Dünyadan taziye mesajları | 24 ülke Kartalkaya’da hayatını kaybedenleri andı

Dünyadan taziye mesajları | 24 ülke Kartalkaya'da hayatını kaybedenleri andı

Kartalkaya’daki otel yangınında hayatını kaybedenler için dünyadan art arda taziye mesajları geldi. 76 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan facia, Avrupa ve dünya genelinde geniş yankı uyandırdı. Ülkelerin ve organizasyonların liderleri, yangında hayatını kaybedenler için başsağlığı diledi.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bolu’daki yangın nedeniyle kalplerimiz yaşamını yitirenler ve aileleriyle birlikte. Alevlerle mücadele eden ilk müdahale ekiplerinin inanılmaz cesaretinden onur duyuyoruz. Avrupa bu trajedide Türkiye ve halkıyla birlik içindedir.” ifadelerine yer verdi.
Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Roberta Metsola ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, başsağlığı mesajını ileterek, “Hayat kurtarmak için sahada ellerinden geleni yapan cesur müdahale ekiplerine minnettarım. Yaralılara acil şifalar diliyorum” ifadelerini kullandı.
Kremlin Sarayı’ndan yapılan açıklamaya göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de meydana gelen yangın nedeniyle telgraf gönderdi.
Putin, telgrafta “Bolu’daki kayak merkezinde meydana gelen yangının yol açtığı trajik sonuçlar nedeniyle başsağlığı dileklerimi kabul edin. Ölenlerin ailesi ve yakınlarına üzüntü ve desteğimi, yaralılar için de acil şifalar dileğimi iletmenizi rica ederim.” ifadelerini kullandı.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, sosyal medya hesabından yaptığı yazılı açıklamada, “Dost Türkiye’deki bir kayak merkezinde çıkan yangında çok sayıda can kaybının yaşandığı korkunç trajediden dolayı derin üzüntü duyuyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve tüm Türk halkına, hayatını kaybedenlerin aileleri, yakınları ve etkilenen herkese başsağlığı diliyorum. Yaralanan herkese acil şifalar diliyorum. Ukrayna, bu zor zamanda Türk halkının acısını paylaşıyor.” ifadelerine yer verdi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki bir otelde çıkan yangında hayatını kaybedenler için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a taziye mesajı gönderdi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, Aliyev mesajında, “Yangında çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği haberi bizi derinden sarstı. Bu faciadan dolayı yaşadığınız üzüntüyü paylaşıyor, şahsım ve Azerbaycan halkı adına sizlere, hayatını kaybedenlerin ailelerine ve yakınlarına, kardeş Türkiye halkına en derin taziyelerimi sunuyor, yaralılara şifalar diliyorum.” ifadelerini kullandı.
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de çıkan yangında hayatını kaybedenler için taziye mesajı yayımladı.
Miçotakis, X hesabından yaptığı paylaşımda, “Türkiye, Bolu’da kayak merkezindeki trajik can kayıpları nedeniyle derin üzüntü içindeyiz. Yunanistan adına kurbanların ailelerine kalpten başsağlığı dilekleri iletiyorum ve yaralılara acil şifalar diliyorum.” ifadelerini kullandı.
Ermenistan Dışişleri Bakanlığı,  X hesabından yaptığı paylaşımda, “Bolu’da onlarca can kaybına neden olan trajik yangından dolayı derin bir üzüntü içindeyiz. Düşüncelerimiz kurbanlar ve aileleriyle birlikte. Yaralılara acil şifalar diliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier de yangının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a taziye mesajı gönderdi.
Steinmeier, Kartalkaya’da çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği otel yangınının kendisini çok üzdüğünü belirterek, “Sayın Cumhurbaşkanı, size ve vatandaşlarınıza, vatandaşlarım adına da en derin taziyelerimi ifade etmek istiyorum. Düşüncelerim kayak tatili sırasında başlarına gelen bu felaketin kurbanlarıyla birlikte. Bu, onların aileleri ve arkadaşları için ani bir kayıp ve anlaşılmaz bir acıdır.” ifadelerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Steinmeier, yangında hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diledi.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de çıkan yangında hayatını kaybedenler için taziye mesajı paylaştı.
Barrot, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Kartalkaya’daki feci yangında hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dileyerek, “Fransa Türk halkının yasını paylaşıyor.” ifadesini kullandı.
Belçika Dışişleri Bakanı Bernard Quintin, Bolu’daki yangına ilişkin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile telefonda görüştüğünü belirtti.
Fidan’a, ülkesi adına yangında hayatını kaybedenler için başsağlığı dileğini ilettiğini aktaran Quintin, “Düşüncelerimiz kurbanlarla birlikte. Belçika, Türkiye ve halkının yanındadır” açıklamasını yaptı.
Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanlığı’nın sosyal medya hesabından, Türkçe ve Arapça paylaşılan taziye mesajında, Kartalkaya’da 76 kişinin yaşamını yitirdiği faciadan derin üzüntü duyulduğu belirtildi.
Mesajda, “Kederli ailelere, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyor, yaralılara acil şifalar temenni ediyoruz. Kardeş Türk halkı, her zaman en zor anlarımızda yanımızda olmuş ve bizi desteklemiştir. Bugün ve yarın, Suriyeliler de Türk kardeşlerinin yanındadır ve bu zor dönemi en kısa sürede atlatmalarını dilemektedir.” ifadelerine yer verildi.
KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, yayınladığı taziye mesajında, “Bolu Kartalkaya’da bir otelde meydana gelen yangında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, acılı ailelerine sabır ve başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum. Yangın faciası, Kıbrıs Türkleri olarak bizlerin de yüreğini dağladı. Allah Türk milletini her türlü afetten korusun” ifadelerine yer verdi.
Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Türkiye’de Kartalkaya kayak merkezindeki otelde meydana gelen yıkıcı yangından dolayı derin üzüntü duyuyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a tam desteğimi iletiyorum.” ifadesini kullandı.
Yangında hayatını kaybedenlerin ailelerine en içten taziyelerini sunduklarını kaydeden Kobakhidze, Türk halkıyla dayanışma içinde olduklarını bildirdi.
Gürcistan Dışişleri Bakanlığı da yangında hayatını kaybedenler için taziye mesajı paylaştı.
Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, yangına ilişkin sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.
Yangında hayatını kaybedenler için taziyelerini ileten Şerif, “Türkiye’nin kuzeyindeki Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan bir otelde meydana gelen yangını derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyorum. Değerli kardeşim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Türk milletine, özellikle de bu kazada sevdiklerini kaybeden kederli ailelere en içten taziyelerimi sunuyor ve yaralıların bir an önce iyileşmesi için dua ediyorum.” ifadelerine yer verdi.
Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, meydana gelen trajik kaza nedeniyle derin bir üzüntü içinde olduğunu belirtti.
Yıkıcı kayıplar nedeniyle yas tutan ailelere ve sevdiklerine en derin taziyelerini ileten Osmani, “Hayat kurtarmak ve ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmak için yorulmadan çalışan cesur kurtarma ekiplerinin yanındayız. Yaralılara acil şifalar diliyoruz. Bu zor zamanda, düşüncelerimiz ve dayanışmamız Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türk halkı ile birliktedir.” ifadesini kullandı.
Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, yangında hayatını kaybedenler için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a taziye mesajı gönderdi.
Mirziyoyev mesajında, yangında hayatını kaybedenlerin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı, yaralılara ise acil şifalar diledi.
Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderdiği başsağlığı mesajında, “Bu zor zamanda Belarus halkı ve şahsım adına bu trajediden etkilenen herkese destek ve dayanışma sözlerimi, içten taziyelerimi kabul edin. Mağdurların ailelerine sabır ve metanet, yaralılara acil şifalar dileriz.” açıklamasında bulundu.
Çekya Başbakanı Petr Fiala, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye’de Kartalkaya’daki otelde meydana gelen yıkıcı yangından dolayı derin üzüntü içinde olduğunu söyledi.
Fiala, “Olayda hayatını kaybedenlerin ailelerine ve bu trajediden etkilenen herkese içten başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Bu zor zamanlarda düşüncelerimiz Türk halkıyla birlikte.” ifadesini kullandı.
lovakya Dışişleri Bakanı Juraj Blanar, Başbakanı Robert Fico’nun beraberindeki heyetle Ankara’ya gerçekleştirdiği resmi ziyaretten bir gün sora Bolu’daki kayak merkezinde meydana gelen korkunç trajedi nedeniyle Türk halkına içten başsağlığı dileğinde bulunduğunu belirtti.
Blanar, “Düşüncelerim olayda hayatını kaybedenlerin aileleri ve yakınlarıyla. Yaralılara acil şifa dileklerinde bulunuyorum. Bu kederli günlerde, Türk halkı ile dayanışma içindeyim.” dedi.
Bahreyn Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Bahreyn’in Türkiye ile dayanışma içinde olduğu belirtildi.
Açıklamada, Türk hükümetine, dost Türk halkına ve olayda hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifa dilendi.
Mısır Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, yangın kazasında hayatını kaybedenler için Türkiye hükümeti ve halkına en içten başsağlığı dileklerinde bulunuldu.
Yangında yaşamını yitirenlerin ailelerine içten taziyelerin sunulduğu açıklamada, yaralılara acil şifalar dilendi.
Cezayir Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, hükümete ve Türk halkına samimi taziyelerini sunduğu ve yangında yaşamını yitirenlerin aileleriyle dayanışma içinde olduğu kaydedildi.
Irak Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, yangın ve bu acı durumdan nedeniyle Irak’ın Türkiye ile dayanışma içinde olduğu belirtilerek en içten başsağlığı dileğinde bulunuldu.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de çıkan yangında hayatını kaybedenler için başsağlığı mesajı paylaştı.
BAE Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Türk hükümetine, dost Türk halkına ve olayda hayatını kaybedenlerin yakınlarına en içten taziyelerimizi sunar, yaralılara acil şifalar dileriz” ifadeleri kullanıldı.
Kuveyt Emiri Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a gönderdiği taziye mesajında, “Yangında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileriz” açıklamasını yaptı.
Ürdün Dışişleri Bakanlığı da yayımladığı taziye mesajında, “Kardeş Türkiye Cumhuriyeti hükümetine ve halkına en içten taziyelerimizi sunar, hayatını kaybedenlerin ailelerine sabır, yaralılara acil şifalar dileriz.” ifadelerini kullandı.

