Biri Sri Lanka’da diğeri Tayland’da ortaya çıktı: Gazze’de savaş suçu işleyen İsrail askerleri

Biri Sri Lanka'da diğeri Tayland'da ortaya çıktı: Gazze'de savaş suçu işleyen İsrail askerleri

Gazze’de savaş suçu işlediği tespit edilen iki İsrail askeri için alarm verildi. Askerlerden birinin Sri Lanka’ya kaçtığı, ancak tutuklanma riski nedeniyle buradan da çıktığı açıklandı. Bir diğer asker ise Taylan’da ortaya çıktı. Askerlerin işlediği savaş suçları arasında öldürülen bir Filistin’in cansız bedenine saygısızlık, Filistinlilere ait evleri yıkmak, Gazze’de yerinden edilen Filistinlilerin evlerine girip kıyafetlerini giymek de yer alıyor.

Gazze’de savaş suçu işlemekle suçlanan bir İsrail askerinin, İsrail hükümetinin ısrarı üzerine Sri Lanka’dan kaçtığı bildirildi.
Gazze’deki savaş suçlarını izleyen Hind Rajab Vakfı, Gazze’de bir Filistinliyi öldürdüğünü ve cesedine saygısızlık ettiğini iddia ettiği İsrailli asker Gal Ferenbook’un Hint Okyanusu adasında olduğunu tespit etti.
Vakıf bunun ardından Sri Lanka makamlarına, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne ve Interpol’e şikayette bulundu.
Vakıf tarafından ifşa edilmesinin ardından Ferenbook, Çarşamba günü İsrail hükümeti tarafından tutuklanma riski nedeniyle ülkeyi terk etmesi konusunda uyarıldı.
Sri Lanka yerel medyasında yer alan haberler askerin cuma günü ülkeden kaçtığını söylüyor.
Savaş suçu iddiaları, Ferenbook’un Ağustos ayında Instagram hesabında paylaştığı, askeri bir aracın içinde öldürülen Filistinli bir adamın kalıntılarını monitörde gösterirken ve kendisinden “terminatör” olarak bahseden diğer askerlerle gülerken gösteren bir videodan kaynaklanıyor.
Vakıf, “Alaycı ve kutlayıcı ton, Ferenbook’un Filistinli bir sivilin hukuksuz bir şekilde öldürülmesinden doğrudan sorumlu olduğunu güçlü bir şekilde gösteriyor ve askeri gereklilik dışında sivil altyapının tahrip edildiğini belgeliyor” dedi.
Hind Rajab Vakfı, şu anda Tayland’da bulunan ikinci bir İsrail askerinin savaş suçlusu olduğundan şüphelenildiğini açıkladı.
Vakıf, Volkan Bölüğü muharebe mühendisliği biriminin bir üyesi olan Lidor Kandalker’in İsrail’in Gazze’ye yönelik devam eden saldırıları sırasında Filistinlilere ait evlerin yıkımında görev aldığını iddia ediyor.
Vakıf tarafından sosyal medyada paylaşılan bir videoda Kandalker, askeri bir aracın içinde kulüp müziği çalarken ve ekranda gösterilen bir binayı patlatmadan önce geri sayım yaparken görülüyor. O ve araçtaki diğer askerler patlamadan sonra tezahürat yapıyor.
Kandalker’in vakıf tarafından yayınlanan bir başka görüntüsünde ise askerin Gazze’de sivil bir evin içinde sandalyede oturduğu, yerinden edilmiş bir Filistinlinin kıyafetlerini giydiği, elinde bir saldırı tüfeği olduğu ve çay ya da kahve gibi görünen bir şey içtiği görülüyor.
Vakıf, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne şikayette bulunduğunu ve polis, Adalet Bakanlığı ve Lahey’deki Tayland Büyükelçiliği de dahil olmak üzere Taylandlı yetkilileri Kandalker’in ülkedeki varlığı konusunda bilgilendirdiğini belirtti.
Vakıf, Kandalker’in yakalanması, kaçışının engellenmesi ve işlediği suçların hesabının sorulmasını sağlamak üzere uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmeleri çağrısında bulundu.
Savaş suçlarına karışmakla suçlanan bir İsrail askerinin İsrail hükümetinin ısrarı üzerine bir ülkeden kaçmasıyla ilgili bilinen ilk vaka, Kasım ayında bir yedek subayın eşiyle birlikte tatil yaptığı Kıbrıs’tan kaçmasıyla ortaya çıkmıştı.

