Milli judocu Emre Yazgan son yolculuğuna uğurlandı

Milli judocu Emre Yazgan son yolculuğuna uğurlandı

Erzurum’da çığ düşmesi sonucu hayatını kaybeden milli judocu Emre Yazgan, memleketi Trabzon’da son yolculuğuna uğurlandı.

Erzurum’un Palandöken Dağı’nda meydana gelen çığda yaşamını yitiren milli sporcu Emre Yazgan, memleketi Trabzon’un Maçka ilçesinde toprağa verildi.
Kocaeli’ndeki cenaze törenin ardından uçakla Trabzon Havalimanı’na gelen Yazgan’ın cenazesi, ilçeye bağlı Yukarıköy Mahallesi’ndeki Yukarıköy Merkez Cami’ne getirildi.
Öğle vaktine müteakip kılına cenaze namazına baba Fatih, anne Gülcan, sporcunun ikizi Yunus Yazgan’ın yanı sıra Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Trabzon İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Bahittin Murat Yakın, Maçka Kaymakamı Şahin Demir, Trabzon İl Emniyet Müdürü Murat Esertürk, Türkiye Judo Federasyonu Başkanı Sezer Huysuz, Gençlik ve Spor Bakanlığı Sporcu Yetiştirme Daire Başkanı Ali Sosanoğlu ile sporcu arkadaşları katıldı.
Genç judocunun cenazesi, daha sonra aynı yerdeki aile mezarlığına defnedildi.
Türkiye Judo Federasyonu Başkanı Huysuz, gazetecilere yaptığı açıklamada camia olarak en acı günlerden birisini yaşadıklarını söyledi.
Huysuz, Yazgan’ın disiplinli ve saygılı bir sporcu olduğuna işaret ederek “Gerçekten iki gündür çok zor durumdayız. Hem camia hem aile olarak olay yaşandığından beri beraberiz. En acısı bugün. Dün cenaze namazını Kocaeli’nde kıldık ama bugün inşallah toprağa verip kardeşimizi ebediyete uğurlayacağız. Şehitlik mertebesi ünvanı inşallah nasip olur.” diye konuştu.
Kocaeli TOHM judo takımının hazırlıklarını sürdürdüğü Erzurum Palandöken’de yüksek irtifa kamp çalışması sırasında çığ düşmesi sonucu Emre Yazgan hayatını kaybetmiş, 4 sporcu yaralanmıştı.PALANDÖKEN’DE ÇIĞ DÜŞTÜ

Jeff Bezos 600 milyon dolara düğün yapacağı iddialarını yalanladı

Jeff Bezos 600 milyon dolara düğün yapacağı iddialarını yalanladı

Amazon CEO’su Jeff Bezos ile Lauren Sanchez’in gelecek hafta Aspen’de oldukça görkemli bir düğünle evleneceği iddia edildi. Bezos “Okuduğunuz her şeye inanmayın” diyerek iddiaları yalanladı.

Amazon’un kurucusu ve dünyanın en zengin ikinci insanı olan Jeff Bezos, uzun süredir birlikte olduğu sevgilisi Lauren Sanchez ile geçtiğimiz yıl nişanlandı. Ünlü çiftin gelecek hafta Aspen’de dünyaevine gireceği iddia edildi.
Daily Mail, cumartesi günü Amazon’un kurucusu ve Emmy ödüllü gazeteci Sanchez’in 28 Aralık’ta Aspen’de 600 milyon dolarlık görkemli bir düğünle evleneceğini bildirdi.
Jeff Bezos ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada bu iddiaların doğru olmadığını söyledi.
Dünyanın en zengin ikinci ismi olan Bezos, “Tüm bu haberler yalan, söylenilenlerin hiçbiri doğru değil. ‘Okuduğunuz her şeye inanmayın’ atasözü hiç bu kadar doğru olmamıştı. Artık yalanlar, gerçek açığa çıkmadan önce dünyanın her yerine yayılabilir. Bu yüzden dikkatli olun ve saf olmayın” ifadelerini kullandı.
Bezos sözlerini “Bu konuyu ele alan ve yeniden haber yapan tüm yayın organlarının, tarih geldiğinde ve olay gerçekleşmediğinde bir düzeltme yapıp yapmayacaklarını görmek ilginç olacak” diyerek tamamladı.
Sanchez, geçtiğimiz ay Today Show programına konuk olduğu esnada düğünü planlamaya başladığını açıklamıştı.
İlk kez 2019 yılında birlikte olduklarını duyuran çift, ilişkisini gözlerden uzak yaşamayı tercih ediyor. Amazon’un kurucusu Jeff Bezos daha önce Mackenzie Scott ile evliydi.
25 senedir evli olan çiftin 4 çocuğu bulunuyor. Jeff Bezos ile Scott’ın boşanmasının nedeni olarak Sanchez gösterilmişti.
Eski bir sunucu olan Sanchez 2005’te Patrick Whitesell ile evlenmiş ancak bu evlilik 2019’da Bezos ile ilişkisinin ortaya çıkmasıyla sona ermişti.
Bu ilişki, Bezos’un 4 çocuğunun annesi olan MacKenzie Scott ile 25 yıllık evliliğini de sona erdirmişti.