Dua töreninde gerilim: Trump “edepsiz piskopos”tan özür bekliyor!

Dua töreninde gerilim: Trump

ABD Başkanı Donald Trump, Washington Ulusal Katedrali’nin piskoposu Mariann Budd’ın dua töreninde verdiği vaazdan rahatsız oldu. Piskoposu “edepsiz” olarak tanımlayan Trump, özür beklediğini açıkladı. ABD Başkanı sosyal medya paylaşımında, “Dua Töreninde konuşan sözde Piskopos, radikal solcu bir Trump düşmanıydı. Uygunsuz ifadelerinin yanı sıra, tören çok sönüktü. İşinde pek de iyi değil gibi! Kendisi ve kilisesi adına halka özür borçlu!” ifadelerine yer verdi.

ABD Başkanı Donald Trump ve ekibi Washington’daki Ulusal Katedral’de geleneksel olarak düzenlenen dua törenine katıldı.
Töreni yöneten piskopos Mariann Edgar Budde vaazı sırasında, yeni başkandan “göçmen ailelere, LGBTQ bireylere ve trans çocuklara” merhamet göstermesini istedi.
Piskopos Budde, vaazın büyük bölümünde ülkedeki göçmenler konusunda katı bir tutum izlemesi beklenen başkana seslendi.
Piskopos, “Sizi ekinlerimizi toplayan, ofis binalarımızı temizleyen, çiftliklerde ve et paketleme tesislerinde çalışan, restoranlarda bulaşık yıkayan ve hastanelerde gece vardiyasına kalan insanlara karşı merhamet göstermeye çağırıyorum. Göçmenlerin hepsi suçlu değil. Vergilerini ödüyorlar ve iyi komşular.” dedi.
Trump ise, tören sonunda açıklama yaparak piskoposun vaazını eleştirdi.
ABD Başkanı, yaptığı açıklamada, “Dua töreni çok heyecan verici değildi değil mi? İyi bir tören olduğunu düşünmüyorum. Daha iyisini yapabilirlerdi.” ifadelerini kullandı.
Trump’ın en büyük destekçilerinden biri olan ve dünyanın en zengin insanı Elon Musk da sahibi olduğu sosyal medya platformu X üzerinden piskopos Budde’nin söylediklerine tepki gösterdi.
İngiliz Telgraph gazetesinin haberinde Trump’ın piskopos tarafından pusuya düşürüldüğü aktarıldı.
Bugün Truth Social platformundan yeni bir paylaşımda bulunan ABD başkanı, piskoposu “edepsiz” olarak tanımlaı ve özür beklediğini söyledi.
Trump paylaşımında, “Dua Töreninde konuşan sözde Piskopos, radikal solcu bir Trump düşmanıydı. Kilisesini çok nezaketsiz bir şekilde siyaset dünyasına soktu. Uygunsuz ifadelerinin yanı sıra, tören çok sönüktü. İşinde pek de iyi değil! Kendisi ve kilisesi adına halka özür borçlu!” ifadelerine yer verdi.

