Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Suriye açıklaması: Muhaliflerin hedefi Şam

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Suriye açıklaması: Muhaliflerin hedefi Şam

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’de muhaliflerin ilerleyişine ilişkin açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Esad’a ‘Gel Suriye’nin geleceğini birlikte belirleyelim’ demiştik. Ne yazık ki olumlu bir cevap alamadık.” dedi. İdlib, Hama ve Humus’un muhaliflerin elinde olduğunu belirten Erdoğan, “Hedef tabii Şam.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“İdlib, Hama, Humus ve hedef tabii Şam. Muhaliflerin bu yürüyüşü devam ediyor. Temennimiz kazasız belasız bir şekilde Suriye’deki bu yürüyüş devam etsin. Esed’e bir çağrımız olmuştu, ‘Gel Suriye’nin geleceğini birlikte belirleyelim’ demiştik. Ne yazık ki bu işte olumlu bir cevap alamadık. Şu an itibarıyla İdlib’den sonra Hama Humus muhaliflerin elinde. Şam’a doğru bir ilerleyiş söz konusu. Bölgede devam eden sıkıntılı yürüyüşler arzu ettiğimiz şekilde değil gönlümüz bunları istemiyor. Lübnan çok sıkıntılı durumda. Her taraf yerle yeksan olmuş. Yardım talepleri var. Dünyanın suskun olduğu dönemde yardımlarımıza devam edeceğiz. Bölge sıkıntıda dün Lübnan’dan yine Sayın Başbakan’dan haber aldım onunla da görüşeceğiz.”

Erdoğan: Muhaliflerin hedefi Şam. Esad çağrımıza olumlu cevap vermedi

Erdoğan: Muhaliflerin hedefi Şam. Esad çağrımıza olumlu cevap vermedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’de muhaliflerin ilerleyişine ilişkin açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Esad’a ‘Gel Suriye’nin geleceğini birlikte belirleyelim’ demiştik. Ne yazık ki olumlu bir cevap alamadık.” dedi. İdlib, Hama ve Humus’un muhaliflerin elinde olduğunu belirten Erdoğan, “İdlib, Hama ve Humus hedef tabii Şam. Muhaliflerin bu yürüyüşü şu an itibarıyla devam ediyor. Bütünüyle bölgede devam eden bu sıkıntılı yürüyüşler arzu ettiğimiz şekilde değil, gönlümüz bunları istemiyor. Maalesef bölge sıkıntıda.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Üsküdar’daki Hz. Ali Camii’nde kıldığı cuma namazının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

“İDLİB, HAMA VE HUMUS HEDEF TABİİ ŞAM”

Suriye’deki duruma ilişkin değerlendirmesi sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

“İdlib, Hama ve Humus hedef tabii Şam. Muhaliflerin bu yürüyüşü şu an itibarıyla devam ediyor. Biz de bunun gerek istihbarat gerek bütün medyadan takibini yapıyoruz.

“ESAD’A ‘GEL GÖRÜŞELİM’ DEMİŞTİK, NE YAZIK Kİ OLUMLU CEVAP ALAMADIK”

Tabii temennimiz kazasız belasız bir şekilde Suriye’deki bu yürüyüş devam etsin diyeceğim ama terör örgütleriyle birlikte oradaki bu direniş devam ederken, bizim de hatırlarsanız Esad’a bir çağrımız olmuştu, ‘Gel görüşelim ve Suriye’nin geleceğini birlikte belirleyelim, tayin edelim’ demiştik. Ne yazık ki Esad’dan bu işe olumlu bir cevap alamadık. Şu an itibarıyla İdlib’den sonra, İdlib zaten tamam Hama, Humus yine muhaliflerin elinde ve Şam’a doğru da bir ilerleyiş söz konusu. Bütünüyle bölgede devam eden bu sıkıntılı yürüyüşler arzu ettiğimiz şekilde değil, gönlümüz bunları istemiyor. Maalesef bölge sıkıntıda.”

