Tesla’nın robotunun yeni özellikleri tanıtıldı:”ABD başkanından daha İyi yürüyor”

Tesla'nın robotunun yeni özellikleri tanıtıldı:

Tesla CEO’su Elon Musk, gelişmiş özelliklere sahip “insansı robot” Optimus’un yeni yeteneklerini paylaştı. “Kameraları kapatılan” ve engebeli arazide dengesini sadece hissederek sağlayan robotun performansı büyük beğeni topladı. Bazı sosyal medya kullanıcıları ise robotun ABD Başkanı Joe Biden’dan daha iyi yürüdüğünü savundu.

Tesla CEO’su Elon Musk, şirketin insansı robotu Optimus’un gelişmiş özelliklerini içeren yeni bir video paylaştı. Videoda, Optimus’un kameralarının kapalı olduğu ve engebeli arazide dengesini yalnızca dokunma duyusu ve yapay zeka yardımıyla sağladığı anlar gözler önüne serildi.
Robotun dengesini sağlamak için kollarını açması ve yokuş aşağı hızlanması gibi hareketleri, izleyenleri şaşırttı. Zaman zaman düşmekten son anda kurtulan robot, insan hareketlerine oldukça benzer bir şekilde denge sağlıyor.
Videonun ardından bazı sosyal medya kullanıcıları, Optimus’un vücut koordinasyonunun, Joe Biden’ınkinden daha iyi olduğunu savundu. Diğer bazı yorumlar ise esprili bir şekilde, “Başkan robot olabilir mi?” şeklinde ifade edildi.
Elon Musk, videonun açıklamasında, “Günlük yürüyüşler zihni temizler” ifadelerine yer verdi. Bu, robotun insan hareketlerini simüle etme yeteneğinin gelişmişliğini vurgulayan bir detay olarak dikkat çekti.
Tesla CEO’su, Optimus’u “otonom asistan, insansı dost” olarak tanımlıyor. Robot, son olarak Ekim ayında Kaliforniya’da düzenlenen etkinlikte tanıtılmıştı. Etkinlikte, Optimus, katılımcılarla etkileşimde bulunarak soruları yanıtlamış ve çeşitli istekleri yerine getirmişti.
Tesla, gelişmiş yapay zeka özellikleriyle donatılmış olan Optimus’u, gelecekte birçok farklı sektörde kullanmayı planlıyor.

Münbiç’te devasa tünel ağı görüntülendi

Münbiç'te devasa tünel ağı görüntülendi

Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) başlattığı Özgürlük Şafağı Operasyonunda terör örgütü PKK/YPG’den kurtarılan Münbiç’te örgüte ait araç sığabilecek genişlikteki tünel ağı görüntülendi. Münbiç’te arama tarama faaliyetleri sürüyor. İlçede apartmanların bulunduğu bir mahallede PKK/YPG terör örgütünün kazdığı metrelerce uzunluktakı tünel ağı bulundu. Birbirine bağlı tünellerde, araç girişi için yapılan yol dikkati çekiyor. Teröristlerin araç sokabileceği genişlikteki tünellerin içinde lastik izleri ve örgüt unsurlarının terk ettiği eşyaları bulundu. Tünellerin ne kadar uzunlukta olduğu bilinmiyor. SMO, Özgürlük Şafağı Operasyonu’nun ilk gününde Tel Rıfat ilçe merkezini terör örgütü PKK/YPG’den kurtarmıştı. Operasyonda Münbiç’in de kurtarılmasıyla, Fırat Nehri’nin batısındaki en büyük terör yuvasına dönüşen bölge PKK/YPG’den temizlenmişti.