Güney Kore’de 179 can alan duvar havalimanından kaldırılacak

Güney Kore'de 179 can alan duvar havalimanından kaldırılacak

Güney Kore Ulaştırma Bakanlığı, 179 kişinin ölümüyle sonuçlanan kazada uçağın çarptığı pist sonundaki beton duvarın kaldırılacağını açıkladı. Pist bitiminde bulunan ve kazanın bilançosunu ağırlaştırdığı belirtilen beton duvar eleştiri oklarının hedefi olmuştu. Kazanın ardından sorumluluğu kabul eden üst düzey yetkililerden özür ve istifalar gelmişti.

Güney Kore’deki Muan Uluslararası Havalimanı’nda 179 kişinin hayatına mal olan uçak kazasına dair soruşturma sürüyor.
Güney Kore Ulaştırma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Jeju Air’e ait Boeing 737-800 tipi uçağın gövde üzerine iniş yaptıktan sonra yüksek hızla çarptığı lokalizatör antenlerini barındıran beton duvarın pist bitiminden kaldırılacağı duyuruldu.
Açıklamada, “Muan Uluslararası Havalimanı, mevcut beton duvarı tamamen kaldırmayı ve lokalizatörü kırılgan bir yapıda yeniden kurmayı planlıyor.” denildi.
Tayland’ın Bangkok şehrinden kalkan Jeju Air firmasına ait 7C2216 sefer sayılı Boeing 737-800 tipi uçak, 29 Aralık’ta Muan Uluslararası Havalimanı’na inişi sırasında duramayarak pist sonundaki duvara çarpmıştı.
Kazada 179 kişi hayatını kaybederken, uçaktan yalnızca 2 kabin görevlisi yaralı olarak kurtulmuştu.
Güney Kore Ulaştırma Bakanlığı, pilotun kulenin yaptığı kuş çarpması uyarısından sonra acil iniş izni istediğini ve iniş takımları kapalı şekilde gövde üzerine iniş yaptığını açıklarken, kazanın kesin nedenini belirlemek üzere soruşturma başlatılmıştı.
Kazaya karışan uçağın olaydan önceki 48 saat içinde 13 uçuş gerçekleştirdiği belirlenirken, Jeju Air facia sonrasında operasyonel güvenliği artırmak amacıyla yılın ilk çeyreğinde toplam bin 878 uçuşu askıya aldığını duyurmuştu.
Güney Kore Ulaştırma Bakanlığı ise pist bitiminde bulunan ve kazanın bilançosunu ağırlaştırdığı belirtilen beton duvar nedeniyle eleştirilerin hedefi olmuştu.

Kartalkaya yangın faciası böyle gelmiş: Can pazarının ilk anları ortaya çıktı

Kartalkaya yangın faciası böyle gelmiş: Can pazarının ilk anları ortaya çıktı

Kartalkaya Kayak Merkezi’nde 76 kişinin can verdiği otel yangınının ilk çıkış anı görüntülendi. Mahsur kalanların “İtfaiye yok mu?” çığlıkları kameralara yansıdı.

Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de çıkan yangında 76 kişi hayatını kaybetti.
Kartalkaya’daki facianın ardından otelde son durum
Yangında ihmaller zincirinin olup olmadığı araştırılırken yangının çıkış nedeni henüz belirlenemedi.
76 kişiye mezar olan otel harabeye döndü
Restoranın mutfak kısmında çıktığı iddia edilen yangında, otelin arka kısmı uçurum olduğundan dolayı müdahale ancak ön ve yan taraftan yapıldı.
Yangının çıkış anına ilişkin de ilk görüntüler ortaya çıktı.
Pencerelerden çarşafların sarkıtıldığı görülen görüntülerde can pazarı kameralara yansıdı.
Mahsur kalan vatandaşları kurtarmaya çalışan insanların telaşlı halleri dikkat çekti.
Vtandaşlar, “Bizi kurtarın” ve “İtfaiye yok mu” feryatları duyuruldu.
Bugün, otelde AFAD tarafından son kez arama çalışmaları gerçekleştirilecek.

