Günde 10 bin adım atmak gerçekten sağlıklı mı?

Günde 10 bin adım atmak gerçekten sağlıklı mı?

Son yıllarda günde 10 bin adım atmanın genel sağlık üzerinde çeşitli faydaları olduğu öne sürülüyor ancak bu hedefin gerçekte ne kadar etkili olduğuna dair çeşitli tartışmalar mevcut. Yapılan bazı çalışmalar, 5 ila 7 bin adımın da sağlıklı bir yaşam için yeterli olabileceğini ortaya koydu.

Günlük 10 bin adımın sağlık için ideal bir hedef olduğu fikri, 1960’lı yıllara dayanıyor. Japon Dr. Yoshiro Hatano, bu hedefi geliştiren ilk bilim insanlarından biriydi. Hatano, yapılan çalışmalarda günde 10 bin adımın, kalp sağlığını iyileştirdiğini ve genel sağlığı artırdığını belirtmişti ancak bu sayı, zamanla popülerleşip sağlıklı bir yaşam standardı haline geldi.
Son çalışmalar, günde 10 bin adım atmanın ciddi bir zorunluluk olmadığını ortaya koydu. Amerikan Kardiyoloji Derneği’ne göre, günde 7 bin adım atmak, özellikle 65 yaş üzerindeki bireyler için yeterli. Günlük 7 bin adımın, kalp hastalıkları riskini yüzde 50 oranında azalttığı ve yaşam süresini uzattığı belirtilirken, 10 bin adımın ise yalnızca genç ve sağlıklı bireyler için ideal olduğu vurgulandı.
Günlük 7 ila10 bin arasında adım atmak; kas yoğunluğunu artırır, eklemleri rahatlatır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. 2023’te yapılan bir çalışmada, günde 7 bin adım atmanın ölüm riskini yüzde 40 oranında azalttığı tespit edilmişti. Düzenli yürüyüş yapmanın, depresyon ve anksiyete belirtilerini hafiflettiği de kanıtlandı.
Harvard Üniversitesi’nin 2021 yılında yürüttüğü bir araştırmada, düzenli yürüyüşlerin bilişsel fonksiyonları iyileştirdiği ve yaşa bağlı hafıza kaybını yavaşlattığı vurgulandı. Çalışma, günde 10 bin adım atmanın beyin sağlığını destekleyen ve Alzheimer gibi hastalıkların riskini azaltan etkiler sunduğunu ortaya koydu. Ancak, araştırmacılar 5 bin adımın da bu yararları sağladığını, dolayısıyla 10 bin adımın şart olmadığını belirtiyor.
Mayo Clinic tarafından 2018’de gerçekleştirilen bir çalışma ise günde 10 bin adımın, düzenli egzersizle birlikte vücut yağını azalttığını ve kilo verme sürecini hızlandırdığını buldu. Ancak uzmanlar, sağlıklı bir yaşam tarzının yalnızca adım sayısıyla sınırlı olmadığının altını çizdi. Dengeli beslenme ve fiziksel aktivitelerin bir arada yapılması gerektiği vurgulandı.
Dünya Sağlık Örgütü, çocuklar ve gençler için düzenli fiziksel aktivitenin önemine dikkat çekiyor. 2023’te yayımlanan bir raporda, günde 10 bin adım atmanın çocuklarda obezite riskini azalttığı ve fiziksel sağlığı iyileştirdiği belirtildi. Ancak uzmanlar, çocuklar için adım sayısından çok, fiziksel aktivitenin çeşitliliği ve sürekliliği üzerinde durulması gerektiğini ifade etti.

Ünlü aktivistin cesedinin Sednaya’da bulunduğu iddia edildi: Mazen Hamada kimdir?

Ünlü aktivistin cesedinin Sednaya'da bulunduğu iddia edildi: Mazen Hamada kimdir?

