İsrail’den Suriye hamlesi: Golan Tepeleri’ne ilave birlikler konuşlandırılacak

İsrail'den Suriye hamlesi: Golan Tepeleri'ne ilave birlikler konuşlandırılacak

Suriye’de 61 yıllık Esed rejiminin devrilmesinin ardından İsrail ordusu, işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri ve Suriye’yle arasındaki tampon bölgeye kuvvet gönderdiğini açıkladı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Golan Tepeleri’nde tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölgenin sınırlarını belirleyen,1974 yılında imzalanan Kuvvetlerin Çekilmesi Anlaşması’nın Suriye’de Baas rejiminin devrilmesiyle çöktüğünü iddia etti.

İsrail ordusundan konuya dair yapılan açıklamada, Suriye’deki gelişmelerin ardından durum değerlendirmesinde bulunulduğu belirtildi. Bu kapsamda, işgal altındaki Golan Tepeleri’ndeki belirli bölgelere ve İsrail’in Suriye’yle arasındaki tampon bölgeye kuvvet konuşlandırıldığı belirtildi. İsrail ordusu, 6 Aralık Cuma günü Suriye’deki gelişmeler nedeniyle işgal altında tuttuğu Suriye toprağı Golan Tepeleri’ndeki birliklerine takviye yaptığını duyurmuştu.

NETANYAHU: SURİYE İLE ANLAŞMA ÇÖKTÜ İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, işgal altındaki Golan Tepeleri’ndeki Bental Dağı’na yaptığı ziyaret esnasında çektiği video mesajda, “Bu bölge, yaklaşık 50 yıldır, 1974 yılında üzerinde anlaşmaya varılan Kuvvetlerin Çekilmesi Anlaşması uyarınca bir tampon bölge olarak kontrol ediliyordu. Bu anlaşma çöktü, Suriye askerleri mevzilerini terk etti.” dedi. Ayrıca Netanyahu, 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesinin İsrail’in İran ve Hizbullah’a saldırılarının doğrudan bir sonucu olduğunu öne sürdü. Netanyahu, 61 yıldır süren Baas rejiminin yıkılmasını “İran’ın şer eksenindeki önemli bir halkanın düşüşü” olduğunu öne sürerek, Suriye’deki gelişmelerin İsrail’in Esed rejimi destekçileri İran ve Hizbullah’a yaptığı saldırıların doğrudan bir sonucu olduğunu iddia etti. Netanyahu, “Bu, Esad rejiminin başlıca destekçileri olan İran ve Hizbullah’a indirdiğimiz darbelerin doğrudan bir sonucudur.” açıklamasında bulundu. Devrilen Esed rejiminin, “İran’ın şer ekseninin merkezi bir halkası” olduğunu öne süren Netanyahu, Esed’in Suriye’den kaçışının yeni fırsatların yanı sıra riskler de getirdiğini savundu.

İSRAİL, GOLAN TEPELRİNİ 1967’DEN BU YANA İŞGAL ALTINDA TUTUYOR

İsrail, Suriye’ye ait Golan Tepeleri’ni 1967’den bu yana işgal altında tutuyor. 1974’te İsrail ile Suriye arasında imzalanan Kuvvetlerin Çekilmesi Anlaşması ile tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölgenin sınırları belirlenmişti. İsrail ayrıca iç savaşın başladığı 2011’den bu yana zaman zaman Suriye ve Golan Tepeleri’nden, topraklarına roket atıldığını ileri sürerek, İran destekli Hizbullah güçlerine ve rejime ait askeri noktalara saldırılar düzenliyor.

Galatasaray’da Barış Alper Yılmaz şoku: “İçerde hüngür hüngür ağlıyor”

Galatasaray'da Barış Alper Yılmaz şoku:

Galatasaray’ın yıldız futbolcusu Barış Alper Yılmaz, Sivasspor mücadelesinin son bölümünde Rey Manaj’ın müdahalesi sonrası acılar içinde yerde kaldı. Milli futbolcu son düdükle birlikte sahadan sedyeyle ayrıldı. Sarı-kırmızılıların bir başka oyuncusu Yunus Akgün ise mücadelenin ardından, “Hakemle ilgili konuşmak istemiyorum. Barış içeride hüngür hüngür ağlıyor. Belki ayağı kırıldı.” diye konuştu.

