Brezilya’da köprü çöktü: 2 kişi öldü, 16 kişi kayboldu

Brezilya'da köprü çöktü: 2 kişi öldü, 16 kişi kayboldu

Brezilya’da bir nehir üzerindeki köprünün çökmesi sonucu 2 kişi hayatını kaybetti, 16 kişi ise kayboldu.

Brezilya basınında yer alan habere göre, ülkenin kuzeyindeki Maranhao ve Tocantins eyaletlerini birbirine bağlayan Juscelino Kubitschek de Oliveira Köprüsü çöktü. Olayda 2 kişinin cansız bedenine ulaşılırken, kayıp 16 kişiyi arama çalışmaları sürüyor. Yetkililer, köprünün çökmesiyle 4 kamyon, 2 otomobil ve 2 motosikletin nehre düştüğünü açıkladı. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, köprünün çökme anı kaydedildi. Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı diledi ve konunun yakından takip edildiğini belirtti.

Akdeniz’de Rus kargo gemisi battı

Akdeniz'de Rus kargo gemisi battı

Rusya Dışişleri Bakanlığı, bir Rus kargo gemisinin Akdeniz açıklarında battığını duyurdu. Gemide bulunan 16 mürettebat üyesinden 2’sinin kaybolduğu belirtildi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı, Akdeniz’de bir Rus kargo gemisinin battığını açıkladı. Geminin makine dairesinde meydana gelen patlamanın ardından battığı belirtildi. “Ursa Major” isimli gemide bulunan 16 mürettebattan 14’ünün kurtarıldığı belirtilen açıklamada, 2 kişinin ise kayıp olduğu aktarıldı.

Konyaspor’un forvetleri son vuruşta yok: 18’de 1!

Konyaspor'un forvetleri son vuruşta yok: 18'de 1!

Konyaspor, Trendyol Süper Lig’in ilk yarısında 18 kez gol sevinci yaşarken, bu gollerin sadece 1 tanesi forvetlerden geldi.

Konyaspor, Trendyol Süper Lig’in ilk yarısını 16 maçta 5 galibiyet, 5 beraberlik ve 6 mağlubiyet sonucu elde ettiği 20 puanla 10. sırada tamamladı.

Rakip ağları 18 kez sarsan Konya ekibi, kalesinde ise 23 gol gördü. Konyaspor’un attığı 18 golden ise sadece 1 tanesi forvetlerden geldi. Takıma, yaz transfer döneminde katılan Umut Nayir, 15 mücadelede forma giyerken, 1 gol atma başarısı gösterdi. Takıma bu sezon katılan forvet Blaz Kramer de 12 maçta 1 asist, Melih Bostan ise 2 mücadelede top koştururken skora katkı sağlayamadı.

Yeşil-beyazlı ekipte sağ kanat oyuncusu Alassene Ndao 4 gol, orta saha oyuncusu Pedrinho ve Danijel Aleksic 3 gol, başarılı savunmacı Adil Demirbağ ve orta saha Marko Jevtovic 2’şer gol, Oğulcan Ülgün, Hamidou Keyta ve Yusuf Erdoğan ise 1’er defa rakip fileleri havalandırdı.

Öte yandan Ziraat Türkiye Kupası eleme turlarında Melih Bostan 3 maçta 5 gol, Blaz Kramer 1 karşılaşmada 2 gol ve Umut Nayir de 1 müsabakada 1 gol atma başarısı gösterdi.

Balıkesir’de patlayıcı fabrikasında yangın: 12 can kaybı, 4 yaralı

Balıkesir'de patlayıcı fabrikasında yangın: 12 can kaybı, 4 yaralı

Balıkesir’de patlayıcı üretimi yapan fabrikada patlama meydana geldi. Patlamada, 12 kişi hayatını kaybederken 4 kişi ise yaralandı. NTV canlı yayınında açıklamalarda bulunan Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, patlamanın kapsül üretim bölümünde patlama olduğunu ve binanın çöktüğünü dile getirdi. Ustaoğlu, yangının kontrol altına alındığını ve soğutma çalışmalarının devam ettiğini bildirdi. NTV yayınına bağlanan Balıkesir Belediye Başkanı Ahmet Akın, patlamanın gerçekleştiği bölgede 15 kişinin çalıştığını söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, patlamayla ilgili Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmış olup bir başsavcıvekili koordinesinde 4 Cumhuriyet savcısı görevlendirildiğini dile getirdi.

