Dünya üzerindeki cehennem! Çete savaşları, işkence ve tartışmalı göçmen teklifi: CECOT’un karanlık yüzü

Dünya üzerindeki cehennem! Çete savaşları, işkence ve tartışmalı göçmen teklifi: CECOT'un karanlık yüzü

El Salvador’da çetelerle mücadelede devrim yaratan CECOT hapishanesi, suçluları sadece cezalandırmakla kalmıyor, işkenceye varan sert yöntemlerle boyun eğdirmeye zorluyor. Bu sert yaklaşım, uluslararası insan hakları ihlalleri eleştirileriyle de zaman zaman karşı karşıya kalıyor. El Salvador hükümetinin, ABD’den sınır dışı edilen hüküm giymiş suçluları kabul etmeyi ve mega hapishanede (CECOT) barındırmaya hazır olduklarını bildirmesinin ardından tartışmalar yeniden gündeme geldi. Mega hapishaneyi ziyaret eden ilk İngiliz gazeteci David Jones, cezaevinin karanlık ve korkutucu atmosferini anlattı.

Dünyanın en büyük ve en sert hapishanesi olan Terörizm Hapishanesi (CECOT), suçluların toplumdan izole edilmesinin ötesinde bir işkence merkezine dönüşmüş durumda.
Dünyanın en vahşi iki rakip çetesi MS-13 ve Barrio üyelerinin de tutulduğu bu hapishane, suçluları sadece cezalandırmayı değil, aynı zamanda tamamen boyun eğdirmeyi amaçlıyor.
İngiliz gazetesi Dailymail’in yaptığı ziyaret, cezaevinin karanlık ve korkutucu atmosferini ortaya koydu.
Tecavüz, işkence, cinayet ve organize suçlarla tanınan mahkumlar, yaşamlarını zorlu koşullarda sürdürüyor.
Başkan Nayib Bukele’nin iktidara gelmesiyle birlikte, El Salvador’da çetelere karşı yapılan operasyonlar hız kazandı. CECOT’un inşası, çetelerin etkisini azaltmak ve suç oranlarını kontrol altına almak amacıyla yapıldı.
Anayasal hakların kısıtlanmasına neden olsa da bu yönetim biçimi, kısa sürede sonuç verdi ve sokaktaki suç oranlarında düşüş sağladı.
2022’de 1.140 olan cinayet sayısı, 2023’te 22’ye geriledi. Güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen operasyonlarda 3 bin 939 ateşli silah ve 8 bin araç ele geçirildi.
Ancak bu sert yöntemler, bazı insan hakları grupları tarafından eleştiriliyor. Hükümet, çete üyelerine yönelik uyguladığı zorlu disiplin yöntemlerini “yüzyılın mücadelesi” olarak tanımlıyor, ancak halkın bir kısmı için bu durum farklı.
Hapishanedeki yaşam, mahkumlar için adeta bir işkenceye dönüşmüş durumda. Günün 23,5 saatini dar metal ranzalarda geçirmek zorunda kalan suçlular, temiz hava ve doğal ışık gibi temel ihtiyaçlardan yoksun.
Hatta gözaltına alınan tutuklulardan 180’den fazlasının işkence sonucu hayatını kaybettiği ifade ediliyor.
Mahkumların tamamı beyaz tişört ve şort giymek zorunda ve her beş günde bir saçları kazınıyor.
Sadece birbirlerine fısıldayarak konuşmalarına izin verilen mahkumlar, bir başka deyişle yaşamlarını tamamen kontrol altında ve izole bir şekilde sürdürüyorlar.
Her biri 100’den fazla mahkumu barındıran koğuşlarda yalnızca iki tuvalet, iki lavabo ve 80 yatak bulunuyor.
Öte yandan mahkumlar, kasıtlı olarak lezzetsiz ve küçük porsiyonlar halinde sunulan yemekleri elleriyle yemek zorunda.
Ayrıca, günün büyük kısmında yapacak hiçbir şeyi olmayan mahkûmlar, hücrelerinde saatlerce beklemek zorunda kalıyor.
El Salvador’un çetelerle mücadelesi, uluslararası alanda da dikkat çekiyor. Devlet Başkanı Nayib Bukele, ABD vatandaşları da dahil olmak üzere ABD’den sınır dışı edilecek her uyruktan kişiyi kabul etmeyi teklif etti.
Bukele, X sosyal medya platformundan konuya ilişkin paylaşımında “Yalnızca hüküm giymiş suçluları (hüküm giymiş ABD vatandaşları da dahil) ücret karşılığında mega hapishanemize (CECOT) almaya hazırız” ifadesini kullandı.
Ancak ABD hükümetinin bu teklifi kabul edip etmeyeceği henüz belirsiz.
Günümüzde, El Salvador’un sokaklarında bir zamanlar sıkça karşılaşılan şiddet ve korku, artık yerini güvenliğe bırakmış görünüyor.
Ancak bu dönüşüm, bazılarına göre ağır bedeller ödenerek elde edildi. Halkın güvenliği sağlanmışken, özgürlüklerinden mahrum kalan binlerce insanın durumu hala bir belirsizlik oluşturuyor.
CECOT, sadece bir hapishane değil, aynı zamanda devletin suçla mücadeledeki sertliğini simgeliyor. El Salvador’da yaşanan dönüşüm, toplumda ciddi bir huzur sağlasa da, hapishanedeki insan hakları ihlalleri ve sert disiplin yöntemleri uluslararası alanda tartışılmaya devam edecek.