Fenerbahçe Avrupa’da Athletic Bilbao karşısında: İlk 11 belli oldu

Fenerbahçe Avrupa'da Athletic Bilbao karşısında: İlk 11 belli oldu

Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi’nin altıncı haftasında İspanyol temsilcisi Athletic Bilbao’yu konuk edecek Sarı lacivertlilerde Avrupa maçı öncesi 7 futbolcu forma giyemeyecek. Peki Fenerbahçe-Athletic Bilbao maçı ne zaman, saat kaçta ve hangi kanalda canlı olarak yayınlanacak? İşte kritik mücadeleye dair ayrıntılar ve ilk 11’ler…

Fenerbahçe, Avrupa Ligi’nde ilk 8 yarışında kalmak için sahaya çıkıyor.
Sarı Lacivertliler altıncı haftanın açılışında Athletic Bilbao’yu konuk edecek.
Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi’nde 5 hafta sonunda 8 puanla 15. sırada.
Ülker Stadyumu’nda oynanacak mücadeleyi Boşnak hakem Irfan Peljto yönetecek.
Fenerbahçe’de sakatlıkları devam eden Jayden Oosterwolde ve Mert Hakan’ın yanı sıra sarı kart cezalısı Fred bu karşılaşmada forma giyemeyecek.
UEFA listesinde yer almayan Filip Kostic, Oğuz Aydın, Bartuğ Elmaz ve Levent Mercan da bu mücadelede görev alamayacak.
Fenerbahçe: Livakovic, Osayi-Samet-Djiku-Mertİsmail-Amrabat, Tadic-Szymanski-Saint-Maximin, En Nesyri
Athletic Bilbao: Agirrezabala, Gorosabel, Alvarez, Paredes, Berchiche, Jaureguizar, Galarreta, Inaki, Sancet, Nico Williams, Guruzeta.
11 Aralık Çarşamba akşamı saat 18.30’da başlayacak mücadele TRT 1’den canlı olarak yayınlanacak.

Her yemeğin içinde var: Bilim insanları ”Kolon kanserine zemin hazırlıyor” diyerek uyardı

Her yemeğin içinde var: Bilim insanları ''Kolon kanserine zemin hazırlıyor'' diyerek uyardı

Uzmanlar, son yıllarda gençler arasında artış gösteren kolon kanserinin, neredeyse her evde bulunan yemeklik yağlardan kaynaklanabileceğini açıkladı. ABD’li yetkililer, ayçiçek yağı kullanımının sınırlandırılması çağrısını yaptı.

