AGİT’in yeni Genel Sekreteri Feridun Sinirlioğlu kimdir? (Feridun Sinirlioğlu’nun özgeçmişi)

AGİT'in yeni Genel Sekreteri Feridun Sinirlioğlu kimdir? (Feridun Sinirlioğlu'nun özgeçmişi)

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının (AGİT) Genel Sekreterliği görevine Türkiye’nin adayı Emekli Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu seçildi. Büyükelçi Sinirlioğlu, Teşkilatın temelini oluşturan 1975 Helsinki Nihai Senedi’nin 50 yıllık tarihinde AGİT Genel Sekreterliği görevini üstlenen ilk Türk vatandaşı oldu. Peki, AGİT’in yeni Genel Sekreteri Feridun Sinirlioğlu kimdir?

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın katıldığı, 5-6 Aralık’ta Malta’da düzenlenen AGİT 31. Bakanlar Konseyi Toplantısı’nda eylülden bu yana münhal durumda olan AGİT Genel Sekreterliği görevine Emekli Büyükelçi Sinirlioğlu’nun seçilmesi kararlaştırıldı. FERİDUN SİNİRLİOĞLU KİMDİR? Feridun Sinirlioğlu 30 Ocak 1956 tarihinde Giresun’un Görele ilçesinde memur bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu, uluslararası ilişkiler ve diplomasi alanında 40 yılı aşkın bir deneyime sahip. 2015’te kurulan geçici hükümette Dışişleri Bakanı, 2015-2016 ve 2009-2015 yıllarında Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı olarak görev yaptı. 2016-2023 yıllarında ise Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi görevini yürüttü. 2023’te BM Genel Sekreteri tarafından Afganistan Bağımsız Değerlendirme Özel Koordinatörü olarak atandı. Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden doktora derecesine sahip olan Büyükelçi Sinirlioğlu, lisans eğitimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde tamamladı. Büyükelçi Ayşe Sinirlioğlu ile evli olup iki çocuk sahibidir. İyi derecede İngilizce ve Almanca bilmektedir.

Güney Kore’de sıkıyönetim: “Önde gelen siyasetçiler tutuklanacaktı”

Güney Kore'de sıkıyönetim:

Güney Kore Ulusal İstihbarat Servisi (NIS) Başkan Yardımcısı Hong Jang-won, Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un sıkıyönetim ilan ettiği 3 Aralık’ta kendi mensubu olduğu Halkın Gücü Partisi (PPP) lideri Han Dong-hoon dahil önde gelen siyasetçilerin tutuklanması talimatını verdiğini açıkladı.

Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol tarafından ilan edilen ve 6 saatin ardından yürürlükten kaldırılan sıkıyönetimin yol açtığı siyasi kriz sürüyor.

Güney Kore Ulusal İstihbarat Servisi (NIS) Başkan Yardımcısı Hong Jang-won, Yoon’un mensubu olduğu Halkın Gücü Partisi (PPP) lideri Han Dong-hoon dahil önde gelen siyasetçilerin tutuklanması talimatını verdiğini söyledi.

Hong, tutuklanacak siyasetçiler listesinde ana muhalefetteki Demokratik Parti (DP) lideri Lee Jae-myung, Ulusal Meclis Başkanı Woo Won-Shik ve Kore Yeniden İnşa Partisi lideri Cho Kuk gibi önemli isimlerin de olduğunu belirtti.

“FIRSATI DEĞERLENDİR VE ONLARDAN KURTUL”

Hong, Yoon’un 3 Aralık Salı günü geç saatlerde kendisini arayıp, “bu fırsatı değerlendirerek hepsini içeri atmasını ve onlardan kurtulmasını” emrettiğini ifade etti.

Gelişmelerin ardından Yoon’un talimatlarını iletmek üzere Karşı İstihbarat Komutanı Yeo In-hyung’u aradığını belirten Hong, görevden alınacağını öğrenmesi üzerine istifa mektubu sunduğunu, ancak istifasının NIS Başkanı Cho Tae-yong tarafından kabul edilmediğini vurguladı.