4 litre su içti, kâbusu yaşadı: Ölümden döndü, nöbet geçirip bilincini kaybetti

4 litre su içti, kâbusu yaşadı: Ölümden döndü, nöbet geçirip bilincini kaybetti

Sağlıklı bir vücuda sahip olmak için her gün düzenli olarak vücudunuzun ihtiyacı kadar su içmelisiniz. Uzmanlar genellikle gün içerisinde 2-3 litre su içilmesi gerektiğini söylüyor. Ancak aşırı su içmek vücudunuzu tehlikeye sokabilir.

Su bir yaşam kaynağıdır ve vücut sağlığını korumak için su içmek büyük önem taşır. Ancak aşırı su tüketimi bazı sorunları da beraberinde getirebilir.
İlginç vakaları sosyal medya hesabından paylaşmasıyla tanınan Dr. Sudhir Kumar, yakın zamanda bir kadının detoks için sabahları 4 litreye kadar su içtiği bir gönderi paylaştı.
Dr. Sudhir Kumar’ın X’te yazdığı vakayı paylaşarak: 40 yaşındaki Rajni’ye (isim değiştirildi) vücudunu detoksifiye etmek için sabahları su içmesi söylendi. Sabah uyandıktan sonra fazla su içmenin vücudundaki tüm atıkları temizleyeceği ve onu daha sağlıklı hale getireceği iddia edildi. Ayrıca cildinin de gençleşeceği iddia edildi.
40 yaşındaki kadın tavsiyeyi ciddiye aldı ve uyandıktan sonra sabah yaklaşık 4 litre su içti. Bir saat içinde baş ağrısı, mide bulantısı ve bir kez kusma yaşadı. Birkaç dakika sonra kafası karışmış ve yönünü kaybetmiş hissetti, bunu bir nöbet ve bilinç kaybı izledi.
Dr. Sudhir, kadının serum sodyum seviyesinin 110 mmol/L’ye düştüğünü, normal aralığın 135-145 olduğunu açıklıyor.
“Rajni yoğun bakıma kaldırıldı ve hiponatremi sonraki 3 gün içinde düzeltildi. Tedaviye yanıt verdi ve zihinsel durumu 24 saat içinde normale döndü. 4. gün taburcu edildi,” diye yazıyor.
Sağlıklı bir vücut için bir kişinin içmesi gereken su miktarı yaş, kilo, iklim ve aktivite seviyeleri gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. Bu, birçok insan için iyi bir başlangıç ​​noktasıdır ve çoğu günlük aktivite için yeterli hidrasyonu sağlar.Ancak, bireysel hidrasyon ihtiyaçları değişebilir. Örneğin, düzenli egzersiz yapan veya sıcak iklimlerde yaşayan kişiler, ter yoluyla sıvı kaybını telafi etmek için daha fazla suya ihtiyaç duyabilir.
Öte yandan, daha fazla kafein veya alkol tüketenler, susuzlaştırıcı etkilerini dengelemek için ek suya ihtiyaç duyabilir. Benzer şekilde, hamile veya emziren kadınların vücut fonksiyonlarını ve süt üretimini desteklemek için daha fazla su ihtiyacı vardır
Vücudunuzu dinlemek önemlidir. Susuzluk, vücudunuzun suya ihtiyacı olduğunu gösteren doğal bir işarettir ve idrar rengi hidrasyon durumunun iyi bir göstergesi olabilir.
Berrak veya açık sarı idrar genellikle uygun hidrasyonu gösterirken, koyu sarı veya kehribar idrar susuzluğu gösterir. Vücudun iyi sulanmasını ve optimum şekilde çalışmasını sağlamak için, bir kerede aşırı su içmek yerine gün boyunca su alımını dengelemek önemlidir.