Bilim insanları “2 kat artış var” diyerek uyardı: İçtiğiniz sudan tüm vücuda yayılıyor

Bilim insanları

Uzmanlar plastiklerin günlük hayatın büyük bir kısmında kullanılması nedeniyle insanların farkında olmadan hava, su ve gıda vasıtasıyla birçok mikroplastiğe maruz kaldığı konusunda uyarıyor. Bilim insanları, solunan hava, içilen su ve yenen yiyecekler vasıtasıyla vücuda giren mikroplastiklerin, üreme rahatsızlıklarının yanı sıra kolon ve akciğer kanserine neden olabileceğini saptadı.

“Environmental Science Technology” dergisinde yayımlanan araştırma kapsamında bilim insanları, mikroplastiklerin sindirim, solunum ve üreme sistemlerine nasıl zarar verebileceğini öğrenmek için fareler ve insanlar üzerinde yapılan 1815 araştırmayı inceledi.
Plastiklerin günlük hayatın büyük bir kısmında kullanılması nedeniyle insanların farkında olmadan hava, su ve gıda vasıtasıyla birçok mikroplastiğe maruz kaldığının altını çizen bilim insanları, araştırma sonucunda mikroplastiklerin, akciğer ve kolon kanserinin yanı sıra bazı üreme sorunlarıyla ilişkili olduğuna dair kanıtlara ulaştı.
Bilim insanları, 55 yaşın altındaki yetişkinlerin 10 yıl öncesine kıyasla yaklaşık 2 kat daha fazla kolon kanserine yakalanmasındaki ve tütün ürünü kullanmayan kişilere akciğer kanseri teşhisi konması oranındaki artışın, mikroplastiklerle ilişkili olabileceğini ifade etti.
İncelemeye dahil edilen çalışmaların çoğunun, laboratuvar ortamında sıklıkla kullanılan bir mikroplastik türünü ele aldığını belirten bilim insanları, mikroplastiklerin birçok farklı formu olduğuna dikkati çekti.
Araştırmacılar, insan sağlığına tam olarak etkilerinin tespit edilmesi için uzun zamana ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.

Sandalyelerle barikat kuruldu, parlamento savaş alanına döndü!

Sandalyelerle barikat kuruldu, parlamento savaş alanına döndü!

Tayvan parlamentosu, anayasa mahkemesinin yetkilerini sınırlayan ve devlet görevlilerinin görevden alınmasını zorlaştıran tartışmalı reform tasarısının oylaması öncesinde büyük bir kaosa sahne oldu. İktidar partisinin milletvekilleri, oylamayı engellemek amacıyla genel kurul salonuna koltuklarla barikat kurarken, muhalefetle girmeleri engellenmek istenen vekiller arasında arbede yaşandı. Meclisteki gerginlik, dışarıda yapılan protestolarla da desteklendi.

