Trump: Yaz saati uygulamasını kaldırmalıyız

Trump: Yaz saati uygulamasını kaldırmalıyız

ABD’nin 47’nci başkanı Donald Trump, yaz saati uygulamasının kaldırılması için çalışılacağını belirterek uygulamayı maliyetli bulduğunu ifade etti.

ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump, dün yaptığı açıklamada, yaz saati uygulamasını maliyetli bulduğunu belirtti.

Trump, başkanlık koltuğuna oturduktan sonra uygulamanın kaldırılması için çalışılacağını ifade etti.

Açıklamasında, “Cumhuriyetçi Parti, Yaz Saati Uygulamasını ortadan kaldırmak için elinden gelen çabayı gösterecektir! Yaz Saati Uygulaması sakıncalıdır ve milletimiz için çok maliyetlidir.” dedi.

ABD’DE YAZ SAATİ UYGULAMASI

ABD’de bazı Cumhuriyetçi senatörler, uzun zamandır yaz saati uygulamasının kaldırılması için Kongre’ye çağrıda bulunuyordu. ABD’de uygulanan yaz saati uygulaması bu yıl 10 Mart günü başladı ve 3 Kasım 2024 günü saatlerin bir saat geri alınmasıyla sona erdi. ABD’de 1. Dünya Savaşı’ndan itibaren farklı şekillerde uygulanan yaz saati uygulaması, 1966 yılında çıkarılan federal bir yasayla ülke genelinde uygulanmaya başladı.

30 yıl sonra harekete geçti: Dünyanın en büyük buz dağı yeni yolculuğuna başladı

30 yıl sonra harekete geçti: Dünyanın en büyük buz dağı yeni yolculuğuna başladı

Dünyanın en büyük buzdağı A23a, 30 yılı aşkın bir süre sonra yerinden hareket ederek Güney Okyanusu’nda yeni bir yolculuğa başladı. Londra’nın iki katı büyüklüğündeki buzdağı, yaklaşık bir trilyon ton ağırlığında ve bilim insanlarının yakın takibinde.

Dünyanın en büyük buzdağı A23a, 30 yılı aşkın bir süre sonra yerinden hareket ederek Güney Okyanusu’nda yeni bir yolculuğa başladı.
İngiliz Antarktika Araştırmaları (BAS) uzmanları, buzdağının Güney Orkney Adaları’nın kuzeyindeki yerinden ayrıldığını doğruladı. A23a, artık Güney Okyanusu’nda sürüklenerek yeni bir yolculuğa çıkıyor.
BAS’ta okyanus bilimci olan Dr. Andrew Meijers, “A23a’nın uzun süre hareketsiz kaldıktan sonra tekrar hareket ettiğini görmek heyecan verici. Antarktika’dan kopan diğer buzdağlarının izlediği rotayı izleyip izlemeyeceğini ve bunun yerel ekosistem üzerinde nasıl bir etkisi olacağını görmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
A23a ilk olarak 1986 yılında Antarktika’daki Filchner Buz Sahanlığı’ndan koptu. Yıllarca Weddell Denizi’nde sabit kalan dev buzdağı, 2020 yılında kuzeye doğru yavaş bir yolculuğa başladı.
Ancak bu yılın Şubat ayında, bir su altı dağının üzerinde oluşan Taylor Sütunu fenomeni nedeniyle yerinde dönmeye başlamış ve hareketi gecikmişti. Şimdi ise uydulardan alınan görüntüler, A23a’nın nihayet bu sıkışıklıktan kurtulduğunu gösteriyor.
Bilim insanları, A23a’nın Antarktika Kutup Çevresi Akıntısı’nı takip ederek Güney Okyanusu boyunca sürüklenmesini ve muhtemelen Güney Georgia’ya doğru ilerlemesini bekliyor. Bölgedeki daha sıcak suların, buzdağının parçalanmasına ve erimesine yol açacağı öngörülüyor.
Araştırmacılar, bu dev buzdağının çevresindeki ekosistem üzerindeki etkilerini incelemek için çalışmalara başladı.
BAS’tan biyojeokimyacı Laura Taylor, “Bu tür dev buzdağlarının geçtikleri sulara besin sağlayabildiğini ve daha az üretken bölgelerde ekosistemler yaratabildiğini biliyoruz,” dedi ve ekledi: “Ancak bu süreçte buzdağlarının boyutlarının ve kökenlerinin ne gibi farklar yarattığını henüz tam olarak bilmiyoruz.”
A23a, sadece uydularla değil, aynı zamanda ünlü araştırma gemisi RRS Sir David Attenborough tarafından da takip ediliyor. Araştırmacılar, buzdağının çevresindeki sulardan örnekler toplayarak okyanus ekosistemine ve karbon dengesi üzerindeki etkilerini anlamaya çalışıyor.
Dev buzdağının bu yolculuğu, yalnızca okyanus biliminde yeni veriler sunmakla kalmayıp, Antarktika’nın değişen dinamikleri hakkında da önemli ipuçları sağlayacak. Bilim insanları, A23a’nın hareketinin hem iklim değişikliği hem de ekosistemler üzerindeki etkilerini yakından izlemeye devam ediyor.

Dünya Sağlık Örgütü duyurdu: Ölümcül hastalık zirve yaptı

Dünya Sağlık Örgütü duyurdu: Ölümcül hastalık zirve yaptı

İklim değişikliğinin etkisiyle artan sıcaklıklar, sivrisineklerin daha geniş alanlara yayılmasına yol açtı. Karayipler ve Amerika kıtası dang hummasından ciddi şekilde etkileniyor. Dünya Sağlık Örgütü, dang hummasından kaynaklanan ölümlerin de arttığını bildirdi. Bu yıl, sivrisinek kaynaklı virüsün 12,6 milyon şüpheli vakası rapor edildi

Bölgesel sağlık yetkililerine göre, Karayipler ve Amerika kıtası dang hummasından ciddi şekilde etkileniyor. Bu yıl, sivrisinek kaynaklı virüsün 12,6 milyon şüpheli vakası rapor edildi. Bu sayı, 2023’te bildirilen vakaların neredeyse üç katı.
İklim değişikliğinin etkisiyle artan sıcaklıklar, sivrisineklerin daha geniş alanlara yayılmasına yol açarak vakaların küresel ölçekte artmasına neden oldu. Dünya Sağlık Örgütü, dang hummasından kaynaklanan ölümlerin de arttığını bildirdi.
2023’te 2.467 olan ölüm sayısı, 2024’te 7.700’ü geçti. PAHO Direktörü Jarbas Barbosa, yaptığı açıklamada, Amerika Birleşik Devletleri dahil olmak üzere bölgedeki vaka sayısının, kayıtların tutulmaya başlandığı 1980 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını belirtti.
Barbosa, “Bu doğrudan iklimsel olaylarla bağlantılı” diyerek, yüksek sıcaklıklar, kuraklık ve sellerin etkilerini vurguladı. Hızlı nüfus artışı, plansız kentleşme ve kötü sağlık koşulları, dang hastalığının artışına katkıda bulundu.
Dang humması, sivrisinekler aracılığıyla bulaşan ve hızla yayılan bir enfeksiyon hastalığıdır. Özellikle tropikal ve subtropikal bölgelerde görülen bu hastalık, Aedes aegypti ve Aedes albopictus türü sivrisineklerin ısırmasıyla insanlara geçer.
Hastalığın etkeni, dört farklı tipi bulunan Dengue virüsüdür. Bu nedenle bir kez hastalığa yakalanmak, diğer türlere karşı bağışıklık sağlamaz ve tekrar enfekte olma riski taşır.
Dang humması genellikle yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, deri döküntüleri, bulantı ve kusma gibi belirtilerle kendini gösterir. Bazı hastalarda ise kanama eğilimi, mide ağrısı ve ciddi sıvı kaybı gibi daha ağır semptomlar ortaya çıkabilir. Bu durum “şiddetli dang humması” ya da “deng hemorajik ateşi” olarak adlandırılır ve hayatı tehdit edebilir.
Dang humması dünya genelinde her yıl milyonlarca insanı etkiler ve ölümcül olabilecek komplikasyonlara yol açabilir.
Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, hastalığın görülme sıklığı son 50 yılda 30 kat artmıştır. Özellikle Asya, Afrika ve Güney Amerika’daki yoğun nüfuslu bölgelerde salgınlara neden olur.
Hastalığın spesifik bir tedavisi bulunmamaktadır. Tedavi, genellikle semptomların hafifletilmesine yöneliktir. Şiddetli vakalarda hastaneye yatış gerekebilir. Korunmanın en etkili yolu ise sivrisinek ısırıklarından kaçınmak ve sivrisineklerin üreme alanlarını kontrol altına almaktır.Dang humması aşısı bazı bölgelerde kullanılmaktadır, ancak bu aşı sınırlı bir etki alanına sahiptir ve yalnızca belirli koşullarda uygulanır.
Sağlık uzmanları, hastalığın yayılmasını önlemek için hijyenik tedbirlerin artırılması, sivrisinek kontrol programlarının uygulanması ve bireylerin farkındalık düzeylerinin yükseltilmesi gerektiğini vurguluyor. Özellikle salgın dönemlerinde, yüksek risk taşıyan bölgelere seyahat edenlerin dikkatli olması önem taşıyor.

Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği bugün açılıyor

Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği bugün açılıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin Şam Büyükelçiliğinin bugünden itibaren faaliyete geçeceğini duyurdu.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Suriye’de yaşanan gelişmelerle ilgili NTV canlı yayınına konuştu. Türkiye’nin Moritanya Büyükelçisi Burhan Köroğlu’nun Şam Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı olarak görevlendirildiğini hatırlatan Fidan, Köroğlu ve ekibinin Şam’a gittiğini, büyükelçiliğin faaliyete geçeceğini aktardı. Dışişleri Bakanı Fidan, heyetin dün yola çıktığını belirterek, “Yarın faaliyete geçer. Bütün ekip hepsi beraber, Büyükelçimiz de dahil. Büyükelçiler Konferansı vardı biliyorsunuz Ankara’da. Burhan bey de bizim Moritanya Büyükelçimiz. Konferansa geldi Moritanya’dan, Moritanya Büyükelçimiz olarak, Konferansın bittiği gün Şam’a gönderdik” dedi. MART 2012’DE KAPATILMIŞTI Suriye’nin Şam kentinde bulunan Türk Büyükelçiliği, rejimin barışçıl göstericilere karşı şiddete başvurduğu süreçte hizmet vermeye bir süre devam etmiş ancak 26 Mart 2012’de faaliyetlerini durdurmuştu. Büyükelçilik çalışanları ve aileleri de bu kararla Türkiye’ye dönmüştü.

Uydu görüntüleri ortaya çıkardı: ABD’deki gizemli drone’ların kaynağı İran olabilir mi?

Uydu görüntüleri ortaya çıkardı: ABD'deki gizemli drone'ların kaynağı İran olabilir mi?

ABD’nin Doğu Kıyısı’nda, haftalardır gökyüzünde görülen gizemli drone sürüleri paniğe neden oldu. Kritik askeri bölgelerin ve altyapıların üzerinde uçuş yapan bu cihazlar, spekülasyonlara yol açarken, FBI ve diğer federal kurumlar olayı aydınlatmaya çalıştıklarını açıkladı. İran’a ait olabilir iddiaları halk arasında endişe yaratırken, Pentagon ve yetkililer şu ana kadar kamu güvenliği açısından bir tehdit olmadığını belirtti. Ancak bu tanımlanamayan uçuşlar, ABD’nin güvenlik açıklarına dair ciddi soru işaretlerini de beraberinde getirdi.

ABD’nin Doğu Kıyısı’ndaki New York ve New Jersey’de son haftalarda görülen  tanımlanamayan gizemli İnsansız Hava Araçları (İHA) halk arasında paniğe yo açtı.
Kasım ayından itibaren yoğunlaşan bu hareketlilik, Pennsylvania ve Staten Island’a kadar genişledi.
FBI ve diğer federal kurumlar durumu aydınlatmaya çalışıyor.
Sosyal medyada paylaşılan videolarda, gökyüzünde kümeler halinde dolaşan drone’lar ve olası sabit kanatlı hava araçları dikkat çekiyor. FBI, “Olayla ilgili halktan ve kolluk kuvvetlerinden düzenli olarak ihbarlar alıyoruz” açıklamasında bulundu.
Federal Havacılık İdaresi (FAA), kritik bölgelerde uçuş kısıtlamaları getirerek olası tehlikelerin önüne geçmeye çalışıyor. Özellikle Picatinny Arsenal askeri üssü ve Donald Trump’ın Bedminster kasabasındaki golf sahası bu kısıtlamaların uygulandığı alanlar arasında yer alıyor. Ancak drone’ların kaynağı ve amacı hala belirsiz.
New Jersey Valisi Phil Murphy “Şu an için kamuya yönelik bir tehdit bulunmuyor” açıklaması yaptı. Buna rağmen, özellikle gece uçuşlarının yerel halk üzerinde ciddi bir endişe yarattığı vurgulanıyor.
Bazı yetkililer, bu drone’ların İran’a ait olabileceği yönünde iddialarda bulunuyor. Cumhuriyetçi Temsilci Jeff Van Drew, İran’ın ABD’nin Doğu Kıyısı’nda bir insansız hava aracı saldırısı planlamış olabileceğini iddia etti.
Uydu görüntüleri, İran’a ait Shahid Bagheri adlı insansız hava aracı taşıyan geminin bu olaylarla bağlantılı olabileceğini öne sürdü.Pentagon ise bu iddiaları reddederek, “Drone’ların yabancı bir düşmana ait olduğuna dair kanıt bulunmamaktadır” açıklamasını yaptı.
Florham Park Polis Şefi Joseph Orlando, drone’ların kritik altyapılar üzerinde uçtuğunu ve bu durumun potansiyel riskler taşıdığını belirtti.
Öte yandan, bazı olaylar, drone’ların güvenlik ve sağlık sistemlerini tehdit ettiğini gözler önüne seriyor. Örneğin, bir tıbbi helikopterin inişini engelleyen drone’lar, halk sağlığı açısından ciddi bir risk yarattı.
FBI ve İç Güvenlik Bakanlığı, halkı gördükleri her tür şüpheli hava aracını rapor etmeye çağırdı. İnsansız hava araçlarının kaynağı ve amacı henüz belirlenemese de, soruşturmanın derinleşmesi bekleniyor.

Kalın bağırsak kanserini önlüyor: ABD’li uzmanlar “güçlü kanıtlar var” diyerek duyurdu

Kalın bağırsak kanserini önlüyor: ABD'li uzmanlar

Kolon kanseri vakaları, özellikle genç yetişkinler arasında artmaktadır. Kötü beslenme, egzersiz eksikliği ve sağlıksız alışkanlıklar kolon kanseri vakalarındaki artışın nedenleri arasında yer alıyor. Lif, protein, süt ürünleri, tam tahıllar ve turunçgiller açısından zengin sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersiz, kolon kanseri riskini önemli ölçüde azaltabilir.

Kolon kanseri vakaları dünya çapında, özellikle gençler arasında artıyor. Yeni bir araştırmaya göre, kolon kanseri vakaları özellikle 25-49 yaş grubunda artmıştır.
Endişe verici eğilim, genellikle yeterli lif içermeyen ve doymuş yağ, sodyum, şeker, yağ ve diğer işlenmiş bileşenler açısından yüksek olan sağlıksız beslenmeye bağlanabilir.
Hareketsiz bir yaşam tarzı da kolon kanseri riskini artırabilir. Bunun dışında diyabet, obezite, alkol tüketimi ve sigara kullanımı da kolon kanseri riskini artırabilir.
Çalışmalar, insanların doğru beslenmesi, egzersiz yapması, sağlıklı bir kiloyu koruması ve alkolden ve sigaradan uzak durması durumunda kolon kanseri riskinin üçte birden fazla azaltılabileceğini öne sürmüştür.
Lif ve protein açısından zengin bir diyet yapmak kilo alımını önleyebilir ve sizi kanserin yaşam tarzı risk faktörlerinden koruyabilir.
Soya fasulyesi, mercimek, bezelye, alaca fasulye, siyah fasulye ve barbunya fasulyesi gibi fasulye ve baklagiller iyi bir protein, lif, B vitamini ve E vitamini kaynağı oldukları için diyete eklenebilir. Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü’ne göre baklagiller tüketimi kolorektal kanser riskini azaltabilir.
Bitki bazlı ürünlerin yanı sıra süt ürünleri de tüketilmesi önerilir. Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü, süt ürünlerinin tüketiminin kolorektal kansere karşı koruyucu olabileceğine dair güçlü kanıtlar olduğunu söylüyor. Yumurta, süt, peynir ve yoğurt diyete faydalı bir ektir.
Rafine tahıllar yerine, magnezyumdan life kadar çok çeşitli besinlerin faydalarını elde etmek için günlük diyetinize tam tahıllar ekleyin. Ayrıca, tam tahıllar kabızlığı gidererek ve kolonunuzdaki kansere neden olan bileşikleri temizleyerek de size yardımcı olabilir. Günlük 90 gram tam tahıl eklemeniz önerilir. Tam buğday ekmeği, yulaf ezmesi, meyveler, sebzeler ve esmer pirinç bazı seçenekler arasındadır.
Probiyotik açısından zengin olan yoğurt, bağırsak sağlığınız için önemli bir besin olabilir. Bağırsaklarınızdaki iyi bakterileri desteklemeye yardımcı olabilir. Kolonunuzu sağlıklı tutmak için sabahları şekersiz veya düşük şekerli bir meyveyle birlikte tükettiğinizden emin olun.
Narenciye meyveleri vitaminler, bitki bileşikleri açısından zengindir ve mükemmel bir C Vitamini kaynağıdır. World Journal of Gastroenterology’de yayınlanan bir meta-analiz, düşük tüketime kıyasla, turunçgiller, elma, karpuz ve kivi gibi besinlerin daha yüksek tüketiminin kolorektal kanser riskini %9 oranında azalttığını söylüyor.

Suriye’de buruk sevinç: “200 bin kişiden haber alınamıyor”

Suriye'de buruk sevinç:

Esad rejiminin düşmesinin ve 13 yıllık iç savaşın sona ermesinin ardından Suriyeli ailelerin kayıp yakınlarını arama çalışmaları devam ediyor. Bölgede çalışan sivil toplum kuruluşlarına göre, 200 bini aşkın insan Esad rejiminin baskısı altında kayıplara karıştı. Rejim tarafından alıkonulan ya da hapse atılan kişilerin çok azı hayatta kaldı. Kurtarma çalışmaları için rejimin “işkence merkezleri” olarak anılan gizli hapishanelerde aramalar devam ediyor. Suriye’de işkence altında hayatını kaybeden aktivist Mazen Hamada için ise cenaze töreni düzenlendi. 2020’de Esad’ın “af ilanı” sözüne güvenerek Suriye’ye dönen aktivistin cesedi, Sednaya Hapishanesi’nde bulundu. Aktivistin vücudunda ağır işkence izlerine rastlandı.

Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) öncülüğündeki rejim karşıtı grupların başkent Şam’ı ele geçirmesiyle Beşar Esad yönetimi devrildi ve Suriye’deki 13 yıllık iç savaş sona erdi.
Esad’ın devrilmesiyle birlikte, yönetiminin sembolü haline gelmiş gizli hapishaneler, işkence merkezleri ve binlerce kayıp kişinin izini arama çabaları başladı.
İngiliz gazetesi The Guardian, ülkede en az 130 bin kişinin kayıp olduğunu ileri sürdü.
Sivil savunma ağı Beyaz Baretliler’in yardımcı yöneticisi Faruk Habib ise yaptığı açıklamada kayıp kişi sayısının 200 bini bulduğunu söyledi.
Rejim tarafından alıkonulan ya da hapse atılan kişilerin çok azı hayatta kaldı.
Kurtarma çalışmaları için rejimin “işkence merkezleri” olarak anılan gizli hapishanelerde aramalar devam ediyor.
Guardian, Suriye’de işkence altında hayatını kaybeden aktivist Mazen Hamada için düzenlenen cenaze töreninde Suriyelilerle görüştü.
1977’de Deyrizor’da doğan Hamada, rejim karşıtı protestolara katıldığı için hapse mahkum edilmişti.
Hamada, uluslararası insan hakları gruplarının baskısı ve diplomatik atılımlar sonucunda serbest kalmıştı.
Serbest kaldıktan sonra Hollanda’ya sığınan Hamada, burada rejim karşıtı eylemlerini sürdürmüştü.
2020’de Esad’ın “af ilanı” sözüne güvenerek Suriye’ye dönen aktivistten bir daha haber alınamamıştı.
Rejimin düşmesinin ardından Hamada’nın cesedi, Sednaya Hapishanesi’nde bulundu. Aktivistin vücudunda ağır işkence izlerine rastlandı.

Esad ülkeden kaçtı, komşuları rahat nefes aldı

Esad ülkeden kaçtı, komşuları rahat nefes aldı

Suriye’de Esad rejimi devrildikten sonra sokaklarda hayat normale döndü… Esad ailesinin konutuna komşu yaşayan Şamlılar da rahat nefes aldı. Esad’ın özel konutunun bulunduğu caddenin sakinleri, sürekli izlendiklerini, evlerine misafir bile çağıramadıklarını anlattı.

Devrik lider Beşar Esad ülkeyi terk etti. Başkent Şam’daki komşuları rahat nefes aldı. Esad ailesinin konutuna komşu yaşayan Şamlılar, yaşadıklarını anlattı…
Suriyeli Adnan Habbal, Esad’ın özel konutunun bulunduğu caddenin sakini. Ancak devrik lidere komşu olmak onun hayatını zorlaştırdı.
Suriyeli adama göre her hareketleri izleniyordu. Üstelik ufak bir hatanın bile cezası ağırdı.
Esad’ın komşusu devrik liderin ardından, “Perdelerini kaldırmalarına izin verilmeyen evler vardı. Birçok zorlukla karşılaştık. Burada yaptığımı herhangi bir hata, aynı bölgede olduğumuz için dışarıdaki birinin on katı cezayla sonuçlanabilirdi. Ne demek istediğimi biliyorsunuz, her kelime ölçüldü, her hareketimiz izlendi.” diye konuştu.
Ebu Diab da aynı caddede yaşayan bir başka Suriyeli.
Evine misafir bile çağıramadığını anlatan genç adam, “Hiçbir avantajımız yoktu, sadece zararı vardı. Ne zaman bir misafirimiz gelse istihbarat servislerine gitmek zorundaydık. Onlara gidip ziyaretçinin adını veriyorduk. Misafir geldiğinde üstünün aranması gerekiyordu. Kontrol noktasında on dakika bekletilip aranıyorlardı. Misafir gelmeden önce bile kimliğini alıp kontrol ediyorlardı. Aranan bir akrabası varsa içeri almıyorlardı. Misafirimi görmek için dışarı çıkmak zorundaydım.” ifadelerini kullandı.
Bir zamanlar Esad’ın ailesinin ikametgahı olan evin içinde şimdi aile fotoğrafları ve albümleri etrafa dağılmış durumda.
Yerler de dağılmış kağıtlarla kaplı.
Esad ve ailesi, muhaliflerin Şam’a girmesinin ardından Rusya’ya sığınmıştı.
Eski Devlet Başkanı Beşar Esad, iktidarı çökerken Suriye’den kaçma planlarını neredeyse hiç kimseye duyurmadı.
Kaçmayı planladığını itiraf etmek yerine, yardımcılarını, yetkililerini ve hatta akrabalarını kandırmayı tercih etti.
Askeri analistlere göre Esad son bir direniş bile göstermedi. Kendi birliklerini bile harekete geçirmedi ve destekçilerini kendi kaderleriyle baş başa bıraktı.
Üç yardımcısına göre Esad, ordunun seçkin 4. Zırhlı Tümeni komutanı olan küçük kardeşi Mahir’e bile kaçış planından bahsetmedi.
Sosyal medyada paylaşılan evinin görüntüleri, Esad’ın aceleyle evden ayrıldığını, ocakta pişmiş yemek bıraktığını ve aile fotoğraf albümleri gibi bazı kişisel eşyaları geride bıraktığını gösteriyor.

Beşiktaş’a deplasman engeli

Beşiktaş'a deplasman engeli

Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi’nde oynanacak Twente maçında siyah beyazlı taraftarların alınmamasına karar verildiğini açıkladı. Siyah beyazlılar, yaptığı açıklamada bu karara sert tepki gösterdi.

Hollanda polisi, Twente – Beşiktaş müsabakasını yüksek riskli maç olarak belirledi ve yerel belediye siyah beyazlı taraftarların karşılaşmaya alınmamasına karar verdi.

BEŞİKTAŞ: KARAR KEYFİ Yapılan açıklamada Beşiktaş kulübü, Enschede Belediye Başkanı Roelef Bieker’in bu kararı hiçbir hukuki dayanağı olmadan keyfi bir şekilde aldığını ifade etti. Siyah beyazlılar bu önlemi haksız ve ayrımcı bulduklarını ifade ederken bu kararı kabul etmediklerini açıkladı. Twente-Beşiktaş karşılaşması 30 Ocak’ta oynanacak. 

Ali Koç’tan takıma birlik çağrısı: Avrupa’da play-off ligde şampiyonluk

Ali Koç'tan takıma birlik çağrısı: Avrupa'da play-off ligde şampiyonluk

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Samandıra Can Bartu Tesisleri’nde futbol takımıyla bir araya geldi. Takıma birlik çağrısında bulunan Koç, Avrupa Ligi’nde play-off’a kalacaklarını ve sezon sonu ligde şampiyon olacaklarını söyledi.

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, takıma birlik çağrısında bulundu. Koç, üst üste Beşiktaş ve Athletic Bilbao maçlarının kaybedilmesi sonrası futbol takımıyla Samandıra Can Bartu Tesisleri’nde bir araya geldi. Hiç bir şey kaybetmediklerinin altını çizen Fenerbahçe Başkanı, Başakşehir ve Eyüpspor maçlarından galibiyet beklediğini ifade etti. Takımın birbirine kenetlenmesini isteyen Koç, Avrupa Ligi’nde ve ligde hedeflerine ulaşacaklarını söyledi. Koç takıma, “Kaybedilmiş hiçbir şey yok. Birbirinizi motive edin.” ifadelerini kullandı.  Fenerbahçe Trendyol Süper Lig’de pazar günü Başakşehir’i ağırlayacak.