Ayçiçeği, kanola, mısır ve üzüm çekirdeği gibi tohum yağlarının aşırı tüketiminin vücutta iltihaplanmaya yol açtığı uzun süredir biliniyor. Ancak yeni bir araştırma, bu yağların aynı zamanda kolon kanserine yakalanma riskini artırabileceğini ortaya koydu.
80’den fazla kolon kanseri hastasının tümörlerinin incelendiği çalışmada, tohum yağlarının parçalanarak vücutta üretilen biyoaktif lipitlerin seviyelerini yükselttiği görüldü. Bu lipitler, kanser hücrelerinin büyümesini destekleyen iltihabı teşvik etmelerinin yanı sıra bağışıklık sisteminin tümörlerle savaşma yeteneğini de zayıflatıyor.
Araştırmacılar, halkı tohum yağları yerine, omega-3 yağ asitleri içeren zeytinyağı ve avokado yağı gibi alternatif yağları tüketmeye çağırıyor. Ancak Amerika’daki bazı büyük kanser ve kalp hastalıkları kuruluşları, tohum yağı tüketiminin kanser gelişimine katkı sağladığına dair somut bir kanıt bulunmadığını öne sürüyor.
Donald Trump’ın Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na aday gösterdiği Robert F. Kennedy Jr., ABD halkının bu tür yağlarla ‘sinsice zehirlendiğini’ ifade etti. 2010-2030 yılları arasında 20-34 yaş aralığındaki bireylerde, 50 yaş altı erken başlangıçlı kanser tanılarının yüzde 90 oranında arttığının da altı çizildi.
Geçtiğimiz günlerde Gut dergisinde yayımlanan araştırmada, 30 ila 85 yaş arasındaki kolorektal kanser hastasından alınan 81 tümör örneği incelendi. Çalışmaya katılan hastaların yarısından fazlası üçüncü ya da dördüncü evre kanser hastasıydı. Araştırma ekibi, bu hastaların tümörlerinde biyoaktif lipit seviyelerinin, sağlıklı yağlarla kıyaslandığında önemli derecede yüksek olduğunu buldu.
Tohum yağları, doğal olarak omega-6 ve çoklu doymamış yağ asitleri içerir. Bu asitler, bitki tohumunda karmaşık bir biyokimyasal süreçle biyoaktif lipitlere dönüşür. Tüketildiklerinde, bitki hücresinde sentezlenir. Enzimler, daha sonra bu asitleri eikosanoid adı verilen biyoaktif lipitlere dönüştürür.
Kolon kanserinde, biyoaktif lipitlerin varlığı, bu yağların metabolize edildiğini gösterir ve aşırı omega-6 tüketimiyle ilişkilendirilen iltihaplanmayı artırır. Bu iltihap, kolondaki hücrelerin sürekli bölünmesini ve yenilenmesini teşvik ederek, mutasyonların artmasına ve dolaylı olarak kansere yol açar. Ayrıca, kronik inflamasyon bağışıklık sisteminin anormal hücreleri yok etme yeteneğini de engeller.
Genel olarak yaşlıları tehdit eden kolon kanseri, son yıllarda gençler arasında da büyük bir artış göstermeye başladı. Kolon kanserinin yaygın belirtileri arasında karın ağrısı, şişkinlik, sürekli bağırsak hareketleri değişiklikleri (örneğin, ishal veya kabızlık), kanlı dışkı, kilo kaybı, yorgunluk ve anemi gibi semptomlar yer alır. Bu belirtiler, genellikle diğer sindirim sorunlarıyla karıştırılabileceği için erken aşamalarda fark edilmeyebilir.
Kolon kanseri tedavisi, kanserin evresine bağlı olarak cerrahi müdahale, kemoterapi, radyoterapi ve hedefe yönelik tedaviler içerebilir. Erken evrelerde cerrahi olarak tümörün çıkarılması yaygın bir tedavi yöntemidir ancak ileri evrelerde kemoterapi ve radyoterapi kullanılarak kanserin yayılması engellenebilir. Tedavi süreci kişiye özgü olup, hastalığın yayılma durumu ve genel sağlık durumu göz önünde bulundurularak belirlenir.

Katar, Şam Büyükelçiliği’ni yeniden açacak

Katar, Şam Büyükelçiliği'ni yeniden açacak

Katar, Suriye’deki Şam Büyükelçiliği’ni yeniden açma kararı aldıklarını duyurdu.

Katar, Şam Büyükelçiliği’ni yeniden açacaklarını bildirdi.

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid bin Muhammed El-Ensari, gerekli hazırlıkların tamamlanmasının ardından yakında Şam’da büyükelçilik binasını açacaklarını belirtti. Bunun iki ülke ve iki kardeş halk arasındaki yakın tarihi kardeşlik ilişkilerinin güçlendirilmesi anlamında alınmış bir karar olduğunu ifade eden Ensari, kararın aynı zamanda Katar Devleti’nin, kardeş Suriye halkına değişmez desteğini yansıttığını vurguladı. Ensari, ayrıca büyükelçiliğin yeniden açılmasıyla Katar’ın halihazırda hava köprüsü aracılığıyla Suriye halkına sağladığı insani yardım akışını kolaylaştırmak için ilgili makamlarla koordinasyonun artacağını ifade etti.

Statüden sağlığa kokunun tarihi yolculuğu

Statüden sağlığa kokunun tarihi yolculuğu

Antik dönemlerden günümüze kokular, sadece güzel bir deneyim değil, aynı zamanda kültürlerin, ritüellerin ve toplumsal statünün bir parçası oldu. Tarih boyunca kokuların sosyal hiyerarşiyi ve medeniyetlerin kimliğini şekillendiren bir rol oynadığı görülüyor. İşte statüden sağlığa kokunun tarihi yolculuğu.