Tayvan Parlamentosu, anayasa mahkemesinin yetkilerini sınırlayan ve devlet görevlilerinin görevden alınmasını zorlaştıran tartışmalı bir yasa tasarısının oylaması öncesinde büyük bir kaosa sahne oldu.
Gece saatlerinde, oylamanın engellenmesi için iktidar partisi olan Demokratik İlerleme Partisi’nin (DPP) milletvekilleri, meclis genel kurul salonuna koltuklarla barikat kurarak salona girmeye çalışan muhalefet milletvekillerine karşı direndi.
Aralarındaki gerginlik, kısa süre içinde kavgaya dönüştü.
Meclis binasının dışında ise protesto gösterileri yapıldı. Göstericiler, Çin yanlısı Kuomintang ve Tayvan Halk Partisi’ni, Tayvan’ı Çin’e dönüştürmeye çalışmakla suçlayarak protestolarını dile getirdi. “Seçmenlerin haklarını elinden alıp Tayvan’ı Çin’e dönüştürmeye çalışıyorlar” diyen protestocular, ülkedeki demokrasiye yönelik tehditlere karşı çıktılar.
Tüm bu gerginliğe rağmen, Tayvan Parlamentosu’nda çoğunluğu elinde bulunduran muhalefet milletvekillerinin protestolarına rağmen oylama gerçekleşti.
Yasa değişikliklerinin kabul edilmesiyle Tayvan’ın demokrasisinin, Çin’in etkisi altında zayıflayabileceği endişeleri artmış durumda.
Bu gelişme, Tayvan’daki siyasi atmosferi daha da gerdi ve ülkedeki iç siyasetle ilgili tartışmaları derinleştirdi.

Dinozorlardan bile eski: 280 milyon yıllık fosil türünün en eski örneği!

Dinozorlardan bile eski: 280 milyon yıllık fosil türünün en eski örneği!

İspanya’nın Mallorca adasında bulunan 280 milyon yıllık gorgonopsiyen fosili, bilim dünyasında büyük bir heyecan yarattı. Bu fosil, daha önce bilinen en eski gorgonopsiyen fosillerinden 10 milyon yıl daha eski. İspanya’daki kazılarda ortaya çıkan fosilin, karasal ekosistemlerin hakim olduğu dönemde, memelilerin atalarının uzak akrabaları olan bu hayvanların nasıl evrimleştiğine dair yeni bilgiler sunması bekleniyor.

Dinozorlar henüz Dünya’da dolaşmıyorken ve memelilerin ortaya çıkmasına milyonlarca yıl varken, gorgonopsiyenler karaların hakimiydi.
Bu antik canlılar, kedi büyüklüğünden kutup ayısı boyutuna kadar değişen vücut yapılarıyla dikkat çekiyor ve hançer benzeri uzun dişleriyle biliniyorlardı.
252 milyon yıl önce yok olan bu ilginç canlılara dair bilgiler sınırlıydı, ta ki Akdeniz’deki Mallorca Adası’nda çığır açan bir fosil keşfedilene kadar.
Yeni keşfedilen fosil, gorgonopsiyenlerin daha önce bilinen en eski fosillerinden yaklaşık 10 milyon yıl daha yaşlı. Bilim insanları, bu fosilin 270-280 milyon yıllık olduğunu ve türünün en eskisi olduğunu belirledi.
Kafatası uzunluğu yaklaşık 18 santimetre olan bu hayvanın, orta boy bir köpek büyüklüğünde olduğu tahmin ediliyor. Ancak görünümü, uzun kuyruğu, kürksüz vücudu ve gözle görülmeyen kulaklarıyla kertenkelelere de benziyordu.
Araştırmacılar, gorgonopsiyenlerin kertenkelelerle karıştırılmaması gerektiğini özellikle vurguluyor.
Memeliler ve sürüngenlerin 320 milyon yıl önce yaşamış ortak bir atadan evrimleştiği, ancak gorgonopsiyenlerin memeli olmayan terapsitler olarak ayrı bir soydan geldiği belirtiliyor.
Araştırma ekibinden Ken Angielczyk, bu antik canlının tamamen farklı bir evrimsel geçmişi olduğunu ve “kertenkele-köpek” gibi basit bir tanımlamanın yanıltıcı olacağını söylüyor.
Gorgonopsiyen fosilleri genellikle Güney Afrika ve Rusya’nın yüksek enlemli bölgelerinde bulunmuştu. Mallorca’da yapılan bu keşif, bu canlıların yalnızca yüksek enlemlerde değil, aynı zamanda süperkıta Pangea’nın merkezi bölgelerinde de yaşamış olabileceğini gösteriyor. Paleontologlar, bu bulgunun, daha önce göz ardı edilen bölgelerde fosil araştırmalarına hız kazandıracağını ve antik canlıların yaşam alanlarına dair yeni bilgiler sağlayacağını düşünüyor.
2019-2021 yıllarında yapılan kazılarda ortaya çıkarılan bu fosil, memelilerin ve diğer canlıların evrimsel tarihine ışık tutuyor. Bilim insanları, bu tür keşiflerle birlikte geçmişin karanlık sayfalarını daha iyi aydınlatmayı hedefliyor.
Yeni fosil, memelilerin uzak akrabaları olan gorgonopsiyenlerin yaşamına dair yeni sorular sorulmasına yol açarken, evrimsel tarihe dair anlayışımızı da derinleştiriyor.