Kahve üreticileri harekete geçti: Güney Amerika’nın tek yerli ayısı tehdit altında

Kahve üreticileri harekete geçti: Güney Amerika'nın tek yerli ayısı tehdit altında

Güney Amerika’da nüfusu azalan And ayısına yönelik tehditlerin ciddiyetini keşfetmeye başlayan kahve çiftçisi Jhoan Bravo, aile geleneğini tersine çevirdi. Bravo’lar artık bu ayıları avlamak ve yaşam alanlarını yok etmek yerine, onları koruyor. Peki kahve üreticileri bunun için neler yapıyor?

Kolombiya’nın Batı Villa de Cauca bölgesinde, Jhoan Bravo’nun kahve çiftliği, yemyeşil And dağlarının arasında, bereketli tarlalar ve zümrüt ormanlarla kaplı bir goblenin içinde yer alıyor.
El Cezire’nin haberine göre 35 yaşındaki adam, bir gün büyükbabasının öldürdüğü bir ayıyla eve döndüğü çocukluk anısını hatırlıyor.
Yerel halk tarafından tıbbi özellikleri olduğuna inanılan hayvanın yağı çıkarılır ve Bravo’nun ve ailedeki erkeklerin göbek deliklerine sürülerek daha güçlü olmaları sağlanırdı.
“Bu alışılmadık bir şey değildi. Ben çocukken buralarda hayvan avlamak normaldi, bu bir yaşam biçimiydi” diyen Bravo, hayvan derilerinin genellikle kurutulduğunu ya da doldurulduğunu ve at eyerleri gibi çiftlik ekipmanları için ya da evlerde süs olarak kullanıldığını anlatıyor.
Ancak yıllar geçtikçe, And ayıları (Tremarctos ornatus) olarak da bilinen bu canlıların görülme sıklığı azaldı.
Bravo’nun ailesinden bazıları diğer hayvanları avlamaya devam etti. Ancak Bravo, kahve çiftliğiyle ilgilenmenin yanı sıra atıyla ormana gidip ağaç kesmeyi ve odunları yerel halka satmayı tercih ediyordu.
“Yasadışıydı ama bunun karşılığında biraz para kazanıyordum” diyor.
Yaptığı işin ayılar üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunun farkında değildi.
Bravo, “Büyük, takırdayan motorlu testerenizle gürültü çıkararak ya da bir ağacı keserek hayvanlara zarar verdiğinizi bilmiyorsanız, bunu kötü bir şey olarak görmüyorsunuz” diye konuşuyor.
2017 yılında And ayısına yönelik tehditlerin ciddiyetini keşfetmeye başladı.
Bugün Bravo, çiftliğindeki kahve çekirdeklerinden gelen tatlı, topraksı aromaları solurken, zihniyetinin dramatik bir şekilde değiştiğini söylüyor: Ayıları avlamak ve yaşam alanlarını yok etmek yerine, ailesi artık onları koruyor.
Adını gözlerinin etrafındaki krem rengi halkalardan alan gözlüklü ayılar, yüzyıllardır Kolombiya, Venezuela, Ekvador, Bolivya ve Peru’daki yüksek rakımlı bozkırlarda ve sık And ormanlarının yanı sıra tropikal ve subtropikal bulut ormanlarında dolaşıyor.
Ancak Ayı Paddington karakterinin temel aldığı tür olan gözlüklü ayı, farklı bitki ve hayvanların korunma durumunu değerlendiren Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) Kırmızı Listesi’ne göre artık savunmasız olarak kabul ediliyor.
Geçmişte kaç ayının var olduğuna dair bir veri olmamasına rağmen, nüfuslarının azaldığı düşünülüyor.
Günümüzde sadece 13 bin ile 18 bin arasında ayı kaldığı tahmin ediliyor.
Bunların yaklaşık 3 bin ile 6 bini Kolombiya’da bulunuyor. Peru, en büyük gözlüklü ayı nüfusuna sahip.
Ağaç kesimi, madencilik, sığır çiftçiliği ve tarımsal genişleme gibi faaliyetler ormansızlaşmaya ve Güney Amerika’ya özgü tek ayı türünün yaşam alanlarının yok olmasına yol açtı.
Hatta bazı bölgelerde ayılar, yakındaki çiftliklerdeki hayvanlara saldırmalarını önlemek için çiftçiler tarafından vurularak öldürüldü.
Ancak Valle de Cauca bölgesindeki küçük bir grup kahve üreticisi bu düşüşü tersine çevirmeye yardımcı oluyor. Bravo da onlardan biri.
Vadilerin ve ormanlarla kaplı yamaçların geniş manzarasına sahip dağlık bir sırtın üzerinde yer alan kahve üreticisi küçük bir topluluk olan El Aguila kasabasının yukarısında, bir avuç çiftçi kahve ekimi, avcılık ve ağaç kesimi için kullanılan arazilerinin bir kısmını boşaltıyor.
Amaç; gözlüklü ayının doğal yaşam alanının yeniden kurulmasına yardımcı olmak.
Karşılığında ise, verimliliği en üst düzeye çıkarmalarına ve daha küçük arazilerde daha yüksek kaliteli kahve yetiştirmelerine olanak tanıyan destek ve mali yardım alıyorlar.
Kahve yetiştiricileri, yerel çiftçiler, kar amacı gütmeyen Wildlife Conservation Society (WCS), devlet kurumu Kolombiya Ulusal Doğal Parkları (PNN) ve diğer kamu ve özel kuruluşların küçük bir koleksiyonu arasındaki bir işbirliği olan We Conserve Life’ın bir parçası..
“Ayılar ve yaşam alanlarının nasıl korunacağı hakkında bilgi edindik. Ancak kahve üreticileri olarak bunun da büyük faydasını gördük” diyor Liliana Grisales, evinin önünde özenle diktiği kahve fideleriyle ilgilenirken.
Çekirdeklerin daha verimli bir şekilde hasat edilmesine ve kurutulmasına yardımcı olacak alet ve makinelerin yanı sıra, katılımcı çiftçilere toprağı yeniden canlandırmak ve yüksek kaliteli kahve için çok önemli olan besinlerle zenginleştirmek için mikroorganizmalar da veriliyor.
Bu destek sayesinde Grisales ve diğer çiftçiler hasadın büyüklüğüne odaklanmak yerine en iyi çekirdekleri üretmeye konsantre olabiliyor.
Bu, seçkin kahve bitkilerinin yetiştirilmesi, parlak kırmızı renkli en iyi kahve kirazlarının toplanması ve daha yüksek fiyata satılabilecek çekirdeklerin dikkatlice yıkanması, kurutulması ve fermente edilmesi anlamına geliyor.

