Bu şirketlerde çalışanlar maaşlarından çok memnun: Zam, ikramiye ve sosyal haklarda en yüksek puanı aldı

Bu şirketlerde çalışanlar maaşlarından çok memnun: Zam, ikramiye ve sosyal haklarda en yüksek puanı aldı

İş dünyasında başarıyı belirleyen en önemli faktörler arasında çalışan memnuniyeti yer alıyor. Yapılan son analizlere göre, çalışanlarının ücretlerinden en memnun olduğu şirketler belirlendi. Bu şirketlerde çalışanlar hem maaşlarından hem de sosyal haklarından çok memnun. İşte ilk 10 sırada yer alan o şirketler.

Günümüzde çalışan memnuniyeti, iş dünyasında başarıyı belirleyen en önemli faktörlerden biri haline geldi. Yapılan son analizlere göre, çalışanlarının ücretlerinden en memnun olduğu şirket, Güneş Kuşağı’nda bulunan bir işletme oldu.
Paycom, çalışan değerlendirme platformu Comparably’nin yaptığı son değerlendirmede, çalışanların ücret paketlerinden en memnun olduğu şirket olarak birinci sırada yer aldı.
Şirket, 20 milyon anonim çalışan değerlendirmesinin sonucunda, ücretlendirme, zam, ikramiye, sosyal haklar, hisse senetleri ve öz sermayeler gibi birçok alanda en yüksek puanı aldı.
Comparably’nin analizi, çalışanların maaşlarından, sosyal haklarına kadar bir dizi önemli konuda memnuniyetlerini değerlendirerek, en iyi işverenleri sıralıyor. Çalışanlar, aşağıdaki gibi sorulara yanıt verdi:

Adil ödeme yapılıyor mu?
Sosyal haklardan memnun musunuz?
Zam alıyor musunuz?
Şirket yıllık ikramiye veriyor mu?
Hisse senetleri veya öz sermayeden memnun musunuz?

Bu sorulara verilen yanıtlara göre, Paycom, çalışanlarına sunduğu cömert ücretlendirme ve sosyal haklarla dikkat çekti.

Bir Paycom çalışanı, şirketin sunduğu cömert komisyon yapısı, izin ve sağlık yardımlarına övgüde bulundu. Bu övgüler, şirketin yüksek çalışan memnuniyeti sağlamadaki başarısını gözler önüne seriyor.
Paycom’un ardından, ikinci sırada Boston Consulting Group yer alırken, üçüncü sırada ise Adobe bulunuyor. Her iki şirket de sundukları sınırsız izin (PTO) ve cömert ödeme paketleriyle öne çıkıyor.PaycomGenel Merkez: Oklahoma City, Oklahomaİş Alanı: İnsan Kaynakları ve Bordro TeknolojisiBoston Consulting GroupGenel Merkez: Boston, Massachusettsİş Alanı: DanışmanlıkAdobeGenel Merkez: San Jose, Kaliforniyaİş Alanı: YazılımWaste ConnectionsGenel Merkez: Spring, Teksasİş Alanı: Atık Toplama ve Bertaraf
SalesforceGenel Merkez: San Francisco, Kaliforniyaİş Alanı: Müşteri İlişkileri Yönetimi YazılımıWorkdayGenel Merkez: Pleasanton, Kaliforniyaİş Alanı: Finans ve İK YönetimiElasticGenel Merkez: San Francisco, Kaliforniyaİş Alanı: Arama Destekli Çözümler
Calix
Genel Merkez: San Jose, Kaliforniyaİş Alanı: YazılımSquarespaceGenel Merkez: New York, New Yorkİş Alanı: Web Sitesi ve E-TicaretHubspotGenel Merkez: Cambridge, Massachusettsİş Alanı: Pazarlama ve Satış Yazılımı
Paycom’un birinci sırada yer alması, çalışanların sadece maaşlarını değil, sosyal haklarını ve şirketten aldıkları genel değeri de göz önünde bulundurduklarında, şirketin sunduğu toplam çalışma deneyiminin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.

