Yunan adaları Santorini ve Amargos, büyük depreme hazırlanıyor. Sallantıların bir yanardağ patlamasına neden olup olmayacağı konusu ise henüz belirsiz. Fransız Le Monde gazetesine konuşan Fransız bilim insanları, “depremlerin spesifik diziliminin” volkanik sıvıların fay bölgesine enjekte edilmesi gibi gizli bir süreci akla getirebileceğini belirtti. Grenoble Üniversitesi’nden Florent Brenguie, “Kayganlaştırıcı görevi gören bu sıvılar plakaların hareket etmesine neden olabilir” dedi. (Haber: Derya Doğan)
![](https://cdn1.ntv.com.tr/gorsel/a7t5XScsm0CuZxxAnqvyag.jpg?width=1200&mode=crop&scale=both)
Yunanistan basınına göre son günlerde hareketliliğin kademeli olarak azalacağı beklentisi varken, sallantıların sıklığı ve yoğunluğu arttı. Bu sabah saat 03.14’te 5 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. Daha sonra Richter ölçeğine göre en az 4 büyüklüğünde art arda sarsıntılar yaşandı.
Santorini, Amorgos, Ios ve Anafi’deki okullar kapalı kalmaya devam edecek.
Çoğu uzman artık bu hareketliliğin haftalarca hatta aylarca sürebileceği konusunda hemfikir.
![](https://cdn1.ntv.com.tr/gorsel/m4ICe-7vxUKByDs6oEyQ2Q.jpg?width=1200&mode=crop&scale=both)
Le Monde’a göre sismik hareketliliği yakından takip eden Grenoble Üniversitesi Jeoloji Bilimleri Enstitüsü (ISTerre) müdür yardımcısı Florent Brenguie, “Fenomenin tamamen tektonik mi yoksa volkanik bir bileşene mi sahip olduğunu söylemek için henüz çok erken” dedi.
Fransız bilim insanı şunları söyledi: “Depremin aktif bir fay üzerinde, yerkabuğunun inceldiği ve batan bir havza oluşturduğu bir bölgede meydana gelmiş olması, depremin tektonik bir kaynağı olduğunu düşündürebilir. Ancak depremlerin spesifik dizilimi, volkanik sıvıların fay bölgesine enjekte edilmesi gibi gizli bir süreci akla getiriyor. Kayganlaştırıcı görevi gören bu sıvılar plakaların hareket etmesine neden olabilir.”
![](https://cdn1.ntv.com.tr/gorsel/DQ3j2ypGe0i0DUN16-Do-w.jpg?width=1200&mode=crop&scale=both)
Feuillet, depremler dizisinin sonbaharda sessizce başladığını ve son 10 gün içinde olay sayısının ve büyüklük bakımından yoğunlaşarak kuzeydoğuya doğru ilerlediğini dile getirdi.
Sismik faaliyeti hala yanardağ ile ilişkilendirmiyor musunuz? Sorusunu yanıtlayan Sismoloji profesörü ve sismik ve volkanik risk komiteleri temsilcisi Profesör Kostas Papazachos da ilk olarak bölgede iki yanardağ bulunduğunu, bunların kalderadaki Santorini yanardağı ve Santorini’nin dışında bulunan Kolumbo denizaltı yanardağı olduğunu belirtti.
![](https://cdn1.ntv.com.tr/gorsel/cFrM5skp9kWtaqNuuK3SRA.jpg?width=1200&mode=crop&scale=both)
ERT televizyonuna konuşan Papazachos, şunları ekledi: “Kolumbo’ya göre şu anda dizi, volkandan çok uzakta. Kolumbo’da şüphe uyandıracak bir faaliyet olduğuna dair hiçbir gösterge yok. Şimdilik, Santorini’nin doğu tarafından, bizi ilgilendiren dizi Anidro’daki sismik dizidir.”
![](https://cdn1.ntv.com.tr/gorsel/XVnl9J1tFE6oA8FG2gnRCA.jpg?width=1200&mode=crop&scale=both)
Synolakis, “Orada yaşasaydım ve evim modern bina yönetmelikleriyle iyi inşa edilmiş olsayd” Santorini’ye dönerdim” dedi.
Synolakis’e göre Santorini’deki sismik aktivite için üç senaryo var. Dediği gibi, “ilk ve iyi senaryo” deprem sürüsünün 2011-2012’de olduğu gibi durması.
“İkincisi daha büyük bir deprem olabilir, ancak kimse büyüklüğünü kolayca belirleyemez” diyen Synolakis’e göre önemli olan depremlerin merkez üslerinin ne kadar uzağa yayıldığı: “Örneğin çok daha güneydeyse, bu bize deformasyon alanının çok daha büyük olduğunu gösterir. Yapılması gereken mantıklı şey, bölgeye her 15 günde bir bakmaktır.”
Son olarak, üçüncü bir senaryoya göre Synolakis, şöyle konuştu: “Santorini, Nea Kammeni veya Kolumbo’da küçük bir patlama olabilir, ancak bu korkulacak bir şey değil. Son 100 yılda Santorini’de 1925-1926, 1939-1941 ve 1950 yıllarında üç küçük patlama oldu ve bildiğimiz kadarıyla herhangi bir can kaybı yaşanmadı”