Paris’te dönüm noktası: Harabeye dönen Notre-Dame küllerinden doğuyor

Paris'te dönüm noktası: Harabeye dönen Notre-Dame küllerinden doğuyor

Paris’teki Notre-Dame Katedrali, beş yıllık restorasyonun ardından yeniden açılıyor. 2019’daki yangında harabeye dönen 850 yıllık katedralin açılış törenine 50 dünya liderinin katılması bekleniyor. Etkinlikler iki gün sürecek ve Paris Olimpiyatları’nda olduğu gibi çok yüksek düzey güvenlik önlemleri uygulanacak. Fransa’dan ve diğer ülkelerden yaklaşık 170 piskopos açılış ayinine ve yeni sunağın kutsanmasına katılacak. Fransa Cuumhurbaşkanı Macron da açılışta bir konuşma yapacak. Katedrali onaran işçiler, tarihi yapının içinde toplu fotoğraf çekilerek, beş yıllık emeklerini ölümsüzleştirdi.

Paris’teki Notre-Dame Katedrali, cumartesi günüi sadece davetlilerin katılabileceği törenle yeniden açılacak.
Katedral için 2019’daki yangında adeta harabeye döndükten beş yıl sonra, iki günlük etkinlikler düzenlenecek.
50 dünya liderinin, açılışa katılması bekleniyor.
Pazar sabahı Fransa’dan ve diğer ülkelerden yaklaşık 170 piskopos açılış ayinine ve yeni sunağın kutsanmasına katılacak.
Katedral, beş yıldır restorasyon altındaydı. Bu süre içinde katedrali onaran işçiler, tarihi yapının içinde toplu fotoğraf çekildi.
Notre-Dame’ın önümüzdeki hafta sonu yeniden açılışı, Paris Olimpiyatları sırasında kullanılan bazı önlemlerin tekrarlanması ve katedralin Fransa’nın başkentinin kalbindeki ada konumunun turistlere kapatılmasıyla yüksek güvenlikli bir olay olacak.
Polis şefi Laurent Nunez, Notre-Dame’ı da içine alan ve turistlerin akınına uğrayan Seine Nehri’nin ortasındaki Ile de la Cite’ye sadece davetlilerin ve ada sakinlerinin girebileceğini söyledi.
Nunez, Le Parisien’de yayınlanan bir röportajında “Çok yüksek düzeyde güvenlik uygulanacak” dedi.
Cumartesi öğleden sonra başlayacak ilk kutlamalar, dini ritüel ve şov dünyasını harmanlayacak. Katedralin internet sitesine göre, Paris Başpiskoposu Laurent Ulrich yeniden açılış törenine başkanlık edecek ve Notre-Dame’ın kapatılan kapılarını personeliyle birlikte vurarak yeniden açacak.
Başpiskopos ayrıca Notre-Dame’ın gürleyen büyük orgunu da sembolik olarak yeniden uyandıracak.
Katedralin kurşun çatısını eriten yangın, devasa enstrümanı zehirli tozla kaplamıştı. Boyutları bir kalemden 10 metre yüksekliğe kadar değişen 8 bin borusu özenle söküldü, temizlendi ve yeniden ayarlandı.
Törende Ayrıca ilahiler, dualar ve şarkılar da söylenecek.
France24’ün aktardığına göre Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron törene katılacak ve VIP konuklara hitap edecek.
Polis şefi, Ile de La Cite’nin tamamını, Seine nehrinin güney kıyısının bir bölümünü ve dokuz köprüsünü kapatan güvenlik kordonunun cumartesi akşamından pazar gecesine kadar yürürlükte olacağını söyledi.
Birçoğu turist ticaretine yönelik olan adadaki tüm dükkanların yanı sıra adada başlayan ve duran tekne turlarının da hafta sonu boyunca kapalı olacak.
Paris başpiskoposu da ayrıca pazar sabahı bir açılış ayinine ve yeni sunağın kutsanmasına önderlik edecek.
Katedralin internet sitesinde, Fransa ve diğer ülkelerden yaklaşık 170 piskoposun yanı sıra Paris piskoposluk bölgesindeki 106 cemaatten rahiplerin de kutlamaya katılacağı belirtiliyor.
Ayinin ardından ihtiyaç sahipleri için bir “kardeşlik büfesi” kurulacağı belirtiliyor.
Polis şefi, Seine Nehri’nin güney kıyısında 40 bin kişi kapasiteli halka açık izleme alanları kurulacağını, böylece izleyicilerin iki günlük etkinlikleri ekranlardan takip edebileceklerini söyledi.