Vakalar patladı, aşılar gecikti: ABD’li doktorlardan grip sezonu için uyarılar

Vakalar patladı, aşılar gecikti: ABD'li doktorlardan grip sezonu için uyarılar

Amerika’da grip sezonu bu yıl erken başladı. Geçen hafta 13 eyalet, yüksek ya da çok yüksek düzeyde grip benzeri hastalık bildirdi. Hastalık Önleme Merkezleri’ne göre, grip aşısı olabilecek yaşta olan ve aşı durumları bilinen hayatını kaybeden çocukların yüzde 80’i tam olarak aşılanmamıştı. Doktorlar, hastalık mevsimine dair bilinenleri anlattı.

Sağlık yetkilileri ABD’de grip sezonunun başladığını ve ülkenin büyük bölümünde vakaların arttığını açıkladı.
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) laboratuar testleri ve acil servis ziyaretleri de dahil olmak üzere çeşitli önlemlerde keskin artışlar kaydetti.
CDC’den Alicia Budd, “Son birkaç haftadır oldukça istikrarlı bir hızla artıyor. Yani evet, şu anda kesinlikle grip mevsimindeyiz” dedi.
Geçen hafta 13 eyalet, yüksek ya da çok yüksek düzeyde grip benzeri hastalık bildirdi.
Bu sayı bir önceki haftanın yaklaşık iki katı oranında.
Vanderbilt Üniversitesi’nde bulaşıcı hastalıklar uzmanı olan Dr. William Schaffner, bunlardan birinin Nashville bölgesinde hastalıkların arttığı Tennessee olduğunu söyledi.
Schaffner, “Grip artıyordu, ancak sadece bu son hafta patladı” dedi. Hastalık eğilimlerinin bir göstergesi olarak hizmet veren yerel bir klinikte, hastaların dörtte birinin grip semptomları gösterdiğini sözlerine ekledi.
Louisiana da bir başka “erken” sıcak nokta.
Enfeksiyon hastalıkları doktoru Dr. Catherine O’Neal, “Tam da bu hafta, insanların grip nedeniyle dışarıda olduğu bir dönüm noktası oldu. Ebeveynlerin ‘Grip yüzünden işe gelemiyorum’ ve ‘Nereden grip testi yaptırabilirim?’ dediğini duyuyorsunuz” diye konuştu.
Elbette ateş, öksürük, boğaz ağrısı ve diğer grip benzeri semptomlara neden olan bir dizi madde var.
Bunlardan biri COVID-19.
Bir diğeri ise soğuk algınlığı benzeri semptomların yaygın bir nedeni olan ancak bebekler ve yaşlılar için tehlikeli olabilen RSV veya solunum sinsityal virüsü.
En son CDC verileri, COVID-19 hastaneye yatışlarının yaz aylarından bu yana azaldığını gösteriyor. CDC atık su verilerine göre, COVID-19 aktivitesi ulusal çapta orta düzeyde, ancak Orta Batı’da yüksek.
RSV hastaneye yatışları ise gripten önce artmaya başladı ve şimdi dengelenme belirtileri gösteriyor, ancak grip için kabullerden biraz daha yaygın olmaya devam ediyor.
Atık su verilerine göre genel olarak RSV aktivitesi ülke genelinde düşük, ancak Güney’de yüksek.