Galatasaray, Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında Sivasspor’u 3-2 mağlup etti.
Sarı-kırmızılılarda Barış Alper Yılmaz, 90+7. dakikada Rey Manaj’ın faulüyle yerde kaldı.
Maçın hakemi Turgut Doman potansiyel kırmızı kart için VAR incelemesi yaptı ve ardından kırmızı kartlık bir hareket olarak değerlendirmedi.
Maçın son düdüğüne kadar saha kenarında tedavi gören Barış Alper Yılmaz, mücadele sonunda sedyeyle sahadan ayrıldı.
Galatasaray bu müdahaleye kırmızı kart kararının çıkmamasıyla birlikte sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Karşılaşmanın son dakikasında Barış Alper Yılmaz’a yapılan insanlığa sığmayan faulün ardından gerçekleştirilen VAR konuşmalarını merakla bekliyor olacağız! 90 dakika boyunca yaşanan tüm skandal hakem kararlarına rağmen; İYİLER DAİMA KAZANIR!” ifadelerini kullandı.
Maç sonu açıklamalarda bulunan sarı-kırmızılıların futbolcusu Yunus Akgün, “Hakemle ilgili konuşmak istemiyorum. Barış içeride hüngür hüngür ağlıyor. Belki ayağı kırıldı. Hakem ‘ayağı yerde’ diyor. Bazı takımları 15. dakikada heveslendirdik ama kazandık. Taraftarımızı mutlu etmek için elimizden geleni yapacağız.” diye konuştu.

Okan Buruk’tan Barış Alper Yılmaz açıklaması

Okan Buruk'tan Barış Alper Yılmaz açıklaması

Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Sivasspor galibiyetinin ardından değerlendirmelerde bulundu. Deneyimli çalıştırıcı Barış Alper Yılmaz’ın sakatlığıyla ilgili, “Barış Alper Yılmaz sakat ne olacağını bilmiyoruz. Maçın bu şekilde bitmesi… Futbolla ilgili konuşacak çok bir şey yok. Bu duruma getiren herkes çok mutlu olsun.” diye konuştu.

Galatasaray, Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında Sivasspor’u 3-2 mağlup etti.

Sarı-kırmızılıların teknik direktörü Okan Buruk, karşılaşmanın ardından değerlendirmelerde bulundu.

Buruk’un açıklamaları şu şekilde:

“BU DURUMA GETİREN HERKES ÇOK MUTLU OLSUN”

“Bilerek bir oyuncunun kendi mevkisini bırakıp rakibini sakatlamak için çaba sarfetmesi, hakemin VAR’a giderek kırmızı vermemesi maçın özeti. Maçın sonucu önceki haftaların özeti. Barış Alper Yılmaz sakat ne olacağını bilmiyoruz. Maçın bu şekilde bitmesi… Futbolla ilgili konuşacak çok bir şey yok. Bu duruma getiren herkes çok mutlu olsun.  Ülkenin marka değerine katkı yapmış milli bir oyuncu. Maç ile ilgili, futbol ile ilgili konuşacak bir şey yok. Herkes için hayırlısı olsun.

Galatasaray’da Victor Osimhen sakatlandı

Galatasaray'da Victor Osimhen sakatlandı

Galatasaray’da Sivasspor karşısında 74. dakikada sakatlanan Victor Osimhen oyuna devam edemedi.

Galatasaray Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında deplasmanda Sivasspor ile karşı karşıya geldi.

Sarı-kırmızılılarda 74. dakikada sakatlanan Victor Osimhen oyuna devam edemedi ve yerini Michy Batshuayi’ye bıraktı.

Nijeryalı golcü bu sezon 13 resmi maçta 10 gol atıp, 5 asistlik katkı sağladı. 

Galatasaray 10 kişiyle kazandı: Sivasspor deplasmanından galibiyetle dönüyor

Galatasaray 10 kişiyle kazandı: Sivasspor deplasmanından galibiyetle dönüyor

Galatasaray, 1-0 geriye düştüğü ve 10 kişi kaldığı maçta Sivasspor’u 3-2 mağlup etti. Böylelikle sarı-kırmızılılar, Süper Lig’de dış sahada üst üste kazandığı maç sayısını da 15’e çıkarttı.