Güney Kore’de kayıp turist alarmı: Vietnamlı 38 kişiden haber alınamıyor!

Güney Kore'de kayıp turist alarmı: Vietnamlı 38 kişiden haber alınamıyor!

Güney Kore’nin Jeju Adası’nı ziyaret eden Vietnamlı turist grubundaki 38 kişiden haber alınamadığı bildirildi.

Güney Kore merkezli bir haber ajansı Yonhap’ın haberine göre, ülkenin güneyindeki Jeju Adası’nı geçen ay ziyarete gelen Vietnamlı turist grubundaki 38 kişiden haber alınmadığı bildirildi. Jeju Turizm Organizasyonundan konuya ilişkin açıklama yapıldı. Yetkililer, yaklaşık 90 kişilik Vietnamlı turist grubunun 14 Kasım’da Vietnam’ın Nha Trang kentinden Jeju’ya geldiğini açıkladı. Gruptaki 38 turistin, 17 Kasım’daki dönüş uçuşundan hemen önce kaybolduğu ve diğer turistlerin ise planlandığı üzere ülkelerine döndüğü belirtildi. 30 günlük vizesiz seyahat izni bulunan Vietnamlıların, 14 Aralık’a kadar adada kalabileceğini aktaran yetkililer, kayıp turistleri bulmak için çalışma başlatıldığını söyledi.

Dalgaların yuttuğu Rus oyuncunun cansız bedeni bulundu

Dalgaların yuttuğu Rus oyuncunun cansız bedeni bulundu

Rus oyuncu Kamilla Belinskaia yoga yaparken dalgalar arasında kayboldu. Dalgalar arasında kaybolan oyuncunun cesedi arama çalışmaları sonucunda kilometrelerce uzakta bulundu.

Rusya’nın başkenti Moskova’da yaşayan manken ve oyuncu Kamilla Belinskaia, tatil için gittiği Tayland’daki Koh Samui Adası’nın kayalıklarında dün sabah saatlerinde yoga yapmaya başladı. Aniden gelen dev dalganın çarpması ile Belinskaia denize sürüklendi.

Rus oyuncunun denize düştüğünü gören bir otel çalışanı, denize atlayarak oyuncuyu kurtarmaya çalıştı fakat Kamilla Belinskaia’yı bulamadı.

Aktrisin kaybolmadan önce meditasyon anlarını gösteren videosunun ise internette yayıldığı kaydedildi. Belyatskaya’nın Koh Samui Adası’nı sosyal medyada sık sık övdüğü ve “dünyanın en iyi yeri” olarak tanımladığı belirtildi.

OLAY YERİNDEN KİLOMETRELERCE UZAKTA BULUNDU Kamilla Belinskaia’nın bulunması için bölgede arama kurtarma çalışmaları başlatan yetkililer, Rus oyuncunun cesedinin olay yerinden kilometrelerce uzakta bulunduğunu açıkladı. Yetkililer, ziyaretçilere muson koşullarında son derece dikkatli olmaları ve dalgaların yoğun olduğu kayalık kıyı alanlarından kaçınmaları konusunda çağrıda bulundu.

Kokusu can yakıyor! Arjantin’in 64 kilometrelik “çürümüş” nehri

Kokusu can yakıyor! Arjantin'in 64 kilometrelik

Uzun zaman boyunca dünyanın en kirli nehirlerinden biri olarak kabul edilen Riachuelo Nehri, bölge sakinleri için bir felaket olmaya devam ediyor. Arjantin’deki 64 kilometrelik nehir, tarihçiler tarafından “çürümüş” olarak tanımlanıyor. Arjantin Yüksek Mahkemesi, 2008 yılında çıkardığı tarihi kararı iptal ederek nehrin temizlenmesi üzerindeki denetimini sonlandırdı. Bölge halkı ve çevreciler ise bu karara tepkili. Çevreci aktivistler, suyun kirli ve cansız olduğunu, toksinlerin nehirde akmaya devam ettiğini söylüyor.