Efsanevi Last Christmas şarkısı yeniden bir numara oldu!

Efsanevi Last Christmas şarkısı yeniden bir numara oldu!

İngiliz müzik grubu Wham’in 40 yıl önce kaydettiği “Last Christmas” şarkısı listelerin zirvesine yerleşti. George Michael’ın seslendirdiği yılbaşı şarkısı İngiltere’de yeniden bir numaraya yükseldi.

İngiliz müzik grubu Wham’in efsanevi şarkısı Last Christmas, yıllara meydan okuyan bir popülerlik kazanarak yeniden müzik listelerinin zirvesine oturdu.

George Michael ve Andrew Ridgeley’ın 1984’te yayımladığı bu unutulmaz parça, bu yıl da İngiltere’de bir numara oldu. Grubun üyesi Andrew Ridgeley, şarkının başarısını kutlarken, “Özellikle George için mutluyum, çok mutlu olurdu. Muhteşem Noel bestesi o kadar klasikleşti ki, artık Noel’in vazgeçilmez bir parçası oldu,” dedi. Last Christmas, sadece İngiltere’de değil, dünya çapında da büyük bir popülerliğe sahip.

Dijital müzik platformlarında günlük 7,7 milyon dinlenmeye ulaşan şarkı, ABD single listesinde ise 4. sırada yer alıyor.

Yılbaşı sezonunun simgesi haline gelen bu şarkı, her geçen yıl daha fazla dinleyiciye ulaşarak, müzik dünyasında kalıcı bir iz bırakıyor.

Beşiktaş’tan UEFA’ya başvuru: Bir başka kentte ya da ülkede oynanmasını istiyoruz

Beşiktaş'tan UEFA'ya başvuru: Bir başka kentte ya da ülkede oynanmasını istiyoruz

Beşiktaş, Avrupa’da karşılaşacağı Twente maçı için UEFA’dan güvenlik gerekçesiyle maçın başka yerde oynanmasını talep etti.

Beşiktaş yaptığı açıklama Twente maçıyla ilgili UEFA’ya başvuru yapıldığını duyurdu. 

Siyah beyazlılardan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “FC Twente ile karşılaşacağımız UEFA Avrupa Ligi müsabakasını güvenliğin sağlanamayacağını bizzat belediye başkanı Roelof Bleker’in ifade ettiği Enschede şehrinde oynamak istemiyoruz. Beşiktaş JK olarak; FC Twente-Beşiktaş UEFA Avrupa Ligi maçının iki kulüp taraftarlarının dostça ve güvenli bir şekilde tribünlerinde yer alabileceği bir başka kentte ya da ülkede oynanması için UEFA’ya başvuruda bulunduğumuzu kamuoyunun bilgisine sunarız.”

NE OLMUŞTU?

Hollanda polisi, Twente-Beşiktaş müsabakasını yüksek riskli maç olarak belirlemiş ve yerel belediye siyah beyazlı taraftarların karşılaşmaya alınmamasına karar vermişti.

Trabzonspor’dan 3 hafta sonra 3 puan

Trabzonspor’dan 3 hafta sonra 3 puan

Süper Lig’de 3 haftadır kazanamayan Trabzonspor, sahasında Bodrum FK’yı Pedro Malheiro’nun jeneriklik golüyle mağlup ederek hem moral buldu hem de toparlanma adına rahat bir nefes aldı. Karşılaşmada yaptığı kritik kurtarışlarla kalesini gole kapayan milli eldiven Uğurcan Çakır’ın, geride kalan haftalarda maç başına kurtarış oranı da yüzde 76 oldu.