DEM heyeti ikinci kez İmralı’ya gitti

DEM heyeti ikinci kez İmralı'ya gitti

İkinci kez İmralı Adası’na giden DEM Parti heyeti, teröristbaşı Abdullah Öcalan ile görüşüyor.

DEM Parti İmralı heyeti, terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’la ikinci kez görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulunmuştu.

Bakanlığın onayının ardından bugün İmralı Adası’na giden heyet, teröristbaşı Öcalan ile ikinci kez görüşme yapıyor.

Heyette bir önceki görüşmede de yer alan DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile Van Milletvekili Pervin Buldan bulunuyor.

DEM Parti’den yapılan açıklamada da, İmralı heyetinin bugün yeniden İmralı Adası’na gideceği belirtilerek, “Görüşme heyeti bir önceki heyetle aynıdır.” denilmişti.

Öcalan ile yapılan görüşmenin ardından heyetten yazılı bir açıklama yapılması bekleniyor.

İLK GÖRÜŞME SONRASI AÇIKLAMA: “UMUT VERİCİ”

En son 28 Aralık 2024’te İmralı’ya giden heyet, görüşmenin ardından 7 siyasi parti ile görüşme gerçekleştirmişti.

Heyet daha sonra tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile görüşmüştü. Ziyaretlerin ardından yazılı açıklama yapan heyet görüşmeleri ”umut verici” olduğunu açıklayıp ”Çözüm için ortak irade” olduğunu söylemişti. SÜREÇ BAHÇELİ’NİN ÇAĞRISIYLA BAŞLADI

Süreç MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024’te yaptığı çağrı ile başlamıştı. Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı açıklamada “Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuşsun, terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, ‘umut hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın.” ifadelerine yer vermişti. Devlet Bahçeli, bu açıklamasından kısa bir süre sonra ise DEM Parti heyetine İmralı’ya gitmesi için izin verilmesi çağrısı yapmıştı. 26 Kasım 2024 tarihinde DEM Parti, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’la İmralı’da görüşme yapabilmek için Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulunmuştu. 9 Aralık 2024’te Bahçeli, TBMM’deki bütçe görüşmelerinde, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın yeni bir başlangıç çağrısında bulunan konuşmasının ardından Bakırhan’ı alkışlamıştı. Bakırhan konuşmasında, “2025 yılında, Cumhuriyetin 103. yılında yeni bir başlangıç yapabiliriz. Bu Meclis, Demokratik Cumhuriyetin kuruculuğunu üstlenme şansına sahiptir. 85 milyonun kendisini ait hissedeceği bir ülkeyi var etme onuru bu Meclis’e ait olsun.” ifadelerini kullandı. 27 Aralık 2024’te Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, DEM Parti’nin görüşme talebine olumlu yanıt verildiğini açıkladı.

Kartalkaya’daki yangın faciasında 9 kişiye gözaltı

Kartalkaya'daki yangın faciasında 9 kişiye gözaltı

Bolu’daki Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan Grand Kartal Otel’de yaşanan yangın felaketine ilişkin soruşturma sürüyor. Yangın felaketine ilişkin şu ana kadar 9 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında otelin işletmecisi de bulunuyor.

Son dakika haberi! Türkiye yangın felaketine kurban verdiği canlara ağlarken, faciaya ilişkin soruşturma da sürüyor. Bolu’nun ünlü kayak merkezi Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de yaşanan felakete ilişkin soruşturma kapsamında şu ana kadar 9 şüpheli gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında otelin sahibi de bulunuyor. Soruşturma kapsamında Bolu Cumhuriyet Başsavcısı ile 5 cumhuriyet savcısı ve başsavcılığın belirlediği bilirkişi heyeti görev yapıyor. Heyet, yangının sebebi, ihmal ve kusurlara ilişkin incelemelerini sürdürüyor.