Galatasaray, Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında Sivasspor’u deplasmanda 3-2 mağlup etti.
Konuk ekipte Metehan Baltacı 16. dakikada topu elle kontrol ederek bariz gol şansını önlediği gerekçesiyle doğrudan kırmızı kartla oyundan atıldı.
Ev sahibi ekip Garry Rodrigues’in 25 dakikada kaydettiği golle 1-0 öne geçti.
Sarı-kırmızılılar ise 36. dakikada Yunus Akgün ile skora denge sağladı.
45+9. dakikada sahneye çıkan Victor Osimhen, kazanılan penaltı vuruşunu gole çevirdi. 
Barış Alper Yılmaz 53. dakikada kaydettiği golle skoru 3-1’e getirdi. 
90+1. dakikada Bekir Böke’nin golüyle ev sahibi ekip farkı 1’e indirdi.
Bu sonuçla birlikte Galatasaray puanını 38’e yükselterek liderliğini sürdürdü. Sivasspor ise 18 puanla 10. sırada bulundu.
Sarı-kırmızılılarda 74. dakikada sakatlanan Victor Osimhen oyuna devam edemedi ve yerini Michy Batshuayi’ye bıraktı.
Galatasaray Süper Lig’de dış sahada üst üste kazandığı maç sayısını da 15’e çıkarttı.
Bu sezon Süper Lig’deki altıncı golünü Sivasspor ağlarına gönderen Barış Alper Yılmaz, en üst lig kariyerinin tek sezondaki en yüksek sayısını tekrarladı (6; 2023/24)
SAHADAN SEDYEYLE AYRILDI
Öte yandan maçın son bölümünde Rey Manaj’ın müdahalesi sonucu sakatlık yaşayan milli futbolcu, sahadan sedyeyle ayrıldı.
Victor Osimhen, 2014/15’ten bu yana Süper Lig’de oynadığı ilk dokuz maçın sekizinde gol katkısında bulunan ilk Galatasaray oyuncusu oldu.1 gol | Sivasspor1 gol | Eyüpspor2 gol | Samsunspor1 gol | Beşiktaş1 gol | Antalyaspor2 gol |  Kasımpaşa1 asist | Fenerbahçe1 asist | Çaykur Rizespor

Bayern Münih tarihinde ilk: Beckenbauer anısına 5 numara emekliye ayrıldı

Bayern Münih tarihinde ilk: Beckenbauer anısına 5 numara emekliye ayrıldı

Bayern Münih, Ocak ayında hayatını kaybeden kulüp efsanesi Franz Beckenbauer anısına 5 numaralı formayı emekliye ayırma kararı aldı.

Bayern Münih yönetim kurulu, Ocak ayında 78 yaşında hayatını kaybeden eski oyuncuları ve teknik direktörleri Franz Beckenbauer’in anısına kulübün 5 numaralı formasını emekliye ayırma kararı aldı.
“Der Kaiser” (İmparator) lakabıyla tanınan Beckenbauer, futbol tarihinin en büyük oyuncularından biri olarak kabul ediliyordu ve hem oyuncu hem de teknik direktör olarak Dünya Kupası’nı kazanan üç kişiden biri (diğerleri Mario Zagallo ve Didier Deschamps) olma özelliğini taşıyordu.
Beckenbauer, 1974’te oyuncu olarak, 1990’da ise teknik direktör olarak bu başarıyı elde etmişti.
Alman kulübünün üyeleri, pazar günü yapılan yıllık genel kurul toplantısında (AGM) Beckenbauer’in 13 yıl boyunca Bayern Münih’te ikon haline getirdiği 5 numaralı formayı emekliye ayırma önerisini oy birliğiyle kabul etti.
Söz konusu forma numarası şu anda kulüpte kimse tarafından kullanılmıyor.
Bayern Başkanı Herbert Hainer, AGM’de yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Sevgili Franz, bu kulübü bugün olduğu hale getirdin: en büyük başarıların, eşsiz bir tarzın ve derin bir insanlığın simgesi. Oyuncu, antrenör, başkan ve yol arkadaşı olarak Bayern Münih’e bu anlamı sen kazandırdın. Franz, seni özlüyoruz. Geriye kalan ve bizi birbirimize bağlayan şey, senin hatıran. Herkese her zaman kulak vermek senin mirasındı. Birbirinize zaman ayırın bu kesinlikle onun en büyük mirasıdır.”
Beckenbauer, kariyerinde iki kez Avrupa’da Yılın Futbolcusu seçilmiş ve Bayern Münih ile üst üste üç yıl (1974-1976) Avrupa Kupası’nı kazanmıştı.
Ayrıca kulüp ile dört Bundesliga şampiyonluğu, dört DFB-Pokal ve 1967’de Kupa Galipleri Kupası zaferleri yaşamıştı.
Formaların emekliye ayrılması Alman futbolunda nadir görülen bir uygulamadır ve bu Bayern Münih tarihinde bir ilktir.
Ancak bu onur için 5 numaralı forma seçilmesi son derece anlamlıdır; çünkü Beckenbauer olmadan kulübün geçmişi ve bugünü tamamen farklı olurdu.
Beckenbauer başarılarıyla olduğu kadar, kulübün ruhunu tanımlayan isim olmuş ve ölümünden on bir ay sonra bile Bayern Münih’ten ayrılmaz bir figür olarak kalmıştır.