Süper Lig’de bu sezon taraftarlarına hayal kırıklığı yaşatan bordo mavililer sahasında Bodrum FK’yı mağlup ederek hem moral buldu hem de 3 puanın sahibi oldu. 3 haftadır kazanamayan Trabzonspor bu galibiyetle rahat bir nefes almış oldu. 17’nci haftaya 16 puanla 15’inci sırada giren Karadeniz ekibi, Bodrum FK galibiyetiyle puanını 19’a çıkarıp, 12’nci sıraya yükseldi.   UĞURCAN GEÇİLMİYOR Trabzonspor’un bu sezon parlayan yıldızı kaleci Uğurcan Çakır ise maçın öne çıkan ismi oldu. Başarılı milli eldiven, Bodrum FK maçı ile birlikte bu sezon Süper Lig’de maç başına en fazla kurtarış yapan kaleci olma başarısını gösterdi. Bu sezon Süper Lig’de 16 maçın tamamında 11’de başlayan ve karşılaşmaları tamamlayan Çakır, takımın en fazla süre alan oyuncusu konumunda. Geride kalan haftalarda 68 kurtarış yapan Uğurcan Çakır’ın maç başına kurtarış oranı yüzde 76 oldu.

MALHEİRO SİFTAH YAPTI Trabzonspor’a galibiyeti getiren golü kaydeden Pedro Malheiro, bordo mavili formayla süper lig maçında ilk kez golle tanıştı. Portekizli oyuncu en son Ağustos 2023’te Boavista formasıyla ilk kez ceza sahası dışından gol kaydetmişti.   YEREL BASIN MANŞETLERİ Öte yandan Trabzon’da yayın yapan yerel gazeteler de bordo-mavili takımın 4 hafta sonra gelen galibiyetini farklı başlıklarla manşetlerine taşıdı. Trabzon yerel basını manşetleri şu şekilde: Günebakış: Diriliş Ekspres: Ne oldi Volkan rengin soldi Sonnokta: Ellerine sağlık Uğurcan, ayağın dert görmesin Pedro Taka: Bir Bodrum masalı Karadeniz: Patroit değil, Pedro’nun füzesi

Sivasspor adı Wanda Nara ile anılan Keita Balde’yle yollarını ayırdı

Sivasspor adı Wanda Nara ile anılan Keita Balde'yle yollarını ayırdı

Sivasspor, sezon başında büyük umutlarla transfer edilen ve eski eşi Simona Guatieri tarafından Wanda Nara’yla yasak aşk yaşadığı da öne sürülen Keita Balde ile yollarını ayırdı.

Sivasspor’da istenilen performansı sergileyemeyen ve eleştirilerin odağı haline gelen Keita Balde, geçtiğimiz günlerde İspanya’ya gitti.
Sezona büyük beklentilerle transfer edilen Balde, sadece 11 maçta forma şansı bulabildi ve yalnızca 1 gol katkısı sağladı. Balde, sergilediği düşük performansıyla, taraftarlar ve teknik ekip tarafından da eleştirildi.
Sivasspor yönetimi ise Balde ile yolları ayırma kararı alırken, resmi açıklamanın kısa sürede yapılması bekleniyor.
Balde’nin eski eşi Simona Guatieri, Arjantinli yıldız futbolcu Mauro Icardi’nin boşanma aşamasında olduğu eşi Wanda Nara ile Balde’nin yasak aşk yaşadığını öne sürmüştü.
“KOCAMLA YATIP BANA FOTOĞRAF GÖNDERDİ” (TIKLA OKU)

Japonların çok uzun yaşamasının 9 sırrı: 110 yaşını geçenlere “süper asırlık” deniyor

Japonların çok uzun yaşamasının 9 sırrı: 110 yaşını geçenlere

Bilim insanları uzun yaşam ve sağlıklı ömürle ilgili araştırmalarında devam ediyor. Japonlar son 20 yıldır dünyanın diğer toplumlarından 15 sene daha fazla yaşıyor. Ortalama yaşam süresinin 83,7 olduğu ülkede, doğuştan itibaren sağlıklı ve pozitif yaşam aşılanıyor. Peki, Japonların uzun yaşamının sırrı ne?