Yirmi yıl önce, Arjantin’in Matanza-Riachuelo havzasında sular terk edilmiş gemi enkazlarının ve paslı arabaların üzerinden akıyordu.
Burada sular yıllarca mezbahalardan gelen hayvansal atıklar, evsel atıklar ve fabrikalardan gelen arsenik, kurşun ve kadmiyum gibi toksinlerle birlikte akıyordu.
Buenos Aires’in güney kıyısında yaşayanlar, cilt döküntüleri, baş ağrıları, solunum sorunları ve kusma şikayetleri ile karşı karşıya.
Bölge sakinleri, hayvanlarının açıklanamayan bir şekilde öldüğünü söylüyorlar.
64 kilometre uzunluğundaki nehir, 200 yıldan uzun bir süre başkentin çöplüğü olarak hizmet etti. Arjantin’deki 19. yüzyıl tarihçileri nehri “çürümüş” olarak tanımladı.
Uzun zaman boyunca dünyanın en kirli nehirlerinden biri olarak kabul edildi.
2008’de, artan baskılar arasında, Arjantin’in yüksek mahkemesi nehrin temizlenmesini ve restorasyonun devletin sorumluluğuna verilmesini talep eden tarihi bir karar yayınladı.
Şimdi, çevrecileri şok eden bir hareketle, mahkeme kararı sonlandırmaya karar verdi.
Mahkeme, 15 yıldan uzun bir süre sonra Riachuelo Nehri kirliliği davası üzerindeki denetimini sonlandırdı.
2006’dan beri fiziksel temizlik operasyonundan sorumlu olan bir eyalet kurumu olan Matanza-Riachuelo Havzası Otoritesi (Acumar), çalışmalarına devam edecek ancak mahkeme tarafından denetlenmeyecek.
Çevreci aktivistler, suyun kirli ve cansız kaldığını, toksinlerin akmaya devam ettiğini ve kirlilik seviyelerinin kabul edilebilir seviyelerin önemli ölçüde üzerinde olduğunu söylüyor.

AIDS’in bilançosu burada ağır: Her yıl 42 bin 700 kişi ölüyor, 1 milyon AIDS’li çocuk var

AIDS'in bilançosu burada ağır: Her yıl 42 bin 700 kişi ölüyor, 1 milyon AIDS'li çocuk var

Afrika kıtasının en kalabalık ülkesi Nijerya’da, Edinilmiş Bağışıklık Eksikliği Sendromu (AIDS) her yıl 42 binden fazla can alıyor. Ayrıca ülkede ebeveynleri tarafından terk edilmiş 1,1 milyon AIDS’li çocuk bulunuyor. AIDS, Nijerya’nın en büyük sağlık sorunların biri..

Nijerya’da, her yıl yaklaşık 42 bin 700 kişi, Edinilmiş Bağışıklık Eksikliği Sendromu (AIDS) nedeniyle yaşamını yitiriyor.
Başkent Abuja’da AIDS nedeniyle hayatını kaybedenleri anmak amacıyla program düzenlendi.
Nijerya HIV/AIDS ile Yaşayan İnsanlar Ağı Sekreteri Nicholas Ugbenyen, burada yaptığı konuşmada, AIDS’in hala ülkenin en ciddi sağlık sorunlarından biri olduğunu belirtti.
Ugbenyen, her yıl çoğunluğu kadın, yaklaşık 42 bin 700 kişinin AIDS nedeniyle öldüğünü belirtti.
Ayrıca ülkede halihazırda ebeveynleri tarafından terk edilmiş 1,1 milyon AIDS’li çocuğun bulunduğunu sözlerine ekledi.
Ugbenyen, AIDS’in 2030’a kadar sona erdirilmesi hedefi doğrultusunda, pediatrik HIV’in (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) önlenmesi ve tedavisine öncelik verilmesi gerektiğini ifade etti.
Paydaşları, HIV müdahalesini güçlendirmek için pediatrik bakımda yenilikçi ve sürdürülebilir yaklaşımlar benimsemeye davet etti.
Nijerya Ulusal AIDS Kontrol Programı (NACA) Direktörü Temitope Ilori de HIV/AIDS ile yaşayan bireylere yönelik damgalama ve ayrımcılığın sona erdirilmesi çağrısında bulundu.
Ilori, ayrımcılığın önlenmesinin bakıma erişimi iyileştirmede önemli rol oynadığını vurguladı.