Suriye’de Esad rejimi çöktü: Şimdi ne olacak?

Suriye'de Esad rejimi çöktü: Şimdi ne olacak?

Suriye’de 13 yıldır devam eden iç savaşın seyri, 27 Kasım’da Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) liderliğindeki muhalif grupların başlattığı saldırılarla hızla değişti. Rejim karşıtı güçler, 7 Aralık gecesi başkent Şam’a girdi. Suriye lideri Beşar Esad ise ülkeden kaçtı. Askeri uzmanlar, rejime yönelik saldırıyı “kontrollü yıkım planı” olarak niteledi. Peki Şam nasıl bu kadar hızlı düştü? Suriye’de bundan sonra ne olacak?

Suriye’de dün gece Esad rejimi düştü.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın Şam’dan ayrılarak, bilinmeyen bir noktaya hareket ettiği duyuruldu.
Sadece 12 günde, muhalifler kuzeyden ve güneyden Şam’ın kalbine yürüdü.
Şam’a giren Suriyeli muhalifler, “Şam artık Esad’dan kurtuldu” açıklaması yaptı. Muhalifler “karanlık günler sona erdi” ifadelerini kullandı.
Peki Şam nasıl bu kadar hızlı düştü? Suriye’de bundan sonra ne olacak?
Savaş uzmanları, Esad’ın ordusunun yıllardır süren iç savaş yüzünden büyük kayıplar verdiğini söylüyor.
Esad ailesinin 50 yılı aşkın süredir devam eden iktidarının sona ermesi bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendirecek.
İngiliz yayın kuruluşu BBC’ye konuşan Melbourne Üniversitesi’nde Suriye uzmanı Dara Conduit, Esad’ın en büyük müttefikleri İran, Rusya ve Hizbullah’ın kendi bölgesel çatışmalarıyla meşgul olduğunu vurguladı.
Moskova ve Tahran, kendi çatışmalarının içinde sıkışmış  durumda.
Rusya üç yıldır Ukrayna ile, İran ve vekilleri ise İsrail ile 14 aydır çatışma halinde.
İran, nüfuzuna önemli bir darbe aldı.
Esad yönetimindeki Suriye, İran ile Hizbullah arasındaki bağlantının bir parçasıydı ve gruba mühimmat transferi için kilit öneme sahipti.
İran destekli bir diğer grup olan Yemen’deki Husiler de hava saldırılarında defalarca hedef alındı.
Tüm bu gruplar, Irak’taki milisler ve Gazze’deki Hamas’la birlikte, Tahran’ın “Direniş Ekseni” olarak tanımladığı ve şu anda ciddi şekilde hasar gören yapıyı oluşturuyor.
Askeri uzmanlara göre, İran’ın varoluşsal bir tehdit olarak gördüğü İsrail’de ise bu yeni tablo memnuniyetle karşılanacak.
Şam’da yaşayan bir Suriyeli, “İlk defa özgürlüğün gerçekten ne olduğunu hissediyoruz. Bu da bizi şaşırtıyor.” yorumunda bulundu.
Suriyeli analist Malik el-Abdeh, rejime yönelik saldırıyı “kontrollü yıkım planı” olarak niteledi.
Esad’ın devrilmesinin ardından Suriye bazı zorluklarla karşı karşıya gelebilir.
Bu zorluk, benzer bir kaderi yaşamış diğer ulusların başına gelen felaketlerden kaçınıp kaçınamayacağı ve yeniden inşa gibi zorlu bir sürece başlayıp başlayamayacağı olarak görülüyor.