Japonya son 20 yıldır en yüksek yaşam beklentisine sahip ülkeler sıralamasında ilk üçte yer alırken, aynı zamanda en uzun sağlıklı yaşam süresine sahip ülkeler sıralamasında birinci oldu. Dünyada 110 yaşını geçenlere “süper asırlık” deniyor. ABD merkezli Gerontology Research Group’un (Yaşlılık Araştırmaları Grubu) tuttuğu listeye göre, dünyada bugün 110 yaşını aşkın 33 kişi var ve bunların yarıya yakını Japonya’da yaşıyor.
Dünyanın en uzun ömürlü insanları, Japonya’nın güneyindeki Okinawa adasının Kitanakagusuku köyündekiler. Bu köydekilerin ortalama yaşam süresi 89 yıl.Bunda deniz ürünleri ağırlıklı beslenmelerinin yanı sıra ileri yaşlarda bile aktif bir hayat sürmelerinin etkisi var.Örneğin Everest’e tırmanan en yaşlı dağcı unvanı da bir Japon’a ait.Şu an 86 yaşında olan profesyonel kayakçı Yuichiro Miura, 2003 ve 2008 yıllarında 8,848 metrelik Everest’e iki defa çıkmıştı.
Okinawa gibi yerlere “Mavi Bölge” (Blue Zone) adı veriliyor.Bu konuda yayınladığı aynı isimli kitabı çok satanlar arasına giren konunun uzmanı Dan Buettner’a göre, Japonya dışında dünyada sadece üç Mavi Bölge daha var: Kosta Rika, İtalya’nın Sardunya ve Yunanistan’ın İkarya adası.Coğrafi olarak birbirinden çok farklı ülkelerdeki bu yerlerin birkaç ortak özelliği var.
Örneğin, dünyanın en uzun yaşayan erkeklerinin bulunduğu Sardinya’nın Seulo köyünde insanlar hala Bronz Çağı’ndaki gibi yaşıyor, elle tarım yapıyorlar. Buralarda yaşlılar yaşlarından hiç utanmıyor, aksine büyük saygı görüyor.Aynı şekilde Okinawalılar da toplumdan izole yaşamak yerine hayatta düstur edindikleri “yaşam değeri”ne (Japonca’da ‘ikigai’ deniyor) bağlı yaşıyorlar.Japonya, dünyanın en yüksek yaşam beklentilerine sahip ülkelerinden biridir. Kadınlar için 87,32 yıl, erkekler için ise 83,7 yıl olan yaşam süresine sahip. 2019 verilerine göre, 90 yaşını aşan 2,31 milyon Japon bulunurken, 100 yaşını geçenlerin sayısı ise 71 bini aşıyor. Peki, Japonlar neden bu kadar uzun yaşıyor? giderek sağlıklarını düzenli olarak kontrol ettiriyorlar. Bu, potansiyel sağlık sorunlarının erken tespit edilmesine ve tedavi edilmesine yardımcı oluyor.
1 – “HARA HACH BUN ME”Bu Japonya’da çok popüler bir söz. ‘Midenin yüzde 80’i dolana kadar yiyin’ anlamına geliyor. Beynin vücuttan besinlerle dolu olduğu için yemeyi bırakması gerektiği sinyalini alması genellikle en az 20 dakika sürer. O zamana kadar, kişi gereğinden fazla yemek yemeye başlar ve bu süreçte bağırsaklardaki yükü artırır. Japonlar yemek yemeyi bırakmaları gerektiğini hatırlatmak için “hara hachi top me” derler.
Japonların gelişmiş bir sağlık sistemi var. Aşılama programları, doğumdan yetişkin birey olana kadar ciddi şekilde uygulanıyor. Kişiler genel sağlık sigortasına sahip ve düzenli sağlık kontrollerini aksatmadan yapıyolar.Bunun yanında insanların tuz tüketimini azaltmak veya verem için ücretsiz tedavi gibi sağlıklı yaşam tarzlarını benimsetmeye yönelik sağlık kampanyaları düzenli olarak yapılıyor.2’nci Dünya Savaşı’nın yaralarını sarmak amacıyla Japonlar, 1950’lerde ve 1960’larda sağlık ve hijyen bilincine sahip bir kültür yaratarak halk sağlığına yaptığı yatırımın karşılığını uzun ve sağlıklı yaşam süreleriyle alıyor.