Bolu“NE İHMAL VARSA HAKİKAT ORTAYA ÇIKACAK” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, mülkiye başmüfettişinin de yangının yaşandığı Kartalkaya’ya geldiğini söyledi. Yerlikaya, otelin ilk gününden bugününe tüm sürecin ayrıntılı şekilde incelendiğini anlattı. Bakan Yerlikaya, “Yapılması gereken, olması gereken yasal prosedürle ilgili ne kusur, ihmal varsa bilin ki bu idari soruşturma sonucunda, bu hakikat ortaya çıkacak ve aziz milletimizle bunu hep birlikte paylaşacağız.” diye konuştu. Kartalkaya’daki facianın ardından otelde son durum

Yalnızlığa dayanamayan depresyondaki balık, karton insanlarla hayata döndü!

Yalnızlığa dayanamayan depresyondaki balık, karton insanlarla hayata döndü!

Japonya’nın Güney’inde yer alan Shimonoseki şehrindeki Kaikyokan Akvaryumu’nda yaşayan bir güneş balığı, depresyona girerek yemek yemeyi reddetti. Tadilat nedeniyle akvaryumun geçici olarak kapatılması, balığın davranışlarını tamamen değiştirdi. Personel, balığı hayata döndürmek için sıra dışı bir yönteme başvurdu.

2024’ün Aralık ayında tadilat için kapatılan Japonya’daki  Kaikyokan akvaryumu, çoğu deniz canlısı için sakin bir ortam yaratmış olsa da, bir güneş balığı için bu durum tam tersi bir etki yaptı.
Normalde ziyaretçilerle camın arkasından etkileşim kurmayı seven balık, kapatılmanın ardından su tankının kenarına yaslanarak hareketsiz kaldı ve yemek yemeyi kesti.
Akvaryum çalışanları, sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda balığın davranışlarındaki bu ani değişikliğe dair “Önce sindirim sorunu sandık, ancak galiba yalnızlıktan kaynaklanıyor. Çalışanlarımızdan biri ‘Ziyaretçileri özlemiş olabilir mi?’ dedi. İlk başta inanmadık ama şimdi düşününce doğru gibi görünüyor!” ifadelerine yer verdi.
Balığı neşelendirmek için farklı yöntemler deneyen akvaryum personeli, çareyi oldukça yaratıcı bir fikirde buldu. Çalışanlar, kartondan insan figürleri hazırlayarak tankın yanına yerleştirdi. Bu dokunaklı çözüm işe yaradı!
Ertesi gün balığın normale döndüğünü gören personel, sevincini sosyal medyada şu sözlerle paylaştı: “Bir umutla maketleri tanka koyduk ve mucizevi bir şekilde işe yaradı! Balığımız eski enerjisine kavuştu.”
Ziyaretçilerin ilgisini özlediği anlaşılan güneş balığı, karton insanlarla kurduğu bu “yeni bağ” sayesinde depresyondan çıktı. Şimdi akvaryum çalışanları, balığın keyfini yerinde tutmak için alternatif çözümler üzerinde çalışıyor.

72 bin kişilik araştırma: Pandemi sonrasında dünya bilime ne kadar güveniyor?

72 bin kişilik araştırma: Pandemi sonrasında dünya bilime ne kadar güveniyor?

Bilim insanları, pandemi sonrası bilime duyulan güveni ölçmek için kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Dünya genelinde 68 ülkeden 72 bin kişinin katıldığı araştırma, bilime olan güvenin yüksek olduğunu, ancak eleştiri ve diyalog ihtiyacının sürdüğünü ortaya koydu.