Ankara’dan Suriye açıklamaları

Ankara'dan Suriye açıklamaları

Suriye’de rejim karşıtı gruplar başkent Şam’ı ele geçirerek 54 yıllık Esad dönemine son verdi. Son gelişmelerin ardından Ankara’dan tepkiler gelmeye başladı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Suriye halkı için yeni bir dönem başladığını ifade edip “Güvenli ve ekonomik olarak elverişli ortamın tesisi ile yıllardır vatanlarından uzak yaşayan Suriyeli kardeşlerimizin onurlu, güvenli ve gönüllü dönüşü de sağlanmış olacaktır.” dedi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise Türkiye’nin Suriye’nin milli birliği, istikrarı ve toprak bütünlüğüne önem verdiğini belirterek, ülkelerini terk eden mültecilere geri dönüş imkanı sunduğunu ifade etti.

Suriye’de 61 yıllık Baas rejiminin sona ermesine ilişkin hükümetten ilk açıklamalar gelmeye başladı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından “Suriye, Suriyelilerindir!” diyerek açıklama yaptı. Suriye halkı yeni bir dönem başladığının altını çizen Yılmaz, “Suriye halkının iradesini yansıtan yeni bir rejim için geçiş sürecinin sağlıklı işlemesi son derece önemlidir. Dar ve çatışmacı değil, kapsayıcı ve inşa edici bir yaklaşım esas olmalıdır.” dedi. Bölge dışı güçlerin Suriye’nin istikrarına zarar verici eylemlerden kaçınmasını gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “Uluslararası toplum ve kurumlar yeniden inşa sürecine destek vermelidir.” ifadeleirni kullandı. Yılmaz, “Tüm unsurları ile Suriye halkının birliği, istikrarı ve huzuru için siyasi ve ekonomik olarak yeniden yapılanma sürecinin başarılı olmasını diliyorum. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliği korunarak; tüm dinlerden, mezheplerden ve etnik kimliklerden Suriye vatandaşlarının barış içinde bir arada yaşaması için gerekli şartlar hızla oluşturulmalıdır.” dedi.

“DAYANIŞMA İÇİNDE OLACAĞIZ” “Suriye’de güvenli ve ekonomik olarak elverişli ortamın tesisi ile yıllardır vatanlarından uzak yaşayan Suriyeli kardeşlerimizin onurlu, güvenli ve gönüllü dönüşü de sağlanmış olacaktır.” paylaşımında bulunan Yılmaz, yeni dönemde terör örgütlerinin Türkiye’ye yönelik oluşturdukları tehditlerinin ortadan kaldırılması en önemli önceliklerden olduğunu vurguladı. Türkiye’nin gelişmeleri yakından takip ettiğini; barış, istikrar ve refah için çalışmaya devam edeceklerini ifade eden Yılmaz, “En zor zamanlarında olduğu gibi, bugün ve yarın da kardeş Suriye halkının tamamı ile dayanışma içinde olacağız.” dedi.