YOON’UN PARTİSİ KAMUOYUNA DUYURMUŞTU İktidardaki PPP’nin lideri Han Dong-hoon, Ulusal Meclis’te bugün yaptığı açıklamada, sıkıyönetim ilan eden Yoon’un Karşı İstihbarat Komutanı Yeo In-hyung’a kilit siyasi figürlerin tutuklanması talimatını verdiğinin tespit edildiğini söylemişti.

Yoon’un görevine devam etmesi halinde bu tür “radikal” eylemlerin tekrarlanabileceği ve bunun ülkeyi büyük riske atabileceği konusunda uyaran Han, “Yeni ortaya çıkan gerçekler ışığında Güney Kore ve halkını korumak için Başkan Yoon’un derhal görevinden uzaklaştırılması gerektiğine inanıyorum” ifadelerini kullanmıştı.

CEO suikastinde mermilerdeki mesajlar: “Geciktir, inkar et, savun”

CEO suikastinde mermilerdeki mesajlar:

ABD’de, UnitedHealthcare CEO’su Brian Thompson’ı öldüren maskeli saldırganın kullandığı 9 mm’lik mermilerde, “geciktir, inkar et, savun” gibi ifadeler yer aldığı açıklandı. Mesajların, avukatlar ve sigorta sektörü eleştirmenleri tarafından tazminat taleplerini ödemekten kaçınmak için kullanılan taktikleri tanımlamak amacıyla kullanıldığı belirtiliyor.

ABD’de, UnitedHealthcare CEO’su Brian Thompson’ı takip ederek öldüren maskeli silahlı saldırganın yakalanması için yürütülen çalışmalara ilişlkin açıklama yapıldı.
Saldırganın olaydan önce yaptığı seyahatler ve olay yerinde bulunan mühimmatın üzerine karalanmış bir mesaj da dahil olmak üzere yeni ipuçları ortaya çıktı.
İki emniyet yetkilisi, saldırganın kullandığı mermilerin üzerinde sigorta sektörü eleştirmenleri tarafından kullanılan bir ifadeyi yansıtan “inkar et”, “savun” ve “ifade ver” kelimelerinin bulunduğunu açıkladı.
Soruşturmanın detaylarını kamuoyuyla paylaşma yetkisi olmayan ve Associated Press haber ajansına isimlerinin gizli kalması koşuluyla konuşan iki yetkiliden birine göre, kelimeler kalıcı kalemle yazılmıştı.
Emniyet yetkililerinden biri, müfettişlerin ayrıca şüphelinin geçen ay Atlanta’dan kalkan bir otobüsle New York’a gitmiş olabileceğine inandıklarını söyledi.
Yetkili, polis ve federal ajanların şüphelinin kimliğini tespit etmek amacıyla Greyhound’dan bilgi topladıklarını ve New York’a bileti Kasım ayı sonunda alıp almadığını belirlemeye çalıştıklarını söyledi.
Polis ayrıca Thompson’ın öldürülmesiyle bağlantılı olarak sorgulanmak üzere aranan bir kişinin yeni fotoğraflarını yayınladı.
Manhattan’daki bir pansiyonun lobisinde gülümseyen maskesiz bir adamı gösteren görüntüler, saldırıdan bu yana dolaşımda olan fotoğraf ve video koleksiyonuna ekleniyor.
ABD’nin en büyük sağlık sigortacılarından birinin başkanı olan Thompson, Çarşamba günü şehir merkezindeki otelinden caddenin karşısındaki Hilton’da düzenlenen şirketin yıllık yatırımcı konferansına doğru yürürken şafak vakti pusuya düşürülerek öldürüldü.
Cinayetin nedeni bilinmiyor, ancak New York polisi kanıtların hedefli bir saldırı olduğuna işaret ettiğini söylüyor.
Olay yerinde bulunan 9 mm’lik mühimmatın üzerindeki mesajlar, avukatlar ve sigorta sektörü eleştirmenleri tarafından tazminat taleplerini ödemekten kaçınmak için kullanılan taktikleri tanımlamak için yaygın olarak kullanılan “geciktir, inkar et, savun” ifadesini taklit ediyor.
Sigortacıların ödemeyi geciktirmesi, bir talebi reddetmesi ve ardından eylemlerini savunması anlamına geliyor.
UnitedHealthcare gibi sağlık sigortaları, talepleri reddettikleri veya bakıma erişimi zorlaştırdıkları için doktorların ve hastaların sık sık eleştiri hedefi haline geldi.
Müfettişler ayrıca saldırganın kaçtığı yaya meydanında bir cep telefonu buldu.
Yakındaki bir çöp kutusunun içinde, saldırganın olaydan dakikalar önce bir su şişesi ve protein bar ambalajı da buldular.
Şehrin suç laboratuarı bu eşyaları DNA ve parmak izi için inceliyor.