Japonlar, diğer toplumlara göre daha küçük porsiyonlarla yerken aynı zamanda daha yavaş yeme tarzını teşvik ediyor. Porsiyonlar daha küçük tabaklarda servis edilir, aileler birlikte ve özel bir yemek düzeninde yemek yerler. Yemek masalarını genelde TV karşısına koymuyorlar ve cep telefonlarıyla masaya gelmek çoğu aile tarafından engelleniyor. Yemek süresini daha da kısaltmak için ise yere oturmayı ve yemek çubuklarını kullanmayı tercih ediyorlar.
Japon yemekleri (diyeti de diyebiliriz), deniz otları, mevsim meyveleri, omega bakımından zengin balık, pirinç, kepekli tahıllar, soya peyniri, soya, miso ve yeşil ve çiğ sebzeler gibi temel besin maddeleriyle dolu. Tüm bu yiyecekler çok az miktarda doymuş yağ ve şeker içerir, vitamin ve mineral bakımından zengindir, böylece Japonların kanser ve kalp hastalığı riskini her geçen gün azalmıştır.Salamura, fermente ve tütsülenmiş yiyecekler, bağırsakların yiyecekleri daha iyi sindirmesine yardımcı olur. Japon diyeti, Japonya’da obezite oranının etkileyici derecede düşük olmasını sağlamıştır.
Japon halkı çay içmeyi çok seviyor ve bu kültürlerine işlemiş durumda. Özellikle Matcha çayı içen Japonlar çayın demlenmesi için özel olarak yetiştirilmiş ve işlenmiş, yüksek oranda besleyici ve antioksidan yüklü çay yaprakları kullanıyor.Bu eski içecek, bağışıklık sistemini güçlendiren, kanserle savaşmaya yardımcı olan, sindirime yardımcı olan, enerji seviyelerini artıran ve kan basıncını düzenleyen antioksidanlar açısından zengin. Ayrıca Matcha çayının, hücre zarlarını koruduğu ve hücre yaşlanmasını yavaşlattığı söyleniyor.
Japonlar, hareketsiz yaşam tarzlarından nefret ediyor. Toplum halinde yürümeyi sevmeyen neredeyse hiç yok. Toplum çoğu yere yürüyerek ya da trenle gider ancak yürünecek bir yerse asla bir taşıta binmeyi tercih etmezler.
Yerde oturmak da Japonlar için bir gelenek haline gelmiş. Diz çökerek “Seiza” oturuşu yapan Japonlar, bu pozisyonu o kadar sık yaparlar kivücutları diğer toplumlara göre daha esnektir.
Birbirinden değerli birçok hakemli bilim dergisi, Japonların yaşam sürelerini uzatmalarına yardımcı olan iyi sağlık hizmetleri ve harika bir diyetin yanı sıra, Japon popülasyonunda yaygın olan iki gen (DNA 5178 ve ND2-237Met genotipi) nedeniyle genetik bir avantaja sahip olabileceğini öne sürüyor.Japonlar genetik olarak o kadar şanslılardır ki bu gen kümesi, tip 2 diyabet, felç, kalp krizi, serebrovasküler ve kardiyovasküler hastalıkları içinde barındırmaz.
Genel olarak Asya ülkelerinde yaygın olan geleneğe Japonlar da uymuştur ve yaşlı aile üyelerini bakım evlerine göndermek yerine onlara severek bakarlar.Yaşlılıkta ailenizle yaşamanın psikolojik faydaları, insanların daha mutlu olması ve daha uzun yaşaması anlamına gelir.Yaşlılar da genç nüfusa sadece büyükanne ve büyükbabaların yapabileceği şeyleri öğretmeye katılırlar. Simbiyotik bağ, zarif bir şekilde yaşlanmaya yardımcı olurken sağlıklı bir yaşlanma da sağlar.
Japonlar doğuştan ve aileden de gelen öğretilerle birlikte yaşama sevinci ile doludurlar. “İkigai” adını verdikleri bu yaşam felsefesi, insanın sadece var olmak yerine hayatta neşe ve amaç araması anlamına geliyor.Japonlar için yaşamak çok önemlidir. Başkalarına yardım etmek, iyi yemek yemek, sevgi dolu arkadaşlar ve aile ile çevrelendiklerinde hayatları daha mutlu bir hale gelir.

