Hakemin kararı izdihama yol açmıştı: Can kaybı 135’e yükseldi

Hakemin kararı izdihama yol açmıştı: Can kaybı 135'e yükseldi

Gine’de futbol maçı sırasında taraftarlar arasında çıkan olaylarda izdiham meydana gelmesi sonucu hayatını kaybedenlerin sayısının 135’e yükseldiği açıklandı.

Batı Afrika ülkesi Gine’nin Nzerekore kentinde 1 Aralık’ta futbol maçı sırasında çıkan çatışmanın ardından yaşanan izdihamda bilanço artıyor.

İnsan hakları örgütleri tarafından yapılan açıklamaya göre olayda 135 kişi hayatını kaybetti.

Açıklamada, güvenlik güçlerinin çatışmaya müdahale sırasında çok fazla göz yaşartıcı gaz kullandığı ve seyircilerin değil yetkililerin korunmasına öncelik verdiği ifade edildi.

Pazar günü Gine Geçici Devlet Başkanı Mamady Doumbouya onuruna düzenlenen yerel bir turnuva sırasında hakemin tartışmalı penaltı kararının ardından taraftar birbirine girmiş ve izdiham yaşanmıştı.

Yüzlerce kişinin sahaya indiği olaylarda polis göz yaşartıcı gaz ile müdahale etmişti.

Gine Başbakanı Amadou Bah Oury, olayın sorumlularının tespit edilmesi için soruşturma başlatıldığını ifade etmişti. Resmi açıklamada izdiham sonucu aralarında çocukların da bulunduğu en az 56 kişinin hayatını kaybettiği belirtilmişti.

Uzun boylular risk altında: Kanserin bu türü en çok onlarda görülüyor

Uzun boylular risk altında: Kanserin bu türü en çok onlarda görülüyor

Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar, boy uzunluğunun kanser riskini artırabileceğine işaret ediyor. Özellikle uzun boylu bireylerin, daha kısa boylu akranlarına göre bazı kanser türlerine yakalanma olasılığının daha yüksek olduğu belirtiliyor. Peki, uzun boylular hangi kanser türüne daha yatkın?