Suriyeli insan hakları savunucusu Mazen Hamada, Beşar Esad rejiminin baskılarından kaçarak Hollanda’ya sığınmıştı. 2020 yılında, Suriye’de af ilan edildiği yönündeki vaatlere güvenerek ülkesine geri dönen Hamada’dan o tarihten sonra haber alınamadı. Yakın zamanda, cesedinin Sednaya Hapishanesi’nde bulunduğu bildirildi.

Suriye’de muhalifler, 61 yıldır iktidarda olan Baas rejimini devirerek yeni bir siyasi dönem başlattı. Ülke genelindeki hapishanelerde tutulan çok sayıda Suriyeli mahkûm, muhalif güçler tarafından serbest bırakıldı. Sednaya Hapishanesi’nde yapılan incelemelerde, işkenceyle öldürüldüğü belirlenen bazı kişilere ait cesetler bulundu. Hapishane, Esad rejiminin en korkunç insan hakları ihlallerinin yaşandığı yerlerden biri olarak biliniyor. 2020 yılında af sözü verilmesi üzerine memleketi Şam’a dönen ve kendisinden bir daha haber alınamayan Suriyeli ünlü aktivist Mazen Hamaaa’nın cesedi Sednaya Hapishanesinde bulundu. MAZEN HAMADA KİMDİR? Mazen Hamada, Suriye’deki Beşar Esad rejimine karşı direnişin simge isimlerinden biri olan Suriyeli bir aktivisttir. Hamada, Petrol Endüstrisi Enstitüsü’nden mezun oldu. Schlumberger’de teknisyen olarak çalışıyordu. 

1980’lerin sonunda Deyrizor’da doğan Hamada, Suriye İç Savaşı’nın başlamasıyla rejime karşı barışçıl protestolara katıldı ve insan hakları ihlallerini dünyaya duyurmaya çalıştı. 2012 yılında rejim güçleri tarafından tutuklanan Hamada, Suriye’deki en kötü şöhretli hapishanelerden biri olan Sednaya Hapishanesi’nde ağır işkenceler gördü. Elektrik şokları, aç bırakılma ve psikolojik işkence gibi insanlık dışı muamelelere maruz kaldı. Bir süre sonra uluslararası insan hakları kuruluşlarının baskısı ve çeşitli diplomatik girişimler sonucunda serbest bırakıldı. Serbest kaldıktan sonra Avrupa’ya sığınan Hamada, özellikle Hollanda’da Suriye’deki rejim suçlarını ifşa etmeye devam etti. İnsan hakları savunucusu olarak düzenlediği konferanslar ve katıldığı belgesellerle dünya kamuoyunu bilinçlendirdi. 2020 yılında, Suriye rejiminin “af ilanı” vaatlerine inanan Hamada, tüm uyarılara rağmen ülkesine döndü. Suriye’ye vardığından bu yana kendisinden haber alınamadı. Yakın zamanda, cesedinin Sednaya Hapishanesi’nde bulunduğu iddiaları, trajik hikâyesini daha da derinleştirdi ve adalet çağrılarını yeniden gündeme getirdi.

Dünyanın yaşam kalitesi en yüksek şehirleri açıklandı: İstanbul ve Ankara kaçıncı sırada?

Dünyanın yaşam kalitesi en yüksek şehirleri açıklandı: İstanbul ve Ankara kaçıncı sırada?

İnsan kaynakları danışmanlık hizmeti Mercer, yakın zamanda beş kıtadaki 241 şehri sıralayan yıllık Yaşam Kalitesi Şehir Sıralaması’nı yayınladı. Sıralama süreci siyasi istikrar, sağlık hizmeti, eğitim, altyapı ve sosyo-kültürel çevre gibi faktörleri göz önünde bulunduruyor. Listede İstanbul ve Ankara’ya da yer verildi. Peki, dünyanın yaşam kalitesi en yüksek şehirleri arasında İstanbul ve Ankara kaçıncı sırada?