Zürih Üniversitesi ve ETG Zürih’ten 241 bilim insanı öncülüğünde pandemi sonrası bileme duyulan güven ölçüldü. 68 ülkeden yaklaşık 72 bin kişinin katıldığı bu kapsamlı çalışma sonucunda bilime olan güvenin hala yüksek olduğu belirlendi.
Araştırmayı yöneten akademisyenlerden Viktoria Cologna, elde edilen verilerin büyük çoğunlukta bilime duyulan güvenin görece yüksek olduğunu belirtti.
Cologna, “Sonuçlarımız, bilim insanlarına duyulan güvenin birçok ülkede güçlü olduğunu ve toplumun bilim insanlarının daha aktif roller üstlenmesini istediğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Çalışmanın 5 üzerinden yaptığı değerlendirmede, bilime duyulan güvenin ortalaması 3,62 olarak ölçüldü.
Katılımcıların bilim insanları hakkındaki görüşleri ise dikkat çekici:
Nitelikli: Yüzde 78Dürüst: Yüzde 57Halkın iyiliğiyle ilgili: Yüzde 56Ancak, bilim insanlarının başkalarının fikirlerine değer verdiğini düşünenlerin oranı sadece yüzde 42 ile sınırlı kaldı.
Araştırmada halkın bilime dair öncelikleri de sıralandı. Toplumlar, bilimin toplum sağlığını geliştirme, enerji sorunlarını çözme ve fakirliği azaltma gibi alanlara öncelik vermesini isterken, savunma sanayi ve askeri teknoloji geliştirme konularında ise mesafeli durmayı tercih etti.
Çalışmaya liderlik eden bir diğer isim, Niels G. Mede, bilime duyulan güvenin bazı noktalarda kişisel önceliklerle örtüşmediğine dikkat çekti. Mede, “Sonuçlarımız, birçok kişinin bilimin önceliklerini kendi ihtiyaçlarıyla uyumlu bulmadığını hissettiğini gösteriyor. Bilim insanlarının bu tür yorumları ciddiye alıp halkla daha açık bir diyalog kurmasının yollarını araması gerekiyor” dedi.
Araştırma, bilime güven konusunda farklı ülkeler ve gruplar arasında dikkat çeken ayrışmalar olduğunu da ortaya koydu. Çoğu ülkede siyasi görüş ile bilime güven arasında bir bağ görülmezken, Batı ülkelerinde sağ görüşlü bireylerin bilime güven oranlarının sol görüşlü bireylere göre daha düşük olduğu kaydedildi.

Yasaklar ülkesi olarak biliniyor: Bu ülkede sifon çekmemek yasak

Yasaklar ülkesi olarak biliniyor: Bu ülkede sifon çekmemek yasak

Singapur, dünyanın en temiz ve düzenli ülkelerinden biri olarak bilinir. Ancak bu ünün arkasında çok sayıda ilginç ve katı yasak bulunur. Bu yüzden Singapur, bazen “Yasaklar Ülkesi” olarak anılır. Singapur’daki bu kurallar, her ne kadar ilk bakışta katı ve sınırlayıcı görünse de, aslında ülkenin düzenli, temiz ve güvenli bir yer olmasını sağlamaktadır. Bu nedenle, birçok kişi bu kuralları, toplumda düzeni koruyan ve insanların birlikte huzur içinde yaşamasını sağlayan birer toplumsal sözleşme olarak görmektedir.

Singapur denilince çoğu kişinin aklına hemen sıkı kurallar ve yasaklar gelir. Ancak bu kurallar, bazılarına göre yasaklardan çok, toplumsal düzeni ve yaşanabilir bir çevreyi korumak amacıyla konulmuş kurallar olarak görülmektedir. Singapur’da sakız çiğnemekten çöp atmaya, asansöre işemekten çıplaklığa kadar pek çok davranış sıkı şekilde düzenlenmiştir. Özellikle yere tükürmek, sokakta su dışında bir içecek içmek gibi eylemler oldukça sert cezalarla karşılanabilir.
Singapur’da sakız çiğnemek ve satın almak neredeyse tamamen yasaktır. 1992 yılında yürülüğe giren bu yasak, kamu alanlarını temiz tutmak amacıyla getirilmiştir. Tıbbi amaçlı sakızlar ise sadece eczanelerden ve doktorların önerisiyle satılabilir.
Singapur’da yere çöp atmak çok ciddi bir suçtur ve bin dolara kadar para cezası uygulanabilir. Çevre temizliği konusunda son derece hassas olan ülkede, kamu düzeni ve temizlik bu tür kurallarla sıkı bir şekilde korunur.
Kamu alanlarında tükürmek de Singapur’da yasaktır. Bu davranışın cezası 500 dolara kadar çıkabilir. Toplum sağlığı ve kamu hijyenini koruma amacı taşıyan bu yasak, ülkenin düzenli ve temiz kalmasına katkıda bulunur.
Singapur’da kamu alanlarında sigara içmek sınırlandırılmıştır ve özel olarak belirlenmiş sigara içme alanları dışında sigara içmek yasaktır. Bu kurala uymayanlar ciddi para cezalarıyla karşı karşıya kalabilir.
Singapur’da umumi tuvaletlerde sifonu çekmeden çıkmak yasaktır ve bu kuralı ihlal edenler para cezasıyla karşı karşıya kalabilir. Kamu hijyeninin korunması amacıyla getirilen bu yasak, ülkenin temizliğine önem veren politikalarından biri olarak dikkat çeker.
Singapur’da asansörlerde idrar yapmak kesinlikle yasaktır. Bu tür olayların önüne geçmek için asansörlerde idrar sensörleri bulunur. Sensörler idrarı algıladığında asansör kapıları kilitlenir ve polis gelene kadar açılmaz.