Uzun boylu insanlarda, bazı kanser türlerinin daha sık görüldüğü ortaya çıktı. Uzmanlar, bu durumun biyolojik ve genetik faktörlerle bağlantılı olabileceğini belirtiyor. İnsan vücudu büyüdükçe hücre sayısı da artıyor ve bu artış, DNA kopyalama sırasında oluşabilecek hataların daha fazla olmasına yol açabiliyor. Daha fazla hücre, daha fazla bölünme demek; bu da kanser oluşma riskini artırabiliyor.
Dünya Kanser Araştırma Fonu ve Uluslararası Kanser Araştırma Fonu tarafından yapılan bir araştırmaya göre, uzun boylu insanlarda kanser riski daha yüksek.
Fanpage’in haberine göre yetişkinlikte boy uzunluğu ile artan kanser riski arasında güçlü bir ilişki bulunduğu bildirilen çalışmalara göre, pankreas, bağırsak, rahim ve yumurtalık kanserlerinin yanı sıra prostat, böbrek, cilt (melanom) ve meme kanserleri de uzun boylu bireylerde daha sık görülüyor.
2019 yılında British Journal of Cancer dergisinde yayınlanan, Choi ve arkadaşlarının yaptığı bir Güney Kore çalışmasında, 23 milyon yetişkin boy uzunluğu ve kanser görülme oranı yönünden 2009-2012 yılları arasında araştırılmıştır. 155cm ile altı boyu olan insanlar ile 171cm ve üzeri boyda insanların en kısa ve uzun olduğu grup olmak üzere toplam 5 grup; yaş, cinsiyet, sigara içme, alkol kullanma, fiziksel aktivite düzeyi, yaşadığı yer, kan basıncı, kilo, kan şekeri düzeyi ve kan kolesterol düzeyleri dengeli olarak dağıtılarak oluşturulmuştur.
5 yıllık takipte 750.000’den fazla kişide kanser teşhisi konulduğu belirlendi. Yapılan incelemede, her 5 cm’lik boy uzamasının, kanser görülme riskini %9 arttırdığı belirlendi. Bu çalışma sonucunda; uzun boylu olanlarda en çok tiroid, meme, lenf bezi, testis, böbrek tümörlerinde olmak üzere, beyin, ağız içi, tiroid, meme, akciğer, pankreas, karaciğer, mide, mesane, kalın barsak, prostat, yumurtalık, testis, rahim ağzı, rahim, cilt, lenf bezi, myelom isimli kemik iliği ve kan kanserinin daha fazla görüldüğü belirlenmiştir.
Sadece yemek borusu kanserinin uzun boylular ile kısa boylular arasında görülme oranı yönünden bir fark göstermediği belirlenmiştir. Güney Kore’de, boy artışı ile kanser artışı ilişkisi kadınlarda erkeklerden daha güçlü bulunmuştur.
İngiltere’de 1996–2001 yılları arasında, ortalama yaşı 56 yaşı olan, 1.297.124 kadın incelemeye alındı. Takipteki 5 yılda 97.376 kadında kanser oluştu. Boylara göre gruplar; 155 cm’den kısa olanlar, 155–159·9 cm arası, 160–164·9 cm arası, 165–169·9 cm arası, 170–174·9 cm arası ve 175 cm ve daha uzun olanlar şeklinde oluşturuldu.
Çalışma grupları sosyo-ekonomik durum, vücut-kitle indeksi, egzersiz alışkanlıkları, alkol kullanımı, sigara içmesi, adet başlama yaşı, ilk çocuk doğurma yaşı, doğum kontrol hapı kullanıp kullanmama durumu gibi çeşitli özellikler açısından dengelendi. Kanser görülme oranının, 155cm den kısa olanlara göre her 10cm boy uzamasında %16 arttığı belirlendi. Değerlendirilen 17 kanser bölgesinden 15’inde boy artması ile kanser görülme oranı artıyordu. Malign melanom isimli cilt kanseri %32 ile en fazla artan kanser türü iken, rektum denilen kalın barsak son kısmı kanseri%14 ile en az artma gösteriyordu.
Japonya’da yapılan bir çalışmada 40-69 yaş arasındaki 107,794 kişi değerlendirmeye alınmış, erkeklerde 4 grup (160cm’den kısa olanlar, 160-163cm arasında olanlar, 164-167cm arasında olanlar ve 168cm’den uzun olanlar) , kadınlar 4 gruba ((149cm’den kısa olanlar, 149-151cm arasında, 152-155cm, 156cm’den uzun olanlar) şeklinde ayrılıp, yaşam şekli, yaşadığı yer, sigara kullanımı, alkol kullanımı, spora ayırdıkları zaman, hipertansiyon olup olmadığı, şeker hastalığı varlığı, kilo, kadınlarda menopoza girip girmediği, adet görmeye başladığı yaş, hava kirliliğine maruz kalma gibi çeşitli faktörlere göre gruplara ayrılıp değerlendirildiğinde; erkeklerde 160cm’den kısa boylu olanlara göre 168cm’den uzun olanların %17 daha fazla kanserden öldükleri (Her 5 cm artışta risk %4 artmakta) belirlendi. Kadınlarda ise sadece yumurtalık kanserinde bir fark olduğu, diğer kanserlerde ise boy farklılığından kaynaklanan bir farklılığın olmadığı belirlendi.
Birleşik Krallık Milyon Kadın Çalışması’nda, 10 yıl boyunca yaklaşık 1,3 milyon kadının sağlığı incelenerek bu ilişki araştırıldı ve 17 kanserin 15’inde boy uzamasıyla riskin arttığı saptandı. Özellikle, her 10 santimetre boy artışının kanser riskini yaklaşık %16 oranında artırdığı belirlendi. Benzer bir artış erkeklerde de gözlemlendi. Queensland Üniversitesi’nden Profesör Susan Jordan ve araştırmacı Karen Tuesley, boy ile kanser riski arasındaki ilişkinin farklı etnik kökenler ve gelir düzeyleri gibi faktörlerden bağımsız olarak bulunduğunu belirterek, bu bağlantının olası nedenlerini incelediklerini açıkladı.
Yetişkinlikte daha uzun boylu olan kişilerin belirli kanser türlerini daha fazla geliştirme olasılığı, henüz tam olarak anlaşılamamış olsa da, bu durumu açıklayabilecek birkaç hipotez bulunuyor.
İlk teori, daha uzun boylu kişilerin vücutlarında daha fazla hücre bulunması nedeniyle kanser gelişme riskinin artabileceğini öne sürüyor. Uzmanlar, uzun boylu bireylerin daha uzun organlara sahip olduklarını ve bu organlarda daha fazla hücrenin bulunduğunu, dolayısıyla DNA hasarının birikme potansiyelinin arttığını belirtiyor. Bu, hücre bölünmesinin daha fazla olduğu anlamına gelir ve dolayısıyla kanser gelişme olasılığı artar. Diğer bir hipotez ise, insülin benzeri büyüme faktörü 1 (IGF-1) adlı hormonun seviyelerinin, daha uzun boylu insanlarda daha yüksek olmasının, kanser riskini artırabileceğini savunuyor. IGF-1, çocukların büyümesine yardımcı olurken, yetişkinlerde de hücre büyümesi ve bölünmesini teşvik ediyor. Araştırmalar, bu hormonun yüksek seviyelerine sahip kişilerin meme veya prostat kanseri gibi hastalıkları geliştirme riskinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Ancak bu iki faktörün birleşiminin, uzun boylu insanlarda kanser riskinin neden arttığını tamamen açıklamak için yetersiz olduğu düşünülüyor. Uzmanlar, bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.
Araştırmacılar, uzun boyun yalnızca genetik faktörlerle değil, aynı zamanda çocukluk dönemindeki beslenme ve büyüme koşullarıyla da ilişkili olabileceğini belirtiyor. Uzun boylu bireylerin, büyüme hormonlarına daha fazla maruz kalmasının da bu riski artırabileceği düşünülüyor.