BAKAN FİDAN: SURİYE YENİ BİR AŞAMAYA ULAŞTI Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar’ın başkenti Doha’da düzenlediği basın toplantısında Suriye’de son durum hakkında açıklamalarda bulundu. Bakan Fidan, “Rejim çok önemli konular üstünde durmakta başarısız oldu. Devlet kurumları Suriye halkının ihtiyaçlarına cevap veremedi. Temel hizmetleri yerine getiremediler. Halkın yarısı hem ülke içinde hem de ülke dışında yerinden edildi. Bu göç akımlarına neden oldu. Komşu ülkeler ve Avrupa’da böyle baskılar oluştu.” dedi. “SURİYE HALKI GELECEĞİNİ ŞEKİLLENDİRECEK” Rejimin hayatta kalabilmek için uyuşturucudan kazandığı paraya dayandığını ifade eden Bakan Fidan, “Bu sabah itibarı ile Suriye yeni bir aşamaya ulaştı. Suriye halkı ülkelerinin geleceğini yeniden şekillendirecek. Bugün ümidimiz var. Suriye halkı bunu tek başına başaramaz. Uluslararası toplumun Suriye halkını desteklemesi gerekiyor.” dedi. “SURİYELİLER ARTIK ÜLKELERİNE DÖNEBİLİR” Türkiye’nin Suriye’nin milli birliğine, istikrarına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne önem atfettiğini belirten Bakan Fidan, “Ülkelerini terk etmek zorunda kalan milyonlarca Suriyeli artık ülkelerine dönebilir. Yeni idarenin düzenli bir şekilde kurgulanması lazım. Kapsayıcılık ilkesinden hiçbir zaman taviz verilmemeli ve intikam hedefi güdülmemeli.” diye konuştu. “TÜRKİYE TERÖRLE MÜCADELE ADIMLARI ATACAKTIR” Artık birlik ve ülkeyi yeniden inşa etme zamanı olduğunu belirten Bakan Fidan, “Bugün bölgede ve bölge dışında bütün aktörlerin dikkatli ve sakin bir biçimde hareket etmeleri çağrısında bulunuyoruz. Bölgeyi daha fazla istikrarsızlığa götürmemek gerekiyor. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve refahı korunmalı.” dedi. Geçiş döneminde çok dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Bakan Fidan, “Farklı gruplarla iletişim halindeyiz. Terör örgütlerinin, özellikle DAEŞ ve PKK’nın bu durumdan bir avantaj sağlamaması için elimizden geleni yapıyoruz. Türkiye terörizmle mücadele konusunda tüm adımları atacaktır. Bütün azınlıklar, Hristiyanlar, Kürtler, Müslüman olmayanlar adil bir muameleye tabii tutulmalı.” diye konuştu. “SURİYE’DE GÜVENLİĞİN TESİSİ İÇİN ÇALIŞACAĞIZ” Yeni hükümetin tüm tarafları kapsayıcı şekilde davranması, tüm muhalif güçlerin birleşmesi, devlet kurumlarının korunması ve doğru çalışmaları sağlanması gerektiğini vurgulayan Bakan Fidan, “Biz Suriye’de barış ve güvenliğin tesisi için elimizden geleni yapacağız.” diye konuştu. Son hafta içerisinde hem bölgesel hem uluslararası aktörlerle yoğun diyaloglar yürütüldüğünü belirten Fidan, “Astana ülkeleri, Türkiye, Rusya ve İran bir araya geldi ve bu gelişmeleri ele aldı. Biz bu çerçevede Rusya ve İran’ın yapıcı yaklaşımını önemsiyoruz. BM’nin Suriye temsilcisi de bizimleydi. Bölgesel ve uluslararası aktörlerle işbirliğimizi devam ettireceğiz.” diye konuştu. BAKAN FİDAN SORULARI YANITLADI Bakan Fidan toplantının geri kalanında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Esad’ın nerede olduğu sorusuna yanıt veremeyeceğini belirten Fidan, muhtemelen Suriye dışarısındadır ifadelerini kullandı. Suriye’nin istikrarlı bir geçiş süreci yaşaması için Türkiye’nin ne yaptığı sorusuna ise, “Biz Suriye’nin istikrarı için çok uzun süredir çaba gösteriyoruz. Aktörleri ve problemleri yakından tanıyoruz. Bunlar zorlu problemler ve çok yoğun çalışmamız gerekiyor. Suriye halkıyla birlikte çalışmamız gerekiyor. Sadece Türkiye’nin değil bölgesel ve uluslararası aktörlerin de dahil olması gerekiyor. Çok iyi ve sorunsuz bir geçiş sürecinin olması için sivil halka zarar verilmemesi ve temel hizmetlerin verilmesi gerekiyor. Bölgesel ülkelerin yeni idare ve yeni Suriye’yi komşuları için tehdit çıkarmayan bir yapı halinde görmesi gerekiyor. Suriye mevcut problemlerine cevap vermeli ve bu tehditleri engellemeli.” diye konuştu. TÜRKİYE ESAD’LA TEMASTA BULUNDU MU? Bakan Fidan, Türkiye’nin son günlerde Esad’la temasta bulunup bulunmadığına yönelik soruya ise şöyle yanıt verdi: “Bildiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanımız son birkaç aydır özellikle Suriye rejimine ve Esad’a ulaşmaya çalışıyor ancak bütün bu çabalar sonuçsuz kaldı. Biz bir şeyler olacağını bekliyorduk. Suriye halkının ve Suriye’nin problemlerini yakınen biliyoruz. Rejim aslında yavaş yavaş çürüyordu ve çöküyordu biz de bunu görüyorduk. Bunu engellemek için bir şeyler yapmaya çalıştık. Ancak hayır onlarla görüşmedik, herhangi bir temasımız olmadı.” Fidan, 2016’dan bu yana rejimin adrenalinle hareket ettiğini bildiklerini belirterek, “Bu değerli zamanı kullanamadılar, tam tersine rejimin çöküşünü gördük. Bir mermi bile atılmadan Halep’in düşmesi, bu sürecin nasıl ilerlediğini anlatıyor” ifadelerini kullandı. “TERÖR ÖRGÜTLERİ KONUSUNDA ENDİŞELİYİZ” Türkiye’nin Suriye’nin yeniden inşası için tüm kapasitesini kullanarak yeni yönetimle çalışmaya devam edeceğini belirten Fidan, “Tabii ki terör örgütleri konusunda endişeliyiz, bu nedenle çok dikkatli hareket ediyoruz. Amerikalı dostlarımızla sürekli temastayız” dedi. Fidan, “Son derece meşru Kürt taraflar var, ancak PKK hiçbir şekilde meşru bir taraf olamaz. Uluslararası terör savaşçıları da bu süreçte yer alıyor. Suriyeli olmayanlar, SDF’yi yönetiyor” dedi. Esad’ın ülkeden ayrıldığını belirten Fidan, “Artık Suriye’nin yaralarının sarılması için el birliğiyle neler yapabileceğimizi düşünüyoruz. İnşallah, daha güzel günler Suriye halkını bekliyor” ifadelerini kullandı. Ayrıca, mültecilerin ülkelerine dönmesi için çalışmalara başladıklarını belirten Fidan, Türkiye’nin Suriye’deki yeniden inşa sürecine katkı sağlamak için gerekli adımları atacağını vurguladı.