Fenerbahçe Beko’da Marjanovic ile yollar ayrıldı

Fenerbahçe Beko'da Marjanovic ile yollar ayrıldı

Fenerbahçe Beko, Boban Marjanovic ile yolların ayrıldığını açıkladı.

Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı’nda Sırp pivot Boban Marjanovic ile yollar ayrıldı.

SÖZLEŞME AYRINTISI

Konuyla ilgili açıklamada, “Eylül ayında Fenerbahçe Beko kadrosuna katılan sporcumuz Boban Marjanovic ile sözleşmesindeki çıkış opsiyonu kullanılarak yollarımız ayrılmıştır” denildi.

Rusya’dan Esad açıklaması: 270 kilo altın ve 2 milyar dolara ne oldu?

Rusya'dan Esad açıklaması: 270 kilo altın ve 2 milyar dolara ne oldu?

Suriye devrik lideri Beşar Esad’ın eşi Esma Esad’ın boşanma isteği dünya medyasının en önemli konusu haline geldi. Esma Esad, Şam’ın düşmesinden önce Rusya’ya gitmişti.  Aynı zamanda İngiliz vatandaşı olan Esma Esad’ın Rusya devletine boşanma istediğini ilettiği belirtiliyor. Basında çıkan haberler, Rusya’nın Esad’a ait Rusya’ya farklı tarihlerde kaçırdığı 270 kilogram altın ve 18 apartman dairesi üzerinde tedbir kararı aldığı da ifade ediliyor. Esma Esad’ın son olarak kan kanseri olduğu açıklanmıştı. “Çöldeki bir Gül” olarak adlandırılıp, Suriye’nin modern yüzü olarak halkla ilişkiler çalışmalarına konu edilen Esma Esad’ın yeni bir yaşam seçme ihtimali yüksek görünüyor. Esad ailesi hakında bu iddialara açıklama, doğrudan Kremlin’den geldi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Esma Esad’ın boşanmak ve Rusya’yı terk etmek istediğine ilişkin haberleri yalanladı. Peskov, Beşar Esad’ın mal varlıklarının dondurulduğu iddialarının da gerçeği yansıtmadığını bildirdi. Esad’la ilgili iddiaların doğrudan Kremlin tarafından yanıtlanması ise dikkat çekti. Peskov, bu açıklama ile Esad ailesinin Moskova’daki para ve mal varlığını da reddetmemiş oldu.