Kavaklı köyünde patlayıcı üretilen fabrikada patlama meydana geldi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, patlamada 12 kişi hayatını kaybederken 4 işçinin de yaralandığını duyurdu.
Yaralılar, yapılan müdahalenin ardından hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı.
Çıkan yangın sebebiyle bölgeye çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Ekiplerin soruşturması sürüyor.
Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, NTV canlı yayınında yaptığı açıklamada patlayıcı üretimi yapılan fabrikanın kapsül üretim alanında patlama yaşandığını dile getirdi.
Ölen ve yaralananlar olduğunu dile getiren Vali Ustaoğlu, “ZSR patlayıcı üretim tesisinde bir patlama meydana geliyor. Patlama meydana geldikten sonra binada çökme oluştu. Şu anda tüm ekiplerimiz burada.” dedi.
İlk belirlemelere göre şu anda içeride kimsenin olmadığını dile getiren Vali Ustaoğlu, “Yangın kontrol altına alındı. İlk belirlemelere göre sabotaj ihtimali yok.” dedi.
Ustaoğlu, soğutma çalışmalarının devam ettiğini belirtti.
Patlamanın etkisiyle kompozit parçaları fabrikanın dışına savruldu.
Patlama çok geniş bir alana yayıldı.
Fabrikanın, merkeze 20-25 kilometre uzaklıkta dağlık bir alanda yer aldığı öğrenildi.
Olaya ilişkin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, patlamayla ilgili Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmış olup bir başsavcıvekili koordinesinde 4 Cumhuriyet savcısı görevlendirildiğini dile getirdi.
Tunç, soruşturmanın çok yönlü ve titizlilikle sürdürüldüğünü ifade etti.
NTV yayınına bağlanan Balıkesir Belediye Başkanı Ahmet Akın, içerideki bütün işçilerin çıkarıldığını ifade etti.

90 yaşındaki kadın halterde tarih yazdı

90 yaşındaki kadın halterde tarih yazdı

Tayvan’da 70 yaş üstü sporcular için sıra dışı bir halter müsabakası düzenlendi. Birkaç yıl önce spora başlamasına karşın 90 yaşında 45 kilo ağırlık kaldıran Tayvanlı kadın ilgi odağı oldu.

Tayvan’da düzenlenen yaşlılar arası halter şampiyonasında, 90 yaşındaki Çeng Çen, 45 kilogramlık ağırlığı kaldırarak izleyenleri büyüledi. Kamburluk ve hareket kısıtlılığı yaşayan Çeng, birkaç yıl önce başladığı sporla hem sağlığını hem de yaşam kalitesini geri kazandı. “KENDİNİZİ ZORLAMADAN SPOR YAPIN”

Taipei’de düzenlenen müsabakada altıgen halter barı kullanarak deadlift yapan Çeng, sporun hayatını nasıl değiştirdiğini anlattı. “Kamburdum, ayakta dik duramıyordum. Spor sayesinde sağlığıma kavuştum,” diyen Çeng, tüm yaşlıları egzersiz yapmaya teşvik etti. PARKİNSONA KARŞI SPORUN GÜCÜ

Torununun yönlendirmesiyle parkinson hastalığına karşı spor yapmaya başlayan Çeng, ilk başlarda zorlandığını ancak zamanla kaslarının güçlendiğini belirtti. “Hafif ağırlıklarla başladım ve yavaş yavaş artırdım. Artık omuzlarım ve kollarım hafiflemiş gibi hissediyorum” diyerek spora olan tutkusunu dile getirdi. YAŞLILAR İÇİN ÖZEL EGZERSİ 

Spor eğitmenleri, altıgen bar ile yapılan deadlift egzersizinin yaşlı bireylerde kas kaybını önlediğini ve düşme riskini azalttığını ifade ediyor. 

Tayvan’da düzenlenen bu sıra dışı yarışma, yaşlıların fiziksel aktiviteyle sağlıklı ve zinde bir yaşam sürdürebileceğini kanıtlayan bir örnek oldu.

Ünlü peynir markası marketlerden toplatılıyor: Ölümcül bakteri taşıdığı ortaya çıktı, ”Hemen imha edin” çağrısı

Ünlü peynir markası marketlerden toplatılıyor: Ölümcül bakteri taşıdığı ortaya çıktı, ''Hemen imha edin'' çağrısı

Gıda Standartları Ajansı, Kuzey İrlanda’da satışa sunulan Wicklow Farmhouse markasına ait bazı peynir çeşitlerinin toplatılmasına karar verdi. Yetkililer, firmaya ait cheddar ve brie peynirlerinde ölümcül bir bakteri olan ”Listeria monocytogenes” tespit edildiğini açıkladı.

