Suriye’de son durum: HTŞ liderliğindeki silahlı muhalifler Hama’yı kuşattı, Rusya tetikte

Suriye'de son durum: HTŞ liderliğindeki silahlı muhalifler Hama'yı kuşattı, Rusya tetikte

Suriye’de Esad güçleriyle silahlı muhalif gruplar arasındaki çatışmalar Hama’da yoğunlaştı. Hama’da 20 köyü daha ele geçiren, HTŞ liderliğindeki silahlı gruplar, Hama kentine girdiklerini duyurdu. Ancak rejim bu açıklamayı yalandı. Hama, Şam’a giden yolda Humus’tan önceki son kent olarak dikkat çekiyor. Diğer yandan Rusya, Suriye’de olan bitenlerle ilgili durum değerlendirmesi yaptıklarını açıkladı. Kremlin, “militanlarla başa çıkmak ve tehdidi ortadan kaldırmak için” Suriye’ye verilecek desteği belirleyecek.

Suriye’de Heyet Tahrir Eş-Şam’ın (HTŞ) öncülüğündeki muhalif gruplar ile Beşar Esad güçleri arasındaki çatışmalar 27 Kasım’dan bu yana devam ediyor.
Hama ili istikametinde ilerleyen rejim karşıtı silahlı gruplar, 20 köyü daha ele geçirdi.
Reuters haber ajansının bildirdiğine göre HTŞ liderliğindeki silahlı gruplar, Hama kentine girdiklerini duyurdu. Hama, Şam’a giden yolda Humus’tan önceki son kent olarak dikkat çekiyor. 
Bu arada Suriye devlet medyası ise grupların, kente girme çabalarının başarısız olduğunu ve Suriye ordusunun onları geri püskürttüğünü iddia etti.
Hama kent merkezinin yaklaşık 5 kilometre dışında rejim güçleriyle çatışan grupların kontrol sağladığı köyler şunlar:
Pasif, Elcid, El-Kreyyım, Hamr, Suruc, Es-Sa’n, Şeyh Hilal, El-Mecdel, Tel Bicu, Soubin, Zor El-Nasiriye, Zor El-Mesalik, El-Hacame, Zor Ec-Cerabiyat, El-Naura, El-Mubarakat, Resm El-Bağl, Avveyce, El-Ayur ve Kasun Ec-Cebel.
Suriye Resmi Haber Ajansı, Suriye ordusunun ise Hama’da karşı saldırıya hazırlandığını duyururken, Hama kırsalında savunma hatlarının güçlendirildiği belirtildi.
Rusya ise Suriye’deki durumu değerlendiriyor ve Suriye Hükümeti ile sürekli temas halinde.
Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov, bugün yaptığı açıklamada, Rusya’nın Şam’a yapacağı yardımın kapsamının bu değerlendirmeye bağlı olacağını söyledi.
Peskov, şunları söyledi: “Şu anda Suriye’de olup bitenleri yakından izliyoruz. Suriyeli dostlarımızla, Şam’la sürekli diyalog halindeyiz. Durumun değerlendirilmesine bağlı olarak, militanlarla başa çıkmak ve bu tehdidi ortadan kaldırmak için Suriyeli yetkililerin ihtiyaç duyduğu yardımın derecesi hakkında konuşabileceğiz.”
Gruplar ayrıca Hama şehir merkezi yakınlarında Zırhlı Birlikler Okulu, Hattap cephaneliği, Suruc Askeri Üssü ve 25. Tugay’ı da ele geçirdi.
Öte yandan Hama’nın kuzeyinden ilerlemeye devam eden muhalif gruplar, kentin doğu ve batı yönlerinde de Esad güçleriyle çatışıyor.
Grupların, ayrıca Hama kent merkezini kuşatarak ikmal yollarını kesmek için kentin batı ve doğusundan güneye doğru ilerlemeye çalıştıkları belirtiliyor.
Hama, Halep, Humus ve Şam’ı birbirine bağlayan stratejik öneme sahip bir yol üzerinde bulunuyor.
AA’nın saha kaynaklarından aldığı bilgiler ve kendi haritalandırma sisteminden yaptığı ölçümlerde, grupların kent merkezine en yakın olduğu nokta, kent merkezinin kuzeydoğusuna düşen Maar Sur’un güney kesimleri olarak görünüyor.
Buradaki gruplar ile kent merkezinin dış kesimleri arasındaki mesafe 3,2 kilometreye kadar düşmüş durumda.
Çatışmalarda 100’ün üzerinde Suriye rejimi askerinin öldüğü bildiriliyor.
Suriye’de muhalifler tarafından yönetilen kurtarma servisi Beyaz Baretliler Esad güçleri tarafından gerçekleştirilen hava saldırılarının ardından kuzeybatıdaki İdlib kentinde enkaz kurtarma çalışmalarına başladı. 
Beyaz Baretliler, yayınladıkları videoda, hayatta kalanları aramak için enkazı kazarken görülüyor. Videoda ayrıca beyaz çarşafa sarılı bir cansız bedeni ambulansa taşıyorlar.
Bölge sakinleri ve kurtarma görevlileri, Rusya ve rejimin, İdlib’deki muhalif yerleşim bölgesine yönelik bombardımanının, son günlerde yoğunlaştığını, hava saldırılarının Halep ve İdlib’deki yerleşim bölgelerini ve tıbbi merkezleri hedef aldığını söyledi.
Suriye’nin kuzeybatısındaki saldırı, İsrail ve Lübnanlı silahlı grup Hizbullah’ın bir yıldan fazla süren çatışmaları sona erdiren ateşkesi başlattığı gün olan 27 Kasım Çarşamba günü başlatıldı.
28 Kasım’da Halep’in batı kırsalından merkeze doğru hızla ilerleyen rejim karşıtı silahlı gruplar, 30 Kasım’da merkezin büyük bölümünü ele geçirmişti.
30 Kasım’da Han Şeyhun ilçesini alarak tüm İdlib genelinde hakimiyet sağlayan silahlı gruplar, Hama ilinde de çatışarak ilerleyişini sürdürüyor.
Suriye Milli Ordusunun Halep kırsalında 1 Aralık’ta terör örgütü PKK/YPG’ye karşı başlattığı Özgürlük Şafağı Operasyonu’nda ise Tel Rıfat ilçe merkezi terörden kurtarıldı.

Beşiktaş-Fenerbahçe derbisinin hakemi belli oldu

Beşiktaş-Fenerbahçe derbisinin hakemi belli oldu

Beşiktaş-Fenerbahçe derbisini Mehmet Türkmen yönetecek.

Süper Lig’de bu hafta oynanacak maçlar öncesinde Türkiye Futbol Federasyonu maçlarda görev yapacak hakemleri açıkladı. 

Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında 7 Aralık Cumartesi günü oynanacak Beşiktaş-Fenerbahçe derbisini hakem Mehmet Türkmen yönetecek.

HAFTANIN HAKEMLERİ

Trabzonspor-Kasımpaşa: Zorbay Küçük Konyaspor-Antalyaspor: Halil Umut Meler Göztepe-Adana Demirspor: Ali Şansalan Eyüpspor-Samsunspor: Atilla Karaoğlan Sivasspor-Galatasaray: Turgut Doman Kayserispor-Alanyaspor: Ozan Ergün Başakşehir-Hatayspor: Emre Kargın Gaziantep FK-Rizespor: Direnç Tonusluoğlu

Suriye’de son durum: HTŞ liderliğindeki silahlı muhalifler Hama’ya girdi!

Suriye'de son durum: HTŞ liderliğindeki silahlı muhalifler Hama'ya girdi!

Suriye’de Esad güçleriyle silahlı muhalif gruplar arasındaki çatışmalar Hama’da yoğunlaştı. Hama’da 20 köyü daha ele geçiren rejim karşıtları, kent merkezini kuşattı. Reuters, HTŞ liderliğindeki silahlı grupların Hama kentine girdiğini duyurdu. Hama, Şam’a giden yolda Humus’tan önceki son kent olarak dikkat çekiyor. Diğer yandan muhalifler tarafından yönetilen kurtarma servisi Beyaz Baretliler, Rus jetleri ve Suriye savaş uçakları tarafından gerçekleştirilen hava saldırılarının ardından İdlib’de kurtarma çalışmalarına başladı. Enkazlardan cansız bedenler çıkarılıyor.

Suriye’de Heyet Tahrir Eş-Şam’ın (HTŞ) öncülüğündeki muhalif gruplar ile Beşar Esad güçleri arasındaki çatışmalar 27 Kasım’dan bu yana devam ediyor
Hama ili istikametinde ilerleyen rejim karşıtı silahlı gruplar, 20 köyü daha ele geçirdi.
Reuters haber ajansının bildirdiğine göre HTŞ liderliğindeki silahlı gruplar, Hama kentine girdiklerini duyurdu. Hama, Şam’a giden yolda Humus’tan önceki son kent olarak dikkat çekiyor. 
Bu arada Suriye devlet medyası ise grupların, kente girme çabalarının başarısız olduğunu ve Suriye ordusunun onları geri püskürttüğünü iddia etti.
Hama kent merkezinin yaklaşık 5 kilometre dışında rejim güçleriyle çatışan grupların kontrol sağladığı köyler şunlar:
Pasif, Elcid, El-Kreyyım, Hamr, Suruc, Es-Sa’n, Şeyh Hilal, El-Mecdel, Tel Bicu, Soubin, Zor El-Nasiriye, Zor El-Mesalik, El-Hacame, Zor Ec-Cerabiyat, El-Naura, El-Mubarakat, Resm El-Bağl, Avveyce, El-Ayur ve Kasun Ec-Cebel.
Suriye Resmi Haber Ajansı, Suriye ordusunun ise Hama’da karşı saldırıya hazırlandığını duyururken, Hama kırsalında savunma hatlarının güçlendirildiği belirtildi.
Gruplar ayrıca Hama şehir merkezi yakınlarında Zırhlı Birlikler Okulu, Hattap cephaneliği, Suruc Askeri Üssü ve 25. Tugay’ı da ele geçirdi.
Öte yandan Hama’nın kuzeyinden ilerlemeye devam eden muhalif gruplar, kentin doğu ve batı yönlerinde de Esad güçleriyle çatışıyor.
Grupların, ayrıca Hama kent merkezini kuşatarak ikmal yollarını kesmek için kentin batı ve doğusundan güneye doğru ilerlemeye çalıştıkları belirtiliyor.
Hama, Halep, Humus ve Şam’ı birbirine bağlayan stratejik öneme sahip bir yol üzerinde bulunuyor.
AA’nın saha kaynaklarından aldığı bilgiler ve kendi haritalandırma sisteminden yaptığı ölçümlerde, grupların kent merkezine en yakın olduğu nokta, kent merkezinin kuzeydoğusuna düşen Maar Sur’un güney kesimleri olarak görünüyor.
Buradaki gruplar ile kent merkezinin dış kesimleri arasındaki mesafe 3,2 kilometreye kadar düşmüş durumda.
Çatışmalarda 100’ün üzerinde Suriye rejimi askerinin öldüğü bildiriliyor.
Suriye’de muhalifler tarafından yönetilen kurtarma servisi Beyaz Baretliler Esad güçleri tarafından gerçekleştirilen hava saldırılarının ardından kuzeybatıdaki İdlib kentinde enkaz kurtarma çalışmalarına başladı. 
Beyaz Baretliler, yayınladıkları videoda, hayatta kalanları aramak için enkazı kazarken görülüyor. Videoda ayrıca beyaz çarşafa sarılı bir cansız bedeni ambulansa taşıyorlar.
Bölge sakinleri ve kurtarma görevlileri, Rusya ve rejimin, İdlib’deki muhalif yerleşim bölgesine yönelik bombardımanının, son günlerde yoğunlaştığını, hava saldırılarının Halep ve İdlib’deki yerleşim bölgelerini ve tıbbi merkezleri hedef aldığını söyledi.
Suriye’nin kuzeybatısındaki saldırı, İsrail ve Lübnanlı silahlı grup Hizbullah’ın bir yıldan fazla süren çatışmaları sona erdiren ateşkesi başlattığı gün olan 27 Kasım Çarşamba günü başlatıldı.
28 Kasım’da Halep’in batı kırsalından merkeze doğru hızla ilerleyen rejim karşıtı silahlı gruplar, 30 Kasım’da merkezin büyük bölümünü ele geçirmişti.
30 Kasım’da Han Şeyhun ilçesini alarak tüm İdlib genelinde hakimiyet sağlayan silahlı gruplar, Hama ilinde de çatışarak ilerleyişini sürdürüyor.
Suriye Milli Ordusunun Halep kırsalında 1 Aralık’ta terör örgütü PKK/YPG’ye karşı başlattığı Özgürlük Şafağı Operasyonu’nda ise Tel Rıfat ilçe merkezi terörden kurtarıldı.

İsrail’e kötü haber: Uluslararası Af Örgütü soykırımı belgeledi, ifadeler çok net

İsrail'e kötü haber: Uluslararası Af Örgütü soykırımı belgeledi, ifadeler çok net

Uluslararası Af Örgütü, yayınladığı rapor ile İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığını ortaya koydu. Rapor, bir yıldan fazla süredir devam eden saldırılara ilişkin, önde gelen bir insan hakları örgütünün bu yöndeki ilk tespiti. Örgüt, savaş suçu işleyen askerlerin video ve fotoğraf kanıtları ile soykırımı belgeledi. Raporda İsrail’in 2,3 milyonluk Gazze Şeridi nüfusuna “küstahça, sürekli ve tam bir cezasızlıkla cehennemi yaşattığı” ifade edildi. Peki raporda hangi suçlamalar yer alıyor? (Editör: Derya Doğan)

Uluslararası Af Örgütü’nün hazırladığı rapor, İsrail’in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşın, uluslararası hukuka göre soykırım suçu teşkil ettiğini ortaya koydu.
“Kendinizi İnsanaltı Gibi Hissediyorsunuz”: İsrail’in Gazze’de Filistinlilere Yönelik Soykırımı başlıklı raporu, 14 aydır devam eden saldırılara ilişkin önde gelen bir insan hakları örgütünün bu yöndeki ilk tespiti.
Ekim 2023 ile Temmuz 2024 tarihleri arasında Gazze’de yaşananları inceleyen ve dün yayınlanan 32 sayfalık rapor, İsrail’in 2,3 milyonluk Gazze Şeridi nüfusuna “küstahça, sürekli ve tam bir cezasızlıkla cehennemi yaşattığını” ortaya koydu.
Ayrııca 7 Ekim 2023 tarihindeki Hamas’ın Aksa Tufanı Operasyonu’nun “soykırımı haklı çıkarmadığı” belirtildi.
Raporda, İsrail’in bölgedeki Filistinlileri yok etmek için “özel bir niyetle öldürmek, ciddi bedensel veya zihinsel zarara neden olmak ve Gazze’deki Filistinlilere fiziksel yıkımlarına yol açacak şekilde hesaplanmış yaşam koşullarını kasten uygulamak” gibi Soykırım Sözleşmesi kapsamında yasaklanmış eylemlerde bulunduğu ifade edildi.
The Guardian gazetesine göre Af Örgütü’nün devam eden bir çatışma sırasında ilk kez soykırım suçu işlendiğini iddia ettiği bu rapor, Birleşmiş Milletler Filistin özel raportörünün, mart ayında yayınladığı ve İsrail’in Filistinlilere karşı soykırım işlediğine inanmak için makul sebepler olduğu sonucuna vardığı rapora dayanıyor.
Örgütün genel sekreteri Agnes Callamard, çarşamba günü düzenlediği basın toplantısında, “Kahredici bulgularımız bir uyandırma çağrısı işlevi görmelidir: bu bir soykırımdır ve artık durdurulmalıdır” dedi.
Af Örgütü, Gazze’nin işgali ve ablukası bağlamında bir “davranış biçimi” olarak adlandırdığı “büyük hasar, yıkım ve yerinden edilme” ile birlikte yardım ve güç kaynaklarının kasıtlı olarak engellenmesini, su, sanitasyon, gıda ve sağlık sistemlerinin çökmesine yol açtığını belirtti.
“Bu sonuca varacağımızı düşünerek yola çıkmamıştık. Uluslararası Adalet Divanı’nın da belirttiği gibi soykırım riski olduğunu biliyorduk” diyen Af Örgütü’nün, İsrail ve işgal altındaki Filistin toprakları araştırmacısı Budour Hassan, Guardian’a şunları söyledi: “Noktaları birleştirdiğinizde, kanıtların bütünü, bunun sadece uluslararası hukuk ihlali olmadığını gösteriyor. Bu daha derin bir şey.”
Raporda yer alan başlıca iddialar şunlar:

21’inci yüzyıldaki hiçbir çatışmada görülmemiş bir hız ve seviyede ölüm ve yıkıma neden olan askeri saldırının eşi benzeri görülmemiş ölçek ve büyüklüğü
Hamas’ı takip ederken İsrail’in pervasızlığı ve sivillerin hayatını hiçe sayması gibi argümanları göz önünde bulundurup göz ardı ettikten sonra yok etme niyeti
Sivillere ve sivil altyapıya yönelik tekrarlanan doğrudan saldırılarda veya kasıtlı olarak ayrım gözetmeyen saldırılarda öldürme ve ciddi bedensel veya zihinsel zarara neden olma
Tıbbi altyapının tahrip edilmesi, yardımların engellenmesi ve nüfusun yüzde 90’ının uygun olmayan bölgelere gönderilmesi için keyfi ve kapsamlı tahliye emirlerinin tekrar tekrar kullanılması gibi fiziksel yıkıma yol açacak şekilde hesaplanmış yaşam koşullarının uygulanması.

Af Örgütü’nün Ortadoğu ve Kuzey Afrika ekibi danışmanı Kristine Beckerle, önceki gün yaptığı açıklamada, işgalci bir güç olarak İsrail’in yasal olarak işgal altındaki nüfusun ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü olduğunu söyledi.
Beckerle, İsrail’in mayıs ayında, o zamana kadar Şerit’te görece güvenliğin sağlandığı son yer olan Refah’a düzenlediği saldırıyı, niyetin belirlenmesi açısından önemli bir dönüm noktası olarak nitelendirdi.
Danışman, “İsrail Refah’ı ana yardım noktası haline getirmişti ve sivillerin oraya gideceğini biliyordu. UAD onlara durmalarını emretti ama onlar yine de devam ettiler. Refah kilit noktaydı” dedi.
Raporun sonuç bölümünde, Af Örgütü’nün “İsrail’in Gazze’deki tutumu söz konusu olduğunda soykırım niyeti bulma konusunda birçok kişi arasında direnç ve tereddüt olduğunu kabul ettiği” ve bunun “adalet ve hesap verebilirliği engellediği” belirtiliyor.
Açıklamada şöyle deniliyor: “Uluslararası Af Örgütü, silahlı çatışmalarda soykırımın tespit edilmesinin, aynı anda birden fazla hedefin var olabilmesi nedeniyle karmaşık ve zor olduğunu kabul etmektedir. Bununla birlikte, soykırımı tanımak ve savaşın bunu asla mazur gösteremeyeceği konusunda ısrar etmek kritik önem taşımaktadır.”
Af Örgütü, raporun saha çalışmasına, Gazze’deki mağdurlar, tanıklar ve sağlık çalışanları dahil 212 kişiyle yapılan görüşmelere, kapsamlı görsel ve dijital kanıtların analizine ve İsrail hükümeti ve askeri aktörlerinin “insanlıktan çıkarıcı söylem” anlamına geldiğini söylediği 100’den fazla açıklamaya dayandığını bildirdi.
Ayrıca savaş suçu işleyen ya da kutlayan askerlerin video ve fotoğraf kanıtlarını da kullandı.

Ürpertici rapor ortaya koydu: 2050’ye kadar su altında kalabilecek 13 şehir!

Ürpertici rapor ortaya koydu: 2050'ye kadar su altında kalabilecek 13 şehir!

İklim değişikliğinin etkileri hızla yayılırken, yükselen deniz seviyeleri kıyı şehirlerini tehdit ediyor. Climate Central’ın yaptığı bir araştırma, 2050 yılına kadar su altında kalabilecek şehirleri ortaya koydu. İşte 2050 yılına kadar sular altında kalacak 13 şehir!

İklim bilimini analiz eden ve raporlayan kar amacı gütmeyen bir haber kuruluşu Climate Central’ın yaptığı bir araştırmaya göre, deniz seviyeleri yükseldikçe, birçok büyük metropolün yıllar içinde suya gömülmesi bekleniyor.
Bu şehirlerin çoğu, yoğun nüfusları ve ekonomik merkezleriyle büyük risk taşıyor.
Uzmanlar, deniz seviyelerindeki yükselmeyi durdurmak için acil önlemler alınması gerektiğini vurguluyor. Kıyı şehirlerinin bu tehdit karşısında daha güçlü altyapılar kurması ve yerinden edilme planları geliştirmesi gerekecek.
2050 yılında sular altında kalması beklenen 13 şehir…

Bilim insanlarından kıyamet senaryosu! Çevresindeki gezegenleri yok etti, sırada Dünya var

Bilim insanlarından kıyamet senaryosu! Çevresindeki gezegenleri yok etti, sırada Dünya var

Bilim insanları tarafından yapılan araştırma sonucunda yeni kıyamet senaryosu ortaya çıktı. “Astronomy and Astrophysics” adlı dergide yayımlanan makalede, güneş sisteminin bir yıldız tarafından tamamen yok edileceği ve ardından gezegenleri yutacağı iddia edildi. Prof. Leen Decin, bu sürecin ne kadar sürede oluşacağını ve dünya üzerindeki yaşamın kesinlikle son bulacağını belirtti.

Belçikalı bilim insanları, Güneş’in kaderine ışık tutabilecek çarpıcı bir araştırmaya imza attı. Güneş’e benzeyen L2 Puppis yıldızının ölmeden önce yüzlerce kat büyüyerek çevresindeki gezegenleri yok ettiği tespit edildi. Benzer bir senaryonun Güneş Sistemi’nde de yaşanabileceği iddia edildi.
“Astronomy and Astrophysics” dergisinde 2016 yılında yayımlanan araştırmaya göre, Leuven Astronomi Enstitüsünden bilim insanları, ALMA teleskopuyla yaptıkları gözlemler sonucunda, L2 Puppis’in yaklaşık 5 milyar yıl önce bir kızıl dev haline geldiğini ve çevresindeki gezegenleri yok ettiğini ortaya koydu.
Araştırma ekibinden Prof. Leen Decin, Güneş’in gelecekte benzer bir dönüşüm geçireceğini belirterek, “Güneş, Merkür ve Venüs’ü yuttuktan sonra cüce bir yıldıza dönüşecek. Bu süreç yaklaşık iki milyar yıl sürecek ve Dünya üzerindeki yaşam büyük ihtimalle yok olacak.” açıklamasında bulundu.
Bilim insanları, L2 Puppis’in gezegenler üzerindeki etkilerini inceleyerek, Güneş Sistemi’nin benzer bir süreçte nasıl değişeceğini anlamaya çalışıyor.
Prof. Decin, “Güneş’in boyut ve parlaklık açısından geçireceği değişimler, Dünya üzerindeki tüm yaşamı sona erdirebilir” dedi.

Juventus’tan Kenan Yıldız açıklaması: 10 numaralı formayla onurlandırdık

Juventus'tan Kenan Yıldız açıklaması: 10 numaralı formayla onurlandırdık

Juventus Kulübü Pazarlama Direktörü Mike Armstrong, “Kenan, Juventus için çok önemli bir oyuncu. Kulübümüz onu 10 numaralı formayla onurlandırdı. Bu bizim ona ve potansiyeline verdiğimiz değeri gösteriyor. Türk taraflardan gelen sosyal medya etkileşimleri çok hoşumuza gidiyor.” ifadelerini kullandı.

Juventus Kulübü Pazarlama Direktörü Mike Armstrong, milli futbolcu Kenan Yıldız’ın önemli bir değer olduğunu söyledi. Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen Dünya Futbol Zirvesi’nde konuşan Mike Armstrong, “Kenan, Juventus için çok önemli bir oyuncu. Kulübümüz onu 10 numaralı formayla onurlandırdı. Bu bizim ona ve potansiyeline verdiğimiz değeri gösteriyor.” dedi. Kenan için uzun vadeli planları olduğunu vurgulayan Armstrong, “Onun gelişimine mümkün olduğunca destek vermeye devam ediyoruz. Çok genç olduğu için üstünde fazla baskı da yaratmak istemiyoruz. Çok yetenekli bir oyuncu. Gelecekte kulübe daha da uyum sağlayacaktır.” ifadelerini kullandı. “TÜRK TARAFLARDAN GELEN ETKİLEŞİMLER ÇOK HOŞUMUZA GİDİYOR” Armstrong, Türk futbolseverlerin Juventus’u yakından takip ettiklerini aktardı. Kulüp olarak sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımları Türk taraftarlardan büyük ilgi gördüğünü kaydeden Armstrong, “Türk taraflardan gelen sosyal medya etkileşimleri çok hoşumuza gidiyor.” diye konuştu. Juventus forması giyen Kenan Yıldız, bu sezon Serie A’da forma giydiği 14 maçta 3, UEFA Şampiyonlar Ligi’nde oynadığı 5 maçta ise 1 kez gol sevinci yaşadı. 19 yaşındaki futbolcu, İtalyan spor gazetelerinden Tuttosport tarafından verilen “Golden Boy Web” ödülünü almıştı.

Beşiktaş’ta Kaan Şakul istifa etti

Beşiktaş'ta Kaan Şakul istifa etti

Beşiktaş’ta Kaan Şakul, genel sekreterlik görevinden istifa etti.

Beşiktaş Kulübünde Kaan Şakul, genel sekreterlik görevinden istifa kararı aldı.  Şakul, yaptığı yazılı açıklamada, genel sekreterlik görevinden istifa ettiğini belirterek, yönetim kurulu üyeliğini ise olağanüstü seçimli genel kurula kadar sürdüreceğini kaydetti. Kaan Şakul, şu ifadeleri kullandı: “Bugün itibarıyla genel sekreterlik ve vekil saymanlık görevlerimi sonlandırarak, göreve başladığım ilk gündeki konumum olan yönetim kurulu üyeliğime, Sayın Başkanımız Hüseyin Yücel’in teveccühü ve kendisine verdiğim söz doğrultusunda seçime kadar devam edeceğimi bildirmek isterim. Şahsıma yönelik çeşitli mecralarda sistematik olarak sürdürülen asılsız iddialar ve karalama kampanyasıyla ilgili hukuki süreç başlattığımı ve bu konuda asla geri adım atmayarak, detaylı bir açıklamayı yakın zamanda ulusal bir televizyon kanalında paylaşacağımı da ayrıca belirtmek isterim.”

Beşiktaş-Fenerbahçe derbilerinde 19 kırmızı ve 185 sarı kart

Beşiktaş-Fenerbahçe derbilerinde 19 kırmızı ve 185 sarı kart

eşiktaş ile Fenerbahçe arasında son dönemde yapılan derbilerde sarı ve kırmızı kartların çokluğu dikkati çekiyor.  İki takım arasında oynanan son 30 maçta hakemler, toplam 19 kırmızı ve 185 sarı kart gösterdi.

Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında 7 Aralık Cumartesi günü karşılaşacak Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında son dönemde yapılan derbilerde sarı ve kırmızı kartların çokluğu dikkati çekiyor. İki takım arasında oynanan son 30 müsabakada hakemler, toplam 19 kırmızı ve 185 sarı kart gösterdi. BEŞİKTAŞ DAHA “HIRÇIN” Rekabetteki son 30 derbide Beşiktaş, Fenerbahçe’ye göre daha “hırçın” bir görüntü ortaya koydu. Siyah-beyazlı futbolculara, bu maçlarda 13 kırmızı ve 96 sarı olmak üzere toplam 109 kart gösterildi. İki ekip arasında geçen sezonun 34. haftasında oynanan son derbide siyah-beyazlı takım, 25. dakikada Al-Musrati’nin kırmızı kart görmesiyle 10 kişi kalmış, Necip Uysal, Rachid Ghezzal ve Omar Colley de sarı kartla cezalandırılmıştı. FENERBAHÇE’YE 6 KIRMIZI, 89 SARI KART Fenerbahçe, Beşiktaş ile yaptığı son 30 derbide 95 kez kart gördü. Sarı-lacivertli futbolculara, söz konusu maçlarda 6 kırmızı, 89 da sarı kart çıktı. Sarı-lacivertli ekip, ezeli rakibi karşısında oynadığı son 8 lig maçında kırmızı kart görmedi. Fenerbahçe’nin Beşiktaş karşısında müsabakayı 10 kişi tamamladığı son karşılaşma, 2019-2020 sezonunun ikinci yarısında oynandı. Pandemi sebebiyle liglere ara verilirken, iki takım 19 Temmuz 2020’de Beşiktaş’ın sahasında karşılaşmış, maçın 25. dakikasında Fenerbahçe’nin forvet oyuncusu Vedat Muriqi direkt kırmızı kartla oyun dışı kalmıştı. SON 8 DERBİDE 57 KART ÇIKTI İki takım arasında yapılan son 8 müsabakada futbolcular, 3 kırmızı ve 54 sarı kartla cezalandırıldı. Süper Lig 2020-2021 sezonunda iki takım arasındaki ilk derbide Beşiktaş deplasmanda Fenerbahçe’yi 4-3 yenerken, hakem Tugay Kaan Numanoğlu 1 kez kırmızı, 8 kez ise sarı kartına başvurdu. Aynı sezonda Vodafone Park’ta oynanan derbide ise ekipler 1-1 berabere kalırken, hakem Halil Umut Meler 7 kez sarı kart gösterdi. 2021-2022 sezonun ilk yarısında rakiplerin 2-2 berabere kaldığı müsabakada hakem Fırat Aydınus, 7 kez sarı kartına başvurdu. Ekiplerin söz konusu sezonun ikinci yarısındaki maçı ise 1-1 berabere sonuçlanırken, hakem Arda Kardeşler 9 kez sarı kart uygulamasına gitti. 2022-2023 sezonunun ilk yarısında oynanan müsabakada rakipler ikişer kez sarı kart gördü. Aynı sezonun rövanş maçı ise uzun süre unutulmayacak bir karşılaşmaya sahne oldu. Söz konusu derbide Fenerbahçe 1-0 öne geçtikten sonra Beşiktaş 10 kişi kaldı ve Fenerbahçe penaltı kazandı. Sarı-lacivertliler penaltıdan yararlanamazken, siyah-beyazlılar 10 kişi geriden gelerek deplasmanda rakibini 4-2 mağlup etti. Bahse konu karşılaşmada Beşiktaş’a 1 kırmızı kartın yanı sıra, her iki ekibe de 3’er sarı kart gösterildi. Geçen sezon ligin ilk yarısında Beşiktaş’ın ev sahipliğinde oynanan müsabakada siyah-beyazlılara 5, Fenerbahçe’ye ise 4 sarı kart çıktı. Ligin ikinci yarısındaki maçı Beşiktaş 10 kişiyle tamamlarken, futbolcuları 3 de sarı kart gördü. Fenerbahçe’de ise tek sarı kart Bright-Osayi Samuel’e çıktı. Son 8 derbide sarı-lacivertli takım maçları 11 kişiyle tamamlarken, çıkan 3 kırmızı kartı da Beşiktaşlı oyuncular gördü.