Kaldırıma adım attı, elektrik kutusu patladı

Kaldırıma adım attı, elektrik kutusu patladı

Peru’da kaldırımında yürüyen kadının adım attığı anda elektrik kutusunun bomba gibi patlaması sonucu yaralanan kadın ölümden döndü.

Peru’nun başkenti Lima’da kaldırımda yürüyen kadın ölümden döndü.

Adı açıklanmayan kadın, adımını attığı anda kaldırımdaki elektrik kutusu şiddetli bir şekilde patladı.

Elektrik kutusunun bomba gibi patlamasının ardından oluşan boşluğa düşen kadın, çevrede bulunan asker tarafından kurtarıldı.

Yaralanan kadın hastanede tedavi altına alındı.

Suriye’de bugün: Silahlı gruplar Humus’a girdi, rejim güçleri Deyrizor’u YPG’ye devretti

Suriye'de bugün: Silahlı gruplar Humus'a girdi, rejim güçleri Deyrizor'u YPG'ye devretti

Suriye’nin ikinci büyük kenti Hama’da kontrolü ele geçiren HTŞ öncülüğündeki silahlı gruplar, Humus’un iç kesimlerine ulaştı. Muhaliflerin Humus’u alması, Esad rejiminin kıyıyla bağlantısının kesilmesi anlamına geliyor. Hizbullah’ın Humus’a “denetleyici güç” gönderdiği açıklanırken İranlı bir yetkili, İran ve Irak’ın direniş grupları ve hatta düzenli ordular aracılığıyla ortak savunma projeleri üzerinde çalıştığını bildirdi. Rejim güçlerinin Irak sınırındaki Deyrizor kentinin doğusundan çekildiği ve burayı terör örgütü PKK/YPG’ye devrettiği belirtildi. Rusya, vatandaşlarına Suriye’yi terk etmeleri çağrısı yaptı. İsrail ordusu, Golan tepelerine takviye güç gönderdi. Ürdün, Suriye sınırını kapattı.