Neredeyse her yemeğin içinde var: Migren ataklarını tetikleyip boyun sertliğine neden oluyor

Neredeyse her yemeğin içinde var: Migren ataklarını tetikleyip boyun sertliğine neden oluyor

Asya mutfağından dünyaya yayılan Çin tuzu, genellikle monosodyum glutamat olarak bilinen bir bileşiktir ve gıda endüstrisinde yaygın olarak kullanılır. Ancak bazı araştırmacılar, pek çok gıdanın içerisinde bulunan Çin tuzunun çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceğini savunuyor.

Çin tuzu ile ilgili sağlık endişeleri ilk olarak 1968 yılında ortaya çıktı. Özellikle ABD’de yapılan çalışmalar, MSG olarak da bilinen Çin tuzunun terleme, göğüs ağrısı, boyun sertliği ve diğer bazı yan etkilere neden olabileceğini belirtti.
Çin tuzu tüketiminin migren ataklarını tetiklediği ve cilt sorunlarına neden olduğu da tahmin ediliyor. Ancak bilim dünyası bu konuda ikiye ayrılmış durumda. Bazı uzmanlar, Çin tuzunun sanıldığı kadar tehlikeli olmadığını savunurken, bazıları ise Çin tuzu tüketiminin insan sağlığı için çeşitli zararları olduğu konusunda oldukça ısrarcı.
Genellikle Çin, Japonya, Kore, Tayland gibi ülkelerde daha sık kullanılan MSG; noodle, hazır çorba, bulyon, cips, hazır soslar ve dondurulmuş gıdalarda yüksek oranda bulunuyor. Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi, Çin tuzunu bir katkı maddesi olarak güvenli buluyor ancak bu konuda yeterince net veriler sunulmuyor.
MSG, ilk kez 1908 yılında Japon bilim insanı Kikunae Ikeda tarafından keşfedildi. İlk olarak kombu yosunu kullanılarak izole edilen MSG, ticari olarak üretildiği 1909 yılından itibaren, özellikle Japon mutfağında yaygın olarak kullanılmaya başlandı.
MSG zamanla dünya çapında popülerlik kazandı ve Çin mutfağında da yer edindi, bu yüzden halk arasında “Çin tuzu” olarak bilinir.
Çin tuzuna alternatif olarak hidrolize etilmiş bitkisel proteinler önerilebilir. Bu maddeler de yemeklere umami tadı katar. Domates, peynir, soya sosu ve bazı mantar türleri doğal umami kaynaklarıdır ve bu gıdalardan elde edilen lezzet arttırıcılar, MSG yerine kullanılabilir.