CDC, grip sezonunun başlangıcını, hastanelerdeki ve doktor muayenehanelerindeki hastaların laboratuar sonuçlarını ve taburcu edilirken grip teşhisi konulan acil servis ziyaretlerinin yüzdesini içeren çeşitli göstergelere dayanarak ilan etti.
Budd, hiçbir grip türünün baskın görünmediğini ve grip aşısının ne kadar iyi bir eşleşme olacağını bilmek için sezonun çok erken olduğunu söyledi.
Geçen kış grip sezonu genel olarak “ılımlı” olarak değerlendirildi, ancak uzun sürdü. 21 haftalık süreçte gribe bağlı 28 bin ölüm yaşandı.
Bu süreç çocuklar için alışılmadık derecede tehlikeliydi ve 205 pediatrik ölüm rapor edildi. Bu sayı, geleneksel bir grip sezonu için şimdiye kadar bildirilen en yüksek rakam oldu.
Budd, sezonun uzun sürmesinin büyük olasılıkla bir etken olduğunu söyledi. Bir diğer faktör de grip aşılarının yetersizliğiydi.
CDC’ye göre, grip aşısı olabilecek yaşta olan ve aşı durumları bilinen ölen çocukların yüzde 80’i tam olarak aşılanmamıştı.
Çocuklar için aşılama oranları bu yıl daha da düşük. 7 Aralık itibariyle yetişkinlerin yaklaşık yüzde 41’i grip aşısı yaptırdı. Bu oran geçen yılın aynı dönemindeki oranla benzer.
CDC verilerine göre bu oran çocuklar için de aynı, ancak çocuklar için bu oran bir yıl önce yüzde 44’ünün grip aşısı olduğu döneme göre düşüş gösterdi.

AK Parti Sözcüsü Çelik’ten Almanya’daki saldırıya kınama

AK Parti Sözcüsü Çelik'ten Almanya'daki saldırıya kınama

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Almanya’nın Magdeburg kentinde Noel pazarına araçla yapılan saldırıyı şiddetle kınadı. Çelik, “Saldırının bir an önce aydınlatılması ve sorumluların adalet önünde hesap vermesi en büyük temennimizdir.” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Almanya’nın Magdeburg kentinde Noel pazarını hedef alan saldırıyı şiddetle kınadığını belirtti.

“SORUMLULARIN ADALET ÖNÜNDE HESAP VERMESİ EN BÜYÜK TEMENNİMİZDİR”

Saldırının bir an önce aydınlatılması ve sorumluların adalet önünde hesap vermesinin en büyük temennisi olduğunu kaydeden Çelik, şu ifadelere yer verdi:

“Hayatını kaybedenler için başsağlığı, yaralılara acil şifa diliyoruz. Teröre ve şiddete karşı her zeminde ortak mücadele ilkemizi bir kere daha ifade ediyoruz.”

Uzun süre böyle çalışmak yasaklandı: Kurala uymayanlara ceza yağacak

Uzun süre böyle çalışmak yasaklandı: Kurala uymayanlara ceza yağacak

Meksika’da yeni bir düzenleme ile işçilerin çalışma şartları iyileştiriliyor. Yeni kararlar, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. İşçileri ayakta uzun süre bekleten işverenlere ise 48 bin lira ile 480 bin lira arasında ceza verileceği açıklandı.