Şam’ı düşerken Rus askeri üssünden Moskova’ya kaçan, Esad’ı bu ülkede zor günler bekliyor.

Esad, Suriye’den kaçmasının ardından yaptığı yazılı açıklamada, askeri birlikleri denetlerken Rus askeri üssüne gittiğini ve çatışmalar nedeniyle buradan ayrılamadığını ve Rusya’ya gitmek sorunda kaldığına ilişkin bir senaryo çizdi. 

Rusya’nın Esad’a Suriye’ye yönelik politikalarında nasıl bir rol vereceği bilinmiyor. Rusya, Suriye’deki askeri varlığını sonlandırmadı ve birliklerini Lazkiye’ye kaydırdı. Rus askeri varlığının ve üsleri konusunda yeni Suriye yönetimini sert mesajlar vermedi.

Esad’ın kaçmasından önce eşi Esma Esad’ın Moskova’ya gittiği biliniyor. Rusya’da eğitim gören oğlu için mezuniyete katılmak üzere bu ülkede bulunduğu belirtilen Esma Esad, ailesiyle yol ayrımına gelmiş görünüyor. 

ESAD AÇIKLAMASI KREMLİN’DEN GELDİ

Esma Esad’ın eşinden ayrılmak isteği bir süredir iddia ediliyor. Yine Esad ailesinin Rusya’ya kaçırdığı 270 kilogram altın ve 18 apartman dairesi üzerinde tedbir kararı aldığı da ifade ediliyordu. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Esma Esad’ın boşanmak ve Rusya’yı terk etmek istediğine ilişkin haberleri yalanladı. Peskov, Beşar Esad’ın mal varlıklarının dondurulduğu iddialarının da gerçeği yansıtmadığını bildirdi

1975 Londra doğumlu Esma Fevvaz el-Esad’ın 3 çocuğu var.  Londra’da eğitim gören Esma Esad, bankacılık alanında kariyer yaparken, Beşar Esad ile evlendi. Hafız Esad’ın ölümünden sonra, Aralık 2000’de Devlet Başkanı Beşşar Esad ile evlene Esma Esad,  Suriye’ye taşınarak bankacılık kariyerini bıraktı. Esma Esad aynı zamanda İngiliz vatandaşlığına sahip.

Londra’da yaşayan Suriye’li bir ailenin kızı olan Esma Esad, burada iyi bir eğitim gördü. Esma Esad, “Emma” ismiyle biliniyordu.  Esma Esad, Londra’daki prestijli King’s College’ta bilgisayar mühendisliği okudu ve sonra yatırım bankacısı oldu.

Sünni bir aileden gelen Esma ve Alevi Esad arasındaki evliliğin, iki mezhep arasındaki çıkarları birleştirmek için bir fırsat olduğu da belirtiliyordu.

Şubat 2011’de Amerikan Vogue dergisi “Çölde bir Gül” başlığıyla Esma Esad’a övgülerle dolu bir makale yayınlamıştı.  

Makalade Esma Esad “zayıf, uzun uzuvlara sahip, “marifetli bir sadelikle göz alıcı, genç ve çok şık giyinen” bir isim olarak tanımlamıştı. Makaleyi yazan gazeteci Juliet Joan Buck, daha sonra pişman olduğunu söylemiş, kariyerini “kirlettiğini” ve Vogue dergisiyle bağlantısına son verdiğini” anlatmıştı.

2018 yılında Esma Esad’a meme kanseri teşhisi konuldu ve erken teşhis edilen tümör için tedavi edildi. Bir yıl sonra, kanserden kurtulduğunu açıkladı. Suriye Cumhurbaşkanlığı 2024 yılı mayıs ayında,  Esma Esad’a kan kanseri teşhisi konulduğunu duyurdu. 

Bilim insanlarından büyük keşif: Yaşlanmayı yavaşlatan yöntem bulundu!

Bilim insanlarından büyük keşif: Yaşlanmayı yavaşlatan yöntem bulundu!

Yaşlanma sürecini kontrol altına almak mümkün mü? Bilim bu sorunun cevabını aramaya devam ederken, yapılan yeni bir araştırma yaşlanma sürecini yavaşlatmak hatta durdurmak için devrim niteliğinde bir buluşa imza attı. Budapeşte’deki Eötvös Loránd Üniversitesi’nden bir ekip, genetik kodumuzdaki “zıplayan genler” olarak bilinen transpozonal elemanları (TE) kontrol ederek, yaşlanmanın hızını azaltmayı başardı.