Beşiktaş’ta erken seçim kararı

Beşiktaş'ta erken seçim kararı

Beşiktaş’ta Hasan Arat’ın ardından yönetim kurulu da görevini bırakıyor. Mayıs 2025’te yapılması planlanan seçimin öne çekilerek aralık ayında yapılmasına karar verildi.

Beşiktaş’ta sular durulmuyor.

Siyah beyazlılar, olağanüstü kongreye gidecek. Beşiktaş, 29 Aralık’ta yeni başkanını seçecek.

Beşiktaş’ta olağan seçimli genel kurul toplantısının Mayıs 2025’te yapılması bekleniyordu. 

TOPRAKTEPE İLE KONGREYE KADAR DEVAM

Giovanni van Bronckhorst’un ardından takımın başına getirilen Serdar Topraktepe kongreye kadar takımın başında olacak. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan muhalefete İzmir Körfezi ve Haliç tepkisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan muhalefete İzmir Körfezi ve Haliç tepkisi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefet partilerinin suyun ve ormanların korunması konusunda ihmalkar davrandıklarını belirtip İzmir Körfezi ve Haliç’teki kirliliğe dikkat çekti. Erdoğan, “Körfez can çekişiyor. Bunların umrunda değil.” dedi. Boğaz’ın incisi olan Haliç’in ise günden günde 1994 öncesi durumuna geri döndüğünü ifade edip “Tarıma, ormana, çevreye dair hususlar sadece bir siyasi partinin değil 85 milyonun tamamının ortak meselesidir.” dedi.

Son dakika haberi! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, DSİ tarafından yapımı tamamlanan 564 tesisin toplu açılış törenine katıldı. 

Suyun önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel ısınma, kuraklık, kentleşme ve plansız sanayileşme nedeniyle su kaynaklarımız olumsuz etkileniyor. Tüm bunlarla beraber hızlı tüketim kültürü ve su kirliliği gibi tehditlerle kullanılabilir su kaynaklarımızın hızla erimesine yol açıyor.” dedi.

İzmir Körfezi ve Haliç’teki kirlilik üzerinden muhalefete tepki gösteren Erdoğan, “Muhalefet partileri suyun ve ormanların korunması konusunda ihmalkar davranıyor. Lafa gelince çevreciyiz doğayı seviyoruz diyorlar.” dedi.

“ÜCRETSİZ SU DAĞITMAK İÇİN VAKIFLAR KURDUK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

8’i baraj 48’i gölet, 26’sı içme suyu tesisi, 350’si taşkın kontrol tesisi. 98 milyar TL toplam yatırım değeri olan bu tesislerle 1 milyon 147 bin dekarlık araziyi sulamaya açıyoruz. 128 milyon kWh hidroelektrik enerji üretiyoruz. Tamamlanan 564 yeni tesisimiz ile ekonomiye yıllık 18 milyar lira tutarında ciddi bir katkı vereceğiz. Milletimizin hizmetine sunmaktan kıvanç duyduğumuz bu eserlerin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. 

Su bizim hem inancımızda, hem tarihimizde hem de kültür dünyamızda hayati yer tutar. Kurduğumuz medeniyet bahçelerini suyla yeşerttik. Su yollarının bakım ve inşasının yanında halka ücretsiz su dağıtmak için su vakıfları kurduk.

Küresel ısınma, kuraklık, kentleşme ve plansız sanayileşme nedeniyle su kaynaklarımız olumsuz etkileniyor. Tüm bunlarla beraber hızlı tüketim kültürü ve su kirliliği gibi tehditlerle kullanılabilir su kaynaklarımızın hızla erimesine yol açıyor.

“İMKANSIZ SONUÇLAR DOĞURACAKTIR”

Doğadaki bozulmanın temel sebebi kaynakların hoyratça kullanılması ve bilinçsizce tüketilmesidir. Temiz su kaynaklarına erişim bir beka meselesidir. Pek çok alanda gecikme telafi edilebilir ama su konusunda yaşanacak telafisi imkansız sonuçlar doğuracaktır. İklim kriziyle mücadeleye en fazla destek veren ülkeler arasındayız. Toplumsal farkındalığı artırmaya çalışıyoruz. Sıfır atık projesiyle israfı önlemeyi amaçlıyoruz. Suyu, toprağıi havayı ve ormanları bizden sonra gelecek nesillere emanet olarak görmemiz gerekir. Su yoksa tarım yok, gıda yok, bizi ve canlıları hayatta tutacak dalımız yok demektir. Tarım ve gıda sektöründe suyun en yoğun şekilde kullanıldığı alanlar. Suyu gıda güvenliği olarak görmemiz gerekir. Su kaynaklarımızı etkin kullanmalıyız. Türkiye, su zengini değil su stresi yaşayan bir ülkedir. O yüzden israf edecek bir damla suyumuz olamaz. Su kaynaklarımıız kirletmeyi bu ülkeye yapılmış en büyük ihanetlerden biri olarak görüyoruz.