Dünya genelinde 450’den fazla şehrin yaşam standartlarının incelendiği Mercer 2024 Yaşam Kalitesi Araştırması sonuçlandı. İsviçre’nin Zürih kenti, yüksek yaşam kalitesiyle listenin zirvesinde yer aldı. İlk 10’da dört İsviçre şehri bulunurken, Avrupa genelinde birçok şehir üst sıralarda yer aldı.
Türkiye’den İstanbul 134’üncü, Ankara ise 138’inci sırada yer alarak önceki yıllara benzer konumlarını korudu. Araştırma; sağlık, eğitim, güvenlik, çevre kalitesi ve ekonomik istikrar gibi birçok kriteri değerlendirerek şehirleri sıralıyor.
Zürih’in birinci seçilmesinde yüksek yaşam standartları, gelişmiş altyapısı, güvenli çevresi ve güçlü sağlık sistemi etkili oldu. Araştırma, dünya genelinde yaşanabilir şehirlerin genel eğilimlerini gözler önüne seriyor.
İsviçre, dört şehriyle ilk 10’da yer alarak Avrupa’nın zirvesinde yer aldı. Zürih birinci sıraya yerleşirken, Cenevre, Bern ve Basel de en iyi şehirler arasında listelendi.
Kanada’nın Vancouver şehri, doğayla iç içe yaşamı ve modern şehir hayatını harmanlayarak 7. sırada yer aldı. ABD’de ise Boston, kapsamlı sağlık hizmetleri ve yeşil alanlarıyla 32. sıradan listeye girerken, San Francisco’yu geride bıraktı. Latin Amerika’nın en üst sıralamasına ise 92. sıradaki Montevideo yerleşti.
Pasifik bölgesinde Yeni Zelanda’nın Auckland şehri, güvenli ve modern yaşam tarzıyla 5. sıraya yükseldi. Avustralya’nın Sidney kenti ise ikonik yapıları ve güçlü ekonomisiyle 12. sırada yer aldı.
Birleşik Arap Emirlikleri’nden Dubai ve Abu Dabi, modern altyapıları ve kozmopolit yapıları sayesinde sırasıyla 83. ve 85. sırada yer aldı. Afrika’nın en üst sıralamasındaki şehir ise 88. sıradaki Port Louis oldu.
Asya’da en yüksek puanı Singapur aldı ve 30. sırada yer aldı. Şehir, temizliği, güvenliği ve verimli toplu taşıma sistemiyle öne çıkıyor.
Araştırma, şehirlerin sağlık, güvenlik, çevre kalitesi, ekonomi ve sosyal olanaklar gibi birçok kriteri değerlendirerek global yaşam kalitesini ortaya koyuyor.

Fenerbahçe, Athletic Bilbao’yu konuk ediyor

Fenerbahçe, Athletic Bilbao'yu konuk ediyor

Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi’nde yarın Athletic Bilbao’yu ağırlayacak.

Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi’nin 6. haftasında yarın İspanya’nın Athletic Bilbao takımını konuk edecek. Ülker Stadı’nda oynanacak ve saat 18.30’da başlayacak müsabakayı Bosna Hersek Futbol Federasyonundan hakem Irfan Peljto yönetecek. Peljto’nun yardımcılıklarını aynı federasyondan Senad Ibrisimbegovic ve Davor Beljo üstlenecek. Karşılaşmanın dördüncü hakemi ise Antoni Bandic olacak. Öte yandan VAR koltuğunda İtalya Futbol Federasyonundan Marco Di Bello, AVAR’da ise Michael Fabbri görev alacak.

FENERBAHÇE’DE 3 EKSİK Fenerbahçe, Athletic Bilbao müsabakasında 3 oyuncusundan yararlanamayacak. Sarı-lacivertlilerde uzun süreli sakatlığı bulunan Jayden Oosterwolde’nin yanı sıra sarı kart cezalısı Fred Rodrigues müsabakada forma giyemeyecek. Ayak bileğinde sakatlığı bulunan Mert Hakan Yandaş’ın da kadroda yer alması beklenmiyor. Bu isimlerin yanı sıra UEFA listesinde isimleri yer almayan Filip Kostic, Oğuz Aydın, Bartuğ Elmaz ve Levent Mercan da müsabakada olamayacak.