Yasa, hizmet sektöründe çalışan işçilerin mesai saatleri boyunca oturabilecekleri bir yere sahip olma hakkını güvence altına alıyor.
Ayrıca, oturmak zorunda olan çalışanlara mola verilmesi de yasayla garanti altına alındı. Uzun süre ayakta çalıştırılan işverenlere ise 48 bin lira ile 480 bin lira arasında ceza uygulanacağı belirtildi.
Yasanın hayata geçirilmesinde önemli bir rol oynayan Temsilci Patricia Mercado, süpermarketler ve hizmet sektöründeki çalışanların çoğunun vardiya boyunca uzun saatler ayakta kalmak zorunda olduğunu vurguladı.
Parlamento tartışmalarında ortaya çıkan verilere göre, Meksikalı işçilerin yüzde 45’i, iş günü boyunca mola vermeden ayakta duruyor.
Yüzde 35’i ise günde sekiz saatten fazla ayakta çalışıyor, yüzde 47’si ise dört ila sekiz saat boyunca ayakta kalıyor.

Arabayla kalabalığa daldı: Almanya’daki Noel pazarı saldırısına dair ne biliyoruz?

Arabayla kalabalığa daldı: Almanya'daki Noel pazarı saldırısına dair ne biliyoruz?

Almanya’nın Magdeburg kentinde bir cipin Noel pazarına dalmasıyla biri çocuk 2 kişi öldü, 68 kişi yaralandı. Saldırganın, 20 yıldır Almanya’da yaşayan Suudi bir psikiyatri uzmanı olduğu açıklandı. Peki saldırının amacı neydi? Alman polisi hangi şüpheler üzerinde duruyor? (Haber: Derya Doğan)

Almanya’nın Magdeburg kentinde bir cipin festival kalabalığının arasına dalması sonucu biri çocuk 2 kişi öldü, 68 kişi yaralandı.
Polis, saldırının gerçekleştiği yerde 50 yaşında Suudi bir doktoru tutukladı.
Alman Der Spiegel dergisi saldırganın Almanya’nın aşırı sağcı Almanya için Alternatif partisine sempati duyan psikiyatri ve psikoterapi uzmanı Taleb al Jawad olduğunu açıkladı.
Saldırganın 20 yıldır Almanya’da yaşadığı bildirildi.
Adam, saldırının ardından yakalanıp gözaltına alındı.
Yerel bir yayın kuruluşunun yayınladığı görüntülerde, saldırının ardından yerde battaniyelere sarılmış insanların bakım gördüğü görülüyor.
Saldırının nedeni henüz belirsiz. 
Reuters’a konuşan Suudi bir kaynak, krallığın Alman yetkilileri, kişisel X hesabında aşırılık yanlısı görüşler paylaşan saldırgan hakkında uyardığını söyledi.
Kaynak, şüpheliyi Taleb Abdul Jawad olarak tanımladı.
Bazı Alman basın organları ise zanlının geçmişte sosyal medya paylaşımlarında İslam’ı eleştiren görüşler dile getirdiğine ve hatta Almanya’nın İslamlaşmasının “tehlikeleri” konusunda uyarılarda bulunduğuna dikkat çekti.
Alman polisi şu ana kadar saldırının aşırılık yanlısı İslamcılardan mı esinlendiği yoksa psikolojik sorunlarla mı bağlantılı olduğu konusunda emin olmadıklarını bildirdi.
Saldırı haberinin duyulmasının ardından milyarder Elon Musk, Scholz’u eleştirdi ve istifaya çağırdı.
Geçtiğimiz ayın sonlarında İçişleri Bakanı Nancy Faeser, aşırılık yanlısı saldırılar için potansiyel bir hedef olarak güvenlik güçlerinin özellikle odaklandığı Noel pazarlarında insanlara dikkatli olmalarını tavsiye etmişti.
Saldırının yol açtığı üzüntü ve öfkenin, Almanya 23 Şubat seçimlerine giderken göç ve güvenlik konusunda hararetli bir tartışmayı alevlendireceğine kesin gözüyle bakılıyor.
Göçmen karşıtı aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin lideri Alice Weidel, X’te “bu çılgınlık ne zaman sona erecek?” diye yazdı.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve diğer politikacılar bugün saldırının gerçekleştiği yeri ziyaret edecek.
Yaklaşık 8 yıl önce Berlin’de de Tunuslu bir adam Noel pazarına kamyonla girerek 13 kişinin ölümüne yol açmıştı.
Almanya’nın en sevilen dini ve kültürel festivallerinden birini hedef alan bu son saldırıyı henüz hiçbir grup üstlenmedi.