Bilim dünyası, yaşlanma sürecini yavaşlatmak hatta tamamen durdurmak için çığır açıcı bir keşfe imza attı.
Araştırma, Budapeşte’deki Eötvös Loránd Üniversitesi’nden Dr. Ádám Sturm ve Dr. Tibor Vellai liderliğinde yürütüldü. Çalışmanın odağı, DNA’daki “transpozonal elemanlar” (TE) olarak bilinen genetik unsurlar oldu.
Bu TE’ler, genetik kodumuz içinde hareket ederek DNA’nın dengesini etkileyebilir. Zamanla bu dengesizlik, hücre fonksiyonlarının bozulmasına ve dolayısıyla yaşlanmaya neden olur.
Araştırmacılar, bu genetik unsurların kanser kök hücrelerinde farklı şekilde davrandığını fark etti.
Kanser hücreleri, diğer hücrelerin aksine yaşlanmaz; bu da bilim insanlarını bu mekanizmayı incelemeye yöneltti.
Çalışmalar, Caenorhabditis elegans adlı mikroskobik bir solucan türü üzerinde gerçekleştirildi. Araştırmacılar, Piwi-piRNA adlı bir genetik yolak kullanarak bu solucanların DNA’sındaki TE hareketlerini düzenlemeyi başardı. Bu müdahale, solucanların yaşlanma sürecini önemli ölçüde yavaşlattı.
Hatta belirli TE’lerin kontrol edilmesi, solucanların yaşam süresini yüzde 30’a kadar uzattı. Bu buluş, genetik unsurların düzenlenmesinin yaşlanma üzerinde doğrudan bir etkisi olduğunu gösteriyor
Araştırma sonuçları, insan yaşam süresini uzatmak ve yaşlanmaya bağlı hastalıkları önlemek için yeni yollar açabilir. Dr. Sturm, “Bu genetik müdahaleler, tıp dünyasında birçok alanda uygulanabilir. Yaşam süresini artırmanın yanı sıra, yaşlanmanın neden olduğu biyolojik değişimleri anlamamızda da büyük bir adım olabilir” dedi.
Dr. Vellai ise bu yöntemin DNA’ya dayalı bir yaş belirleme yöntemi geliştirilmesini sağlayabileceğini ve gelecekte insanların biyolojik yaşını daha doğru bir şekilde ölçebileceğimizi ifade etti.
Henüz erken aşamada olan bu çalışma, insanların yaşlanma sürecini yavaşlatma veya durdurma hayalini gerçeğe dönüştürebilecek bir potansiyel taşıyor. Araştırmacılar, bu yöntemin insan sağlığını iyileştirme ve yaşam kalitesini artırma konusunda büyük bir umut vaat ettiğini vurguluyor.Keşfin ayrıntıları, Nature Communications dergisinde yayımlandı.

Komşuda elektrik krizi: Fabrikalar durdu, trafik ışıklarını bile kapattılar!

Komşuda elektrik krizi: Fabrikalar durdu, trafik ışıklarını bile kapattılar!

Petrol ve doğalgaz zengini İran, elektrik kriziyle karşı karşıya. Eskiyen alt yapı nedeniyle üretimde büyük sıkıntılar yaşanıyor. okullar uzaktan eğitime geçti, kamu kurumlarının çalışma saatleri kısaltıldı. Fabrikalarda üretim durdu, Tahran’daki caddelerde trafik ışıkları kapatıldı. On milyarlarca dolarlık kayıp oluştuğu belirtiliyor.

