6 soruda Almanya’daki tarihi seçim ve aşırı sağın yükselişi

6 soruda Almanya'daki tarihi seçim ve aşırı sağın yükselişi

Almanya, bugün erken genel seçimler için sandık başına gidiyor. Hıristiyan Demokratların sandıktan birinci çıkması beklenirken; anketlere göre aşırı sağcı AfD’nin federal seçimlerde ilk kez ikinci sıraya yerleşeceği öngörülüyor. Bu seçimlerde Almanya’da aşırı sağa savaş sonrası rekor düzeyde destek gösterilmesi bekleniyor. Federal seçimlerde ilk kez bu denli yükselişe geçen AfD, dünyanın en zengin insanı Elon Musk ve ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’in desteğiyle de gündemden düşmüyor. İşte Almanya tarihinin en kritik seçimlerinden biri hakkında bildiğimiz her şey…

Almanya’da bugün yapılacak erken genel seçim, aşırı sağın gölgesinde gerçekleşiyor.
Erken seçimler öncesinde özellikle Suriyeli ve Afgan göçmenlerin ülkelerine dönmesi en önemli vaatlerden biri konumunda.
Peki ülke tarihinin en kritik seçimlerinden biri hakkında neler biliyoruz?
Bu bir parlamento seçimi. Alman halkı, parlamentonun alt kanadı olan yeni Bundestag’ı seçmek için oy kullanıyor.
Bundestag, Alman Parlamentosu’nun alt meclisidir. Genel olarak dört yıllığına doğrudan, özgür, eşit ve gizli bir oy verme süreciyle seçilen Alman halkının temsilcilerinden oluşur.
Meclis, Bundesrat ile birlikte federal düzeyde hükümetin yasama organını oluşturur.
Almanya’da başbakanlık için 5 aday bulunuyor.
OLAF SCHOLZ
Bunlardan ilki yaklaşık üç yıldır görevde olan Olaf Scholz. Göreve geldiğinden beri devam eden Ukrayna savaşının Alman ekonomisine etkisi nedeniyle zorlu bir mücadele veriyor.
Sosyal Demokrat Partili (SPD) siyasetçi, asgari ücreti saat başına 12,82 eurodan 15 euroya çıkarmayı ve yatırımları artırmak için “Almanya fonu” kurmayı vaat ediyor.FRİEDRİCH MERZ
Scholz’un en büyük rakibi Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) Genel Başkanı ve Birlik Partileri’nin (CDU/CSU) Başbakan adayı Friedrich Merz.
2022’de CDU liderliğine gelen siyasetçi, özellikle göç politikaları konusunda AfD’yle işbirliği yaptığı için eleştiriliyor.
Merz, sınır kontrollerini artırmayı ve iltica işlemlerini hızlandırmayı vaat ediyor.
ALICE WEIDEL
AfD’nin ilk başbakan adayı Alice Weidel, dünyanın en zengin insanı Elon Musk ve ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’in desteğiyle gündemden düşmüyor.
AfD’liler Weidel’ı, yasaklı Nazi sloganı Alles für Deutschland’a (Almanya için Her Şey) andıran Alice für Deutschland (Almanya için Alice) sloganıyla destekliyor.
SAHRA WAGENKNECHT
Sol Parti’nin kurucularından Sahra Wagenknecht, geçen yıl ocakta Sahra Wagenknecht İttifakı’nı (BSW) bir araya getirdi.
Wagenknecht, kayıtdışı göçe karşı katı tedbirleri savunurken, Rusya’yla ilişkilerin iyileştirilmesini istiyor. Wagenknecht, görüşleriyle hem sağ hem de sol çizgideki seçmenlerden destek alıyor.
ROBERT HAEBECK
İktidar ortağı Yeşiller’in lideri Robert Haebeck, ısınma için fosil yakıt kullanımına ve nükleer enerjiye karşı çıkışıyla biliniyor.
Haebeck, AfD’yle işbirliği yaptığı için Merz’i eleştiriyor ve Ukrayna’ya desteğin artırılması gerektiğini savunuyor.
Scholz liderliğindeki hükümet, Avrupa’nın İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük krizini kucağında buldu. 24 Şubat 2024’te Rusya, Ukrayna’yı işgale başladı. Savaş, doğalgazda Rusya’ya bağımlı Almanya’yı doğrudan etkiliyordu.
Scholz, Almanya’nın dış ve savunma politikasında önemli değişikliğe gitti.
Pandeminin etkileri, Scholz’un üç yıl süren başbakanlık döneminde hissedilmeye başladı. Avrupa’nın birinci, dünyanın üçüncü büyük ekonomisi resesyona girdi. Almanya’nın İkinci Dünya Savaşı sonrası en uzun resesyonu devam ediyor.
Hükümet, ekonomik krizin ortasında bütçe tartışmasına tutuştu.
Scholz, partisinin çıkarlarını ülkenin çıkarlarının önüne koymakla suçladığı Maliye Bakanı Lindner’i görevden aldı. Görevden alınan Lindner hükümetten ayrıldı. Scholz’un koalisyon hükümeti azınlığa düştü.
Sosyal Demokrat Başbakan, Aralık’ta, iki partili hükümeti için parlamentodan güvenoyu istedi.Alman Federal Meclisi, Scholz hükümetine güvenoyu vermedi. Cumhurbaşkanı, Anayasa gereği erken seçim kararı aldı.
Almanya’daki seçim sistemi, II. Dünya Savaşı sonrasında aşırılıkçı partilerin tek başına iktidara gelmesini önleyecek şekilde yeniden oluşturuldu.
2023’teki reformla birlikte parlamenter sayısı da 630’la sınırlandırıldı. Hükümeti kurmak için 316 milletvekili gerekiyor.
Hiçbir partinin bugün alacağı oylarla tek başına bu çoğunluğu sağlaması beklenmiyor.
Son seçim anketlerine göre AfD, yaklaşık yüzde 20 oy oranı ile ikinci sırada yer alıyor. Parti, dört yıl öncesine kıyasla oylarını iki katına çıkarmış durumda.
Almanya’nın muhafazakar Hıristiyan Demokrat Birliği (CDU) ve Hıristiyan Sosyal Birliği (CSU) koalisyonu ise yüzde 30’un hemen altında bir oy oranı ile birinci sırada bulunuyor.
Mevcut iktidar partisi Sosyal Demokratlar (SPD) ise son yıllarda ciddi bir düşüş yaşadı ve şu anda yüzde 15 seviyelerinde seyrediyor.
AfD mültecileri engellemeyi, reddedilen sığınmacıları sınır dışı etmeyi ve toplu sınır dışı etmeler için baskı yapmayı amaçlıyor.
“Geleneksel” Alman kültürünü teşvik ediyor, İslam’ı reddediyor, insan yapımı iklim değişikliğini sorguluyor, nükleer enerjiyi destekliyor, çeşitlilik ve cinsiyet politikalarına karşı çıkıyor.
Parti ayrıca NATO’nun rolünü kısıtlamak ve Avrupa Birliği’ni yeni bir oluşumla değiştirmek istiyor.