ÇAĞLAR SÖYÜNCÜ TAKIMA DÖNECEK

Fenerbahçe’nin milli stoperi Çağlar Söyüncü’nün Athletic Bilbao müsabakasıyla takıma dönmesi bekleniyor. Sakatlığını atlatan ve bir süredir takımla çalışan Çağlar, Mourinho’nun görev vermesi durumunda kadroda olacak.

UEFA KADROSU

Fenerbahçe’nin UEFA Avrupa Ligi kadrosunda şu futbolcular bulunuyor: Dominik Livakovic, İrfan Can Eğribayat, Ertuğrul Çetin, Samet Akaydin, Çağlar Söyüncü, Alexander Djiku, Rodrigo Becao, Bright Osayi-Samuel, Mert Müldür, Jayden Oosterwolde, İsmail Yüksek, Mert Hakan Yandaş, Fred, İrfan Can Kahveci, Sofyan Amrabat, Sebastian Szymanski, Dusan Tadic, Allan Saint-Maximin, Cengiz Ünder, Cenk Tosun, Youssef En-Nesyri, Edin Dzeko

Suudi Arabistan’dan Halil Umut Meler açıklaması: “Bir daha maçlarımıza çağırmayacağız”

Suudi Arabistan'dan Halil Umut Meler açıklaması:

Suudi Arabistan Federasyonu Hakem Komitesi Başkanı Manuel Navarro, Al Shabab ile Al Hilal maçını yöneten ve ev sahibi takımın tepkisine maruz kalan Halil Umut Meler’i bir daha maçlarına çağırmayacaklarını açıkladı.

Suudi Arabistan Pro Ligi’nde düdük çalan  Hakem Halil Umut Meler, Al Shabab ile Al Hilal arasındaki maçı yönetmişti.
Suudi Arabistan Futbol Federasyonu Hakem Komitesi Başkanı Manuel Navarro, ev sahibi takımın tepkisini çeken Halil Umut Meler’i bir daha maçlarına çağırmayacaklarını söyledi.
Hakem Komitesi Başkanı Navarro, “Maçta ciddi hata yapan hakem olursa onunla bir daha ilgilenmeyeceğiz. Halil Umut Meler’i maçlarımıza çağırmayacağız. Al-Hilal ile Al-Shabab arasındaki maçta sonuca etki eden hatalar oldu.” diye konuştu.
Al Shabab, mücadelenin ardından Halil Umut Meler’i Hakem Komitesi’ne şikayet etmişti.
Türk hakem, Al Hilal’dan Kalidou Koulibaly’yi Al Shabab’dan ise Nader Abdullah Al Sharari’yi kırmızı kartla oyundan atmıştı.
Meler ayrıca ev sahibi takımın bir golünü iptal etmişti.

Bakasetas Süper Lig’e geri dönebilir

Bakasetas Süper Lig'e geri dönebilir

Panathinaikos forması giyen Anastasios Bakasetas’ın Trabzonspor’a dönmek istediği öne sürüldü. Teknik Direktör Şenol Güneş’in de onay verdiği transferin yakın zamanda gerçekleşmesi bekleniyor.

Trabzonspor’dan ayrılarak Yunanistan Ligi ekibi Panathinaikos’a transfer olan Anastasios Bakasetas için yeni bir iddia ortaya atıldı. 

Süper Lig’de Alanyaspor ve Trabzonspor’da forma giyen Yunan futbolcunun bordo-mavililere geri dönmek istediği kaydedildi.

Sözcü’nün haberine göre, Karadeniz ekibinin teknik direktörü Şenol Güneş’in de bu talebe onay verdiği ve transferin kısa süre içerisinde gerçekleşebileceği öne sürüldü.

Bordo-mavili formayla 122 resmi maça çıkan Bakasetas, bu mücadelelerde 33 gol atıp, 24 asistlik katkı sağladı.

Ayrıca Bakasetas, Trabzonspor’da Süper Lig ve Türkiye Kupası şampiyonluğu yaşadı.