Geçmişten günümüze kokunun hayattaki yeri Antik dönemlerden, Fransız İhtilali zamanlarına ve Osmanlı Dönemi saray geleneklerinde kadar uzun bir yolculuğa dayanıyor. Parfüm, bugün olduğu gibi ritüeller, güzellik ve ticaretin bir parçasıydı. Tüm bunların ötesinde tarihte önemli bir statü sembolüydü.
Antik Mısır, Antik Yunan ve Roma İmparatorluğu’nda parfüm, ritüellerin, güzellik anlayışının ve ticaretin ayrılmaz bir parçasıydı. Sadece kraliyet ailesi ve aristokratların erişebildiği bu kokular, statünün simgesi haline gelmişti. Kokular, tanrılara ibadetten ölülerin gömülme ritüellerine kadar pek çok alanda kullanılıyordu.
Kokular, sosyal sınıflar arasındaki sınırları çizen unsurlar arasında yer aldı. Fransız İhtilali döneminde parfüm, aristokrasi ile ilişkilendirildiği için bir tehlike unsuru haline geldi. İhtilal sırasında üzerinde koku taşıyan veya parfüm kullanan kişiler, aristokrat oldukları gerekçesiyle idam edilebiliyordu. Bu, kokunun statü simgesinden bir ispiyon aracına dönüştüğü çarpıcı bir dönem olarak tarihe geçti.
Osmanlı İmparatorluğu’nda kokunun kullanımına dair kurallar ve gelenekler de hiyerarşiyi yansıtıyordu. Valide sultanların kullandığı özel kokular, saraydaki diğer kişiler tarafından kullanılamazdı. Bu durum, kokunun hem bir zarafet hem de saygı göstergesi olduğunu ortaya koyuyor.
Tarihte kokuların yalnızca statüyle değil, sağlıkla da ilişkili olduğu biliniyor. Aromaterapik özelliklere sahip olan bu kokular, hem bedensel hem de manevi şifa kaynağı olarak görülüyordu. Ancak günümüzde sahte ve sağlığa zararlı ürünlerin yaygınlaşması, kokuların kültürel boyutundan uzaklaşmasına neden oldu.

Almanya’da Suriyeli mültecilere teklif: “1000 euro ve uçak bileti”

Almanya'da Suriyeli mültecilere teklif:

Esad’ın devrilmesinin ardından, Almanya’daki Suriyelileri mültecileri geri gönderme tartışmaları alevlendi. Alman bir siyasetçi, Suriye’ye dönmeyi kabul eden mültecilerin her birine bin euro ödenmesini teklif etti. Siyasetçinin Suriyeli mültecileri geri gönderme önerisi, Alman basını tarafından sertçe eleştirildi.

Devlet Başkanı Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından, Almanya’daki Suriyelileri mültecileri geri gönderme tartışmaları yeniden gündeme geldi. Almanya’nın Bild gazetesinin haberine göre, Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Federal Meclis Grubu Başkan Yardımcısı Jens Spahn, Almanya’dan Suriye’ye dönmeyi kabul eden Suriyelilerin her birine 1000 euro ödemeyi teklif etti. Ayrıca Avusturya, Türkiye ve Ürdün ile birlikte ülkenin yeniden inşası hakkında bir konferans düzenlemeyi önerdi.

“1000 EURO SERMAYE VE UÇAK BİLETİ” Spahn, “İlk adım olarak bir teklifte bulunduğumuzu söyleyebilirim. Alman hükümeti şöyle dese: Suriye’ye dönmek isteyen herkesi uçağa bindirip 1000 euroluk bir başlangıç ​​sermayesi verelim.” dedi. Spahn’ın, 1000 euro geri dönüş parası ile uçak bileti önerisine, partiler ve medyadan sert eleştiriler geldi. Öneri, “sorumsuzca ve gülünç” olarak nitelendi.

“DESTEK VE AKILCI DİPLOMASİ KONUŞULMALI” Spahn’ın Suriyeli mültecileri geri gönderme önerisi, ana medyanın çoğunluğu tarafından da sertçe eleştirildi. Alman Birinci Televizyonu’ndan (ARD) Georg Schwarte, Esad’ın devrilmesiyle başlayan göç tartışmalarını “çirkin” olarak niteledi, “Geri gönderme yerine, Suriye’yi yeniden yapılandırma, destek ve akılcı diplomasi konuşulmalı” yorumu yapıldı.