Avustralya’daki uyuşturucu operasyonunda rekor kırıldı

Avustralya'daki uyuşturucu operasyonunda rekor kırıldı

Avustralya’da ülkenin en büyük kokain operasyonu gerçekleştirildi. Operasyon sırasında 500 milyon dolar değerinde iki tondan fazla kokain ele geçirildi.  İkisi çocuk 13 kişi hakkında hukuki işlem başlatıldı.

Avustralya polisi ülkenin en büyük kokain operasyonunu gerçekleştirdi. Polis tarafından yapılan açıklamada, 500 milyon dolar değerinde iki tondan fazla kokain ele geçirildiği bildirildi. Kaçakçıların uyuşturucuyu Avustralya’ya sokmak için kullandığı balıkçı teknesi Brisbane açıklarında yakalandı. İkisi çocuk 13 kişi hakkında hukuki işlem başlatıldı. Şüphelilerden ikisi tekneyi kullanırken diğer 11 kişinin sahilde uyuşturucu transferi için beklediği aktarıldı. “Tyrrendor Operasyonu” olarak isimlendirilen operasyon kapsamında tutuklananlardan birinin Comanchero Outlaw Motosiklet Kulübü’nün Brisbane şubesinin başkan yardımcısı olduğu belirtildi. Adalet Bakanlığı’na göre motosiklet çeteleri, kulüplerini uyuşturucu kaçakçılığı için paravan olarak kullanıyor. Uyuşturucunun kaynağı henüz tespit edilemezken soruşturmanın sürdüğü aktarıldı.