FSA, Wicklow Farmhouse tarafından üretilen ve Aldi şubelerinde satılan brie ve cheddar peynirlerinin, Listeria monocytogenes bakterisi taşıdığını duyurdu.
Listeria bakterisi, grip benzeri semptomlara yol açmasının yanı sıra menenjit ya da sepsis gibi ciddi komplikasyonlara da neden olabilir. Listeria bakterisi; yaşlılar, küçük çocuklar, kanser hastaları, hamileler ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler için çok daha tehlikelidir. Uzmanlar, listeria bakterisine yakalanan hamile kadınların beşte birinin düşük ya da ölü doğum yapma riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor.
Firmanın marketlerden toplatılan peynir çeşitleri arasında Ballykilty Baking Brie, St Killian Cheese, Wicklow Ban, Wicklow Blue Brie, Wicklow Farmhouse Cheddar Wedge, Wicklow Gold Tomato Herb ve Drunken Saint yer alıyor. Bu peynirler, daha çok İrlanda genelindeki satış noktalarında piyasaya sunuluyordu.
Gıda Güvenliği Ajansı, Wicklow Farmhouse Cheese tarafından üretilen peynirlerin raflardan kaldırılması veya imha edilmesi gerektiği konusunda uyarıda bulundu.
Yetkililer, ürünleri satın alan kişilerin peynirleri geri getirmelerini tavsiye ederken; para iadesinin, fiş gösterme zorunluluğu olmadan yapılacağı belirtildi. Ayrıca Dunnes mağazalarına ait bazı pişmiş etlerde de Listeria riski bulunduğu açıklandı.
Listeria, Listeria monocytogenes adlı bakterinin neden olduğu, genellikle gıda kaynaklı bir enfeksiyondur. Bu bakteri, toprak, su ve bazı hayvanların bağırsaklarında doğal olarak bulunur ve insanlara genellikle kontamine olmuş gıdalar yoluyla bulaşır. Listeria, vücuda girdikten sonra çoğunlukla mide bulantısı, ishal, ateş ve kas ağrıları gibi hafif semptomlarla başlar, ancak bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde veya hamile kadınlarda daha ciddi sorunlara yol açabilir. Özellikle hamilelik sırasında, enfeksiyon fetüsü etkileyebilir ve erken doğum, düşük veya beyin hasarına yol açabilir.
Listeria enfeksiyonunun başlıca yayılma yolları arasında çiğ etler, pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri, hazır yemekler ve yıkanmamış sebzeler bulunur. Bakteri, soğuk ortamlarda da çoğalmaya devam edebilir, bu yüzden buzdolabı sıcaklıklarının doğru ayarlanması önemlidir. Enfeksiyon tedavi edilmezse ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğinden, genellikle antibiyotiklerle tedavi edilir. Erken teşhis, komplikasyonları önlemek için büyük önem taşır.
Listeria enfeksiyonunun önlenmesi için, özellikle gıda hazırlama sırasında hijyen kurallarına dikkat edilmesi, çiğ etlerin iyi pişirilmesi ve süt ile süt ürünlerinin pastörize edilmesi gereklidir. Ayrıca, sebzeler ve meyveler iyice yıkanarak tüketilmelidir. Bu şekilde, bakterinin insanlara bulaşma riski azaltılabilir.

Suriye’de rejim korkusu: Şifreli dil geliştirmişler!

Suriye'de rejim korkusu: Şifreli dil geliştirmişler!

Suriye’de 13 yıldır devam eden iç savaş, muhalif grupların Beşar Esad rejimini devirmesiyle sona erdi. Esad rejiminin düşmesinin ardından Suriyeliler, yıllardır devam eden baskı ve şiddet ortamını anlattı. Kafelerde, taksilerde ve pazarlarda -hatta kendi evlerinin oturma odalarında bile- çoğu kişi özgürce konuşamıyordu. Doğaçlama yapan Suriyeliler, her şeyi fark edilmeden tartışmalarına olanak tanıyan “şifreli bir dil” geliştirdi. Bu dil zamanla Suriye sokaklarına yayıldı ve ezilen halkın birbirine yoldaşlık yapmasını sağlayan bir iletişim aracı haline geldi. Şifreli dil sadece sivillerle sınırlı kalmadı. Rejim destekçileri de kendi uğursuz sözlüğünü kullanıyordu. İşte Esad rejiminin korku imparatorluğu ve bu imparatorluğun şifreli sözlüğü…