MUHALEFETE TEPKİ Muhalefet partileri suyun ve ormanların korunması konusunda ihmalkar davranıyor. Lafa gelince çevreciyiz doğayı seviyoruz diyorlar. İzmir Körfezi’nin kirlenmesini önleyecek dişe dokunur hiçbir adım atmıyorlar. Balıklar ölmüş, kötü koku almış başını yürümüş bunların umurlarında bile değil. Haliç maalesef günden güne 1994 öncesi durumuna geri dönüyor.

Tarıma, ormana, çevreye dair hususlar sadece bir siyasi partinin değil 85 milyonun tamamının ortak meselesidir.

22 yılda yeni baraj ve göletler inşa ederek 50 milyar metreküplük su depoladık.”

Beşiktaş’ta erken seçim kararı

Beşiktaş'ta erken seçim kararı

Beşiktaş’ta Hasan Arat’ın ardından yönetim kurulu da görevini bırakıyor. Mayıs 2025’te yapılması planlanan seçimin öne çekilerek aralık ayında yapılmasına karar verildi.

Beşiktaş’ta sular durulmuyor.

Siyah beyazlılar, olağanüstü kongreye gidecek. Beşiktaş, 29 Aralık’ta yeni başkanını seçecek.

Beşiktaş’ta olağan seçimli genel kurul toplantısının Mayıs 2025’te yapılması bekleniyordu. 

TOPRAKTEPE İLE KONGREYE KADAR DEVAM

Giovanni van Bronckhorst’un ardından takımın başına getirilen Serdar Topraktepe kongreye kadar takımın başında olacak. 

Gazze’deki hükümet: İsrail ordusu yardımları çalan çetelerle işbirliği yapıyor

Gazze'deki hükümet: İsrail ordusu yardımları çalan çetelerle işbirliği yapıyor

Gazze Şeridi’nde derinleşen açlık krizi nedeniyle binlerce çocuk yetersiz beslenme ve açlıkla mücadele ederken, İsrail ordusunun bölgeye gönderilen çok az miktardaki yardım malzemelerini de çalmak için yerel çetelerle işbirliği yaptığı bildirildi.

Gazze Şeridi’ndeki hükümetin Medya Ofisi Müdürü İsmail es-Sevabite, şehrin kuzeyinde yayılan açlık krizinin çok sayıda kişinin ölümüne yol açtığını belirtti.
Gazze Şeridi’nde açlık nedeniyle binlerce çocuk yetersiz beslenme sorunu yaşıyor.
Mama ve terapötik sütün ülkeye girişinin engellenmesi nedeniyle de 5 yaşın altındaki 3 bin 500 çocuk mağduriyet yaşıyor.
Medya Ofisi Müdürü Sevabite, “Günde yalnızca 10 ila 30 tır yardım giriyor ve İsrail bunların videosunu çekerek dünyaya pazarlıyor ve kamuoyunu yanıltıyor, daha sonra yardımların çalınmasını kolaylaştırmak için masa altında kanun dışı gruplar ve çetelerle koordinasyon yapıyor.” diye konuştu.
İsrail ordusu, 7 Ekim 2023’ten bu yana polis ve yardımların güvenliğini sağlayan kişilere yönelik doğrudan 141 saldırı düzenledi.
Bu saldırılarda polislerden ve yardımların güvenliğini sağlayan kişilerden toplam 706 kişi hayatını kaybetti.
Gazze Şeridi’nin güneyinde faaliyet gösteren kanun dışı gruplar ve çeteler, Filistinlilere gönderilen yardımları taşıyan tırlara saldırıp yardımları çalıyor.
Sevabite, bunun insani yardım bekleyen yüz binlerce yerinden edilmiş insanın yaşam mücadelesine darbe vurduğunu aktardı.
Sevabite, yasa dışı gruplar ve çeteler sorununu çözmek için aylardır çalıştıklarını, kısmi başarı sağlamalarına rağmen sorunun hala devam ettiğini dile getirdi.
Söz konusu çeteler, Gazze Şeridi’nin güneyinde varlık gösteriyor. 
Sevabite, insani yardım tırlarına düzenlenen saldırılar ile hırsızlık olaylarının İsrail ordusunun gözleri önünde ve onayıyla gerçekleştiğini vurguladı.
Sevabite, bu çetelerin İsrail ordusu ile koordine halinde çalışarak yardım tırlarının güzergahı ve yardımların içeriğini öğrendiği yönünde bilgiler aldıklarını söyledi.
Filistinli yetkili, bu çeteleri etkisiz hale getirmek ve insani yardımların gerçek sahiplerine ulaşmasını sağlamak için mevcut tüm yöntem ve araçlarla mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı.
İsrail, sistematik bir aç bırakma politikası izleyerek insani yardımların Gazze Şeridi’nde bir milyondan fazlası çocuk yaklaşık 2 milyon 444 bin kişiye ulaşmasını engelliyor.