Eski rejimin askerleri Esad’ın resmine basarak teslim oluyor: NTV ekibi o anları görüntüledi

Eski rejimin askerleri Esad'ın resmine basarak teslim oluyor: NTV ekibi o anları görüntüledi

Suriye’de Ahmed Şara liderliğindeki yeni yönetim şekillenmeye başkarken, Esad rejimiin askerleri silahlarını bırakıp teslim olmaya devam ediyor. Askerler teslim olurken Esad’ın resminin olduğu tabloya basarak merkeze giriyor. NTV ekibinden Osman Terkan ve Cüneyt Ali Horazal, rejim askerlerinin Şam’da teslim olduğu anları görüntüledi…

Suriye’de Beşar Esad rejiminin devrilmesi sonrası yeni dönem şekillenmeye başladı.
Ahmed Şara liderliğindeki geçici hükümetin kabinesi oluşmaya başlarken, yeni ordunun nasıl oluşturulacağı merak ediliyor.
Esad rejiminin askerleri de silahlarıyla teslim oluyor.
NTV ekibinden Osman Terkan ve Cüneyt Ali Horazal, rejim askerlerinin teslim olduğu merkezden yeni görüntüler paylaştı.
Şam’ın Mezze bölgesindeki askere alım noktası, yeni yönetimin kurduğu uzlaşı ve kimlik tespiti merkezi olarak kullanılıyor.
Yerleşkenin dışındaki demir kapıda çok sayıda kişi sırada bekliyor. Sıraya kayıt yaptıranlar, isimlerinin okunmasının ardından içeri alınıyor.
Merkezin girişinde kuyrukta bekleyenler, silahları varsa önce bunları kenara bırakıyor, Beşar Esad’ın resminin bulunduğu tabloya basarak binaya giriyor.
İçeride Suriye’nin yeni yönetiminin temsilcileri, kişilerin kimlik bilgileri, yaşadıkları yer ve rejim döneminde aldıkları göreve ilişkin kayıtlar tutuyor. Kendilerine verilen evrakla birlikte çıkışta fotoğrafları da çekiliyor.
Kayıt yaptıranlara üç ay süreli yeni kimlik verildiği, bu sayede güvenli biçimde ülkede dolaşabilecekleri belirtiliyor.
Rejimin çöküşü sırasında Irak’a kaçan1905 asker, geçtiğimiz günlerde Irak makamlarınca Suriye’deki yeni yönetime teslim edilmişti.
Bu askerler, Esad’ın kardeşi Mahir Esad’ın komuta ettiği ve ülkenin sözde en seçkin birliği 4. Tümen’de görevliydi.
Irak-Suriye sınır kapısında otobüslere bindirilen askerlerin battaniyelere sarılı fotoğrafları dikkat çekti.
Iraklı yetkililer, askerlerin af kapsamına alınmak istediklerine dair taahhütname yazdıktan sonra geri gönderildiklerini açıkladı.

Japonya’da ayı saldırıları nedeniyle avlanma yasaları gevşetiliyor

Japonya’da ayı saldırıları nedeniyle avlanma yasaları gevşetiliyor

Japonya, kentleşmiş bölgelerde artan ayı saldırılarına karşı avlanma yasalarını gevşetme kararı aldı.

Japonya Çevre Bakanlığı verilerine göre, Mart 2024’e kadar geçen bir yılda ayılarla ilgili 219 ciddi olay rapor edilirken, bu saldırılarda 6 kişi hayatını kaybetti.