Arda Güler’den ampute futbolcu Kerem’e imzalı forma sürprizi: Annesi Serap Güler teslim etti

Arda Güler'den ampute futbolcu Kerem'e imzalı forma sürprizi: Annesi Serap Güler teslim etti

Arda Güler, hayranı ampute futbolcu Kerem’e imzalı forma sürprizi yaptı. Formayı Kerem’e milli yıldızın annesi Serap Güler teslim etti. Serap Güler,  “Arda, bu formayı sana hediye etmemi istedi. Onu temsilen buraya geldim.” dedi.

Amputenin Arda Güler‘i lakaplı 11 yaşındaki Kerem Demez için milli futbolcu Arda Güler harekete geçti. Çeşitli ziyaretleri nedeniyle Ankara’da bulunan annesini arayan Arda Güler, kendisine hayranlığını dile getiren Kerem Demez’e forma hediye edilmesini istedi. Kerem’in eğitim gördüğü Yenimahalle ilçesindeki Milli Eğitim Vakfı Batıkent Ortaokulu’na gelen anne Serap Güler, milli oyuncunun imzalı Real Madrid formasını Kerem Demez’e hediye etti. “NE ZAMAN İHTİYACIN OLURSA BURADAYIZ” Arda Güler’in annesi Serap Güler, yaptığı açıklamada, oğlunun Kerem’e selamı olduğunu vurgulayarak, “Arda, Kerem’in başarılarının devamını diliyor. Bu formayı sana hediye etmemi istedi. Onu temsilen buraya geldim. Sen çok başarılı olacaksın, buna inanıyoruz. Takipçin de olacağız. Ne zaman ihtiyacın olursa buradayız.” ifadelerini kullandı. Oğlu Arda Güler’in fotoğraflarının Kerem’in odasında asılı olmasıyla ilgili düşüncelerini dile getiren Serap Güler, “Çok güzel bir anı. Beni çok duygusallaştırdı. Çok gurur verici bir şey. Umarım Kerem’in fotoğraflarını da başka çocuklar asacak. Buna inanıyorum. İstemek ve azmetmek çok önemli. Kerem’i biraz mutlu ettiysek ne mutlu bize.” değerlendirmesinde bulundu. KEREM: ÇOK MUTLU OLDUM Milli futbolcu Arda Güler’in hediye ettiği Real Madrid formasını teslim alan Kerem Demez, çok heyecanlı olduğunu belirtti. AA’nın haberi sonrası Arda Güler’in kendisini fark etmesinden duyduğu mutluluğu dile getiren Kerem, “Arda Güler ağabeyime çok teşekkür ederim. Çok mutlu oldum. Hayalim biraz da olsun gerçekleşti. Sırada onu görmek var.” diye konuştu. Konuşmaların ardından Kerem Demez, Arda Güler’in gönderdiği formayı giydi. Okulda Arda Güler’in imzalı formasını gören diğer öğrenciler, “Arda Güler” tezahüratları yaparak Kerem Demez’le fotoğraf çektirdi. ARDA GÜLER’E SEVGİSİNİ DİLE GETİRMİŞTİ Anne karnındayken geçirdiği rahatsızlık nedeniyle bir bacağı engelli dünyaya gelen ve futbola olan yeteneği nedeniyle takım arkadaşlarının “Amputenin Arda Güler”i diye seslendiği 11 yaşındaki Kerem Demez, odasının duvarında fotoğrafları bulunan Arda Güler’i örnek aldığı açıklamıştı. Futbol sevgisinden dolayı kendi kararıyla 8 yaşında sağ bacağı ampute edilen Kerem Demez, hayranlığını, “Arda Güler nasıl Alex’i örnek aldıysa, ben de Arda Güler ağabeyimi öyle örnek alıyorum. Onun gibi başarılı olmak için çok çalışıyorum.” cümleleriyle dile getirmişti.