Beşiktaş’ta zorunlu rotasyon: Bodo/Glimt maçının 11’i şekilleniyor

Beşiktaş'ta zorunlu rotasyon: Bodo/Glimt maçının 11'i şekilleniyor

Beşiktaş’ta teknik sorumlu Serdar Topraktepe, Avrupa Ligi’nde Bodo/Glimt ile oynayacağı mücadelenin ilk 11’ini şekillendiriyor. Savunma rotasyonunda 5 futbolcusundan 4’ü sakat olan siyah-beyazlılar, zorunlu rotasyona gidecek.

Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi’nin 6. haftasında Bodo/Glimt’e konuk oluyor.
Fenerbahçe derbisini kazanan ve ligdeki 5 maçlık galibiyet hasetine son veren siyah-beyazlılar, alacağı galibiyetle ilk 24 şansını güçlendirmeyi hedefliyor.
Beşiktaş’ta teknik sorumlu Serdar Topraktepe, Bodo/Glimt maçında zorunlu bir rotasyon yapacak.
Milliyet’in haberine göre, stoper tandeminin Emirhan Topçu ve Bakhtiyor Zaynutdinov’dan oluşacağı, sol bekte ise Emrecan Terzi’nin forma giyeceği belirtildi.
Beşiktaş’ta sakatlıkları bulunan Gabriel Paulista, Felix Uduokhai, Ciro Immobile ve Tayyip Talha Sanuç bu mücadelede forma giyemeyecek.
Stoper ikilisi Paulista ve Uduokhai, Maccabi Tel Aviv mücadelesinde, Immobile ve Tayyip Talha Sanuç ise Fenerbahçe derbisinde sakatlık yaşamıştı
Kart cezalısı Arthur Masuaku ve UEFA kadrosunda yer almayan Alex Oxlade-Chamberlain de bu maçta görev yapamayacak.
Beşiktaş, Bodo/Glimt maçının ardından Avrupa Ligi’ndeki Athletic Bilbao’yu konuk edecek.
Siyah-beyazlılar son maçında deplasmanda Twente ile karşılaşacak.

İşsizlik oranı ekimde yükseldi

İşsizlik oranı ekimde yükseldi

Türkiye’de işsizlik oranı, ekimde bir önceki aya göre 0,1 puan artarak yüzde 8,8 oldu. Bu dönemde işsiz sayısı 61 bin kişi artarak 3 milyon 175 bin kişiye çıktı. Genç işsizlik oranı ise 0,3 puan azalarak yüzde 16,6’ya geriledi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı ekim ayında bir önceki aya göre 61 bin kişi artarak 3 milyon 175 bin kişi oldu. İşsizlik oranı, 0,1 puan artarak yüzde 8,8 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 6,9 iken kadınlarda yüzde 12,3 olarak tahmin edildi.

İSTİHDAM ORANI YÜZDE 49,9 İstihdam edilenlerin sayısı ekim ayında bir önceki aya göre 156 bin kişi artarak 32 milyon 970 bin kişi, istihdam oranı ise 0,2 puan artarak yüzde 49,9 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 67,4 iken kadınlarda yüzde 32,8 olarak gerçekleşti.

İŞGÜCÜNE KATILIM ARTTI İşgücü katılım, ekim ayında bir önceki aya göre 219 bin kişi artarak 36 milyon 146 bin kişiye çıktı. İşgücüne katılma oranı ise 0,3 puan artarak yüzde 54,7 olarak gerçekleşti. GENÇ İŞSİZLİK ORANI GERİLEDİ 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,3 puan azalarak yüzde 16,6’ya geriledi. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 12,6, kadınlarda ise yüzde 23,9 olarak tahmin edildi.

ÇALIŞMA SÜRESİNDE SINIRLI DEĞİŞİM İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi ekim ayında bir önceki aya göre 0,1 saat azalarak 42,5 saat olarak gerçekleşti. ATIL İŞGÜCÜNDE ARTIŞ Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2024 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre 1,9 puan artarak yüzde 27,6 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 18,5 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 19 olarak tahmin edildi.