Psikoloji profesörü açıkladı: Hayal gücünden sesler kayboluyor

Psikoloji profesörü açıkladı: Hayal gücünden sesler kayboluyor

Auckland Üniversitesi’ndeki bilim insanları, sesleri hayal edemeyen bireyleri etkileyen nadir bir durum olan anauralia üzerinde çalışıyor. Halk arasında “sessiz zihin” olarak bilinen bu durum, insanların iç sesleri ya da hayali müzikleri deneyimleyemediği bir zihinsel yapıyı ifade ediyor.

14-16 Nisan tarihleri arasında Auckland’da düzenlenecek “Mind’s Ear and Inner Voice” adlı konferans, anauralia ve onun tam tersi olan hiperauralia üzerine disiplinler arası bir tartışma platformu oluşturmayı hedefliyor. Konferansa bilim insanları, sanatçılar, müzisyenler ve filozoflar katılarak iç ses fenomenini ele alacaklar.
Anauralia, işitsel hayal gücünün eksikliği anlamına gelir. Bu durum, insanların zihinlerinde bir köpeğin havlamasını, bir şarkıyı ya da herhangi bir ses deneyimini hayal edememesiyle karakterize edilir.
Genellikle görsel hayal gücünden yoksun olma durumu olan afantazi ile ilişkilendirilen anauralia, toplumun yalnızca %1’ini etkiler ve herhangi bir dezavantaj yaratmadığı gibi dikkat seviyesinin artması gibi potansiyel faydalar sağlayabilir.
Auckland Üniversitesi’nden Psikoloji Profesörü Tony Lambert, bu konunun özellikle yazarlar, müzisyenler ve şairler için yaratıcı süreçte önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çekiyor. “Beyin hayali sesleri nasıl üretiyor ya da üretemiyor? Bu, sanatçılar için yaratıcı sürecin anahtarı olabilir,” diyen Lambert, disiplinler arası bakış açısının önemini vurguluyor.
Konferansta yalnızca sessiz zihinler değil, son derece canlı işitsel imgelerle karakterize edilen hiperauralia da ele alınacak. Hyperauralia’ya sahip bireyler, zihinlerinde bir senfoniyi tüm ayrıntılarıyla canlandırabildiklerini ya da çok güçlü işitsel imgeler deneyimlediklerini ifade ediyor.
Anauralia deneyimi yaşayan Auckland Üniversitesi öğrencisi Sang Hyun Kim, başkalarının hayali sesleri duyma fikrini “tuhaf” bulduğunu belirtiyor ve bu alandaki araştırmalardan büyük heyecan duyduğunu dile getiriyor. Konferansta, kişisel deneyimlerin yanı sıra bu durumların psikolojik ve yaratıcı etkileri de masaya yatırılacak.
Son yıllarda, işitsel imgeler görsel imgeler kadar ilgi görmemiş olsa da, Lambert bu durumun değişmekte olduğuna inanıyor. Afantazi terimini ortaya atan bilim insanı Adam Zeman ile tanıştıktan sonra konuyla ilgilenmeye başladığını belirten Lambert, “Artık sessiz bir iç dünyanın ne kadar yaygın olduğuna dair iyi cevaplarımız var. Ancak bunun psikolojik etkilerini anlamak daha uzun sürecek,” diyor.
Konferans, bilimin yanı sıra sanat ve felsefe alanlarını da bir araya getirerek, sessiz zihinlerin ve canlı işitsel imgelerin insan deneyimine etkilerini anlamaya yönelik önemli bir adım olarak görülüyor.Bu tür nadir zihinsel yapıların daha geniş bir bağlamda yaratıcı süreçlere ve insan algısına nasıl etki ettiğini anlamak, hem bilimsel hem de sanatsal çevreler için büyük bir ilgi odağı olmaya devam ediyor.

