reuters haber ajansı, Türkiye’nin Suriye’nin yeni dönemindeki rolüne ilişkin analizini paylaştı.
Suriye ile 911 kilometrelik bir sınırı paylaşan Türkiye, Esad’a karşı 14 yıl süren ayaklanma sırasında Suriye Milli Ordusu bayrağı altında savaşan muhalif grupları destekliyordu. Türkiye, 2012 yılında Şam ile diplomatik ilişkilerini kesmişti.
Reuters’a göre Suriye’nin yeni yönetimiyle güçlü bağları olan Türkiye, yeniden yapılanma, enerji ve savunma gibi alanlarda yoğunlaşan ticaret ve işbirliğinden fayda sağlayabilir.
Esad’ın düşüşü Ankara’ya, sınırları boyunca terör örgütü PKK/YPG’nin varlığını sona erdirmek için yeni bir alan açtı.
Türkiye, iç savaştan kaçan Suriyelilere ev sahipliği yapan en büyük ülke, yaklaşık 3 milyon kişiyi kabul ediyor ve yardımların ana giriş noktası.
Türkiye, 2016’dan bu yana Suriyeli müttefikleriyle birlikte, Suriye’nin kuzeydoğusundaki terör noktalarına karşı birçok sınır ötesi askeri harekât düzenledi.
Suriye’nin Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) liderliğindeki yeni yönetimi Ankara’ya dostça yaklaşıyor.
Öte yandan Washington’un uzun zamandır terör örgütü YPG’ye verdiği destek Ankara ile arasında bir gerilim kaynağı oldu ancak Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’ın farklı bir yaklaşım sergileyeceğine inandığını söyledi.
Trump planlarının ne olabileceğini kamuoyuna açıklamadı ancak “Türkiye’nin Suriye’nin anahtarını elinde tutacağını” düşündüğünü söyledi.
HTŞ’nin başındaki Suriye’nin fiili lideri Ahmed El Şara, Suriye’nin terör örgütü PKK’nın Türkiye’ye karşı saldırılar düzenleyebileceği bir platform haline gelmesini istemediğini belirtti.
Şara liderliğindeki muhalifler, geçen ay Şam’ın kontrolünü ele geçirirken, kuzeydoğuda Türkiye destekli güçler ile terör örgütü liderliğindeki gruplar arasında çatışmalar alevlendi.
PKK/YPG’nin omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Ankara’nın ateşkesi kabul etmesi halinde terör örgütü PKK üyeleri de dahil olmak üzere yabancı grupların Suriye’yi terk edeceğini söyledi.
Bölgedeki çatışmayı çözmek için yoğun görüşmeler devam ediyor.
Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın, Esad’ın devrilmesinden günler sonra Şam’daydı ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da Şam’ı ziyaret eden ilk Dışişleri bakanıydı. Türkiye aynı zamanda Suriye’deki büyükelçiliğini yeniden açan ilk ülke oldu.
Fidan, Türkiye’nin Suriye’de “tarihin doğru tarafında” yer almaktan gurur duyduğunu söyledi.
Ankara, Suriye’nin yeniden inşasını destekleme sözü vererek altyapının yeniden inşasına, yeni bir anayasa hazırlanmasına, elektrik sağlanmasına ve uçuşların yeniden başlatılmasına yardımcı olmayı teklif etti.
Türkiye, ev sahipliği yaptığı Suriyelilerin evlerine dönmeye başlamasını umuyor ancak onları gitmeye zorlamayacağını vurguluyor.
Türkiye ayrıca terör örgütü YPG’nin dağıtılması için defalarca çağrıda bulunurken, Şam’daki yetkililerin konuyu ele almaması halinde yeni bir askeri saldırı uyarısında bulundu. Yetkililer konuyla ilgili olarak ABD’li ve Suriyeli muhataplarıyla defalarca bir araya geldi.
SDG, Suriye Savunma Bakanlığı ile bütünleşmeye istekli olduğunu ancak bunu sadece “askeri bir blok” olarak yapabileceğini söyledi.
Ancak bakanlık bu öneriyi reddetti.