“LÜBNAN ÇOK SIKINTILI DURUMDA”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün Lübnan’dan, yine sayın Başbakan’dan bir haber aldım, onunla da bir görüşme talebi var, büyük ihtimalle görüşeceğiz. Lübnan biliyorsunuz çok sıkıntılı durumda. Gerek Golan’da gerek Beyrut’ta artık her taraf yerle yeksan olmuş. Böyle bir sıkıntı var. Biz de tabii elimizden geleni yapacağız ancak Mısır’da ciddi manada ihtiyaç talebi var. Bu ihtiyaçların giderilmesi için de Türkiye olarak elimizden geleni yapmaya inşallah devam edeceğiz. Özellikle de ayni hatta nakdi yardım talepleri var. Türkiye olarak dünyanın suskun olduğu bir dönemde biz yardımlarımıza devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

“BİRLEŞMİŞ MİLLETLER BU KONUDA TEK ÇIKIŞ YOLU”

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’le görüşmesine değinen Erdoğan, “Onlar da ellerinden gelen her türlü gayreti ortaya koyuyorlar, koyacaklar ve ‘Birbirimizle olan görüşmeleri devam ettirelim’ diyorlar. Bizler de bu görüşmelerimizi devam ettirmek suretiyle bölgedeki ateşkesi ama sonsuz olmak üzere nasıl devam ettiririz, bunun gayreti içinde olacağız. Birleşmiş Milletler bu konuda tabii tek çıkış yolu.” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Af Örgütü’nün “Kendinizi alt insan gibi hissediyorsunuz: İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere yönelik soykırımı” başlıklı raporuna ilişkin soru üzerine, şunları kaydetti:

“Bildiğiniz gibi Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararlar arka arkaya geliyor. Bunlar tabii doğrusu İsrail’i köşeye sıkıştırıyor. Fakat bugüne kadar tabii İsrail, kendisi aleyhinde verilmiş kararların hepsinde de ne yaptı yaptı sıyırdı ama insanlık, İsrail’i bu attığı adımlarda, yaptığı ihanetlerde yalnız bırakmayacak ve hesabını soracak. İsrail’in bu vahşetini, soykırımlarını hep birlikte dünya devletleri olarak ne yapıp yapıp hesabını sormamız lazım. Başta ülkem olarak, Türkiye olarak bu hesabı biz de soracağız, sormalıyız.”

”Kanser yapıyor” iddiası ortalığı karıştırdı! Duyan mutfağın kapısından içeri sokmuyor

''Kanser yapıyor'' iddiası ortalığı karıştırdı! Duyan mutfağın kapısından içeri sokmuyor

Başta İngiltere olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde piyasaya sürülen Arla Foods markasına ait sütlerin, doğurganlığı azaltan ve kanser riskini artıran kimyasallar içerdiği iddiası gündem oldu. Birçok tüketicinin, markayı boykot ettiği öne sürüldü.

Arla Foods markası tarafından satışa sunulan sütlerde, inek yemi takviyesi kullanıldığı yönündeki iddialar ortalığı karıştırdı. Tüketiciler, markanın ürünlerinin satın alınmaması yönünde çağrıda bulunurken, Arla Foods ile işbirliği yaptığı tahmin edilen Starbucks ve McDonals gibi büyük firmalar da boykot edildi.
Tüketiciler, TikTok ve Instagram gibi sosyal medya platformlarında, Arla Foods’a ait ürünleri çöpe döktükleri anları paylaşarak tepki gösterdi.
Sütlerde kullanıldığı öne sürülen ‘Bovaer’ isimli yem takviyesinin, doğurganlığı azalttığı ve kanser riskini artırdığı söylentileri, Avrupa’da gündem olurken; bu takviyenin, ineklerin metan gazı salınımını azaltmak amacıyla geliştirilmiş olduğu biliniyor.
Bazı uzmanlar, Avrupa’da düzenleyici kurumlar tarafından onaylanan ‘Bovaer’ takviyesinin sağlığa herhangi bir zararı olmadığını belirtse de, bu açıklamalar, tüketiciyi ikna etmiyor.
ABD Federal İlaç Dairesi tarafından yayınlanan rapora göre, Bovaer takviyesi cilt ve göz tahrişine neden olmasının yanı sıra kansere yakalanma riskini de artırıyor.
Daily Mail’de yer alan haberde, Alman bilim insanlarının geliştirdiği bir takviye olan Bovaer’in piyasaya sürülmesinin, Bill Gates ile bağlantılı olduğu da iddia edildi. 2023 yılında Gates’in metan azaltıcı takviyeler geliştiren bir şirkete yatırım yaptığı öne sürülmüştü ancak bu iddialar, her iki şirketin yetkilileri tarafından yalanlandı.
Bovaer, ineklerin sindirim sistemi içerisindeki mikroorganizmalarına etki ederek, metan üretimini önemli ölçüde azaltır. Böylece, hayvancılık sektöründe metan emisyonlarının azaltılmasına katkı sağlar.
Metan, sera gazlarından biri olup, iklim değişikliğine yol açan gazlardan biridir. İnekler, sindirim süreçlerinde metan üretirler ve bu metan doğrudan atmosfere salınır. Bovaer kullanımı, hayvancılık sektöründe çevresel etkilerin azaltılması açısından etkili olsa da, insan sağlığı üzerindeki fayda ve zararları tartışmaya açıktır.

HTŞ lideri Colani, ABD medyasına konuştu: “Amaç Esad rejimine son vermek”

HTŞ lideri Colani, ABD medyasına konuştu:

Suriye’de muhaliflerin yeniden ayaklanmasına öncülük eden HTŞ’nin lideri Muhammed Colani, amaçlarının Beşar Esad rejimini devirmek olduğunu belirterek, “Bu hedefe ulaşmak için elimizdeki tüm araçları kullanmak hakkımızdır” dedi. Colani, “İranlılar rejime zaman kazandırdı, Ruslar da desteklemeye çalıştı. Ama gerçek değişmedi: bu rejim öldü” ifadelerini kullandı.

Suriye’de çatışmalar devam ederken Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) lideri Muhammed Colani, ABD basınına konuştu.
CNN’e özel bir röportaj veren Colani, HTŞ’nin amacının Esad rejimine son vermek olduğunu söyledi.
Colani, şunları söyledi: “Bu hedefe ulaşmak için elimizdeki tüm araçları kullanmak hakkımızdır. Rejimin yenilgisinin tohumları her zaman içindeydi. İranlılar rejimi canlandırmaya çalışarak ona zaman kazandırdı ve daha sonra Ruslar da onu desteklemeye çalıştı. Ama gerçek değişmedi: bu rejim öldü.”
Colani ayrıca HTŞ’nin terör örgütü olarak tanımlanmasına da karşı çıkarak bu etiketi “öncelikle siyasi ve aynı zamanda yanlış” olarak nitelendirdi.
Bazı radikal İslamcı uygulamaların HTŞ ile diğer gruplar arasında “bir bölünme yarattığını” söyledi.
Diğer muhalif gruplar tarafından kullanılan “daha acımasız” taktiklerin bazılarına karşı olduğunu belirten Colani, bu nedenle onlarla bağlarını kopardığını ifade etti.

Suriye’de bugün: Silahlı gruplar Humus’a ilerliyor | Hizbullah devreye girdi

Suriye'de bugün: Silahlı gruplar Humus'a ilerliyor | Hizbullah devreye girdi

Suriye’nin ikinci büyük kenti Hama’da kontrolü ele geçiren HTŞ öncülüğündeki silahlı gruplar, Humus’a doğru ilerliyor. Muhalifler Humus’u da alırsa Esad rejiminin kıyıyla bağlantısının kesileceği bildiriliyor. Rus jetleri, Humus’ta stratejik önemdeki Resten köprüsünü bombalarken İsrail de Hizbullah’ın silah transfer merkezleri olduğu iddiasıyla sınıra saldırı düzenledi. Saldırı nedeniyle Arida sınır kapısı hizmet dışı kaldı. Güvenlik kaynakları, Lübnan’dan Humus’a az sayıda “denetleyici güç” gönderildiğini açıkladı.

Suriye’de muhalif silahlı grupların ilerleyişi sürüyor.
Hama kentinde dün kontrolü ele geçiren Heyet Tahrir Eş-Şam (HTŞ) öncülüğündeki muhalifler Humus’a ilerliyor.
Muhalifler, 2011’de iç savaşın başlamasından bu yana Hama’da ilk kez kontrolü ele geçirdi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre muhalifler Humus’un dış mahallelerine 5 kilometre uzaklıkta. 
Gözlemevi, muhalifler Humus’u alırsa Devlet Başkanı Beşar Esad’ın Alevi azınlığının kalesi olan “Suriye sahiline giden ana yolu kesme” imkanı vereceğine dikkat çekti. 
Öte yandan Reuters’a konuşan Suriyeli bir askeri yetkili ve Tahran’a yakın iki bölgesel yetkili, Hizbullah’ın Lübnan’dan Humus’a az sayıda “denetleyici güç” gönderdiğini açıkladı.
Bölgeden son gelen bilgilere göre Humus’ta bulunan ve kenti Hama ve kuzeydeki bölgelerle bağlayan Resten otoban köprüsü bombalandı. 
Aktarılana göre kritik köprü, Rus uçakları tarafından hedef alındı.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, köprüye yönelik saldırının rejim karşıtı güçlerin ilerleyişini yavaşlatmak amacıyla düzenlendiğini duyurdu. 
Resten köprüsü, iki kenti kara yoluyla bağlayan en önemli geçiş noktalarından biri olarak biliniyor.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, silahlı grupların, ülkenin üçüncü büyük kenti Humus’a doğru ilerlediklerini, daha kuzeydeki Hama’nın kontrolünü ele geçirdikten sonra hükümetin elindeki bölgeye girdiğini belirtti.
HTŞ liderliğindeki grupların, stratejik merkez kent Hama’dan Humus’a giden ana yol üzerindeki Resten ve Telbise kentlerine girdiğini ve bu bölgelerde rejim güçlerinin “tamamen yok olduğunu” bildirdi.
İsrail ordusu sözcüsü Avichay Adraee, bugün X’te yaptığı bir paylaşımda, İsrail ordusunun gece boyunca Suriye’de Suriye ve Lübnan sınırı yakınlarındaki silah transfer merkezlerine ve altyapıya saldırdığını açıkladı.
Suriye devlet haber ajansı (SANA), Suriye ile Lübnan arasındaki Arida sınır kapısının İsrail saldırısı nedeniyle hizmet dışı kaldığını bildirdi.
Silahlı gruplar, Hama’nın güneydoğusunda bulunan, rejim kontrolündeki Selemiyye ilçe merkezini de rejim güçlerinden aldı.
Ağırlıklı olarak Hristiyanların yaşadığı Selemiyye ilçesi, Eyyo köyü ve Hama’nın güneybatısındaki Misyaf ilçesi ile ona bağlı 40 köy, tarafsız kalma kararı aldı.
Buna göre, bu bölgelerde çatışma olmayacak.
Savaş gözlemcileri ve bölge sakinleri, binlerce insanın dün geceden bu yana Suriye’nin orta kesimindeki Humus şehrinden kaçtığını söyledi.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, sivillerin, rejimin kalesi olan batı kıyı bölgelerine doğru gittiğini bildirdi.

Transferde Manchester derbisi: “Gyökeres ile görüşmeler başladı”

Transferde Manchester derbisi:

Sporting’de son iki sezonda gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çeken Viktro Gyökeres için Manchester United ve Manchester City’nin görüşmelere başladığı öne sürüldü. Kırmızı Şeytanlar’ın yeni teknik direktörü Ruben Amorim’in de eski öğrencisiyle bir görüşme gerçekleştirdiği ve kişisel şartlarda herhangi bir problem yaşanmasının beklenmediği kaydedildi. 2024 yılında 60. golüne ulaşan İsveçli golcünün yaklaşık 70-75 milyon euroluk bir bedelle transfer edilebileceği belirtildi.

Manchester United ve Manchester City, Sporting fıorması giyen Viktor Gyökeres ile sözleşme imzalamak için düğmeye basarken, İsveçli golcünün geçirdiği etkileyici iki sezonun ardından 2025’te Portekiz kulübünden ayrılması bekleniyor.
26 yaşındaki oyuncu geçen yaz Coventry City’den Sporting’e katıldığından bu yana, 2023/24 sezonunda 50 maçta 43 gol ve 15 asist üreterek Avrupa’da herkesin dikkatini çekti.
Gyokeres, 2024/25 sezonunun açılış aşamasında da hız kesmedi ve İsveçli yıldız 22 maçta 25 gol atıp dört asist yaptı.
Perşembe gecesi Moreirense’ye 2-1 mağlup olan Sporting’in tek golünü atan forvet, 2024’teki gol sayısını 60’a çıkardı.
2028’e kadar Portekiz’de sözleşmesi bulunan İsveçli yıldız, önümüzdeki yaz yaklaşık 70-75 milyon euro karşılığında transfer edilebilir.
FAVORİ MANCHESTER UNITED
CaughtOffside’in haberine göre, Manchester City ve Manchester United’ın Gyökeres’le sözleşme imzalamak için görüşmelere başladığını ve Kırmızı Şeytanlar’ın Ruben Amorim’le olan ilişkisi nedeniyle Sporting yıldızını İngiltere’ye çekmek için favori olarak görüldüğü öne sürüldü.
Premier Lig devlerinin Gyokeres’e 2029 yılına kadar bir sözleşme teklif etmeye istekli olduğu anlaşılıyor.
Manchester United’ın yeni teknik direktörü 26 yaşındaki oyuncuyla çoktan konuştuğu ve kişisel şartların bir sorun teşkil etmesinin beklenmediği kaydedildi.
Ruben Amorim’in 2025/26 sezonu öncesinde Viktor Gyokeres için harekete geçmesi bekleniyor.
United, Amorim’in şu anda takımın başında olması nedeniyle Sporting forvetiyle sözleşme imzalayacağından emin ancak Manchester kulübü İsveçli yeteneğin imzası için sıkı bir rekabetle karşı karşıya kalacak.

Afganistan’da kadınlara 10 gün süre: Karanlığı protesto ediyorlar

Afganistan'da kadınlara 10 gün süre: Karanlığı protesto ediyorlar

Birleşmiş Milletler, Taliban’ın Afganistan’daki kadınlara getirdiği ebelik ve hemşirelik eğtimi yasağının, sağlık sistemine vereceği zararlara dikkat çekti. Taliban’ın, kadınlara final sınavlarını yapmaları için 10 gün süre verildiği belirtilliyor. Afgan kadınlar, yeni yasağı, çektikleri videolarla protesto ediyor.

Afganistan’daki Taliban yönetiminin, kadınların tıp eğitimi enstitülerine devam etmelerini yasaklama kararına Birleşmiş Milletler’den açıklama geldi.
Bu, Taliban’ın, kadınların eğitimini kısıtlamaya yönelik son hamlesi.
Afganistan’daki Birleşmiş Milletler misyonu, kararın yeniden gözden geçirilmesini istedi.
Afgan kadınlar, yasağı çektikleri videolarla protesto ediyor.
Bir sağlık bakanlığı kaynağı ve ebelik ve hemşirelik gibi konularda eğitim veren özel tıp enstitülerinin yöneticileri, salı günü AFP haber ajansına açıklama yaptı.
Yetkililer, Sağlık Bakanlığı’nın, Taliban’ın üst düzey liderinden, kadınların eğitime katılımının askıya alınması yönünde bir talimat aldığını söyledi.
Taliban hükümetinden yasakla ilgili resmi bir doğrulama gelmedi ancak enstitü çalışanları, kadınların yasaklanmasından önce final sınavlarını yapmaları için kendilerine 10 gün süre verildiğini söyledi.
Afganistan’daki Birleşmiş Milletler Yardım Misyonu (UNAMA) raporlardan “son derece endişe duyduğunu” belirtti ve Taliban hükümetini kuralı uygulamayı yeniden gözden geçirmeye çağırdı.
BM’nin açıklamasında, “Uygulanması halinde, bildirilen yönerge kadınların ve kız çocuklarının eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim haklarına daha fazla kısıtlama getirecektir” denildi.
Bunun, Afganistan’ın sağlık sistemi ve ülkenin kalkınması üzerinde zararlı bir etkisi olacağı belirtildi.
AFP’ye konuşan üst düzey bir sağlık bakanlığı kaynağı, yasağın zaten zor durumda olan sağlık sektörünü daha da zora sokacağını söyledi.
Kaynak, “Zaten profesyonel tıbbi ve yardımcı tıbbi personel sıkıntısı çekiyoruz ve bu durum daha fazla sıkıntıya yol açacaktır” diye ekledi.
Yasak, Taliban’ın 2021’de iktidara gelmesinden bu yana kadınların eğitimine getirilen en son kısıtlama olacak.
BM’nin “cinsiyet ayrımcılığı” olarak adlandırdığı kısıtlamaların bir parçası olarak kadınlar ve kız çocukları ortaokul ve üniversiteden men edildi.
Sağlık bakanlığı kaynakları, o zamandan beri kadın öğrencilerin sağlıkla ilgili kurslar sunan sağlık enstitülerine akın ettiğini ve yaklaşık 35 bin kişinin kayıtlı olduğunu bildirdi.
Avrupa Birliği de çarşamba günü, Taliban’ı bu ayrımcı politikayı tersine çevirmeye çağırdı ve bunu “kadınların eğitime erişimine yönelik haksız bir saldırı” olarak nitelendirdi.
Uluslararası Af Örgütü, yasağın “dünyadaki en yüksek anne ölüm oranlarından birine sahip olan ülkede kadınların sağlığı açısından yıkıcı sonuçlar doğuracağı” uyarısında bulundu.

Musk’tan tarihi yatırım: 239 milyon harcadı, 98 milyar kazandı

Musk'tan tarihi yatırım: 239 milyon harcadı, 98 milyar kazandı

Dünyanın en zengin insanı Elon Musk’ın, ABD seçimlerinde Donald Trump’ın kazanmasını sağlamak için yaptığı harcamaların gerçek tutarı belli oldu. Seçim sürecinde 239 milyon dolar harcayan Musk, aradan geçen zamanda 98 milyar dolar kazandı. Güncel rakamlara göre Musk’ın toplam serveti 362 milyar dolara yükseldi. Tüm gücüyle Trump’ı destekleyen Musk’ın, seçim kampanyasında 130 milyon dolardan fazla harcadığı ileri sürülmüştü.

ABD seçimlerinin en büyük kazananı Elon Musk’ın serveti rekor kırdı.
Güncel rakamlara göre dünyanın en zengin insanı Elon Musk’ın, toplam serveti 362 milyar dolara yükseldi.
Seçim sürecinde 239 milyon dolar harcayan Musk, aradan geçen zamanda 98 milyar dolar kazandı.
5 Kasım itibarıyla Musk’ın toplam serveti 264 milyar dolar civarında seyrediyordu.
Tüm gücüyle Trump’ı destekleyen Musk’ın, seçim kampanyasında 130 milyon dolardan fazla harcadığı ileri sürülmüştü.
Musk, bağışladığı paranın büyük kısmını ana bağış grubu olan America PAC’e yatırdı.
Federal Seçim Komisyonu’nun yeni açıkldığı belgelere göre yarışın son haftalarında her biri 25 milyon dolar tutarında olan üç bağışta bulundu.
Temmuz ayında Trump’a yönelik suikast girişiminden sonra Cumhuriyetçi adaya desteğini açıklayan Musk, en önemli savaş alanı eyaleti olarak görülen Pensilvanya’da sık sık kampanya yürüttü.
Musk’ın yeni bir Hükümet Verimliliği Bakanlığı’nın başkanı olarak vaat ettiği rol milyardere, derin kesintiler önerme konusunda kapsamlı yetkiler verecek.
Bazı uzmanlar, Musk’ın seçim öncesi dönemde seçim hakkında yanlış bilgi ve komploların en büyük tedarikçilerinden biri haline geldiği konusunda uyardı.
Seçim sonuçları ortaya çıkmadan önce bile Musk, önümüzdeki yıllarda ABD siyasetinde aktif bir rol oynayacağını açıkça belirtti.

Yapay zekada yeni dönem: ChatGPT pro tanıtıldı

Yapay zekada yeni dönem: ChatGPT pro tanıtıldı

OpenAI, daha güçlü yapay zeka çözümleri arayan kullanıcılar için yeni abonelik planı ChatGPT Pro’yu tanıttı, bu hizmet özellikle veri bilimciler, yazılım geliştiriciler ve akademisyenler için tasarlandı.

Yapay zeka teknolojisinin hızla evrildiği bu dönemde, OpenAI, daha fazla bilgi işlem gücü gerektiren ve karmaşık sorunlara çözüm sunan yeni hizmeti ChatGPT Pro’yu duyurdu.
Bu abonelik planı, araştırmacılar, mühendisler ve ileri düzey kullanıcılar için özel olarak geliştirilmiş bir çözüm sunuyor. ChatGPT Pro, OpenAI’nin en güçlü modellerine sınırsız erişim sağlamayı vaad ediyor ve daha yüksek işlem gücüyle daha doğru ve kapsamlı yanıtlar üretebiliyor.
ChatGPT Pro kullanıcıları, OpenAI’nin o1, o1-mini, GPT-4o ve Advanced Voice gibi gelişmiş yapay zeka modellerine erişim sağlarken, aynı zamanda o1 pro modunu da kullanma fırsatı buluyor. o1 pro modu, karmaşık problemlere çok daha derin ve doğru cevaplar üretebilme kapasitesine sahip.
OpenAI, ilerleyen dönemde bu planla daha güçlü ve yoğun işlem gücü gerektiren üretkenlik özellikleri eklemeyi planlıyor. CEO Sam Altman, o1 modelinin mevcut en zeki yapay zeka modeli olduğunu, ancak o1 pro modunun daha da gelişmiş olduğunu belirtti.
ChatGPT Pro, özellikle araştırma düzeyinde bilgiye ihtiyaç duyan profesyoneller için tasarlanmış bir hizmet olarak öne çıkıyor. Veri bilimcilerden hukuk uzmanlarına, yazılım geliştiricilerden akademisyenlere kadar geniş bir kullanıcı kitlesini hedef alıyor.
Ancak bu kitlenin “geniş” ifadesi yanıltıcı olabilir; gerçekten ChatGPT’yi verimli şekilde kullanabilenler bu kitleye dahil oluyor. Günlük standart kullanıcılar için ise, CEO Altman’a göre ChatGPT Plus yeterli bir çözüm sunuyor.
OpenAI’ın testlerine göre, ChatGPT Pro’nun o1 pro moduyla üretilen yanıtlar, özellikle veri bilimi, programlama ve içtihat analizi gibi alanlarda daha güvenilir ve kapsamlı oluyor. Matematik, fen bilimleri ve kodlama alanlarında o1 pro modu, diğer modellere kıyasla daha iyi performans gösteriyor. o1 pro modunun en belirgin özelliği ise geliştirilmiş güvenilirlik. Bu mod, doğru cevabı her dört denemede bir veren bir model olarak öne çıkıyor.
ChatGPT Pro, aylık 200 dolar fiyatla sunuluyor. Türkiye’den abone olmak isteyen kullanıcılar ise bu fiyatın üzerine yüzde 20 KDV eklenerek 240 dolar ödeme yapıyor. ChatGPT Plus aboneliği ise aylık 20 dolar olup, bunda da KDV uygulanıyor.
ChatGPT Pro, yapay zeka hizmetlerinde yeni bir dönemi başlatırken, daha güçlü ve güvenilir çözümler arayan profesyonellere hitap ediyor.

Simpsonlar yine bildi! 2024 yılına ait öngörüleri sosyal medyayı şaşkına çevirdi

Simpsonlar yine bildi! 2024 yılına ait öngörüleri sosyal medyayı şaşkına çevirdi

Geçmişte birçok olayı önceden tahmin eden fenomen dizi Simpsonlar, 2024 yılına dair bir başka öngörüsüyle sosyal medyada yine gündem olmaya başardı. Daha önce maymun çiçeği virüsü ve politik olaylarla ilgili yaptığı tahminleri tutturan Simpsonlar’ın son tahmini yine tuttu.

Yayınlanan her bölümüyle geleceğe adeta ışık tutan Simpsonlar’ın 2024 yılına ait tahminleri yine tutmaya başladı. Yatırım ve bilim dünyasıyla ilgili konulara, yayınlanan bölümlerinde bolca yer veren Simpsonlar’ın, Bitcoin ile ilgili tahmini ise adeta şaşkına çevirdi.
Simpsonlar’ın 2017 yılında yayınlanan bir bölümünde, Bitcoin’in 2024’te büyük bir sıçrama yapacağına dikkat çekilmişti. Dün itibarıyla Bitcoin, 100 bin dolar seviyesini aşarak tüm zamanların en yüksek değerine ulaştı ve toplam piyasa değeri 2,1 trilyon dolara çıktı.
Simpsonlar’da sıkça vurgulanan “Bitcoin’in her beş yılda bir büyük atılım yaptığı” fikri de bir kez daha doğru çıktı. Bu tahmin, dizinin gelecekle ilgili öngörüleri konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Bitcoin tahmini kadar şaşırtan bir diğer öngörü ise uzay araştırmalarıyla ilgiliydi. Dizide, güneşi incelemek ve kontrol altına almak amacıyla bir uzay gemisinin inşa edilmesi işlenmişti. Bugün ise bilim insanları, güneş ışınlarını engellemek üzerine geliştirdikleri uydu projelerini konuşuyor.
Öte yandan Elon Musk’ın Twitter’ın logosunu “X” işaretiyle değiştirmesi de Simpsonlar’ın yıllar önce işlediği bir başka ayrıntı olarak dikkat çekti.
Maymun çiçeği virüsü, politik olaylar ve teknoloji alanında doğru çıkan öngörüleriyle adından sıkça söz ettiren Simpsonlar, bu kez yatırım ve bilim dünyasını hedef aldı.