Akdeniz’de Antalya Gazipaşa açıklarında 4,6 büyüklüğünde deprem

Akdeniz'de Antalya Gazipaşa açıklarında 4,6 büyüklüğünde deprem

AFAD’dan son dakika deprem açıklaması geldi. Akdeniz’de Antalya Gazipaşa açıklarında 4,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

AFAD’dan son dakika deprem açıklaması geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 12.09’da merkez üssü Antalya’nın Gazipaşa ilçesi açıkları olan 4,6 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.

Gazipaşa’ya 58,86 kilometre mesafede olan depremin 32,69 kilometre derinlikte meydana geldiği belirlendi.

DEPREM ANINDA NE YAPMALI?

Son dakika Antalya’da deprem mi oldu? Az önce deprem Antalya’da nerede oldu? Antalya deprem Kandilli ve AFAD son depremler listesi 04 Aralık 2024

Son dakika Antalya'da deprem mi oldu? Az önce deprem Antalya'da nerede oldu? Antalya deprem Kandilli ve AFAD son depremler listesi 04 Aralık 2024

Son dakika Antalya deprem haberleri..Antalya’da deprem mi oldu? Az önce deprem Antalya’da nerede oldu? Antalya Kandilli ve AFAD son depremler.. 04 Aralık 2024 Antalya deprem son dakika haberleri haberin detayında…Artçı deprem mi oldu Antalya’da? Antalya son deprem büyüklüğü ne kadar? Antalya’da ve Antalya yakınındaki depremler nelerdir? Antalya’da anlık deprem mi oldu? Son dakika Antalya canlı deprem haritası..Kandilli rasathanesi ve deprem araştırma enstitüsü ve AFAD Antalya deprem haberleri.. Antalya’da hangi ilçelerde deprem oldu ve hangi ilçelerde en çok hissedildi? Bugün Antalya’da deprem mi oldu? Deprem Antalya’da ne zaman ve kaç şiddetinde oldu? En son Antalya’da nerede deprem oldu? Antalya deprem haberleriyle ilgili en çok merak edilenlerin cevabı haberde..

Tarih-saat 04 Aralık 2024 12:09:10 itibariyle Akdeniz – [58.86 km] Gazipaşa (Antalya) 4,6 şiddetinde bir deprem olmuştur.Son dakika Antalya deprem haberleri 04 Aralık 2024..Antalya AFAD son depremler ve Antalya Kandilli son dakika deprem listesi..

12 yıl boyunca süren çalışma ortaya koydu: Çiftler için mutluluğun sırrı ayrı yaşamak mı?

12 yıl boyunca süren çalışma ortaya koydu:  Çiftler için mutluluğun sırrı ayrı yaşamak mı?

Birleşik Krallık’ta yapılan yeni bir araştırma mutlu bir ilişkinin sırrını ortaya koydu. 100 bin kişiyi kapsayan ve 12 yıl boyunca süren incelemeler sonucunda bireylerin ruhsal sağlığının LAT (living apart together) ilişkilerde daha iyi olduğu gözlemlendi.

Yapılan yeni bir araştırma, 60 yaş ve üzeri çiftlerin “ayrı yaşayarak birliktelik sürdürdüklerinde” daha mutlu olduğunu ortaya koydu.
Türünün en büyüğü olan ancak henüz yayımlanmayan araştırma, 400 bin haneyi ya da yaklaşık 100 bin kişiyi kapsayan Birleşik Krallık (BK) Hane Halkı Boylamsal Çalışması’nın (UK Household Longitudinal Study) verilerini analiz etti.
Elde edilen veriler, 100 bin kişiyi kapsayarak, 60 yaş ve üzerindeki bireylerin ilişki türlerine göre ruh sağlıklarını 12 yıl boyunca inceledi.
Araştırmacılar, bu yaş grubunda LAT (living apart together) ilişkilerin, evlilik veya birlikte yaşamaktan farklı bir etkiye sahip olduğunu gözlemledi.LAT: Birlikte olan çiflerin ayrı adreslerde yaşaması
Araştırma, birlikte yaşamak yerine ayrı yaşamayı tercih eden çiftlerin, bekar oldukları döneme göre daha iyi bir ruh sağlığına sahip olduğunu ortaya koydu. Özellikle, LAT ilişkilerden ayrılanların ruhsal sağlığı, boşanma veya birlikte yaşamaya son verenlere kıyasla daha az olumsuz etkileniyor.
Verilere göre, 60 yaş üstü bekar kadınların LAT ilişkilere başlama oranı, evlilikten 10 kat daha fazla. Erkeklerde ise bu oran, evliliğe kıyasla neredeyse 10, birlikte yaşamaya göre 20 kat daha yüksek. LAT ilişkiler, özellikle cinsiyet-eşitlikçi bir birliktelik modeli olarak öne çıkıyor.
Araştırmacılar, LAT ilişkilerin uzun vadeli bir düzenleme olduğunu ve bu modelin Batı ülkelerinde yaygınlaştığını vurguluyor. Ayrıca, bu tür ilişkilerde ayrılığın, ruh sağlığı üzerinde daha hafif etkiler bıraktığı belirtiliyor.