Suriye’de son durum: Ordu Hama’da karşı saldırıya hazırlanıyor | İsrail, Şam Havalimanı yolunu vurdu

Suriye'de son durum: Ordu Hama'da karşı saldırıya hazırlanıyor | İsrail, Şam Havalimanı yolunu vurdu

Çatışmaların 28 Kasım’dan bu yana devam ettiği Suriye’de, önemli bölgeler el değiştirdi, Suriye haritası beş günde değişti. Halep’in büyük bölümünde ve İdlib’in tamamında kontrolü ele geçiren silahlı grupların Hama’ya doğru ilerleyişi devam ediyor. Hama’da rejim güçlerinin muhaliflere karşı saldırıya hazırlandığı öne sürüldü. Suriye Milli Ordusu’nun Tel Rıfat’ı YPG’den temizlemesinin ve terör koridorunu engellemesinin ardından, bölge halkı evlerine geri dönmeye başladı. Rus jetleri ise Suriye savaş uçakları ile birlikte muhalifleri bombalamaya devam ediyor. Askeri kaynaklar, Haşdi Şaabi dahil İran yanlısı Şii milislerin, Esad güçlerine yardım etmek için Irak’tan Suriye’ye girdiğini duyurdu. YPG, Halep’in kuzeydoğu kesimlerinden çekilmeye başladı. İsrail, Şam havalimanı yolunda bir araca saldırı düzenledi.