Suriye’de muhalif silahlı grupların ilerleyişi sürüyor.
Hama kentinde dün kontrolü ele geçiren Heyet Tahrir Eş-Şam (HTŞ) öncülüğündeki muhalifler Humus’a girerek kent merkezinin iç kesimlerine ulaştı.
Rasten ve Telbise ilçe merkezlerini ele geçiren gruplar, kent merkezinin batısındaki Vaer Mahallesi’ne girdikten sonra, merkezin iç kesimlerine kadar ilerlemiş oldu.
Ürdün İçişleri Bakanlığı, Suriye ile olan tek yolcu ve ticari sınır kapısını kapattıklarını açıkladı.
 Suriye ordusundan bir kaynağın Reuters’a verdiği bilgiye göre silahlı gruplar Suriye’nin Ürdün sınırındaki Nasib sınır kapısına ateş açtı.
Gözlemevi, muhalifler Humus’u alırsa Devlet Başkanı Beşar Esad’ın Alevi azınlığının kalesi olan “Suriye sahiline giden ana yolu kesme” imkanı vereceğine dikkat çekti. 
Reuters’a konuşan Suriyeli bir askeri yetkili ve Tahran’a yakın iki bölgesel yetkili, Hizbullah’ın Lübnan’dan Humus’a az sayıda “denetleyici güç” gönderdiğini açıkladı.
Gözlemevi ayrca Suriye rejim güçlerinin Irak sınırındaki Deyrizor kentinin doğusundan çekildiğini açıkladı. 
Suriye rejimi, ülkenin Irak sınırındaki Deyrizor il merkezinin kontrolünü terör örgütü PKK/YPG’ye devretti.
Rus Büyükelçiliği, bölgede bulunan Rus vatandaşlarının Suriye’yi terk etmesini istedi.
Rusya’nın Suriye’deki büyükelçiliği, rejim karşıtı güçlerin Suriye ordusuna karşı saldırı başlatmasının ardından Rus vatandaşlarına, ticari uçuşlarla ülkeden ayrılma çağrısı yaptı.
İranlı bir yetkili ise Suriye ve Rusya’nın hava saldırılarını yoğunlaştırması yönünde kararı alındığını duyurdu.
Reuters’a konuşan İrablı yetkili, “Tahran Suriye’deki askeri danışmanlarının sayısını artırmak ve güç konuşlandırmak için gerekli tüm adımları attı” dedi.
Tahran’ın Suriye’ye istihbarat ve uydu desteği sağladığını belirterek, şunları söyledi: “Tahran’ın Suriyeye askeri ekipman, füze ve insansız hava aracı göndermesi gerekebilir. İran ve Irak, direniş grupları ve hatta düzenli ordular aracılığıyla ortak savunma projeleri üzerinde çalışıyor.”
Bölgeden son gelen bilgilere göre Humus’ta bulunan ve kenti Hama ve kuzeydeki bölgelerle bağlayan Resten otoban köprüsü bombalandı. 
Aktarılana göre kritik köprü, Rus uçakları tarafından hedef alındı.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, köprüye yönelik saldırının rejim karşıtı güçlerin ilerleyişini yavaşlatmak amacıyla düzenlendiğini duyurdu. 
Resten köprüsü, iki kenti kara yoluyla bağlayan en önemli geçiş noktalarından biri olarak biliniyor.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, silahlı grupların, ülkenin üçüncü büyük kenti Humus’a doğru ilerlediklerini, daha kuzeydeki Hama’nın kontrolünü ele geçirdikten sonra hükümetin elindeki bölgeye girdiğini belirtti.
HTŞ liderliğindeki grupların, stratejik merkez kent Hama’dan Humus’a giden ana yol üzerindeki Resten ve Telbise kentlerine girdiğini ve bu bölgelerde rejim güçlerinin “tamamen yok olduğunu” bildirdi.
İsrail ordusu sözcüsü Avichay Adraee, bugün X’te yaptığı bir paylaşımda, İsrail ordusunun gece boyunca Suriye’de Suriye ve Lübnan sınırı yakınlarındaki silah transfer merkezlerine ve altyapıya saldırdığını açıkladı.
Suriye devlet haber ajansı (SANA), Suriye ile Lübnan arasındaki Arida sınır kapısının İsrail saldırısı nedeniyle hizmet dışı kaldığını bildirdi.
İsrail ordusu ise yaptığı açıklamada, Suriye’deki durum nedeniyle işgal altındaki Golan Tepeleri’ne takviye güç gönderdiğini bildirdi.
Ordu, “Askerler sınır boyunca konuşlandı ve bütün senaryolara hazır” dedi.
Silahlı gruplar, Hama’nın güneydoğusunda bulunan, rejim kontrolündeki Selemiyye ilçe merkezini de rejim güçlerinden aldı.
Ağırlıklı olarak Hristiyanların yaşadığı Selemiyye ilçesi, Eyyo köyü ve Hama’nın güneybatısındaki Misyaf ilçesi ile ona bağlı 40 köy, tarafsız kalma kararı aldı.
Buna göre, bu bölgelerde çatışma olmayacak.
Savaş gözlemcileri ve bölge sakinleri, binlerce insanın dün geceden bu yana Suriye’nin orta kesimindeki Humus şehrinden kaçtığını söyledi.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, sivillerin, rejimin kalesi olan batı kıyı bölgelerine doğru gittiğini bildirdi.