Esad’ın düşüşü dünya basınında: “50 yıllık iktidarın şaşırtan sonu”

Esad'ın düşüşü dünya basınında:

Suriye’de 13 yıldır devam eden iç savaşın seyri, 27 Kasım’da Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) liderliğindeki muhalif grupların başlattığı saldırılarla hızla değişti. Rejim karşıtı güçler, 7 Aralık gecesi başkent Şam’a girdi. Suriye lideri Beşar Esad ise ülkeden kaçtı. Son gelişmeler, dünya basınında geniş yankı buldu. Suriye’de son durum, dünyanın önde gelen gazetelerinin manşetlerini doldurdu. New York Times, El Cezire, France24, The Guardian gibi çeşitli gazeteler, Suriye’de Esad rejiminin düşüşüne geniş yer ayırdı.

Suriye’de dün gece Esad rejimi düştü.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın Şam’dan ayrılarak, bilinmeyen bir noktaya hareket ettiği duyuruldu.
Sadece 12 günde, muhalifler kuzeyden ve güneyden Şam’ın kalbine yürüdü.
Suriye’de rejimin düşüşü, dünya basınında bomba etkisi yarattı. Dünyanın önde gelen gazeteleri Suriye’de son durum için ne yazdı?
Amerikan haber ajansı Associated Press (AP), son gelişmeleri “Suriye hükümeti, Esad ailesinin 50 yıllık iktidarının şaşırtıcı bir şekilde sona ermesiyle düştü” manşetiyle gördü.AP’nin haberinde, “Suriye hükümeti, günün erken saatlerinde muhaliflerin ani saldırısı sonucu çöktü. Muhalifler, başkent Şam’ın kontrolünü ele geçirdi. Kalabalık halk, Esad ailesinin 50 yıllık demir yumruklu iktidarının sonunu kutlamak için sokaklara döküldü.” ifadeleri kullanıldı.
ABD’nin önde gelen gazetelerinden New York Times (NYT), Suriye’de son durumu canlı güncellemelerle takip etti.NYT manşetinde, “Suriye Canlı Güncellemeleri: Rusya, Esad’ın İstifa Ettiğini ve Suriye’den Ayrıldığını Söyledi” ifadelerine yer verildi.
Gazere, “Birkaç günlük hızlı ilerlemenin ardından muhalifler, Suriye’nin başkentini kontrol altına almış gibi görünüyor” dedi. Esad’ın nerede olduğunun belirsizliğini koruduğu vurgulandı.
Wall Street Jounal (WSJ), “Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, muhaliflerin Şam’ı Ele Geçirmesinin  Ardından Kaçtı” başlığını attı.
Esad’ın nerede olduğunun bilinmediğini aktaran gazete, “Suriyeli muhalifler, bir hafta boyunca Esad güçlerine karşı şaşırtıcı ilerlemeler kaydettikten sonra başkent Şam’ı kurtardıklarını duyurdu.” ifadelerini kullandı.
Washington Post (WP), haberi “Şam’daki muhalifler zafer ilan etti: Rusya, Esad’ın ülkeyi terk ettiğini söylüyor” başlığıyla duyurdu.
WP haberinde, “Ailesi 50 yıldan fazla bir süredir Suriye iktidarında olan Esad’ın akıbeti henüz bilinmiyor.” ifadelerini kullandı.
Amerikan yayın kuruluşu CNN’in manşetinde ise, “Suriyeli muhalifler Şam’ın ‘özgürlüğünü’ ilan etti, Esad’ın başkentten kaçtığı iddia edildi” ifadeleri yer aldı.
El Cezire ise manşetten duyurduğu gelişme için “Muhalefet Şam’ı ele geçirdi, Esad’ın devrildiği öne sürüldü” ifadesini kullandı.
El Cezire, muhaliflerin Esad’ın devrildiğini söyledikleri açıklamalarına yer verdi.