Suriyeliler onlarca yıldır bir nesilden diğerine şu uyarıyı aktardı: “Yerin kulağı vardır.”
Kafelerde, taksilerde ve pazarlarda -hatta kendi evlerinin oturma odalarında bile- çoğu kişi özgürce konuşamıyordu.
Esad rejimi, etkisini sürdürmek için korku ekti, bu korkunun kökleri sivil yaşamın her alanına yayıldı. Halk, Beşar Esad’ın gizli polis güçleri tarafından duyulabileceğinden korkuyordu.
Temizlik görevlilieri, çöp toplayıcıları, balon satıcıları, iş arkadaşları -herkes muhbir olabilirdi.
Bu baskı ortamında Suriyeliler doğaçlama yaptı. Günlük hayattan aileleri için duydukları korkulara, hatta rejimin örtülü eleştirilerine kadar her şeyi tartışmalarına olanak tanıyan “şifreli bir dil” geliştirdiler.
Bu dili aile ve arkadaşları arasında kullanıldılar.
Esad rejiminin düşmesinin ardından Amerika merkezli Washington Post gazetesine konuşan 49 yaşındaki Maysoun, bu şifreli dili anlattı.
Rejim hakkında konuşmanın çok tehlikeli olduğnu belirten Maysoun, “Bir şey hakkında sızlanmak istediğimizde parmağımızla taklit eder ve tavanı işaret ederek hükümeti gösterirdik.” ifadelerini kullandı.
Suriyeliler, yakın çevrelerindeki birinden şüphelendikleri zaman, “Bu kişinin el yazısı çok güzel” diyorlardı. Bu tabir, “Bu kişi muhbir” anlamına geliyordu.
Suriye’de insanların halka açık yerlerde “dolar” kelimesini bile kullanmadığı aktarıldı.
İnsanlar dolar yerine “yeşil” diyordu. Yetkililer bunu fark ettiğinde, “maydanoz” veya “nane” gibi diğer yeşil terimlerle değiştirdiler.
Esad yönetiminin büyük bir bölümünde, yerel poundun döviz kurunu kontrol etmek amacıyla yabancı para ticareti yapmak yasadışıydı.
Beşar Esad’ın babası Hafız Esad iktidara geldikten sonra çoğu Suriyeli için tutuklanma korkusu yaygın bir endişe haline geldi.
O zamandan sonra, hapishaneye girmekten “teyzenizin evine gitmek” olarak bahsetmeye başladılar.
Şifreli dil sadece sivillerle sınırlı değildi. Esad rejimi kendi uğursuz sözlüğünü kullanıyordu.
Suriye’nin gizli polisi Muhaberat, birini sorgulamak veya cezalandırmak için çağırmak amacıyla onları “bir fincan çay” içmeye davet ederdi.
“Kiminle konuştuğunu biliyor musun?” ifadesi ise birinin Esadlara yakın olduğunu belirtmek için kullanılan bir tabirdi.
Esad’ın iktidardan ayrılmasının ardından bile onlarca yıldır yaşanan korku etkisini sürdürüyor.
13 yıllık iç savaşın ardından özgürleşen halk, zincirlerinden yavaş yavaş arınarak umutla baktıkları bir geleceğe hazırlanıyor.

40 yaşındaki kadın 4 litre su içti: Nöbet geçirip bilincini kaybetti

40 yaşındaki kadın 4 litre su içti: Nöbet geçirip bilincini kaybetti

Sağlıklı bir vücuda sahip olmak için her gün düzenli olarak vücudunuzun ihtiyacı kadar su içmelisiniz. Uzmanlar genellikle gün içerisinde 2-3 litre su içilmesi gerektiğini söylüyor. Ancak aşırı su içmek vücudunuzu tehlikeye sokabilir.

Su bir yaşam kaynağıdır ve vücut sağlığını korumak için su içmek büyük önem taşır. Ancak aşırı su tüketimi bazı sorunları da beraberinde getirebilir.
İlginç vakaları sosyal medya hesabından paylaşmasıyla tanınan Dr. Sudhir Kumar, yakın zamanda bir kadının detoks için sabahları 4 litreye kadar su içtiği bir gönderi paylaştı.
Dr. Sudhir Kumar’ın X’te yazdığı vakayı paylaşarak: 40 yaşındaki Rajni’ye (isim değiştirildi) vücudunu detoksifiye etmek için sabahları su içmesi söylendi. Sabah uyandıktan sonra fazla su içmenin vücudundaki tüm atıkları temizleyeceği ve onu daha sağlıklı hale getireceği iddia edildi. Ayrıca cildinin de gençleşeceği iddia edildi.
40 yaşındaki kadın tavsiyeyi ciddiye aldı ve uyandıktan sonra sabah yaklaşık 4 litre su içti. Bir saat içinde baş ağrısı, mide bulantısı ve bir kez kusma yaşadı. Birkaç dakika sonra kafası karışmış ve yönünü kaybetmiş hissetti, bunu bir nöbet ve bilinç kaybı izledi.
Dr. Sudhir, kadının serum sodyum seviyesinin 110 mmol/L’ye düştüğünü, normal aralığın 135-145 olduğunu açıklıyor.
“Rajni yoğun bakıma kaldırıldı ve hiponatremi sonraki 3 gün içinde düzeltildi. Tedaviye yanıt verdi ve zihinsel durumu 24 saat içinde normale döndü. 4. gün taburcu edildi,” diye yazıyor.
Sağlıklı bir vücut için bir kişinin içmesi gereken su miktarı yaş, kilo, iklim ve aktivite seviyeleri gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. Bu, birçok insan için iyi bir başlangıç ​​noktasıdır ve çoğu günlük aktivite için yeterli hidrasyonu sağlar.Ancak, bireysel hidrasyon ihtiyaçları değişebilir. Örneğin, düzenli egzersiz yapan veya sıcak iklimlerde yaşayan kişiler, ter yoluyla sıvı kaybını telafi etmek için daha fazla suya ihtiyaç duyabilir.
Öte yandan, daha fazla kafein veya alkol tüketenler, susuzlaştırıcı etkilerini dengelemek için ek suya ihtiyaç duyabilir. Benzer şekilde, hamile veya emziren kadınların vücut fonksiyonlarını ve süt üretimini desteklemek için daha fazla su ihtiyacı vardır
Vücudunuzu dinlemek önemlidir. Susuzluk, vücudunuzun suya ihtiyacı olduğunu gösteren doğal bir işarettir ve idrar rengi hidrasyon durumunun iyi bir göstergesi olabilir.
Berrak veya açık sarı idrar genellikle uygun hidrasyonu gösterirken, koyu sarı veya kehribar idrar susuzluğu gösterir. Vücudun iyi sulanmasını ve optimum şekilde çalışmasını sağlamak için, bir kerede aşırı su içmek yerine gün boyunca su alımını dengelemek önemlidir.

Yılbaşı gecesi masanın altında 12 üzüm yemek ne anlama geliyor? 100 yıllık gelenek

Yılbaşı gecesi masanın altında 12 üzüm yemek ne anlama geliyor? 100 yıllık gelenek

Dünyada milyonlarca kişiye umut kapısı olan yaygın bir inanışa göre, hayatına aşk, para, huzur ve sağlık çekmek isteyen bireyler, yeni yıl gecesi masanın altında 12 üzüm yemek zorunda. 1880’li yıllarda ortaya çıktığı tahmin edilen bu ritüel nedeniyle, birçok kişi şimdiden manavlarda üzüm aramaya başladı.

Yılbaşı gecesi, masanın altında 12 üzüm yemek, bazı kesimler tarafından batıl bir inanç olarak görülse de, milyonlarca kişi bu ritüel sayesinde hayallerine kavuşabileceğini düşünüyor.
Bu ilginç geleneğin tam olarak ne zaman başladığı bilinmese de, 1880’lerde İspanyollar ve Fransızlar tarafından ortaya çıktığı tahmin ediliyor. Günümüzde hala Barselona, Madrid ve Bilbao gibi büyük şehirlerde, insanlar bir araya gelerek masanın altında 12 üzüm yiyor ve yeni yıl için hep birlikte geri sayım yapıyor.
Sıra dışı ritüelde, gece yarısı her biri bir ayı simgeleyen 12 üzüm yenir. Her üzüm, o ay için dilek tutma veya niyet belirleme fırsatı sunar. Peki, bu geleneğin sırrı nedir? İyi şansı ve bereketi garanti altına almak için 12 üzümü bir masanın altında oturarak yemek gerekir. Bazı TikTok kullanıcıları, bu adımın ritüelin ayrılmaz bir parçası olduğunu savunsa da, zorunlu olmadığını söyleyenler de var.
Son zamanlarda, çeşitli sosyal medya platformları sayesinde ilgi gören bu gelenek, aşkı arayan kişiler için de ilham kaynağı oldu. Bazı inanışlara göre, bu ritüel yalnızca dileklerinizi gerçekleştirmekle kalmıyor, kötü enerjileri ve negatif ruhları da çevrenizden uzaklaştırıyor.