Dursun Özbek, TFF Başkanı Hacıosmanoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu

Dursun Özbek, TFF Başkanı Hacıosmanoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu. İstanbul Adalet Sarayı’nda açıklamalarda bulunan Özbek, “Türk hukukunun gereğini yapacağından eminim. Futbolun bu seviyeye gelmemesi gerektiğini düşünüyorum. Türk hukukuna güveniyorum.” diye konuştu.

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu hakkında suç duyurusunda bulunmasının ardından İstanbul Adalet Sarayı’nda basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Başkan Özbek’in açıklamaları şu şekilde:

“Bildiğiniz gibi TFF Başkanı dün TRT Spor’da katıldığı bir yayında şahsım hakkında tehditkar ifadeler kullanmıştır.  Galatasaray başkanına yapılan tehdit, tüm camiaya yapılmış sayılır. Biz konuyla ilgili olarak bugün Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk.

“TÜRK HUKUKUNA GÜVENİYORUM”

Türk hukukunun gerekeni yapacağından eminim. Burada futbolun bu seviye gelmemesi gerektiğini düşünüyorum ve Türk hukukuna güveniyorum.

“TFF’YE GÜVENMEDİĞİMİ İFADE ETMİŞTİM”

Biz istifa çağrımızı yaptık dolayısıyla Türk spor kamuoyu bu konuda gerekeni yapar. TFF’ye güvenmediğimi ifade etmiştim.

“GALATASARAY OLARAK DURUŞUMUZU SERGİLEDİK”

Bu federasyon bizim oy verdiğimiz bir federasyon. Ama seçimden sonraki uygulamaları adaletten yoksun uygulamalar hale gelmiştir. Dolayısıyla kullanılan ifadeler Galatasaray Spor Kulübü’nü ve Türk futbol kamuoyunu rahatsız etmiştir. Galatasaray olarak biz duruşumuzu sergiledik. Galatasaray camiası olarak gereken ifademi ben başsavcılığa verdim onların da gerekeni yapacağından eminim.

“ŞAMPİYONLUK YÜRÜYÜŞÜMÜZ DEVAM EDİYOR”

Ben takımıma son derece güveniyorum herhangi bir endişe de taşımıyorum. Camiamızın desteği tam şampiyonluk yürüyüşümüz devam ediyor.”

AGİT’in yeni Genel Sekreteri Feridun Sinirlioğlu oldu

AGİT’in yeni Genel Sekreteri Feridun Sinirlioğlu oldu

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) yeni Genel Sekreteri emekli Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu oldu. Dışişleri Bakanlığı’nın konuya ilişkin açıklamasında Sinirlioğlu’nun 57 ülkenin onayıyla seçilmesi hakkında, “Türkiye’nin saygınlığına, dış politikasına ve küresel krizlerin çözümüne yönelik izlediği aktif diplomasiye gösterilen uluslararası teveccühün yansımasıdır.” ifadeleri kullanıldı.

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) 5-6 Aralık 2024 tarihlerinde Malta’da yapılan 31. Bakanlar Konseyi Toplantısı sonucunda AGİT Genel Sekreterliği görevine Emekli Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu atandı.

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Büyükelçi Sinirlioğlu’nun değişik coğrafyalardan, farklı stratejik çıkarları temsil eden 57 üye tarafından seçilmesi hakkında, “Türkiye’nin saygınlığına, dış politikasına ve küresel krizlerin çözümüne yönelik izlediği aktif diplomasiye gösterilen uluslararası teveccühün yansımasıdır.” ifadelerine yer verildi.