Suriyeliler devrik lider Esad’ın Şam’daki evini keşfediyor: “Buraya intikam için geldim”

Suriyeliler devrik lider Esad'ın Şam'daki evini keşfediyor:

Suriye’de rejiminin çökmesinin ardından Suriyeliler, devrik lider Beşar Esad’ın evine akın etti. Onlardan biri olan Ebu Ömer, uzun süredir baskısı altında yaşadığı Esad’ın evinde olmanın “baş döndürücü bir meydan okuma” olduğunu söyledi. AFP haber ajansı, Suriyelilerin Esad’ın evinde yaşadıklarını anlattı.

Suriyeliler, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından, Şam’daki gösterişli evine akın etti.
Onlardan biri olan Ebu Ömer, AFP haber ajansına, uzun süredir kendisine baskı yaptığını söylediği adamın evinde olmanın “baş döndürücü bir meydan okuma” olduğunu söyledi.
Cep telefonuyla çektiği fotoğrafları gösteren 44 yaşındaki Ömer, “Fotoğraf çekiyorum, çünkü burada, onun evinin ortasında olmaktan çok mutluyum” dedi.
Muhalif Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) ve müttefiklerinin hızlı harekâtı, Esad ailesinin elli yıldan fazla süren acımasız yönetimine son verdi.
Lüks El Maliki mahallesindeki altı katlı üç binadan oluşan yerleşkede konuşan Ebu Ömer, “İntikam için geldim. Bize inanılmaz zulümler yaptılar” dedi.
Sevinç içindeki erkekler, kadınlar ve çocuklar, bazı mobilyalar ve yere atılmış bir Esad portresi dışında tüm odaları çıplak olan evi ve geniş bahçesini şaşkınlıkla dolaştılar.
Muhalif gruplar Esad’ın gidişini müjdelerken Suriye başkentinde yaşayanların sokaklarda sevinç gösterileri yaptığı görüldü.
Esad’ın hükümet karşıtı protestoları bastırmasının Suriye’de yabancı güçleri ve muhalifleri de içine alan ve yarım milyondan fazla insanın hayatına mal olan iç savaşı ateşlemesinin üzerinden 13 yıldan fazla bir süre geçtikten sonra hükümet düştü.
Pazar günü internette dolaşan bir video, kalabalığın daha önce sıradan vatandaşlara yasak olan Esad’ın konutundaki yatak odalarına baktığını gösterdi.
Giysileri, tabakları ve bir lüks markanın alışveriş çantası da dahil olmak üzere bulabildikleri her türlü eşyayı aldılar.
Bir videoda, bir adamın her şeyin “İndirimde!, Satılık!” şeklinde bağırdığı duyuldu.
35 yaşındaki Umm Nader, bir zamanlar korku ve hayranlık uyandıran ve bir ziyaretçinin şimdi “müze” olarak tanımladığı konutu gezmek için kocasıyla birlikte yakındaki bir bölgeden geldi.
AFP’ye konuşan Nader, “Yasaklandığımız bu yeri görmeye geldim, çünkü yoksulluk ve yoksunluk içinde yaşamamızı istediler” dedi.
Nader, konutun eski sakinlerinin ısıtma ve elektriği kesmeden ayrıldıklarını söyledi ve “bu arada çocuklarımız soğuktan hastalanıyor” diye ekledi.
Saatlerce süren günlük elektrik kesintileri, on yılı aşkın bir süredir devam eden savaş ve Batı yaptırımlarının ardından birbirini izleyen ekonomik krizlerle sarsılan Suriye’de hayatın bir gerçeği haline geldi.
Birleşmiş Milletler’e göre Suriye’de nüfusun çoğu yoksulluğa itildi.
Bir AFP muhabiri de birkaç kilometre ötedeki Şam başkanlık sarayında yanmış bir kabul salonu gördü.
Ebu Ömer odadan odaya geçerken çok sevinçli olduğunu söyledi.
“Artık korkmuyorum. Tek endişem (Suriyeliler olarak) birleşmemiz ve bu ülkeyi birlikte inşa etmemiz” dedi.