Batı Şeria ablukada: İsrail’den operasyon, yerleşimcilerden maskeli baskın

Batı Şeria ablukada: İsrail'den operasyon, yerleşimcilerden maskeli baskın

Gazze’de 15 ay süren saldırıların ardından ateşkes ilan edildi. Ancak İsrail, bu kez de oklarını Batı Şeria’ya çevirdi. Terörle mücadele iddiasıyla “Demir Duvar” operasyonunu başlattığını duyuran İsrail, onlarca Filistinli’nin hayatını kaybetmesine neden oldu. İsrailli yerleşimcilerin Filistin köylerine düzenlediği baskınlar ise bölgede tansiyonu yükseltti. Yerleşimcilerin yüzlerinde maske ve ellerinde yanıcı maddelerle köylere saldırdığı ortaya çıkarken, İsrail güçleri baskını doğruladı. Batı Şeria’da süren şiddet ve İsrail’in Cenin’deki “askeri operasyonu” yeni soru işaretleri ve endişeleri beraberinde getirdi.

İsrail ordusu dün Batı Şeria’nın kuzeyindeki Cenin Mülteci Kampı’na bir askeri operasyon başlattığını duyurdu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Cenin’deki saldırıların bölgedeki “terörizmi ortadan kaldırmayı” amaçladığını iddia etti. Operasyonun “Demir Duvar” olarak adlandırıldığı aktarıldı.
Filistinli direniş hareketi Hamas, Batı Şeria’daki Filistinlilere, saldırıya karşılık olarak İsrail güçlerine karşı çatışmaları tırmandırma çağrısında bulundu.
Filistin resmi haber ajansı Wafa, İsrail savaş uçaklarının Cenin’i vurduğunu, keskin nişancılar ve zırhlı araçlar da dahil olmak üzere İsrail güçlerinin şehrin mülteci kampını kuşattığını ve ambulansların içeri girmesini engellediğini bildirdi.
Yerel gazetecilerin videoları, buldozerler de dahil olmak üzere çok sayıda zırhlı aracın Cenin’e girdiğini gösterdi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilciliğine aday gösterdiği Elise Stefanik, İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria’da “İncil’den doğan bir hakkı” olduğunu savundu.
Stefanik, Filistinlilerin kendi devletlerini kurma hakkı konusunda olumlu cevap vermedi.
Gazze ateşkesine karşı çıkan aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria’da güvenliğin ülkenin “savaş hedeflerine” eklendiğini söyledi.
Smotrich, Gazze ateşkesi nedeniyle İsrail hükümetinden ayrılmayı düşünmüştü ancak Netanyahu’dan İsrail’in askeri operasyonlarına devam edeceğine dair güvence altıktan sonra kabinede kalmaya karar verdi.
Görevden ayrılan İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ise, ordunun işgal altındaki Batı Şeria’da “önemli operasyonlara hazır olması gerektiğini” söyledi
Geçtiğimiz günlerde 40 kadar “maskeli” yerleşimci, kuzeydeki Kalkilya kentindeki Filistinlilerin köylerine saldırdı. Filistinlilere ait çok sayıda ev, iş yeri ve araç kundaklandı.
Kalkilya kentinde yaşayanlar, silahlı yerleşimcilerden oluşan büyük bir grubun kasabadaki araçları ve dükkanları ateşe verdiğini, evlere taş ve molotof attığını aktardı.
Uluslararası toplum, son yıllarda giderek artan ve çoğunlukla cezasız kalan yerleşimci şiddetine engel olmakta yetersiz kalıyor.
IDF bugün konuya ilişkin açıklama yaptı ve baskına onlarca İsrailli yerleşimcinin katıldığını doğruladı.
Ancak olayla ilgili şimdiye kadar herhangi bir tutuklama gerçekleştirilmedi.