“TÜRKİYE KATKI SUNMAYA DEVAM EDECEK”

“Büyükelçi Sinirlioğlu’nun, yeni görevini en başarılı şekilde yürüteceğine ve AGİT’in sorumluluklarını etkin bir şekilde yerine getirmesine destek olacağına inancımız tamdır.” ifadelerinin aktarıldığı açıklamada Türkiye’nin sıcak çatışmaların ve devam eden ihtilafların bulunduğu AGİT coğrafyasında istikrar ve barışın tesisine katkı sunmaya devam edeceği vurgulandı.

BAKAN FİDAN’DAN TEBRİK

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da sosyal medya yaptığı sosyal medya paylaşımıyla Sinirlioğlu’nu tebrik etti.

Bilim insanları “endişe verici bir sinyal” diyor: Dünya karanlığa gömülebilir

Bilim insanları

Küresel ısınma ve iklim değişikliği dünyayı bekleyen riskler arasında. Bilim insanlarının yıllardır dikkat çektiği küresel ısınmanın arkasında yatan nedenlerle ilgili yapılan çalışmalarda dünyanın yansıma oranının azalması olabileceğini öne sürüyor.

Yeni bir uluslararası araştırma, iklim değişikliğinin sanılandan daha karmaşık ve derin bir geçmişe sahip olduğunu ortaya koydu.
2023 yılı kayıtlara geçen en sıcak yıl olduğu biliniyor. 1850-1900 arasındaki sanayi öncesi dönemin ortalama sıcaklıklarına göre 1.48°C daha sıcak olan 2023, yıl ortasında sıcaklık rekorlarının kırılmasıyla başladı ve 2024’e kadar devam etti. Şimdi ise iklim bilimcileri, 2024’ün 2023’ü geride bırakmasının muhtemel olduğunu söylüyor.
Bu sıcaklık artışının neden bu kadar keskin olduğu konusunda iklim bilimcilerinin kafası karışmış durumda. Fosil yakıtların sürekli kullanımı atmosferi değiştiriyor ve gezegeni ısıtıyor, ancak gözlemlenen sıcaklıklar, başka bir faktörün de etkili olduğunu gösteriyor.
Yapılan çeşitli teoriler arasında, 2020’de gemilerden salınan sülfür dioksit miktarındaki azalma, 2022’deki Hunga Tonga–Hunga Ha’apai volkanik patlaması, Güneş’in 11 yıllık döngüsündeki artan etkinlik ve 2023’teki El Niño gibi faktörler öne çıkmıştı.
Ancak, Science dergisinde yayımlanan yeni bir makale, bir başka olasılığı gündeme getiriyor: Dünya’nın albedosunun, yani yansıma oranının düşmesi.Albedo, Dünya yüzeyinin güneş ışığını ne kadar yansıttığını ifade eder. Eğer Dünya daha karanlık hale gelirse, bu, yüzeyin daha fazla güneş ışığını emmesi ve daha az ışığı geri yansıtması anlamına gelir.Bu da ısınmayı artırabilir çünkü daha koyu yüzeyler, güneş ışığını daha fazla emerek daha fazla ısı üretir
Güneş ışığı Dünya’ya çarptığında, bir kısmı emilirken bir kısmı uzaya geri yansır. Bir yüzey ne kadar koyuysa, o kadar fazla ısı emer.Açık renkli yüzeyler ise daha fazla ışığı geri yansıtır. 2023’te beklenmedik bir şekilde, Antarktika’daki deniz buzu kaybı, ışığı yansıtan önemli bir faktör olsa da yalnızca ısınmanın %15’ini açıklayabildi.Çalışmanın yazarları, düşük bulutların (Güneş ışığını uzaya geri yansıtan bulutlar) yaklaşık %4 oranında azaldığını buldular. Bu, küçük bir sayı gibi görünse de önemli sonuçlar doğurabilir.
İklim bilimcisi Zeke Hausfather, bulut örtüsünde bu kadar belirgin bir değişimin, iklim değişikliği için endişe verici bir sinyal olduğunu söyledi.Bulutlardaki bu azalmayı, gemi trafiğindeki sülfür dioksit salınımlarındaki düşüşe bağlamak da mümkün, ancak Jung, bu değişimin özellikle tropikal Atlantik ve orta enlemler gibi gemi trafiğinin yoğun olmadığı bölgelerde meydana geldiğine dikkat çekiyor.
Bu bulgular, 2023’teki aşırı sıcaklıkların nedenlerini anlamada bilim insanlarına daha net bir perspektif sunuyor.Ancak, bulutların rolü, hala iklim modellemesinin en büyük belirsizliklerinden biri olmaya devam ediyor ve bu değişikliklerin gelecekte daha yüksek sıcaklık artışlarına yol açabileceği endişesi taşıyor.