Uzmanlar, ayı saldırılarındaki artışı iklim krizi nedeniyle meşe palamudu gibi temel besin kaynaklarının azalmasına ve kırsal alanlardaki nüfus kaybının ardından terk edilen tarım arazilerinin artmasına bağlıyor. Japonya’da Asya siyah ayılarının sayısının 2012’deki 15 binden 2024’te 44 bine çıktığı tahmin ediliyor. Hokkaido’da ise Ussuri kahverengi ayılarının sayısının üç kat artarak yaklaşık 12 bine ulaştığı belirtiliyor. Yetkililer, Japonya’da azalan ve yaşlanan avcı nüfusunun ayı saldırılarının önlenmesini zorlaştırdığını bildirdi. 1975’te 517 binin üzerinde olan avcılık lisansı sayısının 2020’de 218 bine düştüğü ve lisans sahiplerinin yüzde 60’ının 60 yaş ve üzerindeki bireylerden oluştuğu kaydedildi.

9 yaşındaydı: Almanya’daki saldırının en küçük kurbanı hediyelerini asla açamayacak

9 yaşındaydı: Almanya'daki saldırının en küçük kurbanı hediyelerini asla açamayacak

Almanya’nın Magdeburg kentindeki Noel pazarı saldırısında hayatını kaybeden en küçük kurban 9 yaşındaki Andre Gleissner’di. Küçük Andre, Almanya’da çocuk itfaiyesinin bir üyesiydi. Annesi Desiree Gleissner, sosyal medyada oğlu için paylaştığı mesajda “Neden” diye sordu. Andre, heyecanla Noel’i bekliyordu. Ancak hediyelerini asla açamayacak.

Almanya’nın Magdeburg kentinde kurulan Noel pazarı’na yönelik saldırıda hayatını kaybeden 9 yaşındaki çocuğun ismi Andre Gleissner olarak açıklandı.
Gleissner, cuma akşamı Magdeburg’da bir aracın kalabalığın arasına dalması sonucu hayatını kaybeden 5 kişiden biriydi. Saldırıda 200’den fazla kişi de yaralandı.
Annesi Desiree Gleissner, Facebook’ta yaptığı paylaşımda şunları yazdı: “Küçük ayıcığımın tekrar dünyanın etrafında uçmasına izin verin… Andre kimseye bir şey yapmadı. Sadece dokuz yıl boyunca bizimle birlikteydi… Neden siz… neden. Anlamıyorum. Şimdi cennette büyükannen ve büyükbabanla birliktesin. Onlar da seni çok özlediler, tıpkı bizim seni burada özlediğimiz gibi. Her zaman kalplerimizde yaşayacaksın… Sana söz veriyorum.”
Andre’nin ailesine destek olmak amacıyla kurulan bir bağış sayfası, kapanmadan önce yaklaşık 50 bin euro topladı.
Annesinin iş arkadaşı olan Franziska Helbich, sayfada Andre’nin “Noel’i dört gözle beklediğini söyledi ve “Ancak hediyelerini asla açamayacak. Neşeli gülümsemesi ve yaşama sevinciyle Andre, ailesinin, arkadaşlarının ve onu tanıyan herkesin kalbinde büyük bir boşluk bırakıyor” dedi.
Organizatörler daha sonra yaptıkları bir güncellemede halktan gelen yoğun talep üzerine bağış sayfasını yeniden açtıklarını ve Andre’nin ailesinin bağışların büyük bir kısmını saldırıda ölen ya da yaralanan diğer kurbanlara aktarmayı planladığını belirtti.
Saldırıyı düzenleyen 50 yaşındaki Suudi doktor Taleb Al Abdulmohsen, cumartesi akşamı hakim karşısına çıkarıldı.
Alman polisi olayda ölenler arasında 45, 52, 67 ve 75 yaşlarında dört kadının da bulunduğunu doğruladı.
Schoppenstedt itfaiye teşkilatı Andre’nin, Warle’daki çocuk itfaiyesinin bir üyesi olduğunu söyledi.
Saksonya-Anhalt Eyaleti Başbakanı Reiner Haseloff, zanlının doktor olarak çalışan ve 2006 yılında Almanya’ya gelen bir Suudi vatandaşı olduğunu söyledi.
Savcı Horst Walter Nopens, zanlının beş cinayet şüphesi ve 205 cinayete teşebbüs şüphesiyle soruşturulduğunu ifade etti.
Federal Kriminal Dairesi Başkanı Holger Munch, Alman yayın kuruluşu ZDF’ye verdiği mülakatta, dairesinin Kasım 2023’te Suudi Arabistan’dan bir ihbar aldığını bildirdi.
Munch, ihbarın yetkilileri “uygun soruşturma tedbirlerini” başlatmaya yönelttiğini, ancak bilginin çok belirsiz olduğunu söyledi.
Almanya’nın Federal Göç ve Mülteciler Dairesi de geçen yaz şüpheli hakkında bir uyarı aldığını aktardı.
Ofis cumartesi günü X’te yaptığı açıklamada “Bu ihbar da diğer tüm ihbarlar gibi ciddiye alındı” dedi.
Ofis ayrıca kendisinin bir soruşturma makamı olmadığını ve bilgiyi sorumlu makamlara ilettiğini kaydetti.
Bu arada Mecklenburg-Batı Pomeranya Eyaleti İçişleri Bakanı Christian Pegel, şüphelinin aslen bölgede yaşadığını ve uzmanlık eğitimini burada tamamladığını söyledi.
Pegel ayrıca şüphelinin, sınav sonuçlarının tanınmasıyla ilgili bir anlaşmazlıkta, eyalet tabipler birliği üyelerini “uluslararası dikkat çekecek” bir eylemle tehdit ettiğinde, suç teşkil eden tehdit eylemleri nedeniyle yetkililerin dikkatini çektiğini dile getirdi.
Dpa haber ajansının Pegel’e dayandırdığı haberine göre, bu yorumlar bir soruşturmayı ve evinin aranmasını tetikledi, ancak bir saldırı için gerçek bir hazırlık yapıldığına dair herhangi bir kanıt bulunamadı.
Bir mahkeme 2013 yılında kendisini saldırı tehdidinde bulunmaktan suçlu buldu.