Suriye’de Heyet Tahrir Eş-Şam’ın (HTŞ) başını çektiği muhalif güçlerin, Beşar Esad güçlerine karşı Halep’e 28 Kasım’da başlattığı saldırılar devam ediyor.
Suriye devlet haber ajansına göre, Suriye ordusu Hama’da karşı saldırıya hazırlanıyor.
Ayrıca İsrail’in bugün Şam havalimanı yolunda bir araca saldırı düzenlediğini duyuruldu.
28 Kasım’dan bu yana tüm yaşananlar için tıklayın
Günlerdir süren çatışmalarda önemli bölgeler el değiştirdi, Suriye haritası değişti.
Halep’in büyük bölümünde ve İdlib’in tamamında kontrolü ele geçiren silahlı gruplar, son olarak Tel Rıfat’a girdi.
Suriye Milli Ordusu (SMO) birlikleri, Türkiye sınırına 18 kilometre uzaklıktaki Tel Rıfat’ta kontrolü sağladı. Tel Rıfat, 8 yıldır terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG’nin elindeydi.
Tel Rıfat sahasını terör örgütü PKK/YPG’den kurtaran SMO, ilçe merkezindeki tünel ve tuzaklamalara karşı tedbirler alarak, sivillerin güvenli dönüşünü sağlamaya çalışıyor.
Yıllar önce yerinden edilen Tel Rıfatlılar ilçeye dönmeye başladı.
Rejim karşıtı gruplar, İdlib ilinin tümüne ve Halep kent merkezine hakim olduktan sonra rejim kontrolündeki Hama’ya yönelmişti.
Hama kent merkezinin 12 kilometre yakınlarına kadar sokulan rejim karşıtı silahlı gruplar, Maardis-Taybetul İmam hattında beklerken, bölgede rejim karşıtı silahlı gruplarla rejim güçleri arasında aralıklarla çatışmalar da yaşanıyor.
Silahlı gruplar, İHama’da da Celime, Elzeka, Beridec, Cübbeyin, Tel Meleh, Kırkat, Muğayyir ve Mabtan yerleşimleri ile Gab Ovası’nda Tüveyne, Huveyz, Şeria ve Bab Taka köylerini kontrolü altına aldı.
Rejim karşıtları, çatışmalarda Esad güçlerinin komuta kademesini de kamikaze dronlarla hedef alıyor.
Esad güçleri ise il merkezine çok sayıda zırhlı araç ve asker sevk etti.
Rejim karşıtı gruplar, diğer bölgelerden gelen takviyelerle M5 karayolu üzerindeki Morik ilçesinde kuvvetlerini topluyor.
Gruplar, 30 Kasım’da rejim güçlerine üstünlük sağladıkları Hama’nın kuzeyindeki Taybetul İmam, Keferzeyte, Keferenbude, Hilfeye, Madik Kalesi, Latamine, Soran, Kirnez, Maardis, Hammaiyet ve Termele yerleşimlerinde hakimiyetlerini sürdürüyor.
Öte yandan AA’nın yerel kaynaklardan edindiği bilgiye göre, Rusya, Fırat Nehri’nin doğusundaki Tabka ilçesinden askeri teçhizat ve mühimmatlarını rejim kontrolündeki Humus iline sevk etmeye başladı. Bu kapsamda iki zırhlı personel taşıyıcı araç ve iki helikopter Humus’a gönderildi.
Suriye’de Beşar Esad güçleriyle rejim karşıtlarının çatışmaları sürerken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile telefonda görüştü.
Kremlin’den yapılan açıklamaya göre Putin, Pezeşkiyan ile Suriye’deki durumu ele aldı.
Açıklamada “Görüşmede Suriye Arap Cumhuriyeti’nde tırmanan duruma odaklanıldı” denildi.
Kremlin, “Suriye’nin meşru makamlarının anayasal düzeni yeniden tesis etme ve Suriye Devleti’nin siyasi, ekonomik ve sosyal istikrarını yeniden sağlama yönündeki eylemlerine koşulsuz destek ifade edildi” açıklamasını yaptı.
Görüşmede ayrıca iki lider, Suriye konusunda Türkiye ile koordinasyon çağrısında bulundu.
Suriyeli muhaliflerden bugün önemli bir açıklama geldi.
Muhalif lider Hadi el-Bahri, “Rejim, Birleşmiş Milletler sürecine ve siyasi geçişe bağlı kalana kadar durmayacağız” açıklamasını yaptı.
Bahri, yarından itibaren müzakereye hazır olduklarını söyledi.
Reuters haber ajanısnın bildirdiğine göre YPG ise isyancılarla varılan anlaşma kapsamında Halep’in kuzeydoğu kesimlerinden çekilmeye başladı.
Reuters’ın muhaliflere ve bölge sakinlerine dayandırdığı bilgiye göre Halep neredeyse tamamen muhaliflerin kontrolüne geçti.
Suriye ordusundan iki kaynağa göre İran destekli milisler gece saatlerinde Irak’tan Suriye’ye giriş yaptı ve Suriye ordu güçlerine takviye sağlamak üzere ülkenin kuzeyine doğru yola çıktı.
Reuters’a konuşan Suriye ordusundan üst düzey bir kaynak, Irak’tan onlarca İran yanlısı Iraklı Haşdi Şaabi üyesinin da El Bukemal kapısı yakınlarındaki bir askeri güzergahtan Suriye’ye geçtiğini söyledi.