Ukrayna’da kara kasım: “New York büyüklüğünde toprak kaybedildi”

Ukrayna'da kara kasım:

Üç yıllık savaşın yıprattığı Ukrayna, son iki yılın en kötü kasım ayını geçirdi. Ukrayna, kasım ayında Rus güçlerine New York şehri büyüklüğünde toprak kaybetti. Rusların kasım ayında ele geçirdiği alan bin kilometrekare boyutlarında. Uzmanlar, arazinin büyük bir kısmının kırsal olduğunu ve büyük stratejik veya operasyonel değere sahip olmadığını ileri sürüyor. Rusya, bölgesel bir başkent ve önemli bir askeri hedef olan Pokrovsk şehrine doğru ilerliyor. Donetsk, Rus güçlerinin en az toprak kontrolüne sahip olduğu bölge olmaya devam ediyor.

Ukrayna, kasım ayında Rus güçlerine New York şehri büyüklüğünde bir alanı kaybetti. Bu, savaşın yıprattığı ülke için Eylül 2022’den bu yana kaydedilen en kötü aylık oran olarak tarihe geçti.
Şubat 2022’deki tam ölçekli işgalden sonra Rusya, Ukrayna’nın karşı saldırısı tarafından geri püskürtülmeden önce hızla toprak kazandı.
Savaş Çalışmaları Enstitüsü (ISW) verileri, geçtiğimiz yıl Rus güçlerinin 2 bin 233 kilometrekare toprak aldığını gösteriyor.
2024’te de yaklaşık 2 bin 656 kilometrekare toprak ele geçirdiler.
Rusların kasım ayında ele geçirdiği alan bin kilometrekare boyutlarında. Bu da New York Şehri ile hemen hemen aynı büyüklükte alanın Rus kontrolünde olduğu anlamına geliyor.
Ancak uzmanlar, arazinin büyük bir kısmının kırsal olduğunu ve büyük stratejik veya operasyonel değere sahip olmadığını ileri sürüyor.
Rusya’nın Ukrayna topraklarındaki kontrolü Kasım 2023’te yüzde 17,4 iken 30 Kasım 2024 itibarıyla yüzde 17,9’a yükseldi.
Rusya, yılın başından bu yana bin 804 kilometrekare kazandığı Donetsk’te en fazla toprak kazanımını elde etti. Sadece Kasım ayında bin 6 kilometrekare kazandı.
Kasım ayında Donetsk’te gerçekleşen ilerleme, Rusların Mayıs 2022’den bu yana bölgedeki en büyük kazanımlarını temsil ediyor.
Nisan ayından bu yana Rusya, bölgesel bir başkent ve önemli bir askeri hedef olan Pokrovsk şehrine doğru ilerliyor.
Rusya’nın son bir yılda ele geçirdiği toprakların haritası çıkarıldığında, ülkenin ağırlıklı olarak tarım arazilerini ele geçirdiği, ancak kentsel veya altyapı değeri yüksek topraklarda önemli kazanımlar elde edemediği ortaya çıkıyor.
Analizler, Rusya’nın yıl boyunca özellikle Donetsk’te kademeli olarak kazanımlar elde ettiğini ve 2022’de yasadışı olarak ilhak ettiği dört bölgenin her birinde (Luhansk, Herson, Zaporijya ve Donetsk) toprakların çoğunluğunu kontrol ettiğini gösteriyor.
Dördü arasında Donetsk, Rus güçlerinin en az toprak kontrolüne sahip olduğu bölge olmaya devam ediyor.