Esad’ın hapishanelerinde neler yaşandı? 157 bin mahkum, 72 çeşit işkence

Esad'ın hapishanelerinde neler yaşandı? 157 bin mahkum, 72 çeşit işkence

Suriye’de rejimle özdeşleşen ve işkenceleriyle bilinen Sednaya Hapishanesi, yıllardır “İnsan Mezbahası” olarak biliniyor. İnsan hakları örgütleri, rejimin hapishanelerde uyguladığı 72 farklı işkence yöntemini belgeledi. Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaş boyunca en az 15 bin kişinin işkence altında yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor. Şam’ı ele geçiren rejim karşıtı güçler, Sednaya Hapishanesi’nin yeraltı hücrelerinde mahsur kalan mahkumlara ulaşmak için haritalara bakarak binanın yapısını çözmeye çalışıyor. Peki geçmişten bugüne Esad’ın işkence merkezlerinde neler yaşandı?

Suriye’de rejimle özdeşleşen ve işkenceleriyle bilinen Sednaya Hapishanesi, muhalifler mahkumları serbest bırakıncaya dek iç savaş boyunca en az 157 bin tutukluya ev sahipliği yaptı.
Şam’ı ele geçiren rejim karşıtı güçler, Sednaya Hapishanesi’nde bulunamayan mahkumlara ulaşmak için haritalara bakarak binanın yapısını çözmeye ve yeraltı hücrelerindeki tutukluları kurtarmaya çalışıyor.
Şam’daki muhalif yetkililer, bazıları havalandırma yetersizliğinden dolayı “neredeyse boğulma tehlikesiyle karşı karşıya” olan kayıp yaklaşık 100 bin tutuklunun serbest bırakılması için çalışmaların sürdüğünü bildirdi.
Peki geçmişten bugüne Esad’ın işkence merkezlerinde neler yaşandı?
Suriye İnsan Hakları Ağı, 2011’de Suriye’de iç savaşın başlamasının ardından 157 binden fazla kişinin tutuklandığını açıkladı. Bunlar arasında 5 bin 274 çocuk ve 10 bin 221 kadın da var. Ayrıca, bu süre zarfında 15 binden fazla kişinin işkence altında öldüğü iddia ediliyor.
Hapishanelerden birinin içinden gelen yeni görüntülerde, kemikleri kırmak ve mahkumları infaz etmek için kullanılmış gibi görünen, ortaçağa özgü bir vücut presi görülüyor.
İnsan hakları ağı, rejimin 72 farklı işkence yöntemini belgeledi.
Bunlar arasında cinsel organları elektrikle kesmek veya ağırlık asmak; yağ, metal çubuklar, barut veya yanıcı böcek ilaçları ile yakmak; kafaları bir duvar ile hapishane hücresinin kapısı arasında ezmek; vücutlara iğne veya metal iğneler sokmak; tutukluları giysi, banyo, tuvalet olanaklarından mahrum bırakmak vb. yer alıyor.
Şam’ın dışında bulunan bu yer, bir tepede yer alıyor ve 1,4 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor.
2017 tarihli bir Uluslararası Af Örgütü raporu, Sednaya’da binlerce kişinin toplu olarak asıldığını tespit etti.
Hapishane bu olayın ardından, “İnsan Mezbahası” olarak nitelendirdi.
Her hafta 20 ila 50 kişi, genellikle pazartesi ve çarşamba geceleri öldürülüyordu.
Uluslararası Af Örgütü, Eylül 2011 ile Aralık 2015 arasında 5 bin ila 13 bin kişinin idam edildiğini tahmin ediyor.
Hayatta kalanlar yoğun acılara katlandılar. Gözleri sürekli bağlıydı, havalandırma deliklerinden ve borulardan gelen dayak ve çığlık seslerini duyabiliyorlardı.
Bazı mahkumlar, 2,5 metreye 1,5 metre boyutlarında, tek kişilik olarak tasarlanmış dondurucu hücrelerde yer altında tutuldular, ancak aynı anda 15 kişiye kadar yer sağlanabiliyordu.
Muhalif yetkililer, sosyal medya üzerinden, Esad rejimindeki eski askerlere ve cezaevi çalışanlarına, elektronik yeraltı kapılarının kodlarını vermeleri çağrısında bulundu.
Hapishaneler boşaldıkça, her yerdeki Suriyeliler sevdiklerinden, birçoğu yıllardır kayıp olanlardan haber almak için çaresizce çırpınıyor.