Milislerin Irak’ın Katiab Hizbullah ve Fatemiyoun gruplarını da içerdiğini belirten kaynak, “Bunlar kuzeydeki cephe hatlarındaki yoldaşlarımıza yardım için gönderilen yeni takviyeler” dedi.
Öte yandan Kürtlerin öncülüğündeki güçler, muhaliflerin Halep’i ele geçirmesinin ardından Kürtleri Halep’ten tahliye etmeye çalıştıklarını açıkladı.
Suriye’deki çatışmalara dünyadan tepkiler
ABD destekli, Kürt liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri, Halep’in bazı bölgelerindeki Kürtleri güvenli bölgelere tahliye etmeye çalıştıklarını açıkladı.
Suriye Demokratik Güçleri Başkanı Mazlum Abdi, yaptığı açıklamada “Halkımızın güvenliğini sağlamak ve ülkenin kuzeydoğusundaki güvenli bölgelerimize güvenli bir şekilde taşınmalarını kolaylaştırmak için Suriye’deki tüm ilgili taraflarla aktif bir şekilde koordinasyon halindeyiz” dedi.
Abdi, yaptığı açıklamada “Suriye’nin kuzeybatısındaki durum hızlı ve ani bir şekilde gelişti ve güçlerimiz birden fazla cepheden gelen yoğun saldırılarla karşı karşıya kaldı” dedi.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgelerde iletişimin kesildiğini açıkladı.
Esad güçleriyle muhalif silahlı grupların çatışmaları sürerken Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, saldırıların dördüncü gününde en az 311 kişinin öldüğünü açıklamıştı.
Bunların 183’ünün HTŞ ve müttefik gruplardan, 100’ünün asker ve hükümet yanlısı güçlerden, 28’inin de sivillerden oluştuğu belirtilmişti.
Suriyeli muhaliflerin kurduğu kurtarma servisi Beyaz Baretliler ise bugün yaptığı açıklamada, Suriye hükümeti ve Rusya’nın dün İdlib’e düzenlediği hava saldırılarında 25 kişinin öldüğünü duyurdu.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, bugün düzenlenen hava saldırılarında ise 11 sivilin hayatını kaybettiğini açıkladı.
Suriye Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre “Suriye ve Rus hava kuvvetleri Halep’in doğu kırsalında muhaliflerin elindeki mevzileri vurarak onlarca isyancıyı öldürdü ve yaraladı.”
Irak ordusu, Suriye ile sınır kapısı El-Kaim’den, Ürdün’e kadar olan alanın güvenliğini sağlamak amacıyla bölgeye zırhlı birlikler yolladı.
Irak Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, bu adımın, Musul’un batısındaki kuzey kesimin zırhlı birliklerle güçlendirilmesinin ardından atıldığı belirtildi.
ABD, Fransa, Almanya ve İngiltere, devam eden çatışmalara ilişkin bugün ortak bir açıklama yaptı.
Suriye’de “gerilimi azaltma” çağrısında bulunan ülkeler, sivillerin ve altyapının korunmasını istedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan ve Suriye’de barış sürecini onaylayan 2015 tarihli Birleşmiş Milletler kararına atıfta bulunulan açıklamada şöyle denildi: “Mevcut tırmanış, çatışmaya BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı doğrultusunda Suriye’nin öncülüğünde siyasi bir çözüm bulunmasına duyulan acil ihtiyacın altını çizmektedir.”
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, çatışmalar devam ederken bir açıklama yaptı.
Suriye Devlet Başkanlığı’nın sosyal medya hesabından dün yayınlanan paylaşımda, Esad’ın Abhazya’nın geçici başbakanıyla yaptığı telefon görüşmesinde kullandığı ifadelere yer verildi. 
Açıklamada Esad’ın, “Terörizm, destekçileri kim olursa olsun, sadece güç dilinden anlar ve onu bu dille kırıp ortadan kaldıracağız. ifadelerini kullandığı aktarıldı.
İdlib’in tamamında kontrolü sağlayan muhalif grupların Hama’ya doğru ilerlediği bildirildi.
Suriye ordusu, çatışmalar devam ederken, karşı saldırıya hazrılanmak için geri çekildiğini açıklamıştı.
Silahlı grupların Halep’e girmesinin ardından Rus jetleri Suriye savaş uçakları ile birlikte muhalifleri bombalamaya başladı.
Esad’a bağlı Suriye ordusu, silahlı muhaliflerin, son günlerde ele geçirdiği birkaç kasabayı geri aldığını bildirdi.
Çatışmalara dahil olan Suriye Milli Ordusu, Kuveyris Askeri Havaalanı’nı ve Mınnığ Havalimanı’nı ele geçirdi.
Başkent Şam’da ise Devlet Başkanı Beşar Esad’a karşı askeri darbe girişimi başlatıldığı iddia edidi ancak taraflardan bu iddialara ilişkin henüz herhangi bir açıklama gelmedi.