Fenerbahçe Ziraat Türkiye Kupası’na katılacak mı? TFF Başkan Vekili’nden açıklama

Fenerbahçe Ziraat Türkiye Kupası'na katılacak mı? TFF Başkan Vekili'nden açıklama

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) 1. Başkan Vekili Mecnun Otyakmaz, Fenerbahçe ve Kasımpaşa’nın Ziraat Türkiye Kupası’nda yer almayacağı iddialarına ilişkin, “Böyle bir niyet varsa, gerekli diyaloglarla durumun rayına oturacağını düşünüyorum.” dedi.

TFF Riva Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’ndeki Ziraat Türkiye Kupası 5. eleme turu kura çekiminin ardından açıklamalarda bulunan Otyakmaz, kupanın Avrupa kupalarına katılmak adına kısa yol olduğunu dile getirdi.

FENERBAHÇE ZİRAAT TÜRKİYE KUPASI’NA KATILACAK MI? Fenerbahçe ve Kasımpaşa’nın Ziraat Türkiye Kupası’nda mücadele etmeyeceğiyle ilgili iddialar hakkında da açıklamalarda bulunan Otyakmaz, “Ben de biraz önce öğrendim. O yüzden net bir fikrim yok. Yukarıya çıkınca konuşacağız. Böyle bir niyet varsa, gerekli diyaloglarla durumun rayına oturacağını düşünüyorum.” diye konuştu. Lig yarışının uzun ve meşakkatli olduğunu vurgulayan TFF 1. Başkan Vekili Otyakmaz, şöyle devam etti: “Kupanın lig mücadelesine göre daha kısa yol olduğunu söyleyebiliriz. Ziraat Türkiye Kupası’nın 5. tur kuralarını çektik. Aynı şehirlerin takımları 4 maçta karşı karşıya gelecek. Kura azizliği oldu diyebilirim. Onlar adına da iyi olmuştur. En azından kış aylarında seyahatten kurtuldular. Bütün takımlarımıza kazasız belasız bir tur diliyorum.” Bu turun ardından takımların grup maçlarında karşılaşacağını hatırlatan Otyakmaz, “Turu geçen 19 takımın haricinde Avrupa kupalarına katılan 5 takımla birlikte 24 takımlı, Avrupa kupalarındaki gibi bir lig olacak. İlk kez deneniyor ama heyecanlı bir durum olacaktır.” açıklamasında bulundu.

MİT’ten PKK/KCK operasyonu

MİT'ten PKK/KCK operasyonu

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), terör örgütü PKK/KCK’nın Suriye’deki sözde sorumlularından Serhat Özmen’i yurt dışında yakalayarak Türkiye’ye getirdi.

Terörle mücadele operasyonları sürüyor. Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre; MİT, terör örgütü PKK/KCK’nın Suriye’deki yapılanmasının sözde sorumlularından “Yılmaz” kod adlı Serhat Özmen’in yurt dışındaki yerini belirledi. MİT’in operasyonuyla yakalanan Suriye istihbarat sorumlusu Özmen, Türkiye’ye getirildi.

Terör örgütüne 2014’te katılan Özmen’in, birçok bölgede silahlı faaliyet yürüttüğü tespit edildi. Özmen’in, Suriye’nin ardından 2023’ün başından itibaren Irak’taki örgüt yapılanmasında faaliyet gösterdiği belirtildi.