NASA tarih verdi: 10 katlı bina büyüklüğündeki asteroit Dünya’ya yaklaşıyor!

NASA tarih verdi: 10 katlı bina büyüklüğündeki asteroit Dünya'ya yaklaşıyor!

NASA, 24 Aralık 2024 tarihinde 10 katlı bina büyüklüğündeki devasa bir asteroitin Dünya’nın yakınından geçeceğini duyurdu. NASA ve Avrupa Uzay Ajansı (ESA) saatte 23 bin 160 kilometre hızla gelen 2024 XN1 adlı dev asteroitin Dünya’ya çarpmadan güvenli bir mesafeden geçeceğini söyledi.

Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Dünya’ya doğru hızla yaklaşan devasa bir asteroit hakkında uyarıda bulundu.
Uzay ajansı, 24 Aralık sabahında, 2024 XN1 adlı devasa bir asteroitin Dünya’ya tehlike oluşturmadan geçiş yapacağını duyurdu.
10 katlı bir bina büyüklüğündeki asteroit, saatte 23 bin kilometreden fazla hızla ilerleyerek gezegenimize 7,21 milyon kilometre uzaklıktan geçecek.
Bu mesafe, Ay ile Dünya arasındaki uzaklığın yaklaşık 18 katı. Uzmanlar, bu tür geçişlerin görece yakın olduğunu ancak herhangi bir çarpışma riskinin bulunmadığını belirtiyor.
Royal Greenwich Gözlemevi’nden astronom Jess Lee, asteroitin Dünya’ya çarpma olasılığının sıfır olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Asteroit oldukça uzakta olacak, bu yüzden Dünya için bir tehlike oluşturmuyor. Ancak bu büyüklükteki bir cisim gezegenimize çarpsaydı, sonuçları çok yıkıcı olabilirdi.”
Bilim insanları, 2024 XN1’in Dünya’ya çarpması durumunda, 12 milyon ton TNT gücünde bir enerjiyle etki yaratacağını ve 2 bin  kilometrekarelik bir alanı yerle bir edebileceğini tahmin ediyor.
Bu, 1908 yılında Rusya’da meydana gelen ve 80 milyon ağacın yok olmasına neden olan Tunguska Olayı’na benzer bir felaket anlamına geliyor.
2024 XN1’in bu geçişi, önümüzdeki yıllarda daha yakın olacak diğer geçişlerin habercisi. Bilim insanları, bu asteroidin 2032’de 4,7 milyon kilometre ve 2106’da 3,4 milyon kilometre mesafeden geçeceğini tahmin ediyor.
Bu tür olaylar, Dünya’nın ne kadar savunmasız olduğunu hatırlatıyor. NASA ve ESA, gezegen savunma sistemlerini geliştirerek bu tür cisimleri önceden tespit etmeyi ve olası tehditleri en aza indirmeyi hedefliyor.
Her ne kadar 2024 XN1 bu kez tehlike yaratmıyor olsa da, bu büyüklükteki asteroidler gezegenimize yaklaşmaya devam ediyor. İnsanlık, bu kozmik tehditlere karşı hazırlıklı olmalı ve bilimsel çalışmalarını sürdürmelidir.
2024 XN1, uzayın gizemlerine bir pencere açarken, gezegenimizin korunmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.