Wanda Nara için Sivassporlu futbolcunun eski eşinden skandal açıklama: Kocamla yatıp bana fotoğraf gönderdi

Wanda Nara için Sivassporlu futbolcunun eski eşinden skandal açıklama: Kocamla yatıp bana fotoğraf gönderdi

Galatasaray’ın Arjantinli yıldızı Mauro Icardi’nin boşanma aşamasında olduğu Wanda Nara için skandal bir açıklama geldi. Sivasspor’un futbolcusu Keita Balde’nin eski eşi Simona Guatieri, Wanda Nara için “Kocamla yatan ve sonra bana fotoğrafları gönderen bir kadın.” ifadelerini kullandı.

Galatasaray’ın yıldız futbolcusu Mauro Icardi’nin boşanma aşamasında olduğu Wanda Nara açıklamaları ve skandallarıyla gündeme gelmeye devam ediyor.
Sivasspor’un formasını giyen Keita Balde’nin eski eşi Simona Guatieri, Wanda Nara hakkında ihanet açıklaması yaptı.
Mitre Live’a konuşan Simona Guatieri, Wanda Nara’nın Icardi’nin Inter’de oynadığı dönemdeki takım arkadaşı ve eşi Keita Balde ile birlikte olduğunu ve aldatıldığını açıkladı.
Guatieri şu ifadeleri kullandı:“Keita ile mayıs 2022’de evlendim. Bir rüyada gibiydim. Ama her şey o gün sona erdi.”
“O tarihten 2 ay sonra Icardi bana eşinin, Keita ile birlikte olduğunu söyledi. Evdeki kameradan alınan deliller var. Bunlar sadakatsizliğini kanıtlayacak görüntüler.”
“Kocamla yatan ve sonra bana fotoğrafları gönderen bir kadın. Ona ne diyebilirim bilmiyorum. Daha fazla ayrıntı paylaşmayacağım çünkü korkunçlar.”
Icardi’nin Wanda Nara’nın kendisini, Inter’de oynadığı dönemde 2 yıl boyunca Keita Balde ile aldattığını belgeleyen fotoğraf ve videoları mahkemeye sunduğu da öne sürüldü.
Şu sıralar sakatlığı nedeniyle forma giyemeyen Icardi, son olarak 2020 yılında Inter’de oynamıştı.