Beslenme uzmanı sırrı verdi! Yatmadan önce bir kaşık yemek vücudu 10 yaş gençleştiriyor

Beslenme uzmanı sırrı verdi! Yatmadan önce bir kaşık yemek vücudu 10 yaş gençleştiriyor

Avustralyalı beslenme uzmanı Camilla Thompson, biyolojik yaşı 10 yıl azaltan 9 alışkanlığı açıkladı. Thompson, yatmadan önce bir kaşık bal yemenin bile vücuda inanılmaz etkileri olduğunu söyledi.

Düşük nişastalı bir diyet tercih eden Camilla Thompson, bu diyette patates ve muz gibi nişastalı gıdalardan kaçındı. Glüten, süt ürünleri, şeker ve işlenmiş gıdalardan da uzan duran uzman isim, sağlıklı yağlar (avokado ve zeytinyağı gibi) ve protein tüketmeye odaklandı.
Akdeniz diyeti; Yunanistan, İtalya ve İspanya gibi ülkelerde yaygın olup, taze meyve ve sebzeler, balık ve tavuk gibi yağsız etler, tam tahıllar içerir. Bu beslenme şeklinde kırmızı et ve tatlı tüketimi azdır.
Özellikle yağlı balıklardaki yüksek omega-3 içeriği nedeniyle bu diyet, dünyanın en sağlıklı beslenme biçimlerinden biri olarak kabul edilir. Araştırmalar, Akdeniz diyetiyle beslenmenin kalp hastalığı riskini yüzde 25, erken ölüm riskini ise yüzde 23 oranında azalttığını ortaya koymuştur.
Alkol kullanımının da biyolojik yaşı artırdığını söyleyen Thompson, belirli aralıklarla alkol detoksu yaptığını, bu sürenin kimi zaman 18 ayı bulduğunu belirtti.
Su içmeye oldukça önem veren uzman isim, su alımını artırmak için suya bir tutam Kelt deniz tuzu eklediğini anlattı. Kelt deniz tuzu, suyun vücutta daha iyi emilmesini sağlar ve minerallerin yenilenmesine yardımcı olur.
Aralıklı oruç diyeti uygulayan Camilla Thompson, akşam 19:00’dan sonra öğün yapmadığını söyledi. En az 12 saat aç kalan Thompson, ”Bu yöntemle, vücudumun kendisini onarmasına olanak tanıyorum” dedi.
Düzenli olarak saunaya giren Avustralyalı beslenme uzmanı, sauna alışkanlığı sayesinde vücudunun toksinlerden arındığını ve kan dolaşımının iyileştiğini belirtti.
Soğuk duş yapan Camilla Thompson, bu yöntemle vücudundaki iltihabın azaldığını, bağışıklığının güçlendiğini ve enerji seviyelerinin arttığını öne sürdü.
Uyku düzenine de dikkat eden beslenme uzmanı, yatmadan önce çiğ bal tüketerek uyku kalitesini artırdığını vurguladı. Çiğ balda bulunan antioksidanlar, iltihaplanmayı azaltarak vücudun iyileşme sürecine katkı sağlar ve kan şekerinin gece boyunca stabil kalmasına destek olur. Çiğ bal, aynı zamanda kan şekerinin gece boyunca stabil kalmasına da yardımcı olur.
Psikolojinin de yaşlanma üzerinde oldukça etkili olduğunu söyleyen Thompson, ”Yaşlanmanın, korkutucu bir şey olmadığına inanmak zorundasınız” dedi. Uzman isim, ”Bu tutum, benim ömrüme 7 buçuk yıl kattı” diye de ekledi.