Dünyada en fazla petrol ve doğalgaz yatağına sahip ülkelerden biri olan İran, enerji krizi yaşıyor. Ülkede yıllardır süren yaptırımlar, kötü yönetim, eskiyen alt yapı, gereksiz tüketim ve İsrail’in saldırıları nedeniyle elektrik üretimi sekteye uğradı.
Amerikan New York Times gazetesine göre bu nedenle İran yönetimi iki seçenekle karşı karşı kaldı. Ya konutların ısıtılmasında ya da elektrik santrallerine sağlanan doğalgazda kesintiye gidilecekti.
Konutlardaki kısıtlamanın büyük tepkilere yol açacağı endişesiyle elektrik santrallerine sağlanan doğalgazın azaltılmasına karar verildi. Cuma günü itibariyle 17 elektrik santralinde üretim tamamen durdu. geri kalanlarsa kısmı olarak çalışıyor. Bu karar sonrası ülkede elektrik sıkıntısı derinleşti. Önceleri sadece 2 saatle sınırlı olan kesintiler günler hatta haftalara yayılır oldu.
Ülke genelinde üretimin yarı yarıya azaldığı, on milyarlarca dolarlık kayba uğrandığı belirtiliyor. Tüm sektörler elektrik kesintilerinden etkilenirken özellikle en çok zararı küçük ve orta ölçekli fabrikaların gördüğüne dikkat çekiliyor.
Elektrik tarasurrufu sağlanması için kamu kurumların mesainin öğlen 2’de sona ermesi kararlaştırıldı.
Elektrik kesintileri nedeniyle Tahran’daki caddelerde trafik ışıkları da kapatıldı.
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan da yaşanan kriz nedeniyle halktan özür diledi. Sorunları gelecek yıl çözme vaadinde bulundu. Pezeşkiyan, halktan tasarruf için kaloriferlerini iki derece düşük çalıştırmalarını da istedi.
Ülkede elektrik sıkıntısının İsrail’in geçen şubat iki doğalgaz boru hattını patlatmasıyla arttığı belirtiliyor. Bu saldırının ardından İran’ın stoklarındaki doğalgazı kullanmak zorunda kaldığı söyleniyor.
Amerikan New York Times gazetesi ülkedeki elektrik kesintilerinin, yönetime karşı protesto ve ayaklanmaları tetikleyebileceği endişelerine de yol açtığını yazdı. Gazete dışarda direniş ekseni zayıflayan İran yönetiminin ülke içinde de krizlerle karşı karşıya olduğu değerlendirmesine yer verdi.

Kuzey Kore askerleri birer birer ölüyor: Rusya’da bilanço ağırlaştı

Kuzey Kore askerleri birer birer ölüyor: Rusya'da bilanço ağırlaştı

Güney Kore, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşta 1100’den fazla Kuzey Kore askerinin öldürüldüğünü veya yaralandığını açıkladı. Diğer yandan Kuzey Kore ile Rusya arasındaki askeri işbirliği artıyor. Son uydu görüntüleri, Kuzey Kore’nin Moskova’nın ihtiyaç duyduğu silahları üretmek üzere silah üretimini arttırdığını gösteriyor.

Kuzey Kore ve Rusya, askeri işbirliklerini derinleştirirken, Ukrayna’ya karşı savaşan Kuzeyli askerlerde kayıplar atıyor.
Güney Kore Genelkurmay Başkanlığı’nın bugün yaptığı açıklamaya göre, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşta 1100’den fazla Kuzey Kore askeri öldürüldü veya yaralandı.
Diğer yandan Pyongyang, Ukrayna’daki savaş için Moskova’ya silah tedarikini artırdı.
Son uydu görüntüleri, Kuzey Kore’nin Rusya’ya daha fazla mühimmat gönderdiğini ve Moskova’nın ihtiyaç duyduğu silahları üretmek üzere ülkesindeki silah üretimini arttırdığını gösteriyor.
Kuzey Kore’den gelen yardım, Rusya’nın tükenmiş Ukrayna birliklerine karşı avantajını korumasını sağlıyor.
Bu, yeni ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin çatışmayı sona erdirme yönündeki baskılarına direnmesine yardımcı olabilir.
Buna karşılık Pyongyang da Rusya’dan çok ihtiyaç duyduğu nakit ve petrolü alıyor.
Batılı yetkililer Kuzey Kore’nin Kore Yarımadası’nda bir savaş çıkması halinde Rusya’dan hassas nükleer teknoloji ve malzeme desteği de isteyebileceğinden endişe ediyor.
Rusya ve Kuzey Kore arasında derinleşen ittifak ABD ve müttefikleri için endişe verici olurken, her iki ülkeyi de komşuları için daha tehlikeli ve kontrol altına alınması daha zor hale getiriyor.
Pyongyang’dan gelen milyonlarca top mermisi, Rusya’nın neredeyse üç yıldır süren yoğun çatışmaların neden olduğu mühimmat açığını kapatmasını sağladı.
Kuzey Kore roketleri, Ukrayna şehirlerini bombalarken, Rusya’nın kendi füze üretimi Batı’nın yaptırımları nedeniyle sekteye uğradı.
Çoklu fırlatma roket sistemleri de dahil olmak üzere askeri teçhizat trenlerle Rusya’ya akıyor ve iki ülke sınırındaki demiryolu trafiği rekor seviyelere ulaşıyor.
Rus dezenformasyonuna karşı koymakla görevli bir hükümet biriminin başında bulunan Ukrayna ordusu subayı Andriy Kovalenko, Rusya’nın Ukrayna’da kullandığı top ve havan mermilerinin yüzde 60’ının artık Pyongyang’dan geldiğini söyledi.
Kovalenko, “Rus savunmasını Kuzey Kore mühimmatı ayakta tutuyor” dedi.
Ukraynalı yetkililere göre Rusya’nın bu yıl Ukrayna’ya fırlattığı balistik füzelerin neredeyse üçte birini Kuzey Kore füzeleri oluşturuyor.
İnsan gücü Rusya’nın dengeyi değiştirmesine daha da yardımcı oldu. ABD’li yetkililer bugün yaptıkları açıklamada, Kuzey Kore’den gönderilen yaklaşık 12 bin askerin şu anda aktif çatışmalara katıldığını söyledi.
Güney Kore’nin casusluk ajansı perşembe günü kapalı bir toplantıda milletvekillerine, Rusya’nın Kursk bölgesinin bazı kısımlarını işgal eden Ukrayna birliklerine karşı çatışmalarda 100’den fazla kişinin öldüğünü ve yaklaşık bin kişinin yaralandığını söyledi.
Washington ve Seul yetkililerine göre Kuzey Kore Rusya’ya 122 mm ve 152 mm top mermileri gibi düşük kaliteli mühimmattan daha yeni Hwasong-11 sınıfı balistik füzelere kadar yaklaşık 20 bin konteyner mühimmat gönderdi.
Ukraynalı yetkililer, tedarikin 5 milyondan fazla top mermisi ve 100’den fazla Hwasong-11 sınıfı füze de dahil olmak üzere düzinelerce rokete ulaştığını söylüyor.
Ukraynalı üst düzey bir istihbarat yetkilisi Rusya’ya sağlanan Kuzey Kore füzeleri için “Kesin olmayabilirler ama menzilleri etkileyici. Bu bizim şehirlerimiz için bir tehdit” dedi.
Yakın zamanda Pyongyang 170 mm’lik kundağı motorlu obüsler ve 240 mm’lik uzun menzilli çoklu roketatarlar gönderdi.
Başlangıçta Kuzey Kore tarafından tedarik edilen topçu mermileri onlarca yıllıktı ve Kim rejiminin eski mühimmatını attığına dair şüpheleri arttırdı.
Ancak şimdi Pyongyang daha yeni mühimmatlar tedarik ediyor. Örneğin, Rusya’ya gönderilen 240 mm’lik çoklu roketatarlar yakın zamanda yeni güdüm ve kontrol sistemleriyle donatıldı.
Benzer şekilde, bir uydu görüntüleme firması olan SI Analytics’e göre, Kuzey Kore’nin en büyük 600 mm roketatarları veya KN-25, bu yılın başlarında Rus teknisyenlerin desteğiyle yükseltildi.
İlk kez 2019’da test edilen silah, çoklu fırlatma roket sistemi ile kısa menzilli balistik füze arasındaki ayrımı bulanıklaştırıyor.

Üst üste 7. maçını kazanan Atletico Madrid zirvede

Üst üste 7. maçını kazanan Atletico Madrid zirvede

LaLiga’da Barcelona’yı deplasmanda 2-1 yenen Atletico Madrid, art arda 7. maçını kazanarak liderliğe yükseldi.

LaLiga’da Atletico Madrid, Barcelona deplasmanında Rodrigo De Paul ve Alexander Sörloth’un attığı gollerle 2-1 kazanarak üst üste 7. galibiyetini aldı ve liderliğe yükseldi.

Zirve takipçisi Real Madrid, sahasında Sevilla’yı 4-2 mağlup etti. Ev sahibi ekipte milli futbolcu Arda Güler, 71. dakikada oyuna girdi. Sezonun formda takımlarından Athletic Bilbao, Osasuna deplasmanında 2-1 galip geldi. Ligde 19. hafta geride kalırken Atletico Madrid, 41 puanla zirveye çıktı. Real Madrid 40, Barcelona 38 ve Athletic Bilbao 36 puan topladı.

İSPANYA LA LİGA GÜNCEL PUAN DURUMU