PKK/YPG’nin Tel Rıfat’ta yollara döşediği bombalar temizleniyor

PKK/YPG'nin Tel Rıfat'ta yollara döşediği bombalar temizleniyor

Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) Özgürlük Şafağı Operasyonu çerçevesinde terör örgütü PKK/YPG’den kurtardığı Tel Rıfat’ta yollara döşenen patlayıcılar, Beyaz Baretliler tarafından temizleniyor.

Suriye’de 28 Kasım’dan bu yana rejim güçleriyle muhalif silahlı grupların çatışmaları devam ederken, Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) Özgürlük Şafağı Operasyonu çerçevesinde terör örgütü PKK/YPG’den kurtardığı Tel Rıfat’ta askerlerin ilerleyişi sürüyor.
SMO ilerleyişini sürdürürken Beyaz Baretliler tarafından Tel Rıfat’a giden yollarda bomba araması gerçekleştiriliyor.
Ekipler tarafından tespit edilen bombalar işaretlenerek temizleniyor.
Duvarın yıkılmasıyla yolun açıldığını ifade eden SMO askeri, “Normalde burada duvar vardı. PKK’nın yapmış olduğu duvar birçok kişiye mezar oldu. Biz duvarı yıktık ve yolu açtık. Şu an çok şükür bir şey yok.” dedi.

İsrail ordusundan Türk hastanesine saldırı

İsrail ordusundan Türk hastanesine saldırı

İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria’nın Tubas kentinde bulunan Tubas Türk Devlet Hastanesi’ne saldırı düzenledi. İsrail ordusu baskın düzenlediği hastanede sağlık çalışanlarını tutukladı. Saldırı sonucu hastanenin bazı bölümlerinde hasar meydana geldi. Hastane yakınlarında çatışma yaşandığı bildirildi.

Filistin haber ajansı Wafa, İsrail güvenlik güçlerinin işgal altındaki Batı Şeria’daki Tubas’ta bulunan Türk Devlet Hastanesi’ne baskın düzenlediğini bildirdi.
İsrail güçleri, hastanenin genel müdürü de dahil olmak üzere beş sağlık personelini gözaltına aldı.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından kurulan hastane 2013 yılından bu yana hizmet veriyor.
Filistin Sağlık Bakanlığı Hastaneler Genel Müdürü Haitham Hidri, İsrail güçlerinin hastanenin birinci katını ele geçirerek, acil servis şefi Muhammed Gannam’ı hastaların gözü önünde vahşice darp ettiğini söyledi.
Birinci kattaki hastaların diğer katlara taşınmasının hayatlarını tehlikeye attığını belirten Hidri, ayrıca İsrail güçlerinin bir hastayı da yaraladığını bildirdi. Yaralanan hastanın durumu ise belirsizliğini koruyor.
Hamas’ın silahlı kanadı El Kassam Tugayları, hastane binası yakınlarında İsrail güçleriyle çatışmaya girdiğini açıkladı.
İsrail güçleri işgal altındaki Batı Şeria’daki hastanelere yönelik sürekli tekrarlayan saldırılarıyla sağlık ekiplerinin çalışmalarını engelliyor.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 7 Ekim 2023’ten bu yana Batı Şeria ve Gazze’deki sağlık tesislerine ve personeline yönelik 